Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2021/603 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : 1-
VEKİLİ :
DAVACILAR : 2-
3-
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … aleyhine girişilen takibe müsnet çekteki imza ve yazının müvekkiline ait olmadığının müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını,müvekkili yönünden iptal edilen çekteki taklit edilmeye çalışılan imza ile bu davaya konu icra takibine müsnet çekteki imzanın aynı elin ürünü olduğunu, takibin … ve … yönünden de iptalinin gerektiğini, çekin ön yüzünden anlaşılacağı üzere müvekkili … çeki … AŞ’ne keşide ettiğini, ancak takip alacaklıları özellikle sahte imzayla borçlandırılmaya çalıştıkları …’e müracaat etmek için lehine keşide edilen … AŞ’ye karalayarak müvekkili … eli mahsulü olmayan ancak benzetilmeye çalışılan imzaya kaim parafla, geçersiz hale getirilen çeki hukuka aykırı bir şekilde sahtecilik yolu ile sıhhat kazandırılmak istendiğini, bu nedenle çekin kıymetli evrak vasfını temelinden yitirdiğini, davaya konu takip ve müstenidatı çekin sahteliği ile ilgili belirsizlik ortadan kalktığı ve emin hale gelindiği için takibin safahatı yönünden haksız takibin iptalini talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkili … e izafe edilmeye çalışılan imzanın kendisine ait olmadığının belirlenerek borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı şirketin müsnet çekten dolayı diğer davacılar keşideci … ile ciranta …’e müracaat kabiliyetinin olmadığının tespiti ile bunlar yönünden de takibin ayrı ayrı iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ,davacılardan …’ün takip konusu çekte bulunan cirosuna karşılık imza itirazında bulunmasının kötü niyetli ve haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacı borçluların mal beyanı dilekçelerinde takip konusu dosya borcunu kabul ettiklerini ve en kısa zamanda ödeyeceklerini beyan etmelerine rağmen 3 ay sonra dava açmalarının ve bu davada borçlarının bulunmadığını, çekte bulunan imzanın kendilerine ait olmadığını ileri sürmelerinin davacıların kötü niyetli olduklarının işareti olduğunu, borcu kabul eden borçlunun düzenlediği belgenin çek niteliğinde bulunmadığının tespitini istemekte hukuki yararının bulunmayacağın beyan ederek, öncelikle görev yönünden ,davacıların davasının haksız olması nedeniyle de davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Davacılar … ve …’ün menfi tespit davasının Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2012 gün ve … E … K kararı ile reddine karar verildiği ve davacı … ile davacı …’ün bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunmadıkları anlaşıldığından bu davacıların davaları hakkında yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı … davaya konu 31/06/2001 tarihli ve 67.500 DM bedelli çekteki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı ise takip dosyasına sunulan mal beyanı dilekçesi ile davaya konu çekten kaynaklanan borcun kabul edildiğini, davacının imza inkarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; takip dosyasına sunulan ve borcu kabul beyanını içeren mal beyanı dilekçesinin davacı … yönünden bağlayıcı olup olmadığı, çekteki ciranta imzasının davacıya ait olup olmadığı ve buradan hareketle davacı …’ün davaya konu çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarından ibarettir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi 24/08/2017 tarih … nolu raporu ile inceleme konusu Konya . İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulmuş üç adet belgede … ve …’a atfen atılı imzalar ile … ve …’ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … ve … eli ürünü olmadığı, inceleme konusu 14/11/2007 okunur havale tarihli yetki belgesindeki imza ile …’ın mukayese imzaları arasında ise uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın … eli ürünü olduğunu bildirmiştir.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında tanzim edilen ve onaylı sureti bu dava dosyası arasına alınan 13/11/2006 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu 31/06/2001 tarihli, … seri numaralı 67.500 DM bedelli çekde yer alan ciranta imzasının davacı …’e ait olmadığı tespit edilmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı kararının temyizi üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı ile ”Dava icra takibine konu 1 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay (Kapatılan) . Hukuk Dairesi’nin … esas ve … karar sayılı ve 16/04/2013 tarihli ilamında belirtildiği üzere, icra dosyasında davacı borçlu … vekilleri Av. … ve Av. … imzasını taşıyan mal beyanı dilekçesinde açıkça borcu kabul beyanları bulunmaktadır. Mahkemece bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda dilekçe altındaki imzaların borçlu vekillerine ait olmadığı tespit edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de aynı bilirkişi raporunda 14/11/2007 havale tarihli yetki belgesindeki imza ile …’ın mukayese imzaları arasında ise uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın … eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. 