Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2021/385 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

İLGİLİ İCRA DOSYASI: Konya . İcra Dairesi …Esas
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili ile davalı borçlu arasında alım-satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin KDV hariç 20.024,00 USD olduğunu, teslim süresinin 60 gün olarak belirlendiğini, makinelerin tesliminin müvekkili şirket tarafından tüm makineler için 19/04/2018 tarihinde …seri no ve 19/04/2018 tarihli sevk irsaliyesi ile yapıldığını, sözleşme şartlarına uygun olarak teslimin yapılmasına rağmen davalı şirketin 96.791,05 TL’yi ödemediğini, davalının kötüniyetli olarak hareket ettiğini, alacağın tahsili amacıyla Konya . İcra Dairesi’nin ….sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itirazda bulunduğunu ve açıkladığı nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu likit alacağa haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacı taraf ile hukuki ilişkinin 14/02/2018 tarihli sözleşmeden ibaret olmadığını, ilişkinin 01/07/2016 tarihinde başladığını ve bu tarihli sözleşmelerden ve sözleşmelerin ifasından kaynaklanan ve bugüne kadar gelen hukuki ilişkiler sebebiyle davacının müvekkili şirketten alacağının bulunmadığını, davacı ile daha önce 01/07/2016 tarihli iki adet sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelerin 8.maddesine göre davacı şirketin taahhüdünü ifa garantisi olarak ve garanti süresini kapsayacak şekilde 46.550,00 USD’lik ve 45.885,00 USD’lik 2 adet kesin teminat mektubu vereceğini, davacı şirketin bu iki teminat mektubunu 13/07/2018 tarihli olarak verdiğini, fakat davalı şirketten kaynaklanmayan nedenlerle davacının 01/07/2016 tarihli sözleşmelerden doğan edimleri bakımından kesin kabulün 11/05/2017 tarihine kadar yapılamadığını, kesin kabul 11/05/2017 tarihinden sonra yapıldığından sözleşmelerin 7.maddesine göre davacının edimlerinin garantisi olan 2 yıllık sürenin 11/05/2019 tarihinden sonra dolduğunu, bu sözleşmeler nedeniyle davacı firmadan alınan mal ve hizmetin garanti süresinin 11/05/2019 tarihinde dolduğunu, garanti süresi nedeniyle davacının vermiş olduğu 13/07/2018 tarihine kadar sürekil kesin teminat mektuplarının sürelerinin uzatılması yada yeni bir teminat mektubu verilmesi veya müvekkili şirkete nakdi teminat vermesi gerekirken, davacı firmanın teminat mektuplarının süresini uzatmadığı gibi önceki sözleşmelerden doğan garanti süresince gerekli olan teminatı nakdi olarak da karşılamadığını, bu sebeplerle firmanın alacağından doğan 23.628,32 USD’lik paranın davacıya ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından teminata ve alacağa mahsuben muhafaza edildiğini ve açıkladığı nedenlerle davacının müvekkili şirkete verilmesi gereken teminatların süresini uzattığında veya nakdi teminatı tamamladığında ve diğer ceza bedeli ve borçları ödediğinde muhafaza edilen paranın ödeneceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya . İcra Dairesi’nin ….sayılı dosyası ile 19/04/2018 düzenleme tarihli, …nolu, 96.791,05 TL tutarlı faturaya istinaden 96.791,05 TL fatura bedeli ve 3.387,03 TL ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 100.178,08 TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından ödeme emrine, faize, faiz oranlarına ve borca itirazda bulunulduğu, itiraz üzerine takibin 10/08/2018 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2019 tarihli …E ….K sayılı kararına karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyayı inceleyen Konya BAM . Hukuk Dairesi 26/02/2021 tarihli ve ….E ….K sayılı kararıyla kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Konya BAM . HD.’nin ….E ….K sayılı kararı ”Davacı şirketin, davalı şirkete bir takım makineleri karşılıklı imzalanan sözleşmeyle sattığı ve makineleri teslim ettiği, fakat alacaklarının bir kısmının ödemediği, bunun üzerine takip başlattıkları, takibe karşı yapılan itiraz üzerine ilk derece mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açıldığı, ilk derece mahkemesince 2 ayrı sözleşme bulunduğu, sözleşmede teminat mektubu verilmediği takdirde teminatın, davacının ilk alacağından tahsil edileceğine dair hüküm bulunmaması nedeniyle fatura bedelinin muhafaza edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve takibin devamına karar verildiği, ilk derece mahkemesince davalının cevap dilekçesinde savunduğu hususlara ilişkin deliller toplanmadan esastan değerlendirme yapılmasının hukuka uygun olmadığı, bu nedenle davalının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının cevap dilekçesindeki konulara ilişkin deliller toplandıktan sonra değerlendirilerek duruma göre karar verilmek üzere dava dosyasının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince mahkemesine gönderilmesine …” şeklindedir.
