Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/652 E. 2022/457 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacı müvekkili şirket ile davalı borçlu şirketin buğday alımı hususunda sözlü olmak üzere anlaşma yaptığını, davalı şirketin kısmi ödemeler yaptığını fakat alınan malın dolar karşılığı ödenecek olmasına rağmen bugüne kadar bakiye alacağı ödemediğini, müvekkili şirketin 13.11.2019 tarihli … numaralı 3 adet faturanın ödenmesi için 27.233,39 USD bakiye alacak Konya . Noterliği 27.11.2019 tarih … yevmiye no ile 26.11.2019 tarihi itibariyle ödenmesi için davalıya ihtar gönderildiğini, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas , … Karar no ile ihtiyati haciz alındığını ve Konya . İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını ve borçlunun itirazi ile takibin durdurulduğunu belirterek; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazin iptaline ve takibin devamına, % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ile tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine, takip konusu miktar dolar bazında olup fiili ödeme günündeki dolar kuru üzerinden karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı yanın 27.233,39 USD lik bakiye alacağı olduğundan söz edilmişse de müvekkilinin borcunun olmadığını, müvekkili aleyhine Konya 9. Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarnameye Hatay . Noterliği aracılığı ile 09.12.2019 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile, fiyat farkı açıklaması ile düzenlenen 3 adet faturayı kabul etmediğini ve davacı yanın cari hesap mutabakatına davet ettiklerini ancak bu hususu gizlediklerini, davacı yanca takibe dayanak olarak gösterilen 13/11/2019 tarihli ve … numaralı 3 adet fatura, mal veya hizmete dayalı olmayıp davacı yanca tek taraflı olarak düzenlenen ve hiçbir mutabakat içermeyen fiyat farkı faturası olduğunu, cari hesap ilişkilerinin peşin ödeme anlaşması yapıldığına dair iddiasının dayanaksız olduğunu, davacı yanca tedarik edilen buğday miktarlarına ilişkin olarak keşide editen 3 adet fatura bedeline mahsuben, müvekkili şirket tarafından 2 aylık süre boyunca periyodik ve kısmi ödemeler yapıldığını ve davacı yanca bu hususa itiraz edilmediğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin açık hesap usulü olduğunu yazılı bir sözleşme bulunmadığını, fiyat farkı faturalarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını ve müvekkili şirket tarafından iade faturası keşide edilmek suretiyle iade ettiğini belirterek; davanın reddine, % 20 den aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 26.093,31 USD asıl alacak ve 235,19 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.328,50 USD üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 16/09/2019 tarihli, … numaralı, 32.540,68 USD, 16/09/2019 tarihli, … numaralı, 26.037,30 USD, 19/09/2019 tarihli, … numaralı 58.297,91 USD, 13/11/2019 tarihli, … numaralı 2.769,42 USD bedelli, 13/11/2019 tarihli, … numaralı 2.215,94 USD, 13/11/2019 tarihli … numaralı 4.961,52 USD bedelli faturaların gösterildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasındaki ticari ilişkinin yabancı para birimi üzerinden yapılıp yapılmadığı, davacının kur farkına dayalı olarak alacak isteminde bulunmasının mümkün olup olmadığı, davaya ve takibe konu faturalar nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesine göre; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesine göre; İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin sahibi lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, takibe konu faturalarının tamamının defterlerde kayıtlı olduğu, buna göre toplam 126.822,77 USD (722.449,94 TL) tutarında mal satışı yapıldığı, defter kayıtlarına göre toplam 586.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, ödemenin yapıldığı tarihteki döviz kuru dikkate alındığında USD cinsinden karşılığının 101.327,35 USD olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının 25.495,42 USD (136.449,94 TL) tutarında davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
12/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda, 13/11/2019 tarihli … numaralı faturanın, 13/11/2019 tarihli … numaralı faturanın ve 13/11/2019 tarihli … numaralı faturanın diğer faturalardan bağımsız olduğu düşünülerek hesaplama yapılmıştır. Ancak ilgili fatura içerikleri dikkate alındığında, 13/11/2019 tarihli … numaralı faturanın 16/09/2019 tarihli … numaralı faturaya istinaden düzenlenen fiyat farkı faturası, 13/11/2019 tarihli … numaralı faturanın 16/09/2019 tarihli … numaralı faturaya istinaden düzenlenen fiyat farkı faturası ve 13/11/2019 tarihli … numaralı faturanın 19/09/2019 tarihli … numaralı faturaya istinaden düzenlenen fiyat farkı faturası niteliğinde olması karşısında bu faturaların müstakil mal satımına ilişkin faturalar olmadığı kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, davacının kendi defter kayıtlarına göre toplam ( 126.822,77 – 2.769,42 – 2.215,94 – 4.961,52 = ) 116.875,89 USD tutarında mal satışı yaptığı, davalının 101.327,35 USD tutarında ödeme yaptığı ve sonuç itibariyle davacının bakiye (116.875,89 – 101.327,35 = ) 15.548,54 USD tutarında alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. Hesaplama resen yapıldığından bu konuda ek rapor tanzimine gerek duyulmamış, 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmı bu şekilde düzeltilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 14/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliğinde haiz olduğu, takibe konu faturalardan 16/09/2019 tarihli, … numaralı, 32.540,68 USD, 16/09/2019 tarihli, … numaralı, 26.037,30 USD, 19/09/2019 tarihli, … numaralı 58.297,91 USD bedelli faturaların defterlerde kayıtlı olduğu, faturalara istinaden takip tarihine kadar toplam 586.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, ayrıca … numaralı çek bedeli olan 20.690,00 TL’nin 18/12/2019 tarihinde ödendiği tespit edilmiştir.
