Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/538 E. 2022/468 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin taşıma işi organize eden ticari bir şirket olduğunu ve bu itibarla davalı şirket ile aralarında sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereğince üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz yerine getirilmesine karşın davalı tarafından fatura edilen bedelin müvekkili şirkete ödenmediği nedenle İzmir .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğ almasından sonra müvekkilinin banka hesabına 16.500 USD ve 472,00 TL para havalesi yaptığı halde icra masraf ve vekalet ücretlerini ödememek adına İcra takibinde borca ve yetkiye itiraz ettiğini, iş bu itiraz üzerine dosyanın Konya .İcra Müdürlüğünün … esas sırasına kayıt edilerek davalı/borçlu şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalı şirketin yeniden ilamsız takibe itirazı neticesinde takibin talikine karar verildiğini belirterek; haksız yere yapılan itirazın kaldırılmasına ve takip konusu alacağın %20’den icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu alacak konusunda ispat yükünün davacıya ait olduğunu, davanın erken ve yanlış açıldığını, davacı taraf dava dilekçesinde eksik ve yanlış bilgilendirme yaptığını, zira davaya konu üç adet fatura olup bunlardan 29.02.2020 tarihli 472 TL, 29.02.2020 tarihli 7.5000 USD miktarlı faturalar zaten zamanında ödenmiş olup eldeki icra takibi 17.02.2020 tarihinde açıldığını, bir başka deyişle bu iki fatura yönünden henüz vadesi gelmemiş iki adet faturadan dolayı dava açılmış bulunduğunu, erkenden takibe geçildiğini, diğer üçüncü faturanın ise 25.01.2020 tarihli 9.000 USD miktarlı faturanın vadesinin eski olmasına rağmen bu faturaya konu hizmetin alınmadığını, malın geç teslim edildiğini, mal teslim edilir edilmezde faturaya konu borcun ödendiğini, dolayısıyla bir gecikme vs söz konusunun olmadığını, hizmet alınır alınmazı bedelinin ödendiğini, taraflar arasındaki iş ilişkisinin hep bu şekilde olduğunu, davacı tarafın üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, malın geç teslim edildiğini, süresinde teslim edilmediğinin ticari defter ve belgelerden, konşimentodan, kurumsal