Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/196 E. 2021/525 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21/01/2013 tarihli dava dilekçesiyle özetle; vekili bulundukları şirket aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu borçtan Afyonkarahisar …Müdürlüğündeki alacaklarına haciz konulunca haberdar olduğunu, takip dosyasında müvekkile tebligat yapıldığına ilişkin tebligat parçasının bulunmadığını, buna rağmen ihtiyati haciz miktarı kadar değil dtosya borcununu tamamı kadar alacaklarına haciz konulduğunu, söz konusu24.079,56 TL’lik kesinti ile alacaklı vekilince 23/10/2012 tariinde dosyadan çekildiğini, 17/01/2012 tarihli şirket ortaklar kurulunca alınan kaar gereğince şirketi borçlandırmaya, şirket müdürleri …ve …’ün müştereken yetkili olduklarını, takibe konu çekteki müvekkil şirket adına atılmış ciroda şirket yetkililerinin her ikisinin de imzasının bulunmadığını ve davalı alacaklıya borçlarının da olmadığını, takibin usule yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğundan bahisle tahsil edilen paranın geri ödenmesinin gerektiğini, taraflar arasında hukuken geçerli bir borç-alacak ilişkisinin bulunmadığını, dayanak olarak icra müdürlüğüne sunulan çekteki cironun müvekkil şirketi borç altına sokacak nitelikte olmadığını, izah edilen nedenlerle hukuken geçerli olmayan ciroya dayanarak yapılan icra takibinde tahsil edilmiş olan 24.079,56 TL’nin istirdadı için dava açıldığını, iş bu davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili 25/03/2013 tarihli cevap dilekçesiyle özetle; Davacı şirketin Konya . İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile aleyhinde başlatılan takipteki miktar kadard müvekkil şirkete borçlu bulunmasına rağmen, borçlu bulunduğu meblağı ödemekten kurtulmak maksadıyla işbu davayı açtığını, davacı şirketin Akaryakıt alımı nedeniyle müvekkili oldukları şirkete borçlu olduğunu, müvekkili olduğu şirket ile davacı şirket arasında 20/11/2012 yıllarında akaryakıt alım satımından doğan bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı … Şti’nin dava konusu çeki cirolayıp daha önceki unvanı olan … Şti’ye verdiğini, dolayısıyla takip ve dava konusu çekin doğrudan lehtar olan davacıdan müvekkil şirkete geçtiğini, müvekkil şirketin söz konusu alacağını tahsil etmek amacıyla davacı aleyhine takip başlattığını, davacı şirketin takip dosyasında kendilerine tebligat yapıldığına ilişkin tebligat parçasının bulunmadığını, buna rağmen ihtiyati haciz miktarı kadar değil dosya borcunun tamamı kadar alacağı haciz konulduğu yönünde olduğunu, davacının bu iddiasının mesnetsiz bir iddia olduğunu, takip dosyasından diğer borçlulara olduğu gibi davacı şirkete de tebligat çıkarıldığını, bu tebligat parçasının dosyaya dönmemesi nedeniyle Posta İşleri Merkezine müzekkere yazılarak tebligat akıbetinin sorulduğunu, bunun üzerine icra dosyasından çıkarılan tebligatın 22/06/2012 tarihinde tebligat Kanununun 21. Maddesine göre muhtara tebliğ edildiğini ve dosyanın kesinleştiğini, bu nedenlerle hukuka aykırı herhangi bir durumun söz konusu olmadığını tüm izah edilen nedenlerle davacının davasının reddi gerektiği talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, istirdat isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve Konya . İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı takibine konu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve bu çeke istinaden haciz baskısı altında yapılan ödemenin istirdadının gerekip gerekmediği hususlarından ibarettir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2013 tarihli ve …Esas …Karar sayılı davanın reddine ilişkin kararının davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay .Hukuk Dairesi tarafından 27/03/2014 tarihli ve …Esas …Karar sayılı ilamı ile “…Davacı şirket, dava konusu çek üzerinden ciro kaşesinde iki imza bulunmadığını, kendileri yönünden geçerli bir cironun bulunmadığını, davalının yetkili hamil olmadığını iddia etmiş, fakat mahkemece bu iddianın üzerinden durulmadan karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrasında Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı sırasına kaydedilen dava dosyasında bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, yargılama sonunda 07/11/2016 tarihli ve …E …K sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay .Hukuk Dairesi tarafından 11/11/2019 tarihli ve …Esas …Karar sayılı ilamı ile kararın ”Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek inceleme yapılmışsa da ticaret sicil müdürlüğünden gelen müzekkere cevabına göre çek keşide tarihi itibarı ile davacı şirketi 10 yıl müddetle … ve …müştereken temsile yetkili bulunmakta olup, dava konusu çekte lehtar ciranta kaşesi üzerinde bu iki temsilcinin imzası bulunması gerekirken sadece …’nun imzasının bulunduğu adli tıp raporu ile tespit edilmiştir. Bu durumda çekin tek imzalı olarak ciro edilmesi, davacı şirketi bağlamayacağı ve sorumluluk altına sokmayacağı gibi çekin altında davacı şirketin önceki ünvanı üzerinde de tek imza bulunmakta olup, bu imza da yine şirketin temsilcilerine ait değildir. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kambiyo hukuku ilkelerine aykırı olarak çekin davalının elinde bulunması ve Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi nazara alınarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış…” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce anılan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dava ve takibe konu çek hakkında yapılan imza incelemesi sonucunda İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi Başkanlığı 11/08/2016 tarih … sayılı raporu ile “…İnceleme konusu çektesi 1.ciro imzası ile …mukayese imzaları arasında uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzanın …eli ürünü olduğu, çekteki 2.ciro imzası ile …, …ve …’ün mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği…” belirtilmiştir.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 26/01/2012 tarihli ve 7992 sayılı gazete ilan suretinin incelenmesinde … ile …davacı şirketi 10 yıl müddetle ve müştreken temsile yetkili oldukları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı şirketin, davaya konu çekin tanzim tarihi olan 01/06/2012 tarihi itibariyle … ve …’nun müşterek imzası ile temsil edildiği, davaya konu çekte yer alan lehtar ciranta kaşesi üzerinde tek imzanın bulunduğu, bu imzanın …ait olduğu, çekte diğer temsilci …’ün davacı şirketi temsilen attığı bir imzanın bulunmadığı, bu bakımdan çek nedeniyle davacı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı, davacı tarafça Konya . İcra Dairesi’nin …E sayılı takibine konu edilen davaya konu çek nedeniyle takip dosyasına 24.079,56 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacının çekten kaynaklı sorumluluğunun bulunmaması karşısında bu tutarın davacıya iade edilmesi gerektiği sonucuna varıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile 24.079,56 TL’nin 23/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdat edilerek davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.644,87 TL harçtan peşin alınan 411,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.233,62 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 435,55 TL harç gideri ile 769,39 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.204,94TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince 15 gün içerisinde, ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/11/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.