Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/178 E. 2022/558 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
İLGİLİ İCRA DOSYASI : Konya . İcra Dairesi … Esas
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RET
Mahkememizin … Esas, … Karar ve 18/02/2019 tarihli kararının, Konya BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı uyarınca kaldırılmasına karar verildiğinden Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmek suretiyle görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalının … Sulama Kooperatifinin üyesi olduğunu, davalının 2012 yılında kooperatiften su alamadığını, bu sebeple zarara uğrayacağı iddiasıyla Altınekin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 20/06/2012 tarihli … D. İş Esas … D.İş Karar sayılı dosyasında 25.306,94 TL’lik zararı doğacak şeklinde tespit yaptırdığını, yaptırdığı tespit sonucu Konya . İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, yapılan tebligatın muhtara bırakılması sebebiyle müvekkilinin süresi içinde itirazda bulunamadığını, davalıya 2012 yılında talep ettiği kadar kuyulardan su verildiğini, davalının 2012 yılında toplamda 497 saat su aldığının görüldüğünü, davalının tespit yaptırdıktan sonra da davacı kooperatif kuyularından su almaya devam ettiğini, 2012 yılının kurak geçmesi nedeniyle Altınekinli tüm çiftçilerin zarara uğradığını, bu husus yapılan tespitte de açıkça belirtildiğini, buna rağmen kuraklık hiç dikkate alınmadan zarar tespiti yapıldığını, davalının 2012 yılında ödemesi gereken aidatları zamanında ödemediğini, bu nedenle kooperatiften 2012 yılında faydalanma hakkını elde edememesine rağmen kendisine 2012 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında toplamda 497 saat su verildiğini, üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının uğradığı zararın kendi kusurundan kaynaklandığını, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını ve açıkladığı nedenlerle müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine ve takibin iptaline, bunan kabul görmemesi halinde davalının müterafik kusurunun dikkate alınarak davacının zarardan sorumlu tutulmamasına veya indirim yapılmasına, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle takip çıktısının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak ; davacı kooperatifin sulama dönemi öncesinde tüm üyelerinden avans olarak harici para topladığını, daha sonra üyelerine verdiği su kadar makbuz keserek kullanım bedeli topladığını, önden avans vermeyen üyenin tarlasına ise su verilmediğini, bu nedenle müvekkilinin kullandığı su için ödeme yapmadığı ve bu nedenle su verilmediği iddialarının dinlenemeyeceğini, tarlaların yeterli düzeyde sulanamaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, yaptırılan tespit sonucu üreticinin sulamaya bağlı olarak muhtemel maddi kaybının 25.306,94 TL olduğu kanaatiyle rapor tanzim edildiğini, müvekkilinin kooperatifin kötüniyetli tutumundan dolayı zarara uğradığının sabit olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine, alacağın en az %20’si tutarındaki tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı tarafından yaptırılan tespit sonucu Zirai Bilirkişi Ziraat Mühendisi … 25/06/2012 tarihli raporu ile üreticinin bitkisel üretim yaptığı bölgede sulama kooperatifi kuyuları bulunduğu halde yetiştiricilik yaptığı ürünleri sulama imkanı bulunmadığından dolayı meydana gelen toplam zararının 25.306,94 TL olduğunu belirtmiştir.
Davalı tarafından davacı aleyhine Konya . İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile Altınekin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilen zararın tazmini amacıyla 25.306,94 TL asıl alacak 8.573,85 TL %9 işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.880,79 TL üzerinden icra takibine başlandığı görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin resen seçilen bilirkişiler Ziraat Mühendisi … , sektör bilirkişisi … ve SMMM … 26/02/2018 tarihli raporlarıyla davacı kooperatif ticari defterlerinde taraflar arasında üyelik ilişkisinden kaynaklanan bir ilişkinin var olduğunu, 2012 yılı sonu itibariyle davalı üyenin davacı kooperatife üye aidatından kaynaklanan 4.412,50 TL tutarında bakiye borcunun bulunduğunu, sulama bedelinin avans şeklinde alınması yönünde bir teamülün olduğunu, daha sonra dönem dönem alınan avansların üye tarafından kullanılan bedele mahsup edildiğinin tespit edildiğini, emsal ortaklara da yapılan uygulamanın bu yönde olduğunu, ancak avans ödemesi dışında üyelerden bono alındığının gösterir bir yevmiye kaydına rastlanmadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve bu yasaya uygun olarak çıkarılan … Sulama Kooperatifi Ana Sözleşme hükümleri dikkate alınarak davalı … … ‘nun davacı kooperatif adına açmış olduğu alacak davasının davalı tarafın ilgili kanun ve ana sözleşme hükümlerini tam olarak yerine getirmediği için uygun olmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/02/2018 tarihli rapora davalı tarafın 20/03/2018 tarihli itirazları uyarınca, kooperatif diğer ortaklarınca ana sözleşmenin 108/f madde ve bendi uyarınca beyanname verip vermedikleri, Altınekin Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş Esas … D.