Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/170 E. 2021/598 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; Müvekkil dava dışı arsa sahipleriyle yapılan 01/10/2002 tarihli sözleşme ile … İli … İlçesi … Mahallesinde çeşitli parseller üzerinde inşaatlar yaptığını, müvekkil kooperatifin tüzel kişiliğinin devam ettiğini ve 28/06/2019 tarihinde düzenlenen 2019 yılı olağan genel kurulunda alınan kararla 2019 yılı temmuz ayında başlayıp bir sonraki genel kurula kadar olmak üzere aylık aidatları 750,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkilin bu aidatların tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını ancak davalının bu takibe itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, bu nedenle itirazın iptali davası açıldığı ve icra takibinin devamı ile asıl alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davalı müvekkile anahtar teslimi olarak satılan daireden dolayı aidat talep edilmesinin yasal olmadığının bilindiğini buna rağmen takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsiline ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ile davacı kooperatifin 2019/kasım 2020/kasım dönemine ilişkin olarak 9.750,00 TL birikmiş aidat alacağının tahsilini istediği ve davalının itirazı uyarınca da takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalının üyeliğinin peşin bedelli üyelik türünde olup olmadığı, davalının aidat ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, takibe konu aidat alacağının içinde peşin bedelli üyelerin de sorumlu oldukları genel yönetim ve alt yapı giderlerinin olup olmadığı, davalının üyeliğinin peşin bedelli üyelik olarak kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle bu üyelik nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı ile varsa borç tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 Sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile üyenin peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde, üyeden inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, üyenin peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı ise; ” Davalının mahkemenin de kabulünde olduğu gibi peşin ödemeli ortak olduğu tartışmasızdır. Davalı peşin ödemeli ortak olduğuna göre davalıdan inşaat maliyeti ile ilgili herhangi bir aidat talep edilemeyecek ve davalı sadece genel giderlerden sorumlu olacaktır. Bu durumda mahkemece, gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacıdan talep edilen alacağın içinde ne miktar genel gider bulunduğu belirlenip, sonuca göre karar vermesi gerekirken yanılgılı gerekçe ve hüküm kurmaya elverişli olamayan bilirkişi raporları ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Yine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Dava, kooperatif aidat alacağı davasıdır. Davalının kooperatif üyesi olmadığı taraflar arasında çekişme konusu değildir. Ancak davalı, kooperatif hizmetlerinden yararlandığı ölçüde altyapı giderlerinden sorumludur. Davacı, arsa kooperatifi olmasına rağmen elektrik, su, yol hizmetlerinin yapıldığı bu nedenle arsanın değer kazandığı anlaşılmaktadır. Davalı aidattan sorumlu olmasa bile aidat içinde mündemiç olan bu giderlerin davalıdan tahsili gerekir. Bu nedenle bilirkişiden ek rapor alınıp davalının sorumlu olduğu bedel tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 01/10/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davalının 2004 yılında kooperatif üyeliğine kabul edildiği, 07/03/2005 tarihinde yapılan 2004 yılı olağan genel kurul toplantısında kooperatife asgari 26.000 TL bedelle şartlı üye alınmasına karar verildiği, kooperatif yönetim kurulu tarafından 10/10/2007 tarihli ve 84 sıra numaralı karar ile davalının üyeliğinin şartlı üyeliğe çevrilmesine karar verildiği, kooperatif kayıtlarına göre davalının 2020 yılı itibariyle kooperatife 55.000 TL yatırdığı, davalıdan düzenli olarak aidat istenildiğine dair bir kaydın bulunmadığı, davalının normal bedelli üye olarak kabul edilmesi halinde takibe konu döneme ilişkin olarak 9.750 TL tutarında kooperatife borcunun bulunduğu, davalının peşin bedelli üye olarak kabul edilmesi halinde ise borç tutarının 6.007,01 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı kooperatifin 2004 yılı olağan genel kurul toplantısında kooperatife şartlı üye alınmasına karar verilmesi, yönetim kurulu tarafından davalının üyeliğinin şartlı üyeliğe çevrilmesine karar verilmesi ve davalıdan düzenli olarak aidat istenildiğine dair kooperatif defterlerinde ve hazirun cetvellerinde bir kaydın bulunmaması karşısında Mahkememizce davalının üyeliğinin peşin bedelli üyelik olduğu kabul edilmiştir.
Peşin bedelli kooperatif üyelerinin inşaat finansmanı yönüyle aidat ödeme yükümlülükleri bulunmamakta ise de genel yönetim ve alt yapı giderleri bakımından aidat ödeme yükümlülükleri bulunmaktadır. Alacağın aidat olarak isimlendirilmesi ise alacağın inşaat finansmanı için talep edildiğini göstermeyecektir. Bu kapsamda peşin bedelli kooperatif üyesi olan davalının genel yönetim ve alt yapı giderleri yönünden takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davalının sorumlu olduğu genel yönetim gideri tutarının 6.007,01 TL olarak tespit edilmesi karşısında davalının takip tarihi itibariyle bu tutarda borçlu olduğu kabul edilmiş ve takibin bu tutar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Somut olayda, davaya konu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının icra inkar tazminatı istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; takibe konu aidat alacağının ne kadarlı kısmının peşin bedelli üyelerin de sorumlu olduğu giderlerden olduğunun bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya konulması, genel kurul kararında bu alacağın ne kadarlık kısmının genel yönetim ve alt yapı giderlerine ilişkin olduğu konusunda bir belirleme yapılmaması karşısında alacağın likit olmadığı kabul edilmiş ve davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.007,01 TL asıl alacağın davalıdan tahsili yönüyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davacının ve davalının tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 410,34 TL harçtan peşin alınan 117,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 292,58 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 813,26 TL’lik kısmının davalıdan, 506,74 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 117,76 TL harç gideri ile 856,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 974,16 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 645,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 3.742,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.