18.06.2008 tarihli duruşmada beyanı alınan davalı borçlu vekili …, 3 adet mal beyanı ve borç ikrarını içeren dilekçelerdeki ismi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş olup bu durumda artık söz konusu dilekçeler altındaki imzanın borçlu davalılar vekiline ait olduğu kabul edilmelidir. Av. … tarafından da Av. …’a 14/11/2007 havale tarihli yetki belgesi ile yetki verildiğinden … imzasının bulunduğu dilekçelerdeki borcu kabul beyanı davacıları bağlar. Bu nedenle mahkemece borcun kabul edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ile davalı … A.Ş.’nin, 31/06/2001 keşide tarihli ve 67.500,00 DM bedelli çeke istinaden davacı …’ün de aralarında bulunduğu takip borçluları aleyhine icra takibi başlattığı, takip dosyasına Av. … ile Av. … tarafından imzalanan takibe konu borcun kabulü içerir bila tarihli mal beyanı dilekçesi sunulduğu ancak takip dosyasında davacı takip borçlusu … tarafından Av. … ile Av. …’a verilen bir vekaletname bulunmadığı gibi davacı … tarafından avukatlar tarafından yapılan işlemlere icazet edildiğine ilişkin bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Mal beyanı dilekçesinin sunulduğu tarih itibariyle yürürlükte olan 1068 sayılı HUMK’un 67. Maddesine göre; Vekaletnamenin aslını veya örneğini vermeyen vekil dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir görev yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar umulan hallerde mahkeme, vereceği kesin bir süre içinde vekaletnamesini getirmek şartıyla vekilin dava açmasına veya usul işlemleri yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekaletname verilmez veya aynı süre içinde asil, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmezse dava açılmamış sayılır ve yapılan işlemler hükümsüz kalır. Bu durumda vekil, oturum harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahküm edilir. Bunları kötü niyetle yapan vekil aleyhine ceza takibi yapılmak ve disiplin cezası uygulanmak üzere Cumhuriyet Savcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına yazı gönderilir. Bir tarafın vekil tutmak istemesi, vekilini azletmesi, vekilin istifa etmesi, kendisinin yahut vekilinin dosyayı incelememiş bulunmaları sebebiyle yargılama başka bir güne bırakılamaz. Ancak vekil tutulmaması veya dosyanın incelenememesi kabul olunabilir bir özüre dayanıyorsa hakim bir defalık kısa bir süre verebilir. Verilen süre sonunda, vekil oturuma gelmemiş veya dosya incelenmemiş olsa bile davaya devam olunur. Vekaletname aslının veya onanmış örneğinin her dosya için ayrı ayrı verilmesi zorunludur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24/09/2019 gün ve … E … K sayılı ilamı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun vekaletnamenin ibrazı başlıklı 76. maddesi dava ve işlerden bahsetmekte olup, icra takibi avukatın takip ettiği işlerden sayılır. Avukatın vekil sıfatı ile icra takibine katılabilmesi için vekâletnamesini HMK’nın 76. maddesine göre takip dosyasına ibraz etmesi zorunludur. Vekil sıfatı ile icra takibine katılma vekilin icra takibine vekâlet ibrazı ile olabileceği gibi borçlu adına icra mahkemesine itiraz ve şikâyette bulunması suretiyle de olabilir.” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 05/06/2018 gün ve … E … K sayılı ilamı ise ”… kendilerine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen şikayetçi 3. kişilerin vekili olduğundan bahisle 2. haciz ihbarnamesine itiraz eden Av. … tarafından HMK.’nun 77/1. maddesi gereğince çıkarılan muhtıra ile verilen süre içerisinde vekaletname ibraz edilmediğinden, anılan avukatın bu haliyle işlem yapma olanağı bulunmamakta olup, itirazı yok hükmündedir. Şikayetçiler tarafından sonradan icazet verilmiş olması da itirazın geçerli sayılmasına sebep teşkil etmez…” şeklindedir.
Yine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 25/01/2017 gün ve … E … K sayılı ilamı; ” …vekaletname ibraz etmeden icra müdürlüğünde takip talebinde bulunan avukata, icra takipleri hakkında da uygulanması gereken HMK’nun 114/f, 115/2. maddeleri gereğince, verilecek kesin sürede bu eksiklik tamamlatılarak icra dosyasına vekaletname ibraz edilmesi halinde takip talebi geçerli sayılır…” şeklindedir.
Anılan emsal nitelikteki içtihatlarda da belirtildiği üzere avukatın takip dosyasında işlem yapabilmesi için vekaletname ibraz etmesi zorunlu olup, avukat tarafından vekaletname ibraz edilmeden yapılan işlemlere asilin icazet göstermemesi halinde bu işlemler geçersiz olacaktır. Bir başka deyişle bu işlemler asil yönünden bağlayıcı nitelikte olmayacaktır.
