Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2022/9 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KABUL
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkili davacıya ait …Plaka sayılı aracın 27/11/2020 günü ters yönden gelen …plakalı aracı kulllanan …’in idaresindeki aracı ile müvekkilinin aracının sağ ön kısmına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin arcının hasarlandığını, söz konusu kazadan sonra aracın kazan kaybı ve değer kaybının tespiti yönüyle Konya . SHM …Diş. Sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, tespit edilen zararın tazminine yönelik olarak davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, ancak kendilerine herhangi bir ödemede bulunulmadığını, arabulucuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; inceleme sonucu ortaya çıkacak olan değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi ile davalı ruhsat sahibi tarafından müşterek ve müteselsilen tazminine, kullanım mahrumiyeti zararının da araç sürücüsü ve ruhsat sahibi olan davalı …’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine, Konya . SHM …Diş. Sayılı tespit dosyasından yapılan 1.177,40 TL yargılama giderleri ile mahkemece yapılacak olan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; belirsiz alacak davasının menfaat yokluğu nedeniyle reddini , davanın İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesinin gerektiğinden yetki ve görev itirazında bulunduklarını, davaya konu …plakalı aracın müvekkili şirkette 12.04.2020 – 12.04.2021 tarihleri arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin … numaralı hasar dosyasından davacı tarafa 30/12/2020 tarihinde 2.950,00 TL hasar ödemesinin yapıldığını, bu nedenle söz konusu araçta tekrar değer kaybının oluşamayacağını, aksi durumda ise davayı kabul anlamına gelmemek üzere kazada kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, daha önce aracın aynı bölge ve parçalarında hasar oluşması nedeniyle araçta yeniden değer kaybının oluşamayacağını , kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek değer kaybı tazminatı ve araç mahrumiyet tazminatı istemlerinde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken değer kaybı zararı ile araç mahrumiyet zararı hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre araçta oluşan değer kaybı tutarının, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır.
Yine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik hale gelen içtihatları uyarınca araç mahrumiyet zararı ise hasara uğrayan aracın markası, özellikleri ve model yılı ile aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği dikkate alınarak objektif olarak hasara uğrayan aracın onarımı için gerekli süre belirlendikten sonra belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir araç için ne kadar masraf yapılacağı ( kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) tespit edilmek suretiyle hesaplanacaktır.
Dava devam ederken davacı vekili araç mahrumiyet tazminatı istemleri yönünden davadan feragat ettiğinden davacının araç mahrumiyet tazminatı davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 20.08.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta 2.500,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta 2.500,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu, anılan yasal düzenlemelere istinaden oluşan zarardan davalıların müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varılmış ve davacının değer kaybı tazminatı davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DEĞER KAYBI TAZMİNATI DAVASININ KABULÜ ile 2.500,00 TL değer kaybı tazminatının dava tarihi olan 30/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının araç mahrumiyet tazminatı davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Alınması gereken 170,77 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 67,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 102,93 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.360,00 TL. yargılama giderinin, davalı Koru Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 67,84 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 899,00 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 749,17 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/01/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.