Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2021/615 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 20/11/2012 tarihli dilekçesiyle; müvekkil şirketin davalıya mal sattığını, malların bedellerinin davalı tarafından müvekkil şirkete ödendiğini, bu durumun 31/12/2009 tarihli cari hesap dökümü ile sabit olduğunu, davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sonucu durduğunu, bu mallar ve alacakla ilgili olarak davalıya daha önce Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, faturalara dayanan bu icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, bu itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali davasının Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görüldüğünü, bu davada alınmış olan bilirkişi raporunda davalının müvekkil şirkete dava konusu faturalara ilişkin bir borcunun olmadığını ancak 9.455,05 TL cari hesap borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, davanın mahkemece reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 11/12/2012 havale tarihli cevap dilekçesinde; taraflar arasında ne yazılı ne de sözlü bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, bilirkişinin 23/05/2011 tarihli raporunun sonuç kısmında davacı … A.ş’nin ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığını dolayısıyla lehine delil niteliğinin bulunmadığını beyan ettiğini, düzenlediği raporunda cari hesaba ait alacağının bulunduğunu iddia etmesinin yersiz olduğunu, bilirkişi raporlarının çeliştiğini, müvekkilinin davacı şirkete ait hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin aldığı ürünlerin tümünün karşılığını makbuz karşılığı şirket yetkililerine nakit yada müşteri çeki vererek ödediğini, davanın reddini, davacının kötüniyetli olduğundan dava konusu miktarın % 20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “İtirazın İptali” davasıdır.
Delillerin toplanması bakımından Konya . İcra Müdürlüğü’ne, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesin’e, … Bankası … Şubesine, … … Şubesine, … Bankası … Şubesine, … Bankası … Şubesine, … İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, … Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığına, Seydişehir Vergi Dairesine, Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıların incelenerek dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Davanın öncelikle Konya Kapatılan . Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldüğü, bu mahkemenin faaliyetinin durdurulması neticesinde mahkememizin … Esas sayılı sırasına tevzi edildiği, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün temyizi üzerine Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile bozulması nedeniyle de yukarıda belirtilen esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … . Aş, davalısının … olduğu, davanın konusunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekilince temyiz edildiği, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile mahkemece verilen kararın onandığı anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … Aş, borçlusunun … olduğu, borçlu hakkında 13.590,80 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21/09/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … tarafından 25/09/2012 tarihinde takibe itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldı.
Bilirkişi SMMM … 21/10/2013 havale tarihli raporunda; satın alım muamelelerinin cari hesapta kayıt yapılmadığını, davalı defterlerinin tek düzen hesap planına göre düzgün tutulmadığını, davacı kayıtlarının düzgün cari hesapta takip edildiğini, taraflar arasında ticari ilişki sonucu alışverişlerin cari hesapta takip edildiğini, davacının 26/06/2013 tarihli dilekçesinde savunduğu hususların aynen kayıtlara uygun olduğunu, davacının 4.000,00 TL lik çekin karşılıksız çıktığı beyanının 18/06/2013 tarih ve … sayılı … Bankası Aş … şubesinin … nolu çekin karşılıksız çıktığı, bekletildiği ve ödenmediğinin alınan yazıda belirtildiğini, 09/11/2009-… nolu fatura ile iade 540,00 TL davalının alacağının davacının kayıtlarına intikal etmediğinden cari hesaptan düşülmesi gerektiğini, toplam 8.915,05 TL davacının alacağının bulunduğunu belirtmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 31/03/2014 tarihli raporunda; inceleme konusu 2 ( iki ) adet irsaliyeli faturalarında teslim alan bölümündeki imzalar ile …’ in dosyadaki mevcut mukayese imzalarıyla yapılan karşılaştırmada, söz konusu imzaların; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından …’ in eli ürünü olduğunu gösterir yeterlilik ve nitelikte bulgu saptanmadığını belirtmiştir.
Talimatımız uyarınca İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesince aldırılan bilirkişiler … , … ve … tarafından hazırlanan 30/03/2015 havale tarihli raporda; inceleme konusu borçlusu … Aş antetli; ” 28/10/2009 tarih ve … sıra nolu ” ile ” 09/11/2009 tarih ve … sıra nolu ” olmak üzere toplam iki adet irsaliyeli faturanın teslim alan bölümünde atılı imzalar ile …’ in mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmalı incelemelerde aralarında ” grafolojik ” tanı unsurları bakımından farklılıklar tespit edilmesi nedeniyle söz konusu şüpheli imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davalı …’ in eli ürünü olmadığı kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Talimatımız uyarınca Akhisar . Asliye Ticaret Mahkemesince aldırılan bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 13/12/2015 havale tarihli raporunda; … Aş’ nin yasal defterleri bir bütün halinde incelendiğinde, TTK hükümleri uyarınca yasal defterlerin kapanış tasdikleri yapılmadığından delil olma özelliği taşımadığını, herhangi bir iade faturasına rastlanmadığını, cari hesabı dikkate alındığında 31/12/2009 tarihi itibariyle 9.455,05 TL borçlu bulunduğunu, takip tarihi itibariyle 14.070,29 TL borcu bulunduğunun tespit edildiğini belirtmiştir.
