Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/66 E. 2023/655 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLLERİ :
2-
VEKİLLERİ :
3-
VEKİLLERİ :
DAVA : MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 04/02/2020 tarihli dilekçesiyle; 01/01/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacılardan …’in çok ağır bir şekilde yaralandığını, kendisinin yaya olarak yoldan karşıya geçtiği sırada davalılardan …’un sevk ve idaresindeki, davalılardan … Ltd. Şti.’ye ait ve ZMMS poliçesi de davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen … plakalı aracın kendisine çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesindeki bütün kusurun davalı tarafta olup, davacı …’in bu kaza nedeniyle %100 oranında engelli hale geldiğini, bu kaza nedeniyle Konya . Sulh Ceza Mahkemesinin 05/07/2012 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile davalılardan …’un mahkumiyetine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davacı …’in bu kaza nedeniyle maddi ve manevi olarak çok büyük bir zarara uğradığı gibi annesi olan …’in de bu kaza nedeniyle büyük bir üzüntü yaşadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan …’in uğradığı SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı gideri zararından dolayı 3.000 TL. ve sürekli iş göremezlik zararından dolayı 7.000 TL. olmak üzere için toplam 10.000 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olması ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olması kaydıyla) her üç davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davacılardan … için 250.000 TL., annesi olan davacı … için 200.000 TL. olmak üzere toplam 450.000 TL. manevi tazminatın da kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi hariç diğer iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Her üç davalı vekilleri, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunmuş, davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından ayrıca ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin geçmesi nedeniyle hak düşürücü süre ve davalılardan … Ltd. Şti. tarafından araç kiralama sözleşmesi ile aracın kiralandığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğu itirazında bulunmuşlar ve ayrıca her üç davalı vekilleri davanın esastan da reddini istemişlerdir.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak, davacılardan …’e ait tedavi belgeleri, Konya . Sulh Ceza Mahkemesinin … E. … K. sayılı kesinleşmiş ilam sureti, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğünden davalı işleten şirkete ait belgeler, sigorta şirketinden hasar dosyası ilgili belge suretleri getirtilmiş, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İktisas Kurulu’ndan 17/08/2022 tarihli rapor ve Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’ndan 22/06/2023 tarihli rapor alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Maddi ve Manevi Tazminat” davasıdır.
Somut olayda ; davacı taraf 01/01/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan …’in yaralanması nedeniyle, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı gideri ile sürekli iş gücü kaybı tazminatı ve ayrıca her iki davacı için manevi tazminat talebinde bulunmuş, bütün davalılar öncelikle zamanaşımı yönünden itiraz etmişlerdir.
Davada öncelikle çözülmesi gereken sorun; davada zamanaşımı süresinin geçip geçmediği sorunudur.
Yargıtay HGK’nun 29.05.2015 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “Bilindiği üzere trafik kazaları bir haksız fiildir. Haksız fiil mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 41. maddesinde tanımlanmış, Kanun’un 60. maddesinde ise haksız fiilden zarar görenin zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir. Belirtilmelidir ki 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) konuya ilişkin 49 ve 72. maddeleri de aynı yönde düzenleme içermektedir.
Anılan maddeler ile haksız fiillere uygulanacak üç zamanaşımı süresi belirlenmiştir. Bunlar, zarargörenin zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlayacak bir yıllık zamanaşımı; fiilin vukuundan itibaren işleyecek on yıllık zamanaşımı ve fiilin aynı zamanda ceza kanunlarında düzenlenmiş olması halinde uygulanacak olan ceza zamanaşımı süreleridir.”
Her üç davalı, davada 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini savunmuş ise de; kazanın 01/01/2010 tarihinde meydana gelmesi, davacı tarafından 10 yıllık süre dolmadan 27/12/2019 tarihinde arabulucuya başvurulması ve arabuluculuk görüşmelerinin son bulduğu 03/02/2020 tarihinden 1 gün sonra da bu davanın açılması karşısında 10 yıllık zamanaşımı süresinin sona ermediği sonucuna varılmıştır.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve davamıza uygulanması gereken mülga 818 s. BK’nin 41. maddesinde yazılı 1 yıllık zamanaşımı süresinin ve 8 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresinin geçip geçmediğinin tespiti yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacılardan …’in yaralanması nedeniyle gelişen ve artan bir maluliyetin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmiştir.
Çünkü, Yargıtay . HD’nin 16/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “Ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık “gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler (zarardaki değişme) söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacağı için zamanaşımı süresi bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır.”
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun 22/06/2023 tarihli raporuna göre; kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Mesleki Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre, davacının sürekli iş gücü kaybının %100 olduğu ve maluliyet başlangıç tarihinin de kaza tarihi olan 01/01/2010 tarihi olduğu belirlenmiş, dolayısıyla davacının kaza tarihinden itibaren %100 oranında malul kaldığı ve kazadan sonra artan bir maluliyetinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, 1 yıllık zamanaşımı süresinin failin ve fiilin bilindiği (yine kaza tarihi) tarihten ve 8 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresinin de kaza tarihinden itibaren hesap edilmesi gerektiği ve arabulucuya başvurulduğu tarihe kadar her iki sürenin de sona erdiği, artan bir maluliyetin de söz konusu olmadığı, maluliyetin kaza tarihinden itibaren %100 olduğu, başka rahatsızlıkların ortaya çıkmasının maluliyette artma olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığından, davacıların her üç davalıya karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davasının zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay . HD’nin 11.07.2023 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin karar esasa ilişkin bir karar olduğundan vekalet ücretlerinin nispi olarak takdir edilmesi gerekmiş ise de; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesine göre maddi ve manevi tazminat davasının tamamen reddi halinde ayrı ayrı olmak üzere ve maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğinden vekalet ücretleri de buna göre takdir edilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle REDDİNE,
2-Adli yardım nedeniyle harç alınmadığı anlaşıldığından, davanın açıldığı tarih itibariyle alınması gereken (müşterek) 54,40 TL. maktu başvuru harcı ile her iki davacının davasından dolayı ayrı ayrı alınması gereken 269,85’er TL. maktu ret karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 594,10 TL. harcın davacılardan (eşit oranda) alınarak Hazine’ye gelir kaydına, adli yardım ara kararı nedeniyle gerekçeli karar kesinleştiğinde 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliğ için davacılar avansından yapılacak olan yargılama giderlerinin davacıların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Adli yardım nedeniyle Hazine tarafından yapılan 3.193 TL. yargılama giderinin, davacılardan (eşit oranda) alınarak Hazine’ye gelir kaydına, adli yardım ara kararı nedeniyle gerekçeli karar kesinleştiğinde 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davalılardan … tarafından yapılan 15,60 TL. yargılama giderinin davacılardan (eşit oranda) alınarak davalılardan …’a verilmesine,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/3-4 ve 13/4. maddeleri uyarınca;
a) Davacılardan …’in reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle (ve dava değerinin 200.000 TL. olduğunun kabulü ile), davalılar vekilleri için 17.900 TL. maktu vekalet ücretinin davacılardan …’den alınarak davalılar … Ltd. Şti., … ve … Sigorta A.Ş.’ye (eşit (1/3’er) oranda) verilmesine,
b) Davacılardan …’in reddedilen;
aa) Maddi tazminat davasından dolayı (ve dava değerinin 10.000 TL. olduğunun kabulü ile), davalılar vekilleri için 10.000 TL. maktu vekalet ücretinin davacılardan …’den alınarak davalılar … Ltd. Şti., … ve … Sigorta A.Ş.’ye (eşit (1/3’er) oranda) verilmesine,
bb) Manevi tazminat davasından dolayı (ve dava değerinin 250.000 TL. olduğunun kabulü ile), davalılar vekilleri için 17.900 TL. maktu vekalet ücretinin davacılardan…’den alınarak davalılar … Ltd. Şti., … ve … Sigorta A.Ş.’ye (eşit (1/3’er) oranda) verilmesine,
7-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.360 TL. yargılama giderinin, davacılardan (eşit oranda) alınarak Hazine’ye gelir kaydına, adli yardım ara kararı nedeniyle gerekçeli karar kesinleştiğinde 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Konya BAM . HD’nin 12/11/2020 gün ve : … E. … K. sayılı kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal kaldırılmasına, talep halinde ihtiyati haczin kaldırıldığının ilgili yerlere bildirilmesine,
9-Mahkememizin 17/03/2020 gün ve … E. sayılı ara kararı ile verilen adli yardım kararının gerekçeli kararın kesinleşmesine kadar devamına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacılar vekili ile davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2023

Başkan Üye Üye Katip