Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/578 E. 2022/10 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Dava dışı asıl borçlu … ile davalı banka arasında imzalanan 2011 tarihli kredi sözleşmesine müvekkillerinin kefil olarak imzalarının olduğunu, banka tarafından başlatılan Konya İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe müvekkillerinin geç itiraz ettiklerinden haklarındaki takibin kesinleştiğini, Kefil …’in çalıştığı kuruma yazılan haciz müzekkeresi ile maaş haczine başlandığını ve maaşından kesintiler yapılmaya başlandığını, ayrıca her iki müvekkilinin adına kayıtlı gayrimenkullerin de satış işlemlerinin başlatıldığını, müvekkillerinin icra dosyası alacaklısına herhangi bir borçlarının olmadığını, … A.Ş./… Şubesi tarafından Davalı asıl borçlu …’a 06.06.2011 tarihinde 20.200TL, 11.09.2014 tarihinde 21.300 TL, 28.11.2014 tarihinde 60.000 TL, 14.02.2017 tarihinde 150.000 TL tutarında krediler kullandırıldığını, Müvekkillerinin sadece 06.06.2011 tarihli 20.200 TL tutarındaki krediye kefil olduğunu, 06.06.2011 tarihli sözleşmeden dolayı davalı bankaya herhangi borç tutarının kalmadığını, asıl borçlu …’ın Bankaya olan borçlarının 2014 ve 2017 yıllarında kullandırılan kredilerden kaynaklandığını, müvekkillerinden alınan imzaların şekil anlamında kefillik koşullarını taşımadığını, kefalet sözleşmesinde kendi el yazılarıyla belirtmeleri gereken diğer şekli eksikliklerin olduğunu, müvekkillerinin imzaları bulunan 06.06.2011 tarihli krediden sorumluluğu söz konusu olacaksa, bu sorumluluğun kefalet limiti olan 20.200 TL’yi geçmeyeceğini belirterek; davanın kabulü ile Konya İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin durdurulmasını, davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitini, dava değerinin 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; İcra takibine konu kredi sözleşmelerinin davacıları bağladığını, banka ile asıl borçlu … arasında 11.09.2014, 28.11.2014 ve 14.02.2017 tarihli sözleşmelerin müstakil sözleşme olmadığını, 06.06.2011 tarihli sözleşmenin limitinin artırılmasına ilişkin sözleşmeler olduğunu, 11.09.2014 tarihinde imzalanan sözleşmenin 19.sayfasında, 06.06.2011 tarih ve … numaralı kredi sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğunun belirtildiğini, 11.09.2014, 28.11.2014 ve 14.02.2017 tarihli sözleşmelerde davacıların imzalarının olmadığı bahisle bu sözleşmelerin hükümlerinin davacılar yönünden geçersiz olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığını, banka tarafından davacılara gönderilen kat ihtarnamesinin tebliğ edildiğini ve davacılar tarafından bu ihtarnameye itiraz etmediklerini belirterek; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; takibe konu alacağın hangi kredi sözleşmesine ya da sözleşmelerine ilişkin olduğu, davacıların kefaletlerinin bulunduğu sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçluya kredi tahsisi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kredinin geri ödemesinin yapılıp yapılmadığı, davacıların kefaletlerinin bulunduğu sözleşme nedeniyle davalı bankaya borçlu olup olmadıkları, varsa borç tutarının ne kadar olduğu, kefalet imzasının bulunduğu sözleşme yönünden davacıların kefaletlerinin geçerli olup olmadığı, davacıların kefaletlerinin bulunmadığı sözleşmelere ilişkin olarak davalı bankaya karşı sorumlu olup olmadıkları ve takip tarihi itibariyle davalının davacılardan alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Konya İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 155.457,10 TL asıl alacak, 28.238,30 TL işlemiş faiz ve 1.411,92 TL BSMV olmak üzere toplam 185.107,32 TL üzerinden başlatıldığı, takip alacaklısının davalı …, takip borçlularının ise davacı …, davacı … v.d. olduğu, davacılar yönünden alacak isteminin 20.200,00 TL asıl alacak ile sınırlandırıldığı, davacıların yasal itiraz sürelerinden sonra sundukları dilekçeler ile sorumluluklarının 4.000,00 TL ve ferileriyle sınırlı olduğunu ifade ettikleri anlaşılmıştır.
16.04.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davalı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında 1 adet genel tarımsal kredi sözleşmesi ve 3 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacıların sadece 06.06.2011 tarihli kredi sözleşmesinde imzalarının bulunduğu, davacıların imzalarının bulunduğu kredi sözleşmesi kapsamında … nolu kredinin tahsis edildiği ve geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle takibe konu edildiği, … nolu taksitli tarımsal destek kredisi nedeniyle ve takip tarihi itibariyle davacıların asıl alacak olarak 4.119,59 TL tutarında borçlu oldukları, dava dışı asıl borçlunun banka nezdindeki…nolu cari hesabında ipotek satışından kaynaklı 80.756,55 TL tahsilat yapıldığının anlaşıldığı bu tahsilat ile birlikte dava tarihi itibariyle davacıların borçlarının kalmadığı tespit edilmiştir.
16.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda yazılı eksik belgeler kazandırıldıktan sonra dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, 05.11.2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile de kök raporda yazılı tespitlerden farklı bir tespit yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava dışı asıl borçlu ile davalı banka arasında 4 farklı kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelerden sadece 06.06.2011 tarihli genel tarımsal kredi sözleşmesinin davacılar tarafından da kefaleten imzalandığı, her ne kadar davacılar vekili tarafından bu sözleşmedeki kefaletin şeklen geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce imzalanması karşısında davacılar vekilinin bu itirazının yerinde olmadığı, 06.06.2011 tarihli sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçluya 2 ayrı tarihte kredi tahsis edildiği, bu kredilerden … numaralı 10.000,00 TL bedelli kredinin tortusuz bir şekilde 03.09.2012 tarihinde kapatıldığı, diğer kredinin ise 10.700,00 TL bedelli … nolu kredi olduğu, davalı bankanın …nolu kredi nedeniyle takip tarihi itibariyle 4.119,59 TL anapara tutarında alacağının kaldığı, bu alacak tutarının davacıların kefalet limitleri içinde kalması karşısında davacıların da asıl borçlu ile birlikte davalıya takip tarihi itibariyle 4.119,59 TL anapara tutarında borçlu oldukları, her ne kadar bilirkişi raporu ile takip tarihinden sonra dava dışı asıl borçluya ait … nolu cari hesapta gözüken 80.756,55 TL tutarındaki tahsilat nedeniyle davacıların dava tarihi itibariyle borçlarının bulunmadığı yönünde tespit ve değerlendirmeler yapılmış ise de dava dışı asıl borçlu ile davalı arasından birden fazla kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeler kapsamında farklı zamanlarda farklı tutarlarda kredi tahsisi yapıldığı, kredi tahsislerinin farklı cari hesaplarda kayıt altına alındığı, davacıların sorumlu oldukları … nolu kredinin dava dışı asıl borçlunun …nolu cari hesabında izlendiği, cari hesapların farklı olması karşısında … nolu cari hesapta izlenen tahsilatın … nolu hesapta izlenen … nolu krediye mahsup edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca dava dilekçesindeki anlatımlar dikkate alındığında davacıların takip tarihi itibariyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerinin kabul edilmesi gerektiği, ön inceleme duruşmasında da alacak borç durumunun takip tarihine göre belirleneceğinin açıkça ifade edildiği, ayrıca 3 nolu celse 4 nolu ara kararda da yargılamanın takip tarihindeki duruma göre yürütüleceğinin belirtildiği, taraflarca bu tespite ve ihtilafın belirlenmesine herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu nedenle de … nolu cari hesapta takip tarihinden sonraki döneme ilişkin tahsilatın dikkate alınmasının mümkün olmadığı, davacıların takip tarihi itibariyle davalı bankaya borçlu oldukları anapara tutarının 4.119,59 TL olduğu, sonuç itibariyle davacıların borçlu olmadıkları tutarın 16.080,41 TL olduğu sonucuna varıldığından davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/4. Maddesine göre; Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. Somut olayda, davacıların ihtiyati tedbir talepleri kabul edildiğinden ve tedbir kararı infaz edildiğinden davalı lehine tazminata hükmetmek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/5. Maddesine göre; Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Somut olayda davaya konu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi nedeniyle ve takip tarihi itibariyle davacıların ASIL ALACAK OLAN 20.200,00 TL’NİN 16.080,41 TL’LİK KISMI YÖNÜNDEN DAVALIYA BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıların feri nitelikteki istirdat istemlerinin reddine,
2-Davacıların tazminat istemlerinin reddine,
3-2004 sayılı İİK’nın 72/4. Maddesi uyarınca 4.119,59 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 823,91 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
4-2004 sayılı İİK’nın 72/4. Maddesi uyarınca Mahkememizin 15/12/2020 tarihli tedbir kararının asıl alacak olan 20.200,00 TL’nin 4.119,59 TL’lik kısmı yönünden kaldırılmasına,
5-2004 sayılı İİK’nın 72/5. Maddesi uyarınca Konya İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin asıl alacak olan 20.200,00 TL’nin 16.080,41 TL’lik kısmı yönünden ve sadece davacılar yönünden DERHAL DURDURULMASINA
6-Davacılar tarafından yatırılan teminatın kararın kesinleşmesi ve talep halinde 823,91 TL’lik kısmının (3 nolu hüküm fıkrası ile davalı lehine takdir edilen tazminata mahsuben) davalıya, 3.216,09 TL’lik kısmının ise davacılara iadesine,
7-Alınması gereken 1.098,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 344,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 753,48 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL’nin, 277,36 TL’lik kısmının davacılardan, 1.082,64 TL’lik kısmının ise davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
9-Davacılar tarafından yapılan 344,97 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
10-Davacılar tarafından yapılan toplam 1.215,30 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 961,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
11-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
12-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 4.119,59 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde TARAFLARA İADESİNE,
Dair ; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/01/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.