Bilirkişi SMMM … 09/03/2016 havale tarihli raporunda; davalı defter ve belgelerinin TTK hükümlerine göre usulüne göre tutulmadığının tespit edildiğini, davalının 2009 dönem açılış tasdiklerinin yaptırıldığını, kapanış tasdikinin bulunmadığının tespit edildiğini, davalının yasal defterlerinin birbirini doğruIamadığı, defterlerden envanter defterinin dökümünün/yazımının yapılmadığını, kebir defterinin tarafına ibraz edilemediğini, peşin olarak satış kaydı bulunan işlemlerin aslında cari hesap şeklinde işlemlerinin olduğu dava dosyasına ibraz edilen defter belge ve bilirkişi raporlarından anlaşıldığını, davacı ile davalı defterlerinin de birbirini teyit ettiğini, davacının yasal defterlerine kaydı bulunan 42 faturadan 34 tanesinin davalının defterlerine kaydının yapıldığını, davacının defterlerinde yer alan satışların cari hesap şeklinde veresiye olarak muhasebe kayıtlarının yapıldığı davalının defterlerine ise peşin kayıt olarak işlemlerin gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, TTK ve konu ile ilgili HMK Hükümleri uyarınca davalının usulüne uygun tutulmayan defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğinin bulunmadığını, taraflar arasında dava dosyasına ibraz edilen herhangi bir sözleşme (Cari hesap sözleşmesi, Mal alım satım sözleşmesi vb) bulunmadığını, ancak tüm dosya mürıderecatı içerisinde taraflar arasındaki ilişkinin vadeli işlemlerden doğan alışlar ve satışlar olduğunun anlaşıldığını, bunun da taraflar arasında ilişkinin varlığını gösterdiğini, davalının yasal defterlerinde davacıya ait satış faturalarından 34 adet mal alış muhasebe kaydı yapıldığını, 1 adet 540,00 TL (KDV dahil) tutarında iade olarak değerlendireceğimiz işlemin gerçekleştirildiğini, 34 mal alış karşılığı 45,670,06 TL kümülatif olarak (kdv dahil) davacıdan mal satın alındığını iş bu tutar davalının yasal defterlerine peşin alış olarak kaydının yapıldığını ve yevmiye defterinin kapanış kaydında davacıya borcunun bulunmadığının tespit edildiğini, yapılan 45.670,06 TL den 540,00 TL iade miktarının tenzili ile 45.130,06 TL net mal alışının defterlere peşin alış şeklinde kaydının yapıldığı bakiye borcunun bulunmadığının tespit edildiğini, davalının yasal defterlerinde 540,00 TL olarak kaydı bulunan iade miktarının davacının yasal defterlerinde muhasebe kaydının olmadığının tespitinin yapıldığını, karşılıksız çek ile ilgili olarak davalının yasal defterlerinde çek verilmesi, iadesi, karşılıksız kalması vb işlemler bulunmadığını, davalının yasal defterlerinde tüm kayıtların mal alış ve peşin ödeme esası üzerine yapıldığını, bunun dışında karşılıksız çek ile ilgili bir kayıt görülmediğini, ancak dava dosyasına karşılıksız çek ile ilgili olarak 18.06.2013 tarih … sayılı … … şubesinin yazısında keşide tarihi olan 10.12.2009 olan ve … Şti. firması tarafından düzenlenen … no’lu çekin düzenleyenin hesabında yeterli bakiyenin görülememesi sebepleri ödenemediği ve karşılıksız çek işleminin yapıldığının belirtildiği, davalının yasal defterlerinde davacıya takip tarihi itibariyle borcu bulunmadığını, ancak tüm dosya kapsamında yapılan inceleme ile davalının yasal defterlerine 34 Adet mal karşılığında ve iade malın tenzili ile 45.130,06 TL tutarında davalının net mal alışında bulunduğu buna karşılık yapılan ödeme olarak, 22.