Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/630 E. 2022/753 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
: 2-
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
MÜTEVEFFA :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 04.02.2018 tarihinde sürücüsünün ve sahibinin davalı … olduğu … Plakalı araç ile … Yolu Caddesi … Kavşağı istikametinden … Kavşağı istikametine doğru giderken üç şeritli yolda yaklaşık 120-130 km hızla seyir halinde olan davalı, müvekkillerin kızları (muris) müteveffa …’na çarpması sonucu müvekkillerinin kızlarının hayatlarını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde, araç sürücüsü …’in 2918 Sayılı KTK ‘de belirtilen sürücülere ait kusurlardan madde 52/2-b “Yönetmelikte belirtilen hız sınırını %30’dan fazla aşmak” maddesinin ihlal ettiğinin tespit edildiğini, kazaya ilişkin Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. Sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatılmış akabinde Konya . Asliye Ceza Mahkemesi … E. Ve … K. Sayılı dosyası ile de kamu davasının açıldığını, yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın asli kusurlu olması sebebiyle alt sınırdan uzaklaşılarak 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını ve kararın kesinleştiğini, müteveffanın … doğum tarihli olup kaza tarihinde 19 yaşında olduğunu, müvekkilleri anne baba olarak müteveffanın tek mirasçıları olduğunu, kaza tarihinde üniversite öğrencisi olup önünde güzel bir geleceğin olduğunu, davacı müvekkillerinin kaza nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, kazaya karışan … Plakalı sayılı aracın Zorunlu Mali Sigortası … poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığından davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluk oranında zorunlu sigorta limitine kadar sorumluluğunun bulunmadığını, zararların tazminine yönelik sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine kazaya ilişkin 38.218,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yeterli olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinden … ve … için yargılama sonucunda … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sigortası sebebiyle maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatının) değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere her bir müvekkili için şimdilik asgari 500,00 ‘er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkili sigorta şirketi tarafından davacı vekili hesabına destekten yoksunluk tazminatı ödenmiş olup fazlaya ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından müteveffanın annesi ve babası, davacılar için 30.04.2020 tarihinde davacılar vekili hesabına 38.218,00-TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, davacının talebine konu “Destekten Yoksun Kalma Tazminatına” ilişkin tazminat hesabının ZMS Sigortası Genel Şartları A.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasının gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur oranlarının huzurdaki dava bakımından bağlayıcılığı bulunmamakta olup öncelikle uyuşmazlık konusu kazanın oluşunda tarafların kusur oranlarının belirlenmesinin gerektiğini, davacının faize ilişkin talepleri kabul edilebilir olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin süresi içinde davacı vekili hesabına ödeme yapmış olup temerrüde düşmediğini belirterek; Müvekkili şirket tarafından destekten yoksunluk tazminatı ödemesi yapıldığından işbu davanın reddine, her halde uyuşmazlık konusu kazanın oluşunda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi yönünden dosyanın alanında uzman bir bilirkişiye tevdii edilmesine, tazminat hesabının ZMS Sigortası Genel Şartları A.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasına, müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacılar vekili 24/10/2022 tarihli dilekçesi ile, açmış olduğu davayı toplamda 149.007,96 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre; Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacılar, davaya konu trafik kazası sonucunda ölen …’nun desteğinden yoksun kaldıklarını iddia ederek destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınmalı ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılarak hesaplamanın yapılması gerekmektedir.
Davacıların davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 06/03/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının oluşmasında, kaza tespit tutanağı ile desteğin ve sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, ceza dosyasında alınan 01/03/2018 tarihli raporda desteğin ve sigortalı araç sürücüsünün eşit oranda kusurlu olduğu, aynı ceza dosyasında alınan 17/04/2018 tarihli raporda desteğin tali, sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, Mahkememizce alınan 09/04/2021 tarihli ATK raporu ile ise desteğin % 70, sigortalı araç sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Tüm bu raporlar arasında çelişki bulunduğundan çelişkilerin giderilmesi amacıyla 17/08/2021 tarihli İTÜ raporu tanzim ettirilmiş ve dosya kapsamına uygun kabul edilen bu rapor ile desteğin % 70, sigortalı araç sürücüsünün ise % 30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Hak sahibine yapılan bir ödemenin mevcut olması halinde bu ödemenin hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği noktasında bir duraksama bulunmamaktadır. Burada önemli olan ödemenin dava tarihinden önce yapılıp yapılmadığıdır. Zira hak sahibine davadan önce yapılan bir ödeme mevcut ise bu ödemenin rapor tarihine kadar güncellenmesi ve hesaplanan tazminattan yapılan ödemenin güncel hali ile indirilmesi gerekmektedir. Ancak dava açıldıktan sonra yapılan ödemeler yönünden güncelleme işlemi yapılmayacak olup yapılan ödemenin çıplak tutarı tazminattan mahsup edilecektir. Hemen belirtilmelidir ki maddi hasara ilişkin ödemeler davadan önce ya da sonra yapıldığına bakılmaksızın zarardan çıplak hali ile mahsup edilecektir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K, … E … K ve … E … K sayılı ilamlarında da vurgulanmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından 30/04/2020 tarihinde davacı …’na 20.105,00 TL, davacı …’na ise 18.113,00 TL tutarında ödeme yapılmıştır. Yapılan ödemeler dava tarihinden önce olduğundan bu ödemelerin güncellenmiş hali ile zarardan mahsup edilmesi gerekir.
Destek kaza tarihinde üniversite öğrencisi olup, muhtemel kazancının belirlenmesi gerekir. Bu kapsamda çeşitli sendikalara ve devlet kurumlarına müzekkere yazılmış ve bu konuda 01/03/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
28/07/2022 tarihli hesap raporu ile davacı …’nun destek zararının 81.279,79 TL, davacı Nurettin destek zararının ise 67.728,17 TL olduğu belirlenmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda desteğe atfedilebilecek bir müterafik kusur tespit edilemediğinden davacıların zararından indirim yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında desteğin % 70 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıların kızı …’nun öldüğü, davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödemelerin güncel hali ile mahsubundan sonra davacı …’nun talep edebileceği destek tazminatının 81.279,79 TL, davacı …’nun destek zararının ise 67.728,17 TL olduğu sonucuna varıldığından davacıların davalarının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACI …’NUN DAVASININ KABULÜ ile; 67.728,17 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak üzere 06/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’na verilmesine,
2-DAVACI …’NUN DAVASININ KABULÜ ile; 81.279,79 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak üzere 06/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’na verilmesine,
3-Alınması gereken 10.178,73 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslahla alınan 2.582,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.596,33 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320,00 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.636,80 TL harç gideri ve 4.481,93 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 7.118,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara (eşit oranda) VERİLMESİNE,
6-Davacı …, kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 10.836,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’na VERİLMESİNE,
7-Davacı …, kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 13.004,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’na VERİLMESİNE,
8-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
Dair ; davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.