Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2022/400 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalının müvekkili davacı kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkili kooperatifin arsa sahipleri ile yapmış olduğu 01.10.2002 tarihli bir inşaat yapım sözleşmesi ile birlikte … İli … İlçesi … Mah.’de çeşitli parseller üzerinde inşaatlar yaptığını, dava dışı arsa sahipleri ile bir kısım hukuki uyuşmazlıkların dava aşamasında olduğunu, şu anda ise kat irtifakı kurulması, ferdileşme ve devamında da tasfiye işlemleri yapılacağını, kooperatifin tüzel kişiliği devam etmekle birlikte 28.06.2019 tarihinde 2019 yılı olağan genel kurulunu yaptığını, söz konusu genel kurulun yasal çerçevede yapıldığını, genel kurulda alınan kararda 2019 temmuz ayından başlayıp bir sonraki genel kurula kadar aylık olarak 750 TL aidat alınmasına karar verildiği, karar doğrultusunda aidatların tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığını, ancak davalının takibe soyut ve gerçeksiz biçimde itiraz etmesi üzerine de takibin durdurulduğunu, davalı tarafın 2019 yılı Kasım, Aralık ve 2020 Ocak ve Şubat ayları aidatlarını ödediğini, ödenen bu rakamın asıl alacaktan düşüldüğünü, ancak bakiye aidatlarının ödenmediğini belirterek; davanın kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı kooperatifin 2004 yılı olağan genel kurul toplantısı 19.03.2005 tarihinde yapıldığını, genel kurulun 4. Maddesinde kooperatife şartlı üye alımı görüşüldüğünü ve … ‘ ün teklifi ile en az 26.000 TL bedelle kooperatife şartlı üye alınmasına oy birliğiyle karar verildiğini, yani davacı kooperatifin genel kurulunda peşin bedelli üyelik statüsü 2004 yılı olağan genel kurulu ile kabul edildiğini, kooperatifin almış olduğu şartlı üyelik kararından sonra müvekkilinin 2007 yılında 60.000,00 TL bedel ödeyerek … ve … şartlı üyelik hisselerini devraldığını, müvekkilinin 2007 yılında bu hisseyi satın almasına rağmen kooperatif üyelik kaydının 26.04.2008 olarak karar alındığını, müvekkilinin gerçekte üyelik tarihi 2007 tarihi olduğunu, müvekkilinin peşin bedelli üye olarak söz konusu tarihte 60.000,00 TL ödeyerek tamamen aidat ödemesinde muaf bir şekilde hisseyi devraldığını, dolayısıyla 2004 yılında alınan şartlı üyelik kararı doğrultusunda kooperatifin, müvekkilinden herhangi bir aidat istenmesi mümkün olamayacağını, müvekkili hakkında haksız ve kötü niyetli şekilde takip yapıldığını, davacı kooperatif tarafından icra takibinin 28.06.2019 tarihli 2019 yılı olağan genel kurulunun yapıldığından söz etmiş ise de bu tarihte 2019 yılı olağan genel kurul toplantısı yapılmasının mümkün olmadığını, kooperatif tarafından yapıldığı iddia olunan genel kurul toplantısının müvekkiline hiçbir şekilde haber verilmediğini, koperatif yönetiminin açıkça kötü niyetli hareket ettiğini belirterek; fazlaya ilişkin talep, sair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, davanın tüm talepleri ile birlikte reddine, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibin 9.750,00 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının kasım/2019-Kasım/2020 arası birikmiş aidat borcu olarak açıklandığı, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın asıl alacağın 6.750,00 TL üzerinden hükümden düşürülmesi için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalının kooperatif üyesi olup olmadığı, üyeliğin peşin bedelli üyelik niteliğinde olup olmadığı, takip tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Davacı kooperatife hitaben yazılan tarihsiz dilekçenin … ve … tarafından devir veren, … tarafından ise devir alan sıfatıyla imzalandığı, dava dışı … kooperatifte olan üyeliğinin peşin bedelli üyeliğe çevrilerek davalı … devredilmesini talep ettiği, dava dışı … ise … devraldığı üyeliğinin devredilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
26/04/2008 tarihli 103 karar numaralı Yönetim Kurulu kararı ile de … … Ada … Parsel … Blok … bağımsız bölüm numaralı hissesinin davalı … devrinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
07/03/2005 tarihinde yapılan 2004 yılı olağan genel kurul toplantısında asgari 26.000,00 YTL bedelle kooperatife şartlı üye alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda ispat yükü davalı üzerinde olup, davalı üyeliğinin peşin bedelli üyelik niteliğinde olduğunu ispatlamalıdır.
Üyeliğin, peşin bedelli üyelik olarak kabul edilebilmesi için, bu konunun genel kurulda görüşülüp karara bağlanması ya da genel kurul tarafından verilen açık yetkiye istinaden yönetim kurulu tarafından üyeliğin peşin bedelli üyelik olarak kabul edilmesi gerekir. Genel kurul tarafından yönetim kuruluna herhangi bir yetki verilmediği takdirde yönetim kurulunun üyeliği peşin bedelli üyelik olarak kabul etme yetkisi yoktur. Somut olayda, davalının ya da üyeliği devreden şahısların peşin bedelli üye olarak kabulüne ilişkin genel kurul kararı olmadığı gibi yönetim kurulu kararı da bulunmamaktadır. Bu kapsamda davalının peşin bedelli kooperatif üyesi olduğunun zımnen kabul edilip edilmediğinin belirlenmesi gerekir. Kooperatif ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunun tetkikinde, üyeliğin peşin bedelli üyelik olarak kabul edildiğine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir. Bilakis davalı tarafından 2020 ve 2021 yıllarında çeşitli tutarlarda aidat ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır. Bu bakımdan üyeliğin peşin bedelli üyelik niteliğinde olduğu davalı tarafça ispatlanamamıştır. Davalı açıkça yemin deliline dayandığından kendisine yemin delili hatırlatılmış, ancak davalı yemin teklifinde bulunmamıştır.
Anılan nedenlerle davalının üyeliğinin normal üyelik niteliğinde olduğu, diğer ifadeyle peşin bedelli üyelik niteliğinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 15/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile, yapılan ödemeler yönünden kooperatif kayıtlarına itibar edilmesi halinde davalının 13.392,00 TL, davalı beyanlarına itibar edilmesi halinde davalının 8.350,00 TL tutarında borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporu ile, davalının üyelikten kaynaklı toplam borç miktarının ne kadar olduğuna ilişkin belirlemeler yapılmış ise de; takiple sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince eldeki davada belirlemesi gereken takibe konu döneme ilişkin aidat borcunun ödenip ödenmediği hususudur. Davalı takibe konu döneme ilişkin aidat borcunu ödediğine ilişkin herhangi bir ödeme dekontu ibraz etmemiştir. Zaten, davalının (takibe konu dönem yönünden) ödeme savunması da bulunmamaktadır. Kooperatif defterlerinde de bu yönde bir kayıt bulunmamaktadır. Bu nedenle takibin 6.750,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı da tazminat isteminde bulunmuş ise de takibin kötü niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.750,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-6.750,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 1.350,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 461,09 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 66,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 394,56 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 125,83 TL harç gideri (başvuru ve peşin) ve 1.599,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.725,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.