Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2022/297 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti. arasında yıllardır mal alış verişinden dolayı ticari ilişki olduğunu, … A.Ş. firması davalı … Ltd. Şti firmasına bayisi olarak mal verdiğini, buna karşılık ödemenin zamanında yapılmamasından dolayı davacı firma … A.Ş.’nin 15/06/2020 tarihli KDV dahil 70.800 TL tutarında vade farkı faturası kestiğini, ancak davalı tarafın vade farkı faturasına itiraz ettiğini ve ödemediğini, arabulucuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek, 70.800 TL alacağın fatura tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan sözleşmeler kapsamında yetkili mahkeme Simav olarak gösterildiğini, davaya yetki itirazlarının olduğunu, davacı vade farkı alacağının fatura üzerinde detaylı olarak gösterilmesi gerektiğini, davacı tarafından kesilen faturalarda vade farkının uygulanacağına dair bir ibarenin olmadığını, şirket sorumlusu ve şirket müdürü tarafından imzalanmış olan iki sözleşmeye göre davacının vade farkı istemesinin yasal olarak mümkün olmadığını, 06.05.2017 tarihli sözleşme şartlarına göre davacı, davalı firma tarafından imzalanmış 300.000 TL’lik 3 adet çek aldığını, ayrıca kredi kartı ile 150.000 TL tahsil ettiğini, sözleşme tarihinde davacıdan 150.000 TL alacaklı olduğunu sözleşmede belirttiğini, ancak sözleşmenin 4. maddesinde belirtiten davacının teslim etmesi gereken motorların teslim edilmediğini, anlaşmanın 1. maddesine göre çekler tahsile verilmeyecek olup, motorlar satıldıktan sonra mail order geçince iade edilecağinin kabul edildiğini, davacının teslim etmesi gereken motorları Çin’den ithal edemediği için elinde kalan satılmayan, tutulmayan modelleri sezon bittikten sonra gönderdiğini, mail order ile ödenmesi kararlaştırılan bedeller sözlaşmeye aykırı biçimde davacı tarafından çekler tahsile konularak alındığını, bu durum karşısında asıl vade farkı alması gerekenin davalı şirket olduğunu, 26.01.2017 tarihli sözleşme ve ekli 26.01.2018 tarihli iki sözleşme incelendiğinde davacı firma 5 adet toplam 700.000 TL’lik bono aldığını, bu bonoların tahsile konmayıp mail order ile ödeneceğini kabul ettiğini, sözleşmenin 13. maddesi uyarınca motor teslimatlarının bir ay içinde yapılması akdedilmesine rağmen istenilen ürünlerin davacı tarafça teslim edilmediğini, davacının elinde kalan satılmayan malları gönderdiğini, sözleşmede belirtilen malların az bir kısmının teslim edildiğini, teslim edilen mal miktarının 250.000 TL olduğunu, motorların 2018 yılı sonlarında teslim edildiğini, Simav ilçesinde motor satışlarının Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında mümkün olduğunu, bu aylar dışında motor satışlarının hava şartlarından dolayı mümkün olmadığını, teslim edilen ürünlere karşılık 130.000 TL’lik 7 adet müşteri senedi verildiğini, bu senetlerin 4 adedinin gününde müşterilere ait kredi kartları geçilmek suretiyle ödendiğini, 28.04.2020 tarihi itibariyle firmanın kendi sitesinden alınan dekonta göre 9,37 TL alacaklı konuma geçtiklerini, senetlerin iadesi için çekilen ihtara rağmen davacının senetleri iade etmediğini, 15.06.2020 tarihli vade faturası kesilmesinin yasalara aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)” davasıdır.
Mahkememizce Selçuk VD. Müdürlüğü’ne, Simav VD. Müdürlüğü’ne yazılar yazılarak gerekli belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce SMMM Bilirkişi … rapor alınmış, bilirkişi 22/11/2020 tarihi raporunda; davacı tarafın ticari defterlerinin T.T.K’na göre usulüne uygun tutulduğunu, şirketin Elektronik Defter esasına tabi olduğunu, bu sebeple kapanış tasdikinin yaptırılmasına gerek olmadığını, defterlerin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdıklarını, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, özellikle dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak dava konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, faturaların açık fatura olarak kesildiğini, faturalara ilişkin BA ve BS formu tanzim edildiğini, herhangi bir iade faturası tanzim edilmediğini, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, açık hesap şeklinde izlenmiş olan hesabın takibe ve davaya konu edilen 15.06.2020 tarih … numaralı KDV dahil 70.800 TL vade farkı faturasının davacının ticari defterlerinde davalı şirket borçlandırılmak suretiyle veresiye olarak kayıtlı olduğunu, davacı ile davalının çok eski yıllara dayanan sürekli bir ticaretlerinin olduğunu, satıcı olan davacının sattığı mallara karşı alıcı olan davalı tarafından aralarında yaptıkları sözleşmeler gereği, bir kısmını banka havalesi göndererek, bir kısmına senet vererek, bir kısmını da müşterilerinin kredi kartlarını mail order yaparak doğrudan davacı şirkete kredi kartını çekerek borçlarını ödediklerini, verilen senetlerden ödenmeyen üç tanesinin toplam bedelinin 60.000 TL olduğunu, bu bedel için davalı şirket sahibi ve müşterilerinin kredi kartlarıyla ödeme yapıldığını, cari açıdan yıllardır bu şekilde çalıştıklarını, 15.06.2020 tarihinde kesilen vade farkı faturasına 17.06.2020 tarihinde davalı şirket yetkilisi … tarafından e-mail yoluyla fatura mühteviyatı ve bedelinin kabul edilmediği mailini davacı şirketin e-mail adresine mail olarak gönderildiğini, ayrıca 18.06.2020 tarihinde de Simav Noteri 18.06.2020 tarih ve … nolu yevmiye ile çekilen Ihtarnamede kesilen vade farkı faturasını kabul etmediklerini, vade tarihleri ve bedelleri yazılı toplam tutarı 700.000 TL olan 5 adet teminat senedinin mal alınmadığı için davalıya iade edilmesini ve 2 adet toplam değeri 40.000 TL olan bedeli ödenmiş olan senetlerin de iade edilmesi talepli ihtarnamenin noter kanalıyla gönderildiğini, 2019-2020-2021 yılı defter kayıtlarına göre şimdiye kadar herhangi bir vade farkı faturası kesilmediğini, vade farkı uygulanacağı ile ilgili sözleşmelerde ve faturalarda herhangi bir ibareye rastlanmadığını, takip tarihi Itibariyle Davacı … Tic. A.Ş.’nin davalı … Ltd. Sti.’den 68.463,60 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Davalı şirketin defterleri Simav Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi) kanalıyla talimat yoluyla incelenmiş, bilirkişi SMMM … düzenlemiş olduğu 03/02/2022 tarihli raporunda; davalının ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun tutulduğunu, defter açılış kapanış tasdiklerinin bulunduğunu ve yasal süresinde yapıldığını, delil olma özelliği taşıdığını, her iki tarafın defterleri fatura kayıtları açısından dava konusu fatura haricinde birbirini doğruladığını, ödeme kayıtlarının birebir tutmadığını, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak dava konusu faturanın davalının defterinde kayıtlı olmayıp, davacı defterinde kayıtlı olduğunu, faturaların açık fatura olduğunu, dava konusu faturanın davalı tarafça BA ve BS formlarına dahil edilmediğini, iade faturası tanzim edilmediğini, taraflar arasında defter kayıtlarından hariç davacı tarafın programı üzerinden cari hesap ilişkisi bulunduğunu, dava konusu faturaların bedelinin tamamen veya kısmen ödenmesine ilişkin olarak her iki tarafın defter ve belgelerinde ödendiğine dair kayıt bulunmadığını, taraflar arasında ticaretin devam ettiğini, davalının borcun kaynağı olan vade farkı faturasına noter aracılığı ile yasal süresinde itiraz ettiğini, ihtarnamede bilgileri yer alan teminat senetlerinin iadesine ihtarnamede yer verdiğini, incelenen faturalarda ve kayıtlarda taraflar arasında dava konusu fatura haricinde daha önce ve sonra vade farkı faturasının düzenlenmediğini, dava ve takip konusu faturanın düzenlenmesinden önce davalının defter kayıtları ile davacı şirketin programında yer alan kayıtlara göre davalının davacı şirkete borcu olmadığını, takip tarihinde borcun kaynağının dava konusu fatura tutarı olduğunu, davalının defter kayıtlarında bu fatura yer almadığından davalının davacıya defter kayıtlarına göre borcunun olmadığını belirtmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında ortaya çıkan ihtilafın faturaya bağlı geç ödeme nedeniyle vade farkı faturası kesilip kesilemeyeceği ve bu kapsamda şartları oluşmuş ise davalı taraftan bu yönde bir talepte bulunulup bulunulmayacağıdır. Her ne kadar dava dilekçesinde 70.800 TL’lik vade farkı faturasının dayanağı gösterilmemiş ise de; davacı vekili tarafından sunulan 20.11.2020 tarihli dilekçe ekinde yer alan 10.08.2018 tarihli motosiklet satış sözleşmesi fotokopisi incelendiğinde, 100.000 TL’lik anlaşma yapıldığı ve sözleşmeye; sözleşmeye konu borç ödenmediğinde vade farkı faturası düzenleneceğine ilişkin şerh düşüldüğü, sözleşmenin vade tarihinin 31.01.2019 olduğu, vade farkı faturasının ise 15.06.2020 tarihinde düzenlendiği, vade farkı faturasında faturanın hangi sözleşmeye veya işe dayanak yapıldığının faturada yer almadığı anlaşılmıştır. Bilirkişilerden alınan rapora göre taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, davalının davacıdan alacaklı olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur. Bilirkişi raporları incelendiğinde vade farkı faturasının düzenlenmesini gerektirecek bir fatura ödemesine yönelik gecikme tespit edilememiştir. Taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu da dikkate alındığında, sözleşmeye konu borcun gecikme süresinin tespit edilemeyeceği, davalı tarafın halen davacıdan alacaklı göründüğü, borcun gecikmesi nedeniyle davalıya yapılmış bir ihtarın bulunmadığı, vade farkı faturası üzerinde borcun dayanağının belirtilmemesi birlikte değerlendirilerek, davanın reddine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 1.209,09 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.128,39 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.