Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/232 E. 2021/731 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 2-

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davalıların adi ortaklık şeklinde İnşaat yapıp satan ve %50 – %50 otak olan kişiler olduğunu, müvekkilinin ise … … Adi Ortaklığı ile yaklaşık 5 yıldır yapmış olduğu ticari ilişki sonucunda birden fazla inşaata yapıp teslim ettiğini, müvekkilinin yapıp teslim ettiği işlerin sabit olduğunu, müvekkilinin ileride doğabilecek zararını engellemek adına alacak davası açarak alacağını güvence altına alması zaruret oluşturduğunu, müvekkilinin alamadığı ödemeler sebebiyle zor durumda kaldığını, zararın giderilmesi için başlattığı icra takip dosyasının iptal olma/sürüncemede kalma ihtimali söz konusu olduğundan alacağının semeresiz kalmaması adına iş bu davayı açmakta da hukuki yararının bulunduğunu, davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kısmi dava olarak açıldığını, müvekkilinin karşı tarafla birden fazla dava ile uğraşmakta olup alacaklarını alamadığı için ekonomik olarak kötü günler geçirmiş ve hakkında ödeyemediği borçları sebebiyle icra takip dosyaları açıldığını, karşı taraf ise müvekkilinin alacağına kavuşmasını kötü niyetli olarak engellediğini, davalı ortaklardan birisinin üzerine mal varlığı bırakılmazken diğeri de mallarını kaçırarak veya ipotek tesis ettirerek müvekkil aleyhine sebepsiz zenginleştiğini, diğer davalı … de belgeleri ile sabit olduğu üzere mal kaçırdığını ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde mevcut duruma göre %99’una sahip olduğu birden fazla restoran işletmesini bünyesinde bulunduran … Şirketi hisselerini 594.000 TL göstermelik bir bedelle kardeşi … 28/06/2019 tarihinde devrettiğini belirterek; yargılama sırasında sübut bulacak nedenlerle, haklı davalarının kabulüne, şimdilik 60.000TL’nin, ana para ve faiz için ayrı ayrı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, arabuluculuk anlaşamama tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini vekâlet ücreti ve masrafların davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Davacının tacir olmadığını, faiz talebi hukuka aykırı olduğunu, davacının davanın açılmasında hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili ile diğer borçlu tarafından 24.Ekim.2014 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi ile … ve … Ort. isimli Adi Ortaklık kurulduğunu, bahse konu adi ortaklığın 10.06.2018 tarihli adi ortaklığın tasfiyesi sözleşmesi imza edilerek sona erdiğini, müvekkilinin 10.06.2018 tarihinde bahse konu ortaklıktan ayrılmış olup bu tarih itibariyle davacı tarafından yapılan her hangi bir iş ve kesilmiş bir faturanın bulunmadığını, dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla yaptığını iddia ettiği işe ilişkin her hangi bir fatura da kesmediğini, taraflar arasında fatura ilişkisi olmadığını ve ticari defter kayıt ve belgeler itibariyle bir alacağın bulunmadığının sabit olduğunu, davalı taraf işi teslim ettiğine, fatura kestiğine yönelik her hangi bir belge veya senet ortaya koymaksızın sahtecilik eseri olduğu ve geçmişe yönelik tanzim edildiği gayet açık taşeronluk sözleşmesi sunarak tahsilat yapma yolunu seçtiğini, iş teslim tutanaklarının olmadığını, fatura ve irsaliyenin kesilmediği halde talepte bulunulmasının kötü niyetin açık göstergesi olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin yokluğunda yapmış olduğu tespit raporuna itiraz edildiğini, davacı ile diğer davalı …’un müştereken hareket ettiğini, davacı ile adi ortaklık ilişkisinin savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davacının iddialarının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup, aksi belge ile sabit olduğunu belirterek; davanın görev yönünden reddine, adi ortaklığın kayıtlarında, davaya konu bir alacak olmadığı, kesilen faturaların ise bir kısım nakit bir kısım banka marifeti ile ve yine müşteri bonosu ve çek ile ödenmiş olması, tasfiye ve fesih edilen edilen adi ortaklığın eski sınırlı yetkili ortak ile davacının iyi niyetli olmamaları, olmayan temsil yetkisin kötüye kullanılması, davacı yanın gerekli özen ve dikkati göstermemiş olması nedeniyle davanın müvekkili açısından husumet yönünden reddine, Konya .Ağır ceza mahkemesi … E.sayılı davanın ve yine .Asliye Ticaret Mahkemesi … E.sayılı davalar sonuçlanıncaya kadar bekletici mesele yapılamasına, binnetice başkaca/fazlaca itiraz ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile, iş bu davanın hem usulden hem esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak isteminden ibarettir.
Dava dilekçesindeki anlatımlar yeterli olmadığından davacı vekiline 07.05.2021 tarihli tensip zaptının 17. bendi ile davaya konu alacağın davadan önce icra takibine konu edilip edilmediğini açıkça belirtmesi, alacak takibe konu edilmişse eldeki alacak davasının açılmasında davacının hangi nedenlerle hukuki yararının bulunduğunu açıklaması, davaya konu 60.000,00 TL tutarındaki alacağın içinde feri nitelikte (faiz vb) alacağın bulunup bulunmadığını bildirmesi ve varsa feri talebin ne olduğu ile tutarının ne olduğu konusunda talep sonucunu açıklaması için süre verilmiştir. Verilen süreye istinaden davacı vekili 05.06.2021 tarihli dilekçesi ile ”…Yukarıda da belirtildiği üzere dava konusu alacak Konya . İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası ile icra takibine konu edilmiş ve yine icra takibinden sonra talep edilen Konya . Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası ile ihtiyaten %20 Teminat karşılığı durdurulmuştur. Kısmen dava dilekçemizde ve yukarıda belirtildiği üzere Konya . Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı Menfi Tespit Dava dosyası ile Davalılardan … tarafından müvekkilimiz aleyhine açılan davada Ortaklığın keşide etmiş olduğu icra takibine konu bonoların yetkisiz ortak tarafından imzalandığı, Ortaklığın bitirilmesinden sonra tanzim edildiği ve imzalandığı iddiaları mevcuttur. Aynı şekilde Konya . Ağır Ceza Mahkemesi … Esas ayılı dosyası da benzer iddialar üzerine açılmıştır. Ve yine davalıların kendisi arasında Adi ortaklığın bitip bitmediği ve bitiş tarihi ve yetki konuları tartışmalı olup yargıya intikal etmiştir. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası olmak üzere iki ayrı dava ile bu dosyalar halen derdest bulunmaktadır. Devam eden bu yargılamalar sonucunda icra takibine konu edilen bonoların yetkisiz kişi tarafından imzalandığı sebebiyle iptali veya ortaklardan diğerinin sorumlu olmadığı kararları çıkma ihtimali mevcuttur. Ancak müvekkilimizin görüldüğü üzere ve davalılar tarafından inkar edilmediği için zımnen kabul edildiği üzere, yaptığı işler yargılama sırasında da bir kez daha ortaya çıkacağı üzere sabittir. Müvekkilimiz yaptığı işlerin bedelini borçluların birbirlerine ve 3. Kişilere mal devrederek, ayrıca üzerlerindeki mallara da ipotek tesis ettirerek alacağımızı semeresiz bırakmaya çalıştığı resmi kayıtlarla sabittir. Yukarıda bahsedildiği üzere müvekkilimizin alacağına kavuşamama ihtimali diğer davaların sonucuna göre vardır ve bu ihtimal davalıların müvekkilimiz aleyhine sebepsiz zenginleşmesine sebep olabilir. İşte bu durumun meydana gelme ihtimali sebebiyle müvekkilimiz huzurdaki davayı, usul ekonomisi gereği, zaman kaybetmemek adına ve en önemlisi alacağına kavuşmak için sözleşmeye dayalı olarak açmakta hukuki yararı mevcuttur. Davaya konu 60.000,00 TL tutarındaki alacak talebimiz ŞİMDİLİK, (Alacak tutarı karşı tarafça kabul edilmediği ve defter kayıtlarında olmadığı veya ödendi gösterildiği için ve ayrıca en önemlisi ilave işlerin talep edilmesi ve yapılması işin doğası gereği olduğu için belirsiz bir alacak söz konusudur.) FAZLAYA İLİŞKİN TÜM HAKLARIMIZI SAKLI TUTARAK sadece kısmi dava olarak ana para alacağını kapsamakta olup, içerisinde ferileri olarak cezai şart benzeri miktar yoktur. Ancak 60.000,00 TL için, ticari alacak olması sebebiyle mevduata uygulanan en yüksek avans faiz oranı üzerinden faiz talebimiz de vardır. Dava dilekçemizde belirtildiği üzere ilgili icra dosyasını kast ederek, 60.000,00TL Ana para alacağı ve bu bedele işletilecek faiz yönünden ayrı ayrı tahsilde tekerrür etmemesi talebimiz vardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında davacı …’ın takip alacaklısı, davalıların ise takip borçluları olarak yer aldıkları, takibin dayanağının 650.000,00 TL ve 620.000,00 TL bedelli bonolar olduğu anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kayıtlı davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davacısının …, davalısının ise … olduğu, …’in Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına konu bononun adi ortaklığın tasfiyesinden sonra düzenlendiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bono bedelleri kadar olmadığı, …’ın bono bedelleri kadar dahi fatura tanzim etmediği vb iddialar ile menfi tespit isteminde bulunduğu, …’ın ise adi ortaklık ile arlarında uzun süredir devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında alacaklı olduğunu vb. savunarak davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ile 650.000,00 TL ve 620.000,00 TL bedelli bonolara istinaden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığı, eldeki davaya konu alacak ile icra takibine konu alacağın aynı alacak olduğu, birbirinden bağımsız alacaklar olmadığı, davalı …’in Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine ilişkin açtığı menfi tespit davasının Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kayıtlı olduğu, takibe konu bonolardaki imzaların inkar edilmemesi karşısında davacının alacaklı olduğunu ve alacak miktarını anılan menfi tespit davasında ispat etme imkanı varken eldeki alacak davasını açmasında herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca her ne kadar …’a da husumet yöneltilmiş ise de Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasının derdest olması ve takibin … yönünden durdurulmasına ya da iptaline karar verildiği yönünde herhangi bir iddianın bulunmaması karşısında davacının …’a yönelik dava yönünden de hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varıldığından davanın dava şartı hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HUKUKİ YARAR DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Peşin olarak alınan 1.024,65 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 965,35 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320,00 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …, kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı … vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/12/2021

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.