Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/566 E. 2021/683 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : K.V.Y.O. – KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 28/08/2017 tarihinde 03:55 civarında …sevk ve idaresindeki sürücünün dedesi …’ye ait …plakalı otomobilin seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında araç içerisinde bulunan …’nün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini, vefat nedeniyle 13/02/1974 doğumlu annesi müvekkili …’nün oğlunun maddi desteğinden yoksun kaldığını, kaza sonrası davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu davalı şirket tarafından tazminat tutarı olarak 36.153,00 TL ödeme teklif edildiğini, bu miktarın müvekkilinin maddi kaybının tazmini için yeterli olmadığını ve açıkladığı nedenlerle destekten yoksun kalma tazminatı için 150,00 TL, yol gideri ve barınma giderleri için 100,00 TL, fatura edilemeyen sağlık gideri için 50,00 TL, bakıcı gideri için 50,00 TL ve cenaze gideri için 50,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacılara 26/01/2018 tarihinde 36.153,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun son bulduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminat limitleri ve kusur oranları ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağının bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, kazada yolcu olarak taşınan … hatır için taşınıyorsa tazminattan makul oranda indirime gidilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20/05/2019 tarihli dilekçesiyle; destekten yoksun kalma maddi tazminatını 61.876,00 TL’ye, yol-barınma-fatura edilemeyen sağlık giderleri ve cenaze giderleri tazminatını 4.500,00 TL’ye, bakıcı giderleri davasını 853,20 TL’ye çıkarmıştır.
Davacı vekili 07/04/2021 tarihli dilekçesiyle ise destekten yoksun kalma maddi tazminatını 99.118,35 TL’ye ıslah etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre; Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası sonucunda ölen …’nün desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur. Davacı ayrıca desteğin tedavi gördüğü süreçte belgelendirilemeyen bir takım masraflar yapıldığını ve bakıcı gideri zararlarının doğduğunu iddia ederek bu zararların tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Açılan dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E sırasına kaydedilmiş bu esas üzerinden yapılan yargılama neticesinde ” 32.441,49 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 3.200,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı ve 606,72 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 36.248,21 TL tazminatın; olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS yaralanma ve ölüm teminat klozu limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla, 22/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talepler ile defin masrafına yönelik talebin ayrı ayrı reddine,” karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuş, başvuru üzerine Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı kararıyla kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 13/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 22/12/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar 24/07/2018 tarihli kusur raporu ile desteğin emniyet kemeri takmaması nedeniyle % 10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de desteğin emniyet kemeri takmaması müterafik kusuru oluşturmaktadır. Bu nedenle desteğin kazanın oluşumunda % 10 oranında kusurlu olduğuna ilişkin tespit kabul görmemiş ve kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 26/12/2018 tarihli maluliyet raporu ile kaçınılmaz tedavi giderinin 5.000,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
04/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği bakıcı gideri zararının 948,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin önceki kararının davalı tarafça istinaf edilmemesi nedeniyle önceki kararda hükme esas alınan bilirkişi raporundaki destek payları davacı lehine usuli kazanıl hak niteliğindedir. Bu nedenle davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olduğundan 11/01/2021 tarihli rapor hükme esas alınmamıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 23/02/2021 tarihli hesap raporu ile davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının (davadan önce yapılan 36.153,00 TL’lik ödemenin güncel değerinin mahsubundan sonra) 99.118,35 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ” TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceğinin göz önüne alınması gerekirken, davalı yararına müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Soruşturma aşamasında dinlenen tanık-müşteki beyanlarının incelenmesinde destek …’nün emniyet kemeri takmadığı ve sürücünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araca bindiği ve bu nedenle tazminat tutarlarından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Mahkememizce bu yönde yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının (99.118,35-19823,67=)79.294,68 TL olduğu, bakıcı gideri zararının (948,00-189,60=) 758,40 TL ve belgelendirilemeyen tedavi gideri zararının (5.000,00-1.000,00=)4.000,00 TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı kararının davacı tarafça Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile takibe konulduğu, dosyanın davalı tarafça yapılan ödeme ile infazen kapandığı, bu bakımdan dava devam ederken davalının 32.441,49 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 3.200,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı ve 606,72 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 36.248,21 TL tazminatı davacıya ödediği, bu tazminat tutarlarının dava devam ederken ödenmesi karşısında güncelleme yapılmaksızın zarardan mahsup edilmesinin gerektiği, bu yönde resen yapılan hesaplama neticesinde davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının (79.294,68-32.441,49=) 46.853,19 TL, bakıcı gideri tazminatı tutarının (758,40-606,72=) 151,68 TL, belgelendirilemeyen tedavi gideri tazminatı tutarının ise (4.000,00-3.200,00=) 800,00 TL olduğu sonucuna varılmış davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava değeri olan 104.541,55 TL’nin 36.248,21 TL’lik kısmı dava devam ederken yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı sonucuna varıldığından davanın 36.248,21 TL’lik kısmı yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Toplam dava değeri olan 104.541,55 TL’nin 36.248,21 TL’lik kısmı yönünden DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının bakiye (104.541,55 – 36.248,21=) 68.293,34 TL’nin tahsiline yönelik davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 46.853,19 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 800,00 TL tedavi gideri tazminatı ve 151,68 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 47.804,87 TL tazminatın; olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS yaralanma ve ölüm teminat klozu limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla, 22/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talepler ile defin masrafına yönelik talebin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 3.265,55 TL harçtan ıslah ile alınan 127,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.138,55 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı 03/10/2019 tarihli hükmünden sonra yapılan 127,00 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı 03/10/2019 tarihli hükmünden sonra yapılan 802,86 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 802,27 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen kabulü yönüyle tayin ve taktir olunan 7.014,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen reddi yönüyle tayin ve taktir olunan 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.