Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/124 E. 2021/680 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; Müvekkilin taşıma işi yaptığını, bu taşıma işi sonrasında yapılan hizmetlerin bedeli davalı şirkete fatura edildiğini, müvekkil tarafından kesilen faturaların davalı tarafından kabul edildiğini, ancak sonrasında davalı şirket tarafından müvekkile demuraj bedeli olarak 11/01/2021 tarihli 16.718,37 TL bedelli fatura kesildiğini, Konya . Noterliğince … yevmiye numaralı 15/01/2021 tarihli faturanın müvekkil şirketçe kabul edilmediğine dair ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça kesilen faturanın alacaktan mahsup edilmediği takdirde ödeme yapılmayacağını sözlü olarak beyan ettiğini ve ödemediğini, bu sebeple davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu, açıklanan bu sebeplerle icra takibinin devamını, % 20’ den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; dava dilekçesinde belirtilen faturalara ilişkin müvekkilin herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava konusu fatura içeriğinde belirtilen yükü zamanında teslim etmediği için müvekkilin zarara uğradığını, bu nedenlerle davanın reddini, %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 09.11.2020 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturaya istinaden 11.700,00 TL asıl alacak, 340,42 TL işlemiş faiz, 12.11.2020 tarihli 15.930,00 TL bedelli faturaya istinaden 15.930,00 TL asıl alacak, 294,60 TL işlemiş faiz, 13.11.2020 tarihli 14.160,00 TL bedelli faturaya istinaden 14.160,00 TL asıl alacak, 258,37 TL işlemiş faiz, 19.11.2020 tarihli 2.678,60 TL bedelli faturaya istinaden 2.678,60 TL asıl alacak, 44,91 TL işlemiş faiz ve 26.11.2020 tarihli 1.770,00 TL bedelli faturaya istinaden 1.770,00 TL asıl alacak, 26,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.203,52 TL’nin tahsiline ilişkin olarak başlatıldığı, takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun ise davalı olduğu, takibin yapılan itiraz üzerinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesine göre; (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya ve takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre davacının 52.238,60 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise davacının alacak tutarının 35.530,23 TL olduğu, taraf defterlerindeki uyumsuzluğunun davalı tarafından tanzim edilen ve kendi defterlerine kaydedilen 11.01.2021 tarihli 16.718,37 TL tutarındaki faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Dava, mal satımına dayalı alacağın tahsilini amaçlayan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davaları takip talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı alacaklı takip talebinde faturalara dayanmıştır. Mahkemece yapılacak tahkikatın takip dayanağı faturalardaki malların davalıya veya davalı çalışanına teslim edilip edilmediği, edilmiş ise davalı tarafından bedelinin ödenip ödenmediği noktalarının açıklığa kavuşturulması yönünde olması gerekir. Davalı takip dayanağı faturadaki malları teslim almadığını bildirdiğine göre mahkemenin tahkikatı malların teslimi noktasında olmalıdır. Ancak mahkemece alınan bilirkişi raporları taraflar arasındaki cari hesaba göre değerlendirme yapıldığından hükme esas alınamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, davacıdan takip dayanağı irsaliyeli fatura asıllarını isteyip bu faturalarda teslim alana atfen atılan imzaların davalıya veya davalı çalışanına ait olup olmadığını incelemekten ibarettir. ” şeklindedir.
Somut olayda davaya ve takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması karşısında faturalara konu hizmetin davalıya sunulduğu kabul edilmelidir. Bu aşamada ispat yükü davalı üzerinde olup davalı fatura bedellerinin ödendiğini usulünce ispatlamalıdır. Ancak davalı ödeme iddiasında bulunmadığı gibi davacı hakkında yansıtma faturası tanzim edildiğini bu fatura nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, faturanın Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında takibe konu edildiğini bildirmiştir. Anılan emsal içtihatta da belirtildiği üzere itirazın iptali davaları takip talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacının açıkça faturalara istinaden icra takibi başlatması, taraflar arasındaki cari hesabın takibe konu olmaması ve davalının alacaklı olduğunu iddia ettiği yansıtma faturasını icra takibine konu etmesi karşısında, bu yansıtma faturası yönünden eldeki davada değerlendirme yapılması mümkün görülmemiştir. Bu kapsamda davaya ve takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması ve davalı tarafça fatura bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir delil sunulmaması nedeniyle davacının takip tarihi itibariyle 52.238,60 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmış ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Her ne kadar davalı tazminat isteminde bulunmuş ise de takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Somut olayda davalının takibe itirazının yerinde olmaması ve alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 52.238,60 TL asıl alacağın davalıdan tahsili yönüyle devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-52.238,60 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 10.447,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 3.568,42 TL harçtan peşin alınan 626,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.942,33 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 626,09 TL harç gideri ile 1.103,30 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.729,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 7.591,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.