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda dava dosyasına ibraz edilen ödeme tahsilat makbuzlarının bulunduğu (dökümü yapılmış) toplamda davacıya 47.122,00 TL ödemede bulunulduğu tespit edildiğini, bu ödemelerin içerisinde (1.000,00 + 450,00 + 2.550,00 TL Meblağlı 3 adet çek) 3 adet kalemde 5.000,00 TL’nin karşılıksız çeklere ilişkin olduğu bu meblağında tenzili ile davalı tarafından net ödenen rakam 47.122,00 TL olarak belirlendiğini, bu rakamların göz önüne alındığında davalının 45.130,06 TL net mal alışında bulunduğu, 47.122,00 TL ödemede bulunduğunun tespit edildiğini, davalının 1.991,94 TL davacıdan alacağı bulunmadığını, ancak 4.000,00 TL tutarındaki karşılıksız çek ile ilgili değerlendirmenin mahkemenin taktirine bırakıldığını, zira ödenmeyen çekin görüldüğünde ödeme ilkesi gereği tarafınca bir değerlendirme yapılmadığını, bizatihi mahkemenizin çekin hesaplamaya dâhil edilmesi gerektiği ile ilgili bir görüşte olması halinde bu kez (4.000,00 TL Karşılıksız çek – 1.991,94 TL Davalının alacağı) 2.008,06 TL davacının alacağı ortaya çıkacağını, zira davacı vekilinin 14.10.2009 itibariyle 19.835,00 TL borçlarının olduğu hesap mutabakat metni nedeniyle davalının cari hesap borcunun kabul edilmesi yönünde talepleri ile İlgili olarak cari hesap ekstresine yakından bakılacak olursa ne bu tarih itibariyle nede herhangi bir tarih itibariyle bu borç miktarı cari hesap ekstresinde görülmediğini, böyle bir borcun mutabık olmasına dair rakamsal tutarlılık dava dosyasındaki cari hesap ekstresinde bulunmadığını belirtmiştir.
Yargıtay ilamı ( ilk bozma ) sonrasında Akhisar . Asliye Hukuk Mahkemesince aldırılan bilirkişiler Mali Müşavirler … , … , … tarafından heyet olarak hazırlanan 27/03/2018 havale tarihli raporda; davacının 2008 ve 2009 yılı yasal ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve ara tasdiklerinin zamanında yapıldığı, ancak kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmadığı, defterlerin sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği, dava dosyasına sunulan belgelerle ilgili muhasebe kayıtlarının davacı tarafından eksiksiz ve usulüne uygun olarak yapıldığı, taraflar arasında yapılmış bir cari hesap sözleşmesi bulunmamakla birlikte aralarında mal alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişkinin bulunduğu, dava dosyasına sunulan belgeler arasında bulunan cari hesaptan kaynaklanan ve davalının 14/10/2009 tarihi itibarıyla 19.835,00 TL borcunun bulunduğunu gösteren fotokopi mutabakat metniyle ilgili olarak müşteri cari hesabında bu miktara eşit bir kayıt bulunmadığı, davalı tarafından düzenlenen 09/11/2009 tarihli 540,00 TL tutarındaki iade faturasının davacıya ait muhasebe kayıtlarında bulunmadığı, davalıya ait defter kayıtlar ve işlemleri tetkik eden bilirkişi raporlarında bu miktarın davalının borcundan düşülmesi gerekli hususuna yer verilmesi dikkate alındığında bu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı firmaca 25/05/2009 – 24/11/2009 tarihleri arasında satılan mal karşılığı toplamı 54.340,08 TL olan 42 adet fatura düzenlendiği, karşılığında davalıdan 28/10/2009 tarih ve … nolu 2.082,38 TL ile 09/11/2009 tarih ve … nolu 1.600,97 tutarındaki 2 adet faturanın bedellerinin aynı tarihte düzenlenen makbuzlar karşılığında ödemesinin yapılmış olması , ayrıca bu ödemelerle ilgili olarak (mal alımı da dahil olmak üzere) davalının defterlerinde de bir kayıt bulunmamasının (davalı açısından mal alımının ve bedelinin ödenmemiş olması işleminin yok sayılması) bakiye borç/alacak üzerinde bir etkisinin olmayacağı dikkate alındığında, bu 2 faturayla ilgili olarak davacının kayıtlarının esas alınmasının gerektiği, davalı kayıtlarını inceleyen bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporlarda da bu konuda davacı kayıtlarının (cari hesabının) esas alınması gerektiği hususunun belirtildiği, davalı tarafından 21/10/2009 tarihinde verilen (10/10/2009 keşide tarihli) … Bankasına ait 4.000 TL tutarındaki … nolu çekle ilgili olarak dava dosyasına sunulan toplamı 4.000 TL olan tahsilat makbuzları dikkate alındığında esas itibarıyla çek bedelinin tahsilinin sağlandığı, davacı firmanınbu işlemlerle ilgili muhasebe kayıtlarını usulüne uygun olarak yerine getirildiği, davacının çekin tahsiline yönelik hukuki bir girişimin olmaması da dikkate alındığında bu konuda yapılacak bir işlem bulunmadığı, davacı kayıtlarının esas alınmasının gerektiği, diğer bilirkişi raporlarının da esas