İş Karar sayılı tespit dosyasına konu zararlara ilişkin sulama dönemleri itibariyle başlangıcında davalı kooperatif ortağının sulama borcununun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması, aynı dönemde kooperatifin diğer ortaklarının sulama borcu olup olmadığı, emsal sulama borcu olan kooperatif ortaklarının su verilip verilmediği, dava ve tespite konu dönemdeki davalı ortağı su verilmemesi iddiları sebebiyle davalı ortağın uğradığı zarar miktarına ilişkin bilirkişiler Ziraat Mühendisi … , sektör bilirkişisi … ve SMMM … ek raporları ile davalı tarafından mali durumu ile ilgili ve sulama ücretinin mahsulünü idrak ve satış mevsiminde ödeneceğine dair bir talep ve yönetim kurulu kararı bulunmadığını, kooperatif yönetim kurulunun genel kurul toplantısı yapılıncaya kadar kooperatif ortağı olarak sorumluluklarını yerine getirmeyen ortağına su vermemesi durumunun diğer ortakların menfaatlerinin korunması açısından doğru bir yaklaşım olduğunu, davalı ortağa su verilmemesi nedeniyle uğranılan toplam zararın 31.324,50 TL olabileceğini belirtmişlerdir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün ve … E … K sayılı kararı ile, davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, kooperatif uygulamasının yasa ve ana sözleşmeye uygun olduğu, oluşan zarardan davacının sorumlu olduğu ispatlanamadığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün ve … E … K sayılı kararına karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya BAM . HD’nin 26/02/2021 gün ve … E … K sayılı kararı ile ” davalının davacı kooperatife borcu olduğu sabitse de kooperatifin bu borç nedeniyle davalı hakkında kanuni takibe başladığı iddia ve ispat edemediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığı, ancak davacı dava dilekçesinde davalının kooperatife olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan ettiği kooperatif anasözleşmesinin (her ne kadar anasözleşmenin 108 ve 110. maddelerin olduğu kısım dosyada mevcut değilse de UYAP’tan alınan Sulama Kooperatif Anasözleşmesine göre) 108/f maddesinde “Ortaklar, sulamanın başlayacağı tarihten en az bir ay önce arazinin durumunu, dönüm miktarını, ekilecek mahsul nev’ini her mahsulün ekileceği arazi sahasını ve yönetim kurulunun istediği diğer bilgileri ihtiva eden bir beyanname doldurup yönetim kuruluna verir.” hükmünün yer aldığı, (anasözleşmenin ilgili kısımları getirtilerek denetlenmek suretiyle) davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik maddesi uyarınca davacı kooperatifin beyanname vermeyen ortaklara su verip vermediği, bu konuda kooperatif uygulamasının ne olduğu hususunda bilirkişiden ek rapor alınması, ayrıca suyun verilmediği yılda kuraklık olup olmadığı, yeterli yağmur yağıp yağmadığının ilgili mercilerden sorularak BK’nın 43. maddesi uyarınca hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmamasının tartışılması gerektiği… ” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş ve bu sıra üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Kaldırma kararına istinaden tanzim ettirilen 25/11/2021 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporu ile, kooperatifin beyanname vermeyen ortaklara su verip vermediğinin tespitinin mümkün olmadığı ve davalının yıllık su ihtiyacını yağış miktarı ile karşılamasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Yine kaldırma kararına istinaden tanzim ettirilen 10/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu 3. ek raporu ile, 2012 yılı yağış ortalamasının uzun yıllar ortalamasının üzerinde olduğu, verim düşüklüğünün olumsuz iklim şartlarından kaynaklanmadığı ve davalının toplam zararının 31.324,50 TL olduğu belirlenmiştir.
BAM kaldırma kararında belirtilen hususlarda ispat yükü davacı üzerinde olup, davacının beyanname vermeyen tüm ortaklara su verilmediğini ve olumsuz iklim koşulların da zararın doğmasına neden olduğunu ispatlamak zorundadır. Kooperatif defterlerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 25/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile davacı kooperatifin beyanname vermeyen ortaklara su verip vermediği yönünde bir tespitin yapılamadığı belirtilmiştir. Bu kapsamda, davacı kooperatiften 2012 yılına ilişkin beyanname ve su cetvellerinin ibrazı istenilmiş, davacı kooperatif 05/07/2022 tarihli yazı cevabı ile 2012 yılına ilişkin su isteme beyannamelerinin ve sulama cetvellerinin kendilerinde olmadığını ifade etmişlerdir. Her ne kadar davacı kooperatif su isteme beyannamesi vermeyen ortaklara su verilmediğini iddia etmiş ise de, bu iddianın ispatına yarayan bir delil ibraz etmemiştir. Her ne kadar davanın niteliği itibariyle ispat yükü davalı üzerinde olup, davalının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekir ise de; davacı kooperatif tarafından su isteme beyannamesi vermeyen ortak isimleri bildirilmeden, 2012 yılına ilişkin su isteme beyannameleri ibraz edilmeden, davalıdan, davacı kooperatifin kendi dışında kalan ve beyanname vermeyen üyelere su verildiğini ispatlamasını beklemek mümkün değildir. Bu kapsamda, davacının beyanname vermeyen tüm ortaklara su verilmediği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalının, kooperatifin ana sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle uğradığı toplam zarar tutarının 31.324,50 TL olduğu ve bu zararın oluşmasında ya da artmasında olumsuz iklim koşullarının herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı, menfi tespit istemine ek olarak 2004 sayılı İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca tazminat isteminde de bulunmuştur. Davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyeli olduğunun belirlenmesi gerekir. Somut olayda, davalının takip tarihi itibariyle davacıdan alacaklı olduğu kabul edildiğinden davacının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı da tazminat isteminde bulunmuş ise de, Mahkememizce davalının alacağına geç kavuşmasına neden olacak herhangi bir tedbir kararı verilmediğinden davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Peşin olarak alınan 578,60 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 497,90 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 92,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Kendini vekille temsil eden davalı için, A.A.Ü.T’ne tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.