Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/106 E. 2021/744 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ
KARAR TARİHİ
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ: KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkili davacı tarafından tarafından, davalı ve dava dışı diğer borçlu … Adi Ortaklığı adına 1 takım çocuk oyun grubu, bir adet tekli tahteravallı, bir adet yaylı köpek zıp zıp, bir adet çift çatılı separatör kamelya, 2 adet elips pergole bank, 4 adet sületmaniye motifli bank, 7 adet ahşap döşemeli çöp kovası ve 140 metrekare çapında 40 cm x 40cm x 2 cm yap-boz kauçuk mal ve hizmeti verdiğini, yine müvekkili şirket tarafından işbu mal ve hizmeti içerir 13.10.2018 fatura ve 011828 irsaliye tarihli, 54.073,50 TL değerli bir adet fatura keşide edildiğini, faturanın ödenmemesi neticesinde alacaklı müvekkili şirketi tarafından davalıya ve dava dışı diğer borçlu … aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün 18.10.2019 tarih ve … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin her iki borçluya da ayrı ayrı usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edildiğini, mezkur icra takibi borçlulardan dava dışı … aleyhine kesinleşmiş ise de davalı …’in 17.01.2020 tarihinde vekili aracılığı ile borca itiraz etmiş olması nedeniyle takibin bu borçlu yönüyle durdurulduğunu , davalı tarafın icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kendi içerisinde çelişkili, haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötüniyetli olduğunu belirterek; davanın kabulü ile, Konya . İcra Müdürlüğü’nün 18.10.2019 tarih ve … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı … tarafından yapılan itirazın iptali ile mezkur icra takibinin devamına, haksız, mesnedsiz ve kötüniyetli itirazları nedeniyle müvekkil şirketin mağduriyet yaşamasına sebebiyet veren davalının, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Müvekkili ile diğer borçlu tarafından 24 Ekim 2014 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi ile … ve … isimli Adi Ortaklığı 10.06.2018 tarihli ‘Adi ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi’ imza edilerek sona erdiğini, faturanın kesildiği iddia edilen tarihte adi ortaklığın bulunmadığını, dolayısıyla da müvekkiline karşı ortaklı borcu nedeniyle borç ilzamının mümkün olmadığını bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, söz konusu davanın hak düşürücü süre içesinde ikmal edilmediğini, müvekkilinin adi ortaklığı düzenleyen mevzuat gereğince bu tür geriye dönük işlemler sonucu tüm şahsi malvarlığının icra tehdidi altına alındığını, eski ortağın çok sayıda kişiye geriye etkili bonolar verdiğini, müvekkili hakkında çok sayıda takip başladığını, her bir takip hakkında savcılık şikayetlerinin yapıldığını, menfi tespit davalırının açıldığını belirterek; davanın husumet, hak düşürücü süreler/zamanaşımı gibi itiraz ve defiler ile usulden reddine, hukuken varlığını yitirdiği açık olan Adi Ortaklık nezdinde fatura kesilmesinin, borçlandırıcı işlem tesis edilmesi mümkün olmadığından davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin ( Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) 50.000,00 TL asıl alacak ve 4.561,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.561,64 TL üzerinden başlatıldığı, takip alacaklısının … Şti. Takip borçlularının ise … ile … olduğu, …’in takibe itirazın üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve takip alacaklısı tarafından da takibe itirazın iptali istemli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin kambiyo senetlerine özgü haciz istemine ilişkin olduğu, takibin dayanağının keşidecisi … lehtarı …-… olan 30.09.2019 vade tarihli ve 50.000,00 TL bedelli bononun olduğu, takip alacaklısının … Şti. Takip borçlularının ise … ve … olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesine göre; (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
Her ne kadar davalı vekili davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını iddia ederek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş ise de davaya konu takip dosyasında takibe itiraza ilişkin dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmemesi karşısında davalı vekilinin bu iddialarına itibar edilmemiştir.
28.05.2021 tarihli bilirkişi raporu ile, davacıya ve … -… Adi Ortaklığı’na ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya ve takibe konu 13.10.2018 tarihli 11828 nolu 54.073,50 TL bedelli faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaya istinaden yapılan 4.000,00 TL’lik ve 73,50 TL’lik ödemelerin her iki tarafın defterinde kayıtlı olduğu, yine 30.09.2019 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli bononun da her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı …, adi ortaklığın tasfiye edilmesi nedeniyle kendisinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş ise de; davaya ve takibe konu faturanın adi ortaklık adına kesilmesi ve faturanın adi ortaklığa ait ticari defterlerde kayıtlı olması karşısında davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalının ödeme iddiasında bulunması ve davaya ve takibe konu faturanın adi ortaklığın ticari defterlerinde kayıtlı olması karşısında ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, faturaya istinaden davalının 4.073,50 TL tutarında nakit ödeme yaptığı, bakiye 50.000,00 TL için ise keşidecisi … lehtarı …-… olan 30.09.2019 vade tarihli ve 50.000,00 TL bedelli bononun davacıya ciro yoluyla devredildiği, bono bedeli ödenmediği sürece bononun salt devrinin alacağı sonlandırmayacağı, taraflar arasında bu bononun fatura bedeline mahsuben verildiği konusunda bir ihtilaf bulunmaması karşısında ihtilafın bono bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, bononun Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ile takibe konu edildiği, ilgili icra müdürlüğü’nün 10.09.2021 tarihli yazı cevabı ile dosyada herhangi bir tahsilatın bulunmadığının bildirildiği, davalı tarafa bono bedelinin ödendiği iddiasının ispatına yarayan delillerini sunması için süre verilmesine rağmen bu yönde bir delil sunulmadığı, her ne kadar davalı yemin deliline dayanmış ise de bononun daha önce icra takibine konu edilmesi ve konusu suç teşkil eden hususlarda yemin teklifinin mümkün olmaması nedeniyle bono bedelinin ödendiği iddiasının ispatına yönelik olarak davalıya yemin delilinin hatırlatılmasının mümkün olmadığı, davalı tarafça ödeme iddiasının usulünce ispatlanamadığı, bu bakımdan davacının takip tarihi itibariyle 50.000,00 TL tutarında alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve her ne kadar davaya konu icra takibi ile işlemiş faiz isteminde de bulunulmuş ise de davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü davacı tarafça ispatlanamadığından takibe itirazın 50.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda, icra takibinin kötüniyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından davalının tazminat istemi reddedilmiştir. Davacının tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalının takibe itirazının yerinde olmaması ve alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile TAKİBİN 50,000,00 TL ASIL ALACAK ÜZERİNDEN DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-50.000,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 10.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 658,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.756,53 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320,00 TL.’nin, 110,36 TL’lik kısmının davacıdan, 1.209,64 TL’lik kısmının ise davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 658,97 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.140,90 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.045,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve taktir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve taktir olunan 4.561,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2021

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.