Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2021/687 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
VEKİLLERİ:
MÜTEVEFFALAR:1-
:2-
:3-

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 19/05/2017 tarihinde Müvekkili …’nın babası …idaresindeki …plakalı aracı seyir halinde iken …plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’nın babası …olay yerinde, annesi …ile ablası …’nın kaldırıldıkları hastanede vefat ettiklerini, kazaya ilişkin olarak Akseki Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … numaralı soruşturma kapsamında trafik bilirkişisinden alınan raporda; müteveffa …’nın otomobili ile seyir halinde iken hava ve yol şartlarına göre aracının hızım ayarlamadığı, yola ve trafiğe gereken dikkat ve önemi vermediğinden dolayı tam ve asli kusurlu olduğu belirtildiğini, yolcu konumunda olan …ve …’nın söz konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazada vefat eden …ve …’nın üçüncü kişi konumunda olduğunu, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin tazminatlara ilişkin taleplerinin, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olduğunu, kazaya karışan …plakalı aracın davalı …Sigorta A.Ş.’ne … poliçe numarası ile 22.10.2016 ve 22.10.2017 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, dava konusu trafik kazası sonucunda davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak olumlu bir cevap verilmediğini, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin talep, dava ve ileride müddeabihi artırma hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 30.000 TL destekten yoksun kalma zararı tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; Davaya konu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 22.10.2016/2017 vadeli … no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, öncelikle dava konusu taleplerin teminat dışı olduğundan davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, müteveffa …’nın vefatı neticesinde talep edilen tazminat talepleri teminat dışı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, ancak dava konusu kazanın meydana geliş biçimi yönünden, müvekkilinin sigortalısı araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, her halükarda müteveffaların müterafik kusurunun değerlendirilmesinin gerektiğini, davacının ablası …’nın vefatı neticesinde tazminat taleplerinin de reddedilmesinin gerektiğini, söz konusu kazada kusur durumunun tespiti için dosyanın bu konuda uzman öğretim görevlilerinden oluşacak bir bilirkişi heyetine; yahut Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Kurulu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, olayın haksız fiilden kaynaklanıp ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle de avans faizine yönelik taleplerinin de reddinin gerektiğini belirterek; davacı tarafın destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre; Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası sonucunda ölen … , …ve … desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Müteveffa …’nın davacının kardeşi, müteveffa …’nın davacının babası ve müteveffa …’nın davacının annesi olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Somut olayda, kaza tarihinde 20 yaşında ve bekar müteveffa … ’ın ailede tek çalışan olduğu bu nedenle kardeşlerine de destek olduğu davacılarca iddia edilmiş, Mahkemece davacı kardeş … için destek tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, tüm dosya kapsamından müteveffanın kardeşine düzenli ve eylemli maddi anlamda bir katkısı bulunup, bulunmadığı, müteveffa … ’ın yardım etmediği takdirde kardeşinin yoksulluğa düşeceği, kardeşin müteveffanın desteğine ihtiyaç halinde olduğu ispatlanamadığından, davacı kardeş …’in destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı … için destek tazminatı isteminin kabulü doğru görülmeyip bozma nedeni yapılmıştır.” şeklindedir.
Davacı ile müteveffa … arasında kardeşlik bağı olması karşısında davacı, …’nın hayattayken kendisine düzenli ve maddi anlamda destek olduğunu, ölümüyle birlikte yoksulluğa düşeceğini usulünce ispat etme yükü altındadır. Ancak davacı tarafça bu yönde bir delil sunulmadığından davacının …’nın ölümü nedeniyle talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Kaza tespit tutanağında yer alan tespitler, soruşturma dosyasında yer alan bilirkişi raporu ve Mahkememizce tanzim ettirilen 28/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında müteveffa …’nın tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Müteveffa araç sürücüsünün kazanın oluşmasında tam kusurlu olması karşısında davacının …yönünden destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığından davacının araç sürücüsünün ölümü nedeniyle talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.
Kazada ölen …’nın davacının annesi olması karşısında aralarında desteklik ilişkisi bulunduğunun kabulü zorunludur. Bunun aksinin davalı tarafça ileri sürülmesi ve ispatlanması gerekmektedir. Ancak davalı bu yönde bir iddia ve delil sunmadığından davacı ile …arasında desteklik ilişkisi bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 11/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 24/03/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 08/09/2021 tarihli hesap raporu ile davacının destek …’nın ölümü nedeniyle talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 78.651,61 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ayrıca ahlaki ödev kapsamında kalan taşımaların hatır taşınması niteliğinde olmayacağının da belirtilmesinde fayda vardır. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır.
Hatır taşıması indiriminin resen dikkate alınması mümkün olmayıp taşımanın hatır taşıması olduğu yönünde bir savunmanın bulunması gerekmektedir. Ayrıca bu savunma sadece ileri sürenler yönünden etkisini gösterecek olup, yasal süresi içinde hatır taşıması definde bulunmayanlar yönünden bu indirimin yapılması mümkün değildir. (Emsal için bknz. Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K ve … E … K )
Hatır taşıması yönünden bir başka önemli husus ise bu indirimden sadece hatır taşıması yapan sürücü, işleten ve bu aracın sigortacısı yararlanacaktır. Karşı aracın sürücü işleten ve sigortacısının bu indirimden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.(Yargıtay . HD.nin 28/05/2015 gün ve … E. … K.)
Somut olayda davalı yasal süresi içinde hatır taşıması definde bulunmadığından bu yönde bir değerlendirme yapılmamıştır.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Destek …’nın kaza anında emniyet kemerinin takılı olduğu, desteğin kendi ölümünde müterafik kusurunun bulunduğunda dair herhangi bir delil ibraz edilmediği, dosya kapsamında da bu yönde bir delil bulunmadığı sonucuna varıldığından davacı için hesaplanan tazminat tutarından müterafik kusuru indirimi yapılmamıştır.
Davacı vekili 09/11/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile destek …’nın ölümü nedeniyle talep ettikleri tazminat tutarının 78.651,61 TL olarak belirlemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü … ‘nın tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde …’nın vefat ettiği, davacı ile …arasında desteklik ilişkisi bulunduğu, davacının …’nın ölümü nedeniyle talep edebileceği tazminat tutarının 78.651,61 TL olduğu sonucuna varıldığından davanın bu tutar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile destek …’nın ölümü nedeniyle 78.651,61 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 24/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının …ile …’nın ölümü nedeniyle talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin reddine,
2-Alınması gereken 5.372,69 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 268,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.103,72 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönüyle hesaplanan 1.319,66 TL nin davalıdan alınarak, 0,34 TL nin ise davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 268,97 TL harç giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.169,40 TL yargılama giderinden davanın kısmen kabulü yönüyle hesaplanarak takdir olunan 2.168,85 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen kabulü yönüyle tayin ve taktir olunan 11.024,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı vekili için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen reddi yönüyle tayin ve taktir olunan 20,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.