Somut olayda, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasında asil … tarafından Av. … ile Av. …’a verilen vekaletname bulunmadığından ve asil …’ün avukatlar tarafından sunulan mal beyanı dilekçesine icazet ettiğine dair bir beyanı bulunmadığından ve hatta mal beyanı dilekçesinin içeriğini aksine eldeki menfi tespit davasını açtığından mal beyanı dilekçesindeki borç kabul beyanının davacı … yönünden bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Her ne kadar eldeki dosyada davacı … tarafından Av. …’a verilen vekaletname bulunmakta ise de; vekaletnamelerin her dosya için ayrı ayrı sunulması gerektiğinden bu dosyaya sunulan vekaletnamenin takip dosyasına sirayet etmesinin mümkün olmadığı, aksi kabul edilse dahi mal beyanı dilekçesinde Av. …’a atfen yer alan imzanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi 24/08/2017 tarih … nolu raporu ile Av. …’a ait olmadığı tespit edildiğinden bu borç ikrarını içerir dilekçenin davacı … yönünden bağlayıcı olmadığı kabul edilmelidir.
Avukatlık Kanunu’nun 56/5. Maddesine göre; Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekâletname hükmündedir.
Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin 18/1 maddesine göre; Avukatın çıkaracağı vekaletname örneğinde; vekaletnameyi düzenleyen merciin adı, kayıt numarası, düzenleme tarihi ile avukatın adı, soyadı, vergi numarası, imzası ve ayrıca vekil edenin adı, soyadı, adresi ve yetki kapsamının ne olduğunun bulunması zorunludur. Avukatlar veya avukatlık ortaklıkları, başkasını tevkil etme yetkisini taşıdıkları tüm vekaletnameleri kapsayacak şekilde tek bir genel ya da ayrı ayrı özel yetki belgesi düzenleyerek; bir başka avukatı veya avukatlık ortaklığını müvekkilleri adına vekil tayin edebilirler. Vekaletname hükmünde olan bu yetki belgesi; tüm yargı mercileri ile resmi ve özel kişi, kurum ve kuruluşlar için hukuken vekaletname işlev ve etkisi taşır. Yetki belgesinde yetki verenin ve yetkilendirilenin adı, soyadı, barosu, sicil ve vergi numarası ve bu maddenin birinci fıkrasında yazılı hususların yer alması gereklidir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görevli mahkeme başkanının havalesinin yer aldığı 14/11/2007 havale tarihli yetki belgesinde Av. …’ın yetki belgesi veren, Av. …’ın ise yetkili kılınan avukat olarak yer aldığı, yetki belgesinin vekil eden ve dayanak vekaletname noter tarih ve yevmiye no kısmının boş olduğu, bu bakımdan yetki belgesinin yasanın aradığı şartlara haiz olmadığı anlaşılmıştır. 14/11/2007 havale tarihli yetki belgesi ile yetkili kılınan avukatların kim adına yetkili kılındığı, bir başka deyişle Av. …’ın hangi vekaletnamedeki yetkilerini devrettiği belirsiz olduğundan, bu yetki belgesi Av. …’a davacı …’ü eldeki davada dahi temsil etme yetkisi bahşetmeyecektir. Eldeki dava dosyasına sunulan vekaletname ya da yetki belgesinin takip dosyası yönünden de geçerli olacağı Mahkememizce kabul edilmemekle birlikte bir an için eldeki dava dosyasına sunulan yetki belgesinin takip dosyasına da sirayet edeceği kabul edilse dahi, 14/11/2007 havale tarihli yetki belgesi ile yetkili kılınan avukatların kim adına yetkili kılındığı, bir başka deyişle Av. …’ın hangi vekaletnamedeki yetkilerini devrettiği belirsiz olması karşısında Av. … imzasını taşıyan borç ikrarını içerir mal beyanı dilekçesi davacı … yönünden bağlayıcı olmadığı kabul edilmelidir.
Anılan nedenlerle Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/01/2021 gün ve … E … K sayılı ilamındaki Av. …’ın imzasının bulunduğu dilekçedeki borcu kabul beyanının davacı … yönünden bağlayıcı olduğu yönündeki görüşe iştirak edilmediğinden ve hükme esas alınan 13/11/2006 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu 31/06/2001 tarihli, … seri numaralı 67.500 DM bedelli çekde yer alan ciranta imzasının davacı …’e ait olmadığı tespit edildiğinden, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 gün ve … E … K sayılı önceki kararında direnilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin 21/02/2019 gün ve … E … K sayılı önceki kararında DİRENİLMESİNE,
a)Davacı … ve davacı …’ün davaları yönünden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
b)Davacı …’ün DAVASININ KABULÜ ile, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyada takibe konu edilen 31/06/2001 tarihli keşidecisi … olan 67.500,00 DEM bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
c) Davacı …’ün tazminat talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.742,83 TL harçtan peşin alınan 542,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.200,76 TL eksik harcın davalıdan tahsili gerekiyor ise de; önceki kararlarda bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından 20/03/2012 tarihli karar anına kadar yapılan (bu tarihe kadar yapılan yargılama giderinin takdirden 1/3 ünün davacı … tarafından yapıldığı kabul edilerek) 209,49 TL yargılama gideri ile sonradan yapılan 403,65 TL yargılama gideri toplamı 613,14 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
4-Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 6.019,86 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı … vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 15 ) gün içerisinde, ilgili YARGITAY Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.