olarak bu görüşleriyle uyum içerisinde olduğu (bilirkişi SMMM Yasar Saygı’nın çekle ilgili makbuz karşılığı toplam 5.000 TL tahsil edildiği hususuna ait tespiti hariç) dava dosyasına sunulan belge ve kayıtlar esas alındığında davacı firma tarafından 25/05/2009 – 24/11/2009 tarihleri arısında satılan mal karşılığı toplamı 54.340,08 TL olan 42 adet fatura düzenlendiği, karşılığında davalıdan 12.600,00 TL tutarında çek alınmasının yanı sıra 32.285,03 TL nakit tahsilat sağlandığı, alınan çeklerin tamamının tahsil edildiği, (… Bankasına ait karşılıksız çekle ilgili tahsilat makbuz karşılığı yapılmıştır) toplam tahsil edilen miktarın 44.885,03 TL olduğu, bu durumda davalının 31/12/2009 tarihi itibarıyla 9.455,05 TL borcunun bulunduğu, (takip tarihi itibarıyla faiz alacağı 4.133,00 TL) ancak yukarıda (d) şıkkında belirtilen işlem nedeniyle mahkemenin 540,00 TL tutarındaki iade faturasının borçtan düşülmesi gerektiğine karar vermesi durumunda davalının 31/12/2009 tarihindeki borç miktarının 8.915,05 TL olacağı (takip tarihi itibarıyla faizin 3.897,00 TL) şeklinde rapor düzenlemişlerdir.
SMMM Bilirkişi … , … , … heyet olarak düzenlemiş oldukları 06/09/2018 havale tarihli raporda ; davalı defterinin VUK ve TTK hükümlerine göre usulüne göre tutulmadığı, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı envanter defterinin boş bulunduğu ticari defterlerin birbirini teyit etmediği bu nedenle kendi lehine delil olarak kullanılamayacağını tespit edildiği, nihai olarak değerlendirildiğinden taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu davalının tüm alımları nakit olarak kayıt etmesi nedeni ile borç alacak durumunun tespit edilemediği, yalnız ticari defterlerinde kayıtlı olan faturalar toplamının 45.670,06 TL olduğu iade edilen 540,00 TL lik fatura düşüldüğünde toplam alış miktarının 45.130,06 TL olduğu bu durumun davalı ticari defterlerini inceleyen diğer bilirkişiler … ve … raporları ile sabit olduğu, ödemelirn irdelenmesinde ise taraflarınca yapılan tespitte ticari defterlerde her faturanın nakit olarak kayıt edildiğinin görüldüğü, davalı vekilinin 15/04/2013 tarihli dilekçe ekinde verdiği 18 adet tahsilat fişinden 47.122,00 TL ödeme yapıldığı ve davalının defterlerini inceleyen diğer bilirkişilerden … raporunda tahsilat makbuzlarına değinmediği, yalnız bilirkişi … ‘ın raporunda 47.122,00 TL ödemenin de tespit edildiği bu kez rapor hazırlayan bilirkişi kurulunca tespiti ile uyuştuğunun tespit edildiği, diğer bilirkişilerin davacı firma ticari defterleri üzerinden inceleme yaptıkları davacının ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliği taşımadığı yalnız ticari defterlerde 9.455,00 TL alacaklı olduğu kayıtlı olduğu ve kanaatlerinin de bu yönde olduğunu bildirmiş oldukları tespit edilmesine rağmen incelemeler bölümünün Farklar Tablosunda da belirtildiği üzere 2.082,38 TL ve 1.600,60 TL faturalarda bulunan imzaların davalıya ait olmadığı Adli Tıp ve Bilirkişi raporları ile tespit edildiğinin görüldüğü gibi belirtilen tabloda bu iki fatura ile birlikte davalının defterlerinde bulunmayan 8.670,11 TL lilk fatura bulunduğu buna ilave olarak 4.000 TL lik tahsil edilmeyen çekin davacı hesabında olduğu yalnız ödeme belgelerinde karşılıksız çek için yapılan ödemelerin bulunduğu hem kurulu hem de diğer bilirkişi raporları ile sabit olduğunun görüldüğü, … , … , … imzalı 27/03/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda davacının ticari defterleri üzerinden hareketle 9.455,05 TL alacak miktarı olduğu 540,00 TL iade faturasının düşülmesi halinde 8.915,05 TL alacak olduğu yönünde kanatlerinin olduğunun görüldüğü, yalnız her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmaması bahse konu çekin ödeme dekontları ile ödenmiş olması ve belirtilen fark tablosunda bulunan 8 adet fatura karşılığı olan 8.670,11 TL lik faturalardan kaynaklandığı bu faturalar içinde bulunan 2.082,38 TL lik ve 1.600,60 TL lik faturalardaki imzaların davalıya ait olmadığı Adli Tıp Raporu ile belirlenmesi ve faturaların tek taraflı düzenlenebilir bir belge olması davacının fark tablosundaki fatura içeriğindeki ürünleri davalıya teslim ettiği olgusunu oluşturacak bir unsurun dava dosyasında bulunmaması nedeni ile bilirkişi heyetince davalının alacaklı olmadığı yönünde kanaatinin hasıl olduğu, nihai kararın mahkemeye ait olduğuna dair rapor düzenledikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizin … E. … K. sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile; Konya .İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine ilişkin davalı borçlu itirazının kısmen iptali ile takibin 8.915,05 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip öncesi işlemiş faiz yönünden talebin reddine, hükmedilen 8.915,05 TL asıl alacağın %20 si oranında takdir ve tayin edilen 1.783,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Tarafların temyiz talebi üzerine dosya Yargıtayca incelenmiş, Yargıtay . HD.’nin … E. … K. sayılı 15/02/2021 tarihli kararı ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Somut olayda; Yargıtay . HD.’nin … E. … K. sayılı 15/02/2021 tarihli ilamı ile; tarafların defterleri 8 adet fatura ve 1 adet iade faturası hariç birbirini doğrulamaktadır. Bu durumda davalının defterlerinde kayıtlı olmayan 8 adet fatura konusu malın davalıya tesliminin ispat yükünün davacıda olduğu gözetilmeden ve teslim olgusu üzerinde durulmadan, yine davacının defterlerinde kayıtlı olmayan iade faturası yönünden, iade faturasına konu malın davacıya teslimini ispat yükünün davalıda olduğu gözetilmeden ve teslim olgusu üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru olmadığı, denilerek mahkememiz kararının bozulduğu, mahkememizce bozma ilamına uyma kararı verilmiştir. Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde; dava, ticari ilişkinin devamında borcun bir kısmının ödenmemesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptaline ilişkindir. Tarafların defterleri 8 adet fatura ve 1 adet iade faturası hariç birbirini doğrulamaktadır. Bu durumda davalının defterlerinde kayıtlı olmayan 8 adet fatura konusu malın davalıya tesliminin ispat yükünün davacıda olduğu, davacının defterlerinde kayıtlı olmayan iade faturası yönünden, iade faturasına konu malın davacıya teslimini ispat yükünün davalıda olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle lehlerine delil olarak kullanılamayacağı, 4.000 TL’lik çekin ödeme dekontu ile ödenmiş olduğunun 06/09/2018 tarihli alınan rapordan da anlaşıldığı, yine aynı rapordan anlaşılacağı üzere; ayrıca borcun tarafların ticari defterlerini karşılaştıran fark tablosunda bulunan 8 adet fatura karşılığı olan 8.670,11TL’ lik faturalardan kaynaklandığı, bu faturalar içinde bulunan 2.082,38TL’lik ve 1.600,60TL’lik faturalardaki imzaların davalıya ait olmadığının Adli Tıp raporu ile belirlenmesi ve faturaların tek taraflı düzenlenebilir bir belge olması, davacının fark tablosundaki fatura içeriğindeki ürünleri davalıya teslim ettiği olgusunu oluşturacak bir unsurun bulunmaması ve davalı tarafından düzenlenen 09/11/2009 tarihli 540.00 TL tutarındaki iade faturasının davacıya ait muhasebe kayıtlarında bulunmaması nedeni ile bilirkişi heyetinin yaptığı tespitlerin yerinde olduğu kanaatine varılmış ve Yargıtay bozma ilamındaki tespitler ışığında davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL. nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 114,85 TL. harcın mahsubu ile kalan 55,55 TL. fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 188,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 13.590,80 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 5.100 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.07/12/2021

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.