Anılan kaldırma kararına istinaden dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı sırasına kaydedilmiştir. 21/04/2021 tarihli tensip tutanağının 2 nolu ara karar ile davalı vekiline cevap dilekçesinde bahsi geçen 01/07/2016 tarihli 2 adet sözleşmeyi tüm ekleri ile birlikte sunması, iddia edilen hangi vakıaların hangi delillerle ispatlanacağını açıklaması, tanıkların hangi konularda dinletilmek istendiğini açıklaması, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları dahil tüm yazışmaları dosyaya sunması, irsaliye ve kesin kabul tutanaklarını sunması ve hangi iddianın ispatı için ticari defter kayıtlarına delil olarak dayanıldığını açıklaması için 2 hafta kesin süre verilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı gibi beyanda da bulunulmamıştır.
Her ne kadar davalı vekili 22/06/2021 tarihli dilekçesiyle davalının hapis hakkını kullandığını iddia etmiş ise de cevap dilekçesinde bu yönde bir savunma ileri sürülmediğinden bu yönde bir değerlendirme yapılması mümkün değildir. Değerlendirme yapılması gerekse dahi 4721 sayılı TMK’nın 950. Maddesindeki ” Alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması hâlinde, borç ödeninceye kadar hapsedebilir. ” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında da davalının davacının alacağı üzerinde hapis hakkı kullanmasının mümkün olmadığı noktasında duraksama yoktur.
Taraflar arasında 01/07/2016 tarihli 458.850,00 USD bedeli olan ….konulu ve yine 01/07/2016 tarihli 465.500,00 USD tutarlı … konulu sözleşmelerin imzalandığı anlaşılmıştır.
Davaya ve icra takibine konu 96.791,05 TL bedelli faturanın ise 14/02/2018 tarihli sözleşme kapsamında düzenlendiği, bu sözleşmenin davalı şirket tarafından sipariş ve fiyat teklif edilmesi ve davacının da teklifi kabul etmesi suretiyle kurulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, dava konusu faturaya konu malların davalıya teslim edildiği ve davalı tarafından fatura bedelinin ödenmediği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf 19/04/2018 tarihli fatura bedeli olan 96.791,05 TL’nin 01/07/2016 tarihli iki ayrı sözleşme kapsamında teminat olarak davalı tarafından muhafazasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki anılan uyuşmazlığın niteliği dikkate alındığında davalı tarafın tanık dinletme talebi yerinde görülmemiştir. Yine ticari defter ve belgelerdeki kayıtların da ihtilafın çözümüne bir katkı sağlamayacağı kabul edilerek ticari defter ve belge incelemesi yaptırılmasına gerek duyulmamıştır.
Taraflar arasında imzalanan 01/07/2016 tarihli sözlemelerin 8. Maddesine göre; ”Taahhüdün ifa garantisi olarak yüklenici işin toplam bedelinin %10’u tutarında kesin ve garanti süresini kapsayacak süreli teminat mektubunu veya nakit teminatı sözleşme akdi sırasında şirkete verecektir. Teminat garanti süresi boyunca iade edilmeyecektir.. Yüklenici bu süre sonunda yazılı olarak talepte bulunduğu takdirde ilgili teknik servis tarafından iadesinde sakınca görülmediği takdirde iade edilebilir.” Sözleşme metninden de anlaşıldığı üzere teminat mektubunun süresinin uzatılmaması halinde yapılacak olan işleme dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 14/02/2018 tarihli sözleşmeye göre; teminat mektubu verilmediği takdirde teminatın davacının ilk alacağından tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm sadece bu sözleşme (14/02/2018 tarihli sözleşme) kapsamında teminat mektubu verilmemesi haline ilişkin olarak düzenlenmiş olup bu hükmün taraflar arasındaki diğer sözleşmelerden kaynaklı (özellikle 01/07/2016 tarihli iki ayrı sözleşmeden kaynaklı) teminata ilişkin ihtilaflara uygulanması mümkün değildir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; her ne kadar 14/02/2018 tarihli sözleşme ile teminat mektubu verilmediği takdirde teminatın davacının ilk alacağından tahsil edileceği kararlaştırılmış ise de 01/07/2016 tarihli iki ayrı sözleşmede böyle bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla 01/07/2016 tarihli sözleşmeler kapsamında verilen teminat mektuplarının süresinin uzatılmaması nedeniyle davaya konu fatura bedelinin teminat olarak muhafaza edilmesi mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca, İ.İ.K. Nın 67. Maddesi gereğince davalının icra takibine itirazının haksız olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takibine davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 96.791,05 TL alacağın tahsili yönüyle TAKİBİN DEVAMINA, bu alacağa icra takip tarihinden itibaren TİCARİ FAİZ İŞLETİLMESİNE,
2-96.791,05 TL alacağın takdiren % 20 si oranında hesaplanan 19.358,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 6.611,80 TL harçtan peşin alınan 1.652,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.958,85 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.694,05 TL harç gideri ve 90,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.784,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 13.145,15 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/09/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.