Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/184 E. 2022/155 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili şirketin davalı sigorta şirketi nezdinde … poliçe nolu, 17/11/20017 başlangıç 17/11/2018 bitiş tarihli Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ve 04/12/2017 başlangıç 17/11/2018 bitiş tarihli Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi Primsiz Düzeltme Ek Belgesi ile işyerinde gerçekleşebilecek çeşitli rizikoları sigortalattığını, sigorta poliçesi uyarınca davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilinin işyerinde meydana gelebilecek makina kırılması, arızalanması, hasara uğraması gibi rizikoların teminat altına alındığını, müvekkilinin işyerinde bulunan 2010 model deri ve ahşap ürünlere lazer işleme makinesi ve 2013 model lazer işleme makinesinin olağan çalışmakta iken anide stop ettiğini ve lazer işleme ışınının kesildiğini, teknik servis tarafından makinelerin çalışır halde müvekkiline teslim edildiğini, bu süreçlerden davalı şirketinin bilgilendirildiğini, servis tarafından yapılan işlem bedelleri olarak toplamda 32.382,32 TL ödendiğini, meydana gelen hasarlar nedeniyle davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, talebin reddedildiğini ve açıkladığı nedenlerle davalı sigorta şirketinin dava konusu hasarlar nedeniyle ödemesi gereken teminat/tazminat miktarının tespit edilmesi sonucu bulunacak miktarı artırabilmek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, teminat limitleri dahilinde şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; hasar ihbarı üzerine davacı şirketin işyerine eksper gönderildiğini, yapılan inceleme sonucu makinelerde oluşan zararların poliçe teminatları kapsamında olduğuna dair somut herhangi bir belge ve bilgi verilememesinden ayrıca sigortalının kanuni yükümlülüklerini yerine getirmediğinden dolayı oluşan zararın teminat dahilinde değerlendirilemeyeceğinin tespit edildiğini, davacı sigortalının olaydan yaklaşık 30 gün sonrasında ihbarda bulunması nedeni ile eksper tarafından arızalı cihazlar üzerinde fiziki inceleme yapma imkanının ortadan kalktığını, hasarın neden kaynaklandığı ve ne olduğunun açık şekilde tespit edilemediğini, sigortalının hasar ihbarını onarım yaptıktan sonra bildirdiğini, sigortalı tarafından sadece onarım faturasının ibraz edildiğini, faturayı düzenleyen servis ile yapılan görüşmelerde de kesin bir arıza nedeninin belirtilmediğini, hasarın elektriksel kaynaklı olabileceğinin ifade edildiğini, aynı makinelerde bu kadar sık hasarlardan bahsedilmesinin poliçe düzenlenmesini engellediğini, kasti yapıldığı kanısını uyandırdığını ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/08/2019 tarihli raporu ile 1.000,00 TL olarak açmış olduğu davasını 23.047,40 TL artırarak 24.047,40 TL’ye ıslah etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibaret olup, davacı, davalı ile elektronik cihaz sigorta sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında işyerinde bulunan cihazlarda oluşacak hasarın teminat altına alındığını, sigorta poliçesinin vadesi içinde 2010 model … marka cihaz ile 2013 model … marka cihazlarda arıza meydana geldiğini, davalıya başvurulmasına rağmen sigorta tazminatının ödenmediğini savunarak sigorta tazminatının tahsilini istemiş, davalı ise davacının beyan yükümlülüğünü ve ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davaya konu sigorta poliçesinin vadesinin 17.11.2017-17.11.2018 tarihleri arsına ilişkin olduğu, bu poliçe ile 2010 ve 2013 model … marka cihazlarda oluşacak hasarın teminat altına alındığı ve davaya konu rizikoların da poliçe vadesi içinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacının beyan ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, beyan ve ihbar yükümlülüğü yerine getirilmemişse davalının sigorta tazminatını ödeme yükümlülüğünden kurtulup kurtulamayacağı ile davacının talep edebileceği tazminat tutarının ne kadar olduğu hususlarına ilişkindir.
15.08.2020 tarihli rapor ile 27.10.2020 tarihli ek raporda da belirtildiği üzere davacının cihazlarda oluşan rizikolar nedeniyle toplam 24.047,40 TL sigorta tazminatı talep edebileceği, davaya konu cihazlar hakkında dava dışı … Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen hasar dosyaları dikkate alındığında her iki poliçe döneminde meydana gelen rizikoların aynı nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1435. Maddesine göre; Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır.
6102 sayılı TTK’nın 1437. Maddesine göre; Tazminat ve bedel ödemelerinde, bildirilmeyen veya yanlış bildirilen bir husus ile rizikonun gerçekleşmesi arasındaki bağlantı, 1439 uncu maddede öngörülen kurallar uyarınca dikkate alınır.
6102 sayılı TTK’nın 1439. Maddesine göre; Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440 ıncı maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez. Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.
6102 sayılı TTK’nın 1446. Maddesine göre; Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir. Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı kararına karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı kararıyla ”Dava, makine sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmişse de, davacının sigortalısı olan şirketin sigortalı olan ve arızalanan dava konusu cihaz ve makinelerinin korunması amacıyla emniyet sistemlerinin bulunması gerekip gerekmediği,voltaj dalgalanmasının bu duruma sebebiyet verip vermediği, böylece sigortalının zararın önlenmesi veya azaltılması yönünde herhangi bir tedbir alıp alamayacağı yönünde bir inceleme yaptırılmamıştır Bu suretle, davacının sigortalısının hasar gören cihaz ve makinelerdeki dava konusu zararı önleyebilecek ya da azaltabilecek bir tedbir alıp alamayacağı yönünde ek bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve tedbir almamışsa varsa davacının kusur oranının belirlenmesinden sonra sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı içeriğine uygun olduğundan hükme esas alınan 29/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; dava konusu cihaz ve makinelerinin korunması amacıyla emniyet sistemleri olarak voltaj düzenleyici voltaj regülatörü kullanılabileceği ancak ilgili yönetmelikler kapsamında voltaj regülatörünün zorunlu olmadığı, dava dosya içeriğinden dava konusu iş yerinde voltaj regülatörünün bulunduğunun anlaşıldığı, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; ayrıca dava konusu heri iki cihazın ayrı ayrı panolara bağlı olması, her bir cihaz için ayrı güç üniteleri ve ihtiyaç duydukları gerilim ile RF tarafından yükseltilmesi beklenen güç değerinin birbirinden farklı olması nedeniyle söz konusu cihazlarda voltaj dalgalanması kaynaklı bir arızanın olamayacağı, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; davacı tarafından her bir cihaz için ayrı ayrı pano kullanıldığı, sistemde voltaj düzenleyici voltaj regülatörünün bulunduğu, elektriksel açıdan gerekli tedbirlerin alındığı mütalaasında bulunulmuştur.
Somut olayda; davalı davacının beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalının bu savunması kapsamında hasar dosyası getirtilmiş ancak hasar dosyasında ön bilgi formunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Ön bilgi formunun temini için davalı vekiline süre verilmiş ve davalı vekili tarafından da ön bilgi formunun bir sureti dosyaya sunulmuştur. Her ne kadar davacı ön bilgi formunun cevap süresi içinde sunulmadığını ve sonradan delil gösterilmesine muvafakat etmediğini bildirmiş ise de 6100 sayılı HMK’nın 31. Maddesi uyarınca bu formun dosyaya kazandırılmasına karar verildiğinden davacının bu savunmasına itibar edilmemiştir. Ayrıca davacı sunulan ön bilgi formunun davaya konu sigorta poliçesine ilişkin olmadığını savunmuştur. Davaya konu sigorta poliçesinin vadesinin 17.11.2017-17.11.2018 tarihlerine ilişkin olduğu, ön bilgi formunun sigorta başlangıç ve bitiş tarihleri bölümünde yazılı tarihler ile poliçenin vadesinin uyumlu olduğu, ön bilgi formunun son sayfasında makine kırılması ve elektronik cihaz sigortası bölümünün bulunduğu, ayrıca taraflar arasında başkaca sigorta ilişkisi bulunduğu iddia ve ispat edilemediği hususları dikkate alınarak davacının ön bilgi formunun davaya konu sigorta poliçesine ilişkin olmadığı iddiasına itibar edilmemiştir. Ön bilgi formunun incelenmesinde hasar geçmişi bölümünün boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu cihazlarda sigorta sözleşmesinden önce de bir takım arızaların meydana geldiği, bu hususun dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen hasar dosyaları dikkate alındığında tartışmasız olduğu, ayrıca her iki sigorta poliçesi vadesinde meydana gelen arızaların aynı nitelikte olduğu bu kapsamda davacının beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, ancak bu ihlalin kasıt derecesine ulaşmadığı, bu ihlalin davalıyı sigorta tazminatını ödeme yükümlülüğünden kurtarmayacağı, ancak 6102 sayılı TTK’nın 1439. Maddesi uyarınca tazminattan indirim yapılması gerektiği, cihazlarda oluşan hasarların aynı nitelikte olması ve poliçe tanziminden önce aynı nitelikte birden fazla arızanın oluşması nedeniyle davacının talep edebileceği tazminat tutarı olan 24.047,40 TL’den % 20 oranında indirim yapılmasının makul olduğu, ayrıca sigortacının zararın önlenmesine ve/veya artmasının engellenmesine yönelik gerekli tedbirleri alması karşısında zarar tutarından başkaca bir indirim yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davanın (24.047,40 – 4.809,48=) 19.237,92 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiri indirim nedeniyle reddedilen tutar üzerinden davalı lehine yargılama giderine hükmedilmeksizin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 19.237,92 TL’nin dava tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 1.314,14 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 429,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 884,24 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 3.309,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.