Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/550 E. 2021/491 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 28.11.2019 tarihinde, müvekkil …sevk ve idaresindeki bisiklet ile …ili …Caddesi üzerinden gelerek …sokak istikametine dönüş yapmakta olan dava dışı sürücü …sevk ve idaresindeki …plaka sayılı çekici ve buna bağlı …plaka sayılı dorse ile bisiklet yolundaki bisikletlilere ilk geçiş hakkını vermeyerek bisiklet yolunda bulunan davacı müvekkile çarptığını, söz konusu kazada davacı müvekkilin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını ve bakıcı ihtiyacının doğduğunu, kaza tespit tutanağında açıkça tespit olunduğu üzere bahse konu trafik kazasının oluşumunda davacı müvekkilin hiçbir kusurunun bulunmadığını, …plaka sayılı çekici sürücüsü …’ın asli ve tam kusuru ile meydana geldiğini, dava konusu trafik kazası sonucunda ağır yaralanan müvekkilin; dizinde açık kırık, bacaklarında kırık ve yine bacağında sürüklenmeden dolayı meydana gelen derin kesi ve yaralar başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde çok sayıda yaralanma, ezilme ve berelenmelerin meydana geldiğini, söz konusu kaza sonrasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan müvekkil burada uzun süre yoğun bakımda yatarak tedavi gördüğünü ve çeşitli cerrahi operasyonlar geçirdiğini ve yaralanmalar nedeniyle bacağında doku kaybı oluşan müvekkilin bacağında ve dizinde hareket kısıtlılığı meydana geldiğini, trafik kazasında müvekkil …yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalması ve bakıcı ihtiyacı doğması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların tazmini için gerekli bilgi ve belgelerle 10.02.2020 tarihli başvuru dilekçesi ile karşı yan …A.Ş.’ye başvuruda bulunulduğunu, …A.Ş. tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi taleplerinin sürüncemede bırakıldığını, zararın tazmini için Konya Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu ancak ilgili sigorta şirketi ile anlaşılamadığını, dava konusu kaza nedeniyle ayrıca Konya Cumhuriyet Savcılığının …Soruşturma sayılı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, tüm bu açıklanan nedenlerle yargılamaya konu trafik kazasında yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalması ve bakıcı ihtiyacı doğması sebebiyle müvekkil davacının kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik, 9.800,00 TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak 100,00 TL ve bakıcı gideri tazminatı için ise de şimdilik, 100,00 TL olmak üzere olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı …A.Ş.’den (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili 20/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelik olarak uyuşmazlık konusu davanın görülmesinde İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı tarafın Karayolları Trafik Kanunu gereğine usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulen reddi gerektiğini, erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmelik doğrultusunda hazırlanan sağlık kurulu raporu, epikriz raporu, genel adli muayene raporu ve tüm tetkik ve tedavilere ilişkin raporlar sunulmaksızın dava açıldığından dava şartı eksikliği sonucunun doğduğunu, belirtilen eksik belgelerin müvekkil şirkete bildirilmediğini, bu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkının bulunmadığını ve davanın usulden reddi gerektiğini, belirtilen kazada müvekkilleri olan şirket sigortalısının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kusur durumunun tespiti için rapor aldırılması gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri talebinin tedavi teminatı kapsamında olduğundan masrafların SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacının kaza sırasında bisiklet sürerken kask, dizlik, eldiven, koyucu ceket vs. Ekipmanların takılı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini ve yapılacak tespite göre tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini, yine davacının müvekkil şirketlerine gerekli evrakların tümü ile başvuru yapmadığını bu nedenle davacının usule uygun başvuru yapmadığı kabul edilerek temerrüt tarihi dava tarihi olarak alınması gerektiğini, tüm yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve …E, …K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 gün ve …E …K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından bu dönem için de (01/09/2013 tarihinden sonraki dönem) yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 05/11/2020 gün ve …E …K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu kapsamda belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …Esas, …sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 06/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 19/08/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 27/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
24/03/2021 tarihli maluliyet raporu ile de davaya konu trafik kazası neticesinde davacının % 26 oranında sürekli iş göremez hale geldiği, davacının iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin ) 12 ay olduğu ve bu sürenin 6 aylık kısmında davacının başkasının yardımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 31/05/2021 tarihli hesap raporu ile davacının sürekli iş göremezlik zararının 440.817,74 TL, geçici iş göremezlik zararının 27.574,36 TL ve bakıcı gideri zararının 17.250,32 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, kaza tespit tutanağında davacının kaza esnasında kaskının bulunup bulunmadığına yönelik bir belirleme yapılmaması ve maluliyet tayinine neden olan yaralanmanın baş bölgesine ilişkin olmaması karşısında davacıya müterafik kusur olarak atfedilebilecek bir olgunun bulunmadığı sonucuna varıldığından oluşan zarardan müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Davacı vekili, 11/08/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı istemini 389.800,00 TL’ye çıkarmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde yaralanan davacının yaralanmasının % 26 oranında kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 12 ay, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin ise 6 ay olduğu, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının kalıcı sakatlıktan kaynaklı zararının 440.817,74 TL, geçici iş göremezlikten kaynaklı zararının 27.574,36 TL ve bakıcı gideri zararının 17.250,32 TL olduğu sonucuna varıldığından taleple bağlılık ilkesi de göz önünde bulundurularak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile 389.800,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 390.000,00 TL tazminatın 19/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 26.640,90 TL harçtan alınan 1.352,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.288,60 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.406,70 TL harç gideri ile 2.904,23 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.310,93 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 35.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2021

Katip Hakim
5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.