Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/57 E. 2022/50 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
a)
VEKİLİ :
b)
c)
d)
DAVALILAR : 1-
VEKİLLERİ :
2-
DAVA : TESPİT ve ALACAK
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 10/10/2008 tarihli dilekçesiyle ; davacılar … ile …’ın davalı şirkete (birlikte) para yatırdıklarını, davalı şirket temsilcileri tarafından, para yatırılırken davacıların davalı şirkete ortak olacağı, yatırılan para karşılığında yüksek kazanç elde edecekleri ve yatırılan paranın istendiğinde kendilerine iade edileceği konusunda davacılara güven telkin edildiğini, davalı holdingin grup şirketleri bünyesinde barındırdığını, davacıların yatırdığı paraları geri istediklerinde davalı şirketin ödeme yapmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıların davalı şirketin ortak olmadığının tespiti ile davacıların davalı şirkete yatırdığı paralardan dolayı 35.007,99 TL.nin en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalılardan …A.Ş. vekili, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini aksi takdirde 3332 s. Yasanın geçici 4. maddesi gereğince karar verilmesini istemiştir.
Açılan dava Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonunda 29/11/2011 gün ve … E. … K. sayılı ilam ile davacıların davasının reddine karar verilmiş, karara karşı temyiz yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay HD’nin 12/10/2012 gün ve …E. … K. sayılı ilamı ile karar bozulmuş, bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi üzerine de Yargıtay . HD’nin 14/02/2013 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile karar düzeltme talebi reddedilmiş, dava mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 20/09/2017 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile ilamı ile davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş bu karara karşı da temyiz yoluna gidilmesi üzerine de Yargıtay . HD’nin 03/10/2019 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile karar bozulmuş, bozma sonrası dosya mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacıların UYAP Mernis ve Takbis kayıtları çıkartılmış ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi suretleri başka dosyalarımızdan alınarak bu dosyamıza da konulmuştur.
Davanın açılmasından sonra, 7194 s. Kanun’un 41. maddesi ile “25/03/1987 tarihli ve 3332 s. Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a” Geçici 4. maddenin eklendiği, bu düzenlemenin 07/12/2019 gün ve 30971 s. Resmi Gazete’de yayınlanarak aynı gün yürürlüğe girdiği görülmüş, söz konusu düzenlemeye ilişkin Resmi Gazete’nin ilgili kısmının fotokopisi dosyamıza konulmuştur.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Tespit ve Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; Dosyamıza suretleri konulan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 28/05/2010 gün ve … sayılı nüshasının . sayfasınındaki bilgilerden …Tic. A.Ş. ‘nin ünvanının …A.Ş. olarak değiştirildiği, 17/07/2012 gün ve … sayılı nüshasının . sayfasındaki bilgilerden …A.Ş.’nin … A.Ş.’nin bünyesine girerek … A.Ş.’ye devredilmek suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği ve 08/06/2017 gün ve sayılı nüshasının . sayfasındaki bilgilerden de … A.Ş.’nin ünvanının …A.Ş. olarak değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmış, gerekçeli kararımızın karar başlığında da davalı şirket, güncel ünvanına uygun olarak …A.Ş. olarak yazılmıştır.
Davada çözülmesi gereken sorunlar ; davacıların davalı şirkete (ve alt grup şirketlerine) para yatırmışsa ne zaman ve ne kadar yatırdıkları, yatırılan bedellerin iadesinin istenip istenemeyeceği, davacıların davalı şirketin ortağı olup olmadıkları, her iki davacının davalı şirkete birlikte mi, ayrı ayrı mı para yatırdıkları, birlikte yatırmış iseler aralarında adi ortaklık meydana gelip gelmediği ayrıca, davacılardan …’ın vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının bu davayı birlikte takip etmelerinin veya davada yer alan … hariç diğer mirasçıların bu davaya muvafakat göstermelerinin ya da …’ın bütün mirasçılarının (terekenin) temsili için terekeye temsilci tayini davasının açılmasının gerekip gerekmediği, bu hususların tamamlanmaması halinde de davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davalılardan …’ın da yargılama sırasında vefat etmesi ve … terekesinin resmi tasfiyesi için dava açılmış olması karşısında bu davanın sonucunun beklenmesinin gerekip gerekmediği sorunlarıdır.
6100 s. HMK’nin 84/1. maddesi gereğince “Türkiye’de mutad meskeni olmayan Türk vatandaşının dava açması” halinde teminat yatırılması gerekli ise de; davacıların UYAP Mernis ve Takbis kayıtlarının çıkartılması sonucu, bir kısım davacıların Türkiye’de taşınmazlarının bulunduğu anlaşıldığından 6100 s. HMK’nin 85/1-b maddesi gereğince teminat yatırmalarının gerekmediği sonucuna varılmıştır.
Davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede ise ;
Davacılardan …’ın 14/08/2009 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının davacılardan … ile davada yer almayan …, … ve … olduğu, mirasçılardan …’ın Türk Vatandaşlığını kaybettiği belirlenmiştir.
Yargıtay . HD’nin 03.12.2019 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “dava açan adi ortaklar elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre davada mecburi dava arkadaşı durumundadır. Adi ortaklıkta davanın tüm ortaklar tarafından açılması gereklidir. Birlikte dava açılmadığı takdirde diğer ortaktan davaya muvafakat alınması, muvafakat vermeyen ortak olursa onun hakkında da dava açılması ve bu suretle taraf ehliyetinin tamamlanması gerekir. Aksi takdirde davanın dinlenme imkânı yoktur (YHGK’nın 17.01.1990 gün … Esas, … sayılı Kararı).”
Yargıtay . HD’nin 03.12.2019 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre de, “TBK’nın 620. maddesindeki tanıma göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir… Kanun veya Kanun’da öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK’nın 701. madde). Elbirliği mülkiyetinde, ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran Kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanun’da veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz… Belirtilen bu hükümlerin sonucu olarak dava açan adi ortaklar elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre davada mecburi dava arkadaşı durumundadır. Adi ortaklıkta davanın tüm ortaklar tarafından açılması gereklidir. Birlikte dava açılmadığı takdirde diğer ortaktan davaya muvafakat alınması, muvafakat vermeyen ortak olursa onun hakkında da dava açılması ve bu suretle taraf ehliyetinin tamamlanması gerekir. Aksi takdirde davanın dinlenme imkânı yoktur (YHGK’nın 17.01.1990 gün … Esas, … sayılı Kararı).”
Davacılar … ve …’ın davalı şirkete birlikte para yatırdıkları belirlenmiş, her iki davacı arasında bu yüzden adi ortaklık meydana geldiği anlaşılmıştır. Davacılardan …’ın vefatı sonucu da mirasçıları arasında elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet hükümlerinin doğduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere, davacılar … ve … arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu gibi, davacılardan …’ın vefatı nedeniyle de ayrıca …’ın bütün mirasçıları arasında mecburi dava arkadaşlığı meydana gelmiştir.
Gerek davacılardan … vekiline ve gerekse mirasçılardan … hariç diğer mirasçılara, bu davaya … mirasçıları olarak muvafakat gösterip göstermediklerini beyan etmeleri, bütün mirasçıların muvafakatı temin edilemez ise terekeye temsilci tayini konusunda dava açılmalarının gerektiği ihtar edilerek kesin süre verilmesine rağmen, kendileri tarafından terekeye temsilci tayini davası açılmadığı, bu davaya muvafakatlerinin de bildirilmediği anlaşıldığından, bütün mirasçılar (ve davacılar) yönünden bu davada aktif husumet ehliyetinin ortadan kalktığı sonucuna varılmıştır.
6100 s. HMK’nin 114/1-d maddesi gereğince davalı ehliyeti (aktif husumet) dava şartı olup, HMK’nın 115/1. maddesi gereğince de dava şartının her aşama da ve re’sen göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Dava şartı eksikliğini söz konusu olduğu hallerde, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiği, bu durumda 3332 s. Yasanın Geçici 4. maddesinin uygulanamayacağı, 3332 s. Yasanın Geçici 4. maddesinde dava şartının uygulanmasını önleyen bir istisnanın da bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacıların davasının aktif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle her aşamada ve re’sen usulden reddinin gerekmesi karşısında, davalılardan …’ın terekesine tasfiye memuru atanmasının beklenmesinin gerekmediği ancak, kararın tasfiye memuruna tebliğinin gerektiği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacı … ile davacılardan … mirasçısı olan davacıların davalarının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 472,70 TL. nispi karar ve ilam harcından karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL. maktu red karar ve ilam harcının mahsubi ile kalan 392 TL. harcın istek halinde davacılar …, …, … ve …’a (eşit oranda) iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın tebliği için davacılar avansından yapılacak yargılama giderlerinin de davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılardan …A.Ş. tarafından yapılan 338 TL. yargılama giderinin davacılar …, …, … ve …’tan (müştereken ve müteselsilen) alınarak davalılardan …A.Ş.’ye verilmesine,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalılarda …A.Ş. vekilleri için (ve dava değerinin 35.007,99 TL. olduğunun kabulü ile) 5.100 TL. nispi vekalet ücretinin davacılar …, …, … ve …’tan (müştereken ve müteselsilen) alınarak davalılardan …A.Ş.’ye verilmesine,
7-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacılar …, …, … ve …’a (eşit oranda) iadesine,
Dair ; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ( 15 ) gün içerisinde, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile temyizi kabil olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi.19/01/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …