Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2022/307 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; taraflar arasında 03.01.2019 tarihinde bir akdin yapıldığını, bu akde göre davalının davacı müvekkiline nitelikleri sözleşmede yazılı birbirinden farklı 2 adet sanayi makinası yapıp müvekkili davacının işyerine çalışır şekilde monte edileceğini, sözleşmede ikinci makine olarak tabir edilen cihazın hiç teslim edilmemesi nedeni ile (süreye rağmen) bu makinayı teslim almaktan vazgeçtiklerini bu makine için verilmiş olan 30.000,00 TL (15*2) senedin süresinde ödenmiş olduğunu karşı tarafın noter ihtarına rağmen iade etmediğini, teslim edilen birinci makinanın mutabık kalınan teknik şartnameye uygun olmayıp bir çok teknik ayıp ve malzeme işçilik hatalarıyla dolu olduğunu, kilit sisteminin randımanlı çalışmaması nedeniyle kilit kol makina diye tabır edilen … marka (delik grubu havi ) satın almak zorunda kalındığını, pompa vakum emisyon sistemi çalışmadığını, tüm elektrik-elektronik aksanı ekli kablolarla olduğundan sensor sistemi çalışmadığını, müvekkili firmanın kablo güçlendirmesi yaptığını ve enerji taşımasını sağlaması için bir kısım kabloları değiştirmek zorunda kalındığını, bu makinenin motor sistemi servo sisteminde olmayıp mecburen manüel ayarlama yapıldığını, bu sebeple 3 adet motorun değiştirilmek zorunda kalındığını, makinenin kontrol ekranı bozulmuş olup, başka bir firmaya ekran yaptırıldığını, şu an kısmen çalışmakta olduğunu, makine yağlama otomatı eksik ve hatalı yapıldığından sürekli yatakları bilyelerinin bozulduğunu, müvekkili firmanın sık sık yatak ve bilye değiştirmek zorunda kaldığını, sözleşmede ki ve bilahare yapılan yazılı taahhüde rağmen defalarca sözlü ve yazılı ( e-mail) uyarmış olup, bir kere dahi hatasını telafi etmek için ne servise ne tamire nede gözleme geldiklerini, bu müvekkilinde büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuş ticari ahlaka sığdıramadığını, müvekkili firmanın söz konusu makinanın, sık sık arıza yapması nedeniyle iş ve müşteri kaybı yaşadığını, arıca birçok malzeme ve işçilik sarfına mecbur kaldığı denildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile HMK 107 göre ( belirsiz alacak ve tespit davası) şimdilik 10.000,00 TL, ticari faizi ile birlikte ( kar kaybı, manevi tazminat, sarfına mecbur kaldığımız malzeme ve işçilik masrafları ve kısmi fesih nedeniyle teslim alınmayan ikinci makina için ödenen bedel olmak üzere ) hüküm altına alınmasına yargılama giderleri ve avukatlık ücretininde davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/01/2021 tarihli tavzih dilekçesi ile ; davalı ile müvekkili şirketin 03.01.2019 tarihli satış sözleşmesi uyarınca toplam 300.000,00 TL ücrette anlaştıklarını, sözleşme anında 45.000,00 TL nakit olarak ödendiğini, kalan 255.000,00 TL için ise çek düzenlenmiş olup bu çeklerin de karşı tarafa verildiğini, bu çekin karşı tarafça tahsil edildiğini, sözleşme bedeli konusunda ihtilafın bulunmadığını, sözleşmeye konu 300.000,00 TL müvekkili tarafından davalıya ödendiğini, davaya konu ihtilafın davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi ile ilgili olduğunu, 10.000,00 TL belirsiz alacak olarak açılan davanın miktarının alacak kalemleri ile ilişkilendirilmesinin istenildiğini, taleplerinin şimdilik 10.000,00 TL’sinin 1/4’ü kar kaybı, 1/4’ü teslim edilmeyen makine bedeli, 2/4’ü ise malzeme ve işçilik bedeli için istendiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili 02/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan revizyon ve parça değişimi bedelini 46.773,55 TL, 2. Makine için ödenen berelin ise 30.000 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 04/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan davayı toplamda 10.000,00 TL’lik alacak taleplerini toplamda 76.773,58 TL’ye yükselterek davayı 66.773,55 TL ıslah etmiş bulunduklarını beyan etmiştir.
