Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/16 E. 2021/526 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLER:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin Konya . Noterliğinin 28/01/2020 tarih ve …nolu yevmiye numaralı satış sözleşmesiyle aldığı araçta çıkan arıza neticesinde aracın çekici vasıtasıyla yetkili servise götürüldüğünü, burada yapılan inceleme sonucunda aracın önceki motor onarımı sırasında araca farklı silindir gömleğinin takıldığını ve aracın tamirine yönelik 46.791,17 TL masraf çıktığını ve müvekkilin bu tamirat sırasında aracı 18 gün kullanamayacağını, bu sorunların araç alınmadan önce bilinseydi aracın satış bedelinde söz konusu tutarda düşüşün olacağının bilindiğini, ancak ayıbın bu nedenle müvekkile bildirilmediğini, söz konusu arızaya ilişkin ödenen tutarın avans faizi ile birlikte ödenmesi için Tekirdağ . Noterliğince ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir cevap verilmediğini, 27/03/2020 tarihinde 14/04/2020 tarihine kadar aracın kullanılamadığını ve geçen süredeki zarara ilişkin tazminat haklarının saklı kalması kaydıyla, söz konusu aracın tamiri için harcanan 46.791,17 TL bedelin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; Alıcının hali hazırda aracın durumunu görüp, beğenerek aldığını, aracın kasko değerine göre rayiç bedelinin bu model ve marka bir aracın sağlıklı olanı için 100.770,40 TL olduğunu ancak davaya konu aracın satışının yapıldığı tutarın 60.500,00 TL olduğunu, bu bedelin orta durumda olan bir araç için geçerli olduğunu, bilirkişilere sorulduğunda da belirtildiğini, ancak davacının bunu kabul ederek ve hali hazır durumu ile düşük bedelle satın aldığını, davacı tarafça farklı silindir gömleği takıldığı ifade edilmesine rağmen bu yaştaki bir araç için bunun bir kusur olmadığını, bu gibi piyasada aynı vazifeyi yapan çeşitli markalarda silindir gömleklerinin mevcut olduğunu, garanti kapsamını çoktan doldurmuş bu yaştaki araçların rektefiyesinin oldukça pahalı olan yetkili servisler yerine, sanayilerdeki ehil olan ustalara yaptırıldığını, bu nedenle müvekkil davalı şirket aleyhine açılmış olan davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkin tazminat isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; 28/01/2020 tarihli araç satış sözleşmesi ile davacıya devredilen aracın ayıplı olup olmadığı, satış tarihinden bir süre sonra arızalanan aracın onarımı için yapılan masrafların davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği, araçta oluşan hasarın malzeme yorgunluğundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ile bu arıza nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarından ibarettir.
6098 sayılı TBK’nın 219. Maddesine göre; Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
6098 sayılı TBK’nın 227. Maddesine göre; Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamı; ”Asıl dava ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan malın ayıplı olması nedeniyle zararın tahsili istemine ilişkindir. TBK 227. maddesine göre “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, 2- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, 3- Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4- İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır”. Mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak, davacı alıcının TBK 227.maddesindeki ayıplı ifa nedeniyle hangi seçimlik hakları kullandığı tespit ettirilerek, buna göre davacının ayıplı ifa nedeniyle uğramış olduğu zararın Yargıtay denetimine elverişli şekilde konusunda uzman maden mühendisleri ve hesap bilirkişileri aracılığıyla hesaplattırılarak, bilirkişi raporuna asıl davalı-birleşen davalar davacı vekilinin itirazları dikkate alınarak toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve davacının dava dilekçesi açıklattırılmadan ve uygulanacak yasa hükmü ve hesap yöntemleri belirlenmeksizin karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Davacı vekili, 09/02/2021 tarihli tavzih dilekçesi ile ayıp nedeniyle ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme haklarını kullandıklarını belirtmiştir.
Somut olayda davacı, davaya konu aracın ayıplı olduğunu ispat yükü altındadır.
12/05/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; satış sözleşmesine konu aracın ortalama değerinin 110.000,00 TL olduğu, araç motorunun onarımında farklı silindir gömleklerinin kullanılmasının ayıp niteliğinde olmadığı, araçta oluşan hasarın aracın yaşı gereği zamanla oluşabilecek bir durum olduğu, ayrıca bu hasarın kullanıcı hatasından da kaynaklanabileceği ve aracın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir.
30/09/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile; davaya konu aracın piyasa değerinin 110.000,00 TL olduğu, motorun onarımında farklı silindir gömleklerinin takılmasının ayıp niteliğinde olmadığı, … …tipindeki araçların motor gömleklerinin marka fark etmeksizin standart olarak üretildiği, araçta oluşan hasarın farklı silindir gömleği kullanmasından kaynaklanmadığı, hasarın malzeme yorgunluğundan kaynaklandığı ve aracın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar taraf vekilleri tanık dinletme istemlerinde bulunmuşlar ise de; tanıkların ayıp niteliğinde olduğu iddia edilen vakıaların ispatı/karşı ispatı için dinlenebileceği, somut olayda davacının iddia ettiği vakıanın ayıp niteliğinde olmadığının her iki rapor ile de tespit edilmiş olması karşısında tanık dinletme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
12/05/2021 tarihli bilirkişi raporu ve 30/09/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu dikkate alındığında davacı aracın ayıplı olduğunu ispatlayamamıştır.
6100 sayılı HMK’nın ”Yeminin konusu” başlıklı 225. Maddesine göre; ” Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.”
Anılan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere yeminin konusu maddi vakıalardır. Somut olayda bilirkişi raporları ile aracın onarımında farklı silindir gömleklerinin kullanılmasının ayıp niteliğinde olmadığı ve araçta oluşan hasarın malzeme yorgunluğundan kaynakladığının tespit edilmesi karşısında, yemin delili ile ispat edilmesi mümkün bir maddi vakıa olmadığından davacıya yemin delili hatırlatılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 28/01/2020 tarihli satış sözleşmesine istinaden davaya konu aracın davacıya devredildiği, aracın satış tarihinden bir süre sonra arızalandığı, davacı tarafça arızanın motor onarımında farklı silindir gömleklerinin kullanılmasından kaynaklandığı ve aracın bu nedenle ayıplı olduğunun iddia edildiği, dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan her iki rapor ile araçta oluşan arızanın farklı silindir gömleği kullanılmasından kaynaklanmadığı, aracın yaşı itibariyle malzeme yorgunluğundan kaynaklı bir arıza olduğunun tespit edildiği, bu bakımdan davacının aracın ayıplı olduğu iddiasını ispatlayamadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 799,08 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 739,78 TL fazla yatırılan harcın talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 6.882,85 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2021

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.