Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/146 E. 2022/232 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı şirketin Selçuklu Belediyesi tarafından ihale usulü verilen birtakım projelerin gereklerini tamamlamak üzere müvekkili ile anlaştığını, akabinde müvekkili tarafından gereklilikleri sağlanacak olan projelerden biri olan “ … -… Belediyesi” projesine ilişkin suni çimin davalıya teslim edilmesi ve sahaya serilmesinden uzun süre sonra Selçuklu Belediyesi tarafından, müvekkillince teslimi sağlanan ve sahaya serilen çimlerin şartnamadeki şartları sağlamadığı bu sebeple davalıya projeye ilişkin hak edişlerin yapılmadığını iddia ederek davalı tarafından proje için müvekkillerinin göndermiş olduğu suni çimin sökülerek geri alınması ve geri alınacak ürüne ilişkin tutarın iadesinin talep edildiğini, her ne kadar davalı tarafından, malların şartnameyi karşılamadığı iddia edilerek iade talebinde bulunulsa da bu talebin malların davalıya tesliminden oldukça uzun süre sonra gerçekleştiğini, davalı tarafından müvekkilinin teslim ettiği malların şartname gerekliliklerini sağlamadığı iddia edilerek iade talep edilse dahi bu iddia ve talebin süresinde ve usulüne uygun olarak yapılmadığını, davalı tarafından müvekkiline proje için teslim edilen malların ayıplı olduğuna dair hiçbir yazılı bildirimde bulunulmadığını, TTK md. 23 ve atıfla TBK md. 223 uyarınca davalı tarafın müvekkili tarafından teslim edilen malların ayıplı olduğuna ilişkin bildirim yükümlülüğü bulunduğunu ve öngörülen süreler ile kısıtlı olduğunun açık olduğunu, müvekkilleri tarafından, malların kullanılmaya devam edildiğinin öğrenilmesi akabinde davalı tarafa mallar için verilen çekin geri talep edildiğini, çek üzerinden icra takiben başlanıldığını, müvekkilinin hem çek tutarının tümünü davalıya ödediğini hem de mallarını geri alamadığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin davalı taraftan alacaklı hale geldiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu ve kullanılan mallara ilişkin parasını hiçbir şekilde temin edemediğini, akabinde davalı yan tarafından 15.09.2020 tarihinde yaklaşık projeden 2 yıl sonra olmak üzere kendi defterlerinde de borçlu oldukları tutar üzerinden kötü niyetli olarak iade faturası düzenlendiğini, düzenlenen faturanın kabul edilmediğini ve davalı yanın taraflarına borçlu olduğu 22.09.2020 tarihinde … yevmiye numarası ile Beşiktaş . Noterliğinden gönderilen ihtarname içeriğinde de açıkça belirtildiğini, davalı yanın işbu ihtarnameye cevap vermediğini ve itirazlarını kabul ettiğini belirterek; davanın kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasına gerçekleştirilen itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; ilamsız takiplerde ödeme emrine eğer ki dayanak evrak varsa bunlarında eklenmesi ve borçluya tebliğinin gerektiğini, ancak ne UYAP sisteminde nede müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde böyle bir dayanak evrak bulunduğunu, davacı yanın icra takibinde hiçbir delile dayanmadığını, sadece “ asıl alacak” açıklaması ile icra takibi yaptığını, ayrıca davacı yanın dayanmış olduğu delillerin bahse konu çek ile herhangi bir bağı olmadığını, sebepten soyut olan bir çek olduğunu, müvekkilinin icra yoluna girdiğini, davalı yanın öncelikle menfi tespit açmadan takibin kesinleşmesine müsaade ettiğini daha sonra taraflarınca karşılıksız çekin tanzim etmekten dava açılınca imza inkarı savunmasında bulunduğunu, netice olarakta çek şikayeti davasının lehe sonuçlanması üzerine davacı yanın bahse konu borcu ödediğini ve takibi ifa ile kapattığını, davacı yanın hiçbir iddiasını kabul etmediklerini, yukarıda da izah edildiği üzere çekin sebepten soyut olduğunu belirterek; davacının haksız davasının reddine, davacının kötü niyetli hareket etmesinden dolayı %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin, 58.405,67 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, takibe itirazın hükümden düşürülmesi için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesine göre; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesine göre; İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Davacıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 16/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafından tanzim edilen 58.555,14 TL bedelli iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı defter kayıtlarına göre davacının 58.405,67 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
03/06/2021 tarihli celsede davalı vekiline davalıya ait ticari defterleri ibraz etmeleri ya da yerini bildirmeleri 2 hafta kesin süre verilmesine rağmen kesin süre içinde defterler ibraz edilmediği gibi defterlerin yeri de bildirilmemiştir. Davalı vekili 04/11/2021 tarihli dilekçe ile davalıya ait defterlerin yerini bildirmiştir. Ancak davalı, hangi gerekçelerle (2 haftalık kesin süreye rağmen) ara karar tarihinden itibaren 5 ay sonra defter yerini bildirdiklerini açıklamadığı gibi eski hale getirme isteminde de bulunmamıştır. Bu nedenle davalının ibraz yükümlülüğünden kaçındığı kabul edilmiştir. (Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K)
6100 sayılı HMK’nın 222/3. Maddesi uyarınca davalı ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden (ibraz etmemiş sayıldığından) davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı kabul edilmiştir.
İade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmaması ve her ne kadar iade faturasına istinaden BS formu düzenlenmiş ise de, davacının bu faturaya istinaden BA formu düzenlememesi karşısında iade faturasına konu malın davacıya fiilen iade edilmediği kabul edilmiştir.
Bu nedenle, davacının defter kayıtlarına itibar edilerek davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 58.405,67 TL tutarında alacaklı olduğu sonucuna varılmış ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 58.405,67 TL tutarında alacaklı olduğu, takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden hükmedilen alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Her ne kadar davalı da feri nitelikte tazminat isteminde bulunmuş ise de takibe itirazın haksız olması, takibin muaccel alacağa dayanması ve davacının takip tarihi itibariyle alacaklı olduğunun kabul edilmesi nedeniyle davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 58.405,67 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,
2-58.405,67 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 11.681,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 3.989,69 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 997,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.992,22 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan, 1.056,72 TL harç gideri, 669,05 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.725,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 8.392,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.