Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2021/557 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 06/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının sigortalısı olan …’ın maliki olduğu …plakalı aracın çarpması neticesinde müvekkillerinin oğlu …’ın hayatını kaybettiğini, kazada …’ın kırmızı ışık ihlali yaptığı ve kusurluğu olduğunu, söz konusu trafik kazası nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosyasında düzenlenen ATK raporunda da davalının sigortalısının asli kusurluğu olduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve ihtarname gönderildiğini, ayrıca arabuluculuk görüşmelerinde de bir netice alınamadığını, tüm bu nedenlerle kazada vefat eden müteveffanın asgari ücretle çalıştığını dolayısıyla destek hesabının da dikkate alınmasını, fazlaya dair tüm talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla 06.11.2020 tarihli trafik kazası neticesinde müvekkillerinin yoksun kaldıkları desteği tazmin amacıyla; şimdilik …için 1.000,00 TL, …için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın (davalı sigortanın sigortalısının kusuru nazara alınarak sorumlu olunan rakamla ve poliçe limiti ile sınırlı olmak ve müracaat-ihtarname tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesini ve ayrıca yargılama harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; Müvekkile yapılan başvurunun KTK 97. Maddesinde belirtilen evraklarla gerçekleşmediği için usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, davanın süresinde açılmadığını bu nedenle zamanaşımına uğradığını, ZMMS kapsamında desteğin kusurundan kaynaklı vefatı halinde destekten yoksun kalma tazminatının teminat dışı olduğunu bu nedenle de davanın reddi gerektiğini ve ayrıca davaya konu aracın ticari faaliyette bulunmadığından ticari faizin talep edilemeyeceğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini bu durumda olay tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, tüm açıklanan sebeplerle; dava konusu istemin zamanaşımına uğraması ve sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddini, kabulü durumunda ise esas itirazlarımız dikkate alınarak davanın esastan reddini, ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve …E, …K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre; Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacılar, davaya konu trafik kazası sonucunda ölen …’ın desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …Esas, …sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Davacıların davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu bu bakımdan dava şartının yerine getirilmiş olduğu, ancak başvurunun sigorta şirketine hangi tarihte ulaştığı tespit edilmediğinden davalı sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 22/06/2021 tarihli ATK raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda desteğin % 15 oranında sigortalı araç sürücüsünün ise % 85 oranında kusur olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 06/10/2021 tarihli hesap raporu ile davacı …destekten yoksun kalma zararının 67.992,06 TL, davacı …destekten yoksun kalma zararının ise 54.162,46 TL olduğu tespit edilmitşir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, motosiklet sürücüsü destek …’ın kaza esnasında kaskının takılı olduğu, desteğe atfedilebilecek bir müterafik kusurun bulunmadığı sonucuna varıldığından davacılar için hesaplanan destekten yoksun kalma zararından müterafik kusur indirimi yapılmamaıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası sonucunda davacıların desteği …öldüğü, kazanın oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün % 85 oranında kusurlu olduğu, bu kusur oranı dikkate alındığında davacı …talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 67.992,06 TL, davacı …talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının ise 54.164,46 TL olduğu sonucuna varıldığından davacıların davalarının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACI …DAVASININ KABULÜ ile, 67.992,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve dava tarihi olan 13/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …verilmesine,
2-DAVACI …DAVASININ KABULÜ ile, 54.162,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve dava tarihi olan 13/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …verilmesine,
3-Alınması gereken 8.344,38 TL harçtan peşin alınan 469,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.874,59 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yapılan 528,99 TL harç gideri ile 1.593,06 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.122,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı …kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir olunan 9.638,97 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …verilmesine,
7-Davacı …kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir olunan 7.841,12 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.