Davacı vekili 16/07/2021 tarihli dilekçesi ile ; dava dilekçesi ile talep ettikleri manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili bila tarihli beyan dilekçesi ile; davacı tarafın manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerinin geri alınmasına ilişkin taleplerine muvafakat ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat ve alacak isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; 03/01/2019 tarihli sözleşmeye konu makinelerin davacıya teslim edilip edilmediği, davacının bu sözleşmeye istinaden ne kadar ödeme yaptığı, davacıya teslim edilen makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıbın giderilmesi için yapıldığı iddia edilen masrafların zorunlu masraflar olup olmadığı, davalının ayıp nedeniyle sorumlu olup olmadığı, varsa sorumlu olduğu tutarın ne kadar olduğu, davalıya fazla ödeme yapılıp yapılmadığı, fazla ödeme tutarının ne kadar olduğu, davacının kar kaybı ve manevi tazminat isteminde bulunmasının mümkün olup olmadığı ile talep edilebilirse tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Her ne kadar davacı kar kaybı ve manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de yargılama devam ederken bu tazminat kalemlerine ilişkin davasını geri almıştır. Davalı da davacının geri almasına açıkça muvafakat etmiştir. Bu nedenle davacının kar kaybı ile manevi tazminata ilişkin davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. Ayrıca Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı kararı emsal kabul edilerek davanın bu kısmı yönünden taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davalı tarafça ayıp ihbarının yapılmadığı ya da süresinde yapılmadığı yönünde bir savunma ileri sürülmediğinden davacının ayıp iddiasının esası yönünden inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda tanzim edilen bila tarihli bilirkişi raporu ile davacıya teslim edilen kapı ebatlama makinesinin gizli ayıplı olduğu, makinenin çalışır hale getirilebilmesi için davacı tarafça 46.773,55 TL tutarında masraf yapıldığı, yapılan bu masrafların ayıbın giderilmesi için zorunlu masraflardan olduğu tespit edilmiştir.
Davacının, makinenin çalışır hale giderilmesi için yaptığı masrafların tahsilini talep etmesi karşısında, davacının ayıplı mal nedeniyle ayıbın ücretsiz onarılmasını isteme seçimlik hakkını kullandığının kabulü gerekir. Bu bakımdan davalının oluşan 46.773,55 TL tutarındaki bu zarardan 6098 sayılı TBK’nın 227/1-3. Maddesi uyarınca sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davalı tarafça toplam bedeli 210.000,00 TL olan iki ayrı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının bu faturalara istinaden 240.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı, bu ödemenin 10.000,00 TL’lik kısmının nakit ödeme olarak kayıtlı olduğu, 45.000,00 TL’lik kısmının ise banka havalesi ile ödendiği, bakiye kalan 185.000,00 TL’lik kısmının ise çek ve bono verilmesi suretiyle ödendiği tespit edilmiştir.
Davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde ise, defterlerin kapanış tasdikinin bulunmadığı, 210.000,00 TL bedelli iki faturanın defterlerde kayıtlı olduğu, davacı tarafça yapılan ödemelere ilişkin kayıtların bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin kapanış kaydının yapılmaması nedeniyle davacının defterlerinin kendi lehine delil vasfına haiz olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda davacının davalıya 55.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı kabul edilmiştir. Her ne kadar davacının defter kayıtlarında çek ve bono verildiği yönünde kayıtlar bulunmakta ise de çek ve bono verilmesi tek başına ödeme olarak kabul edilemez. Ödeme olarak kabul edilebilmesi için çek ve bononun zilyetliğinin devri yanında bedellerinin de ödenmiş olması gerekir. Davcı tarafça toplam bedeli 30.000,00 TL olan ve davalıya devredildiği sabit olan iki adet bono aslının duruşmada Mahkememize ibraz etmiştir. Bono asıllarının keşidecide olması bono bedellerinin ödendiğine karine teşkil eder. Davalı tarafça bu karinenin aksine herhangi bir delil ibraz edilmediğinden bu bonolara istinaden ödeme yapıldığının kabulü gerekir. Ayrıca davacı defterlerinde kayıtlı toplam bedeli 155.000,00 TL olan çeklerin bankaya ibraz edildiği ve bedellerinin ödendiği sabittir. Bu bakımdan davacının 210.000,00 TL bedelli faturalara istinaden davalıya 240.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı, sözleşmeye konu ikinci makinenin davacıya teslim edilmediği ve davacının 30.000,00 TL tutarında fazla ödeme yaptığı sonucuna varılmıştır.
Davacı 02/06/2021 tarihli dilekçesiyle talebini 76.773,55 TL’ye çıkarmıştır. Her ne kadar davacı 02/06/2021 tarihli dilekçe ile alacak kalemlerinde dava tarihinden faiz işletilmesi isteminde bulunmuş ise de Mahkememizce dava kısmi dava olarak nitelendirildiğinden davacının bu istemi yerine görülmemiştir.
Anılan nedenlerle davacının alacak ve tazminat isteminden oluşan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulşmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının manevi tazminata ve kar kaybına ilişkin davasının 6100 sayılı HMK’nın 123. Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacının ( fazla ödemenin istirdadına ilişkin ) alacak davasının ve (sözleşmeye konu kapı ebatlama makinesinin çalışır hale getirilmesi için yapılan masraftan kaynaklı ) tazminat davasının KABULÜ ile (alacak davası yönünden 30.000,00 TL, tazminat davası yönünden ise 46.773,55 TL olmak üzere) toplam 76.773,55 TL’nin 5.000,00 TL’lik kısmının dava tarihi olan 19/02/2020 tarihinden itibaren, 71.773,55 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 02/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.244,40 TL karar ve ilam harcından, peşin/ıslah/tamamlama olarak alınan 1.396,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.847,90 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 1.870,80 TL harç gideri ve 3.915,10 TL bilirkişi ücreti ile posta masrafı olmak üzere toplam 5.785,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 10.780,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.