Davaya ve takibe konu faturalarda, fatura bedelinin USD karşılığının gösterilmesi ve davalının fatura içeriğine itiraz etmeyerek faturaları defterlerine kaydetmesi nedeniyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin USD üzerinden yürütüldüğü kabul edilmiştir.
Her iki tarafın defter kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, davacının 116.875,89 USD tutarında davalıya mal satışı yaptığı, davalının da toplam 586.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı, bu ödemenin USD cinsinden karşılığının da 101.327,35 USD olduğu, bu kapsamda davacının takip tarihi itibariyle toplam (116.875,89 – 101.327,35 = ) 15.548,54 USD tutarında alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar 18/12/2019 tarihli çek davacı defterlerinde kayıtlı değil ise de; bu çeke istinaden davacıya 18/12/2019 tarihinde 20.690,00 TL tutarında ödeme yapıldığı sabit olduğundan bu ödemenin de dikkate alınması gerekir.
18/12/2019 tarihli ödeme takip tarihinden sonra yapıldığından davacının dava tarihi itibariyle bakiye alacağının olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Her ne kadar taraflar arasındaki ticari ilişki USD para birimi üzerinden yürütülmüş ise de 18/12/2019 tarihli ödeme çekle yapılan ödemeye ilişkindir. Çekle yapılan ödemeler yönünden davacının kur farkı alacağı talep etmesi mümkün değildir. Bu bakımdan bu ödemenin son fatura tarihi olan 19/09/2019 tarihindeki USD karşılığının borçtan mahsubu gerekir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.
Ayrıca, her ne kadar davaya konu takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinde 954,00 TL tutarında alacak kalemi de bulunmakta ise de davacının bu kısım yönünden dava açmadığı kabul edildiğinden yapılan hesaplamalarda bu tutar dikkate alınmamıştır.
Davacının takibe konu borcun ödenmesi için davalıya ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin 03/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile davalıya 7 gün süre tanınması karşısında davalının 11/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının dava tarihi itibariyle halen 14.739,77 USD asıl alacak ve 728,77 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.468,54 USD tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından anılan bilirkişi raporuna hesaplama yapılmak suretiyle itiraz edilmiş ise de; rapora itiraz dilekçesindeki hesaplamanın (döviz alacağının dava tarihindeki kur üzerinden TL ye çevrilmesi suretiyle, dava konusu olmayan alacak kaleminin (954,00 TL tutarındaki alacak kalemi) hesaplamaya dahil edilmesi, tahsil harcı oranının yanlış olması, dolayısıyla alacağın ferilerinin fazla hesaplanması) hatalı olduğu sonucuna varıldığından davacı vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir.
Anılan nedenlerle, davacının dava tarihi itibariyle 14.739,77 USD asıl alacak ve 728,77 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.468,54 USD tutarında alacaklı olduğu sonucuna varılmış ve davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalının tazminat isteminin ise takibin kötü niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin dava tarihi olan 21/12/2020 tarihinden itibaren 14.739,77 USD asıl alacak ve 728,77 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.468,54 USD üzerinden devamına, asıl alacağa dava tarihi olan 21/12/2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankaları’nca 1 yıl vadeli USD cinsinden açılan hesaplara uygulanan en yüksek faiz oranının işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-119.143,33 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 23.828,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat istemeninin reddine,
4-Alınması gereken 8.138,68 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.620,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.518,29 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin 1.024,95 TL’lik kısmının davalıdan, 295,05 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.620,39 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç gideri ve 2.308,45 TL yargılama olmak üzere toplam 2.362,85 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 1.834,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 15.268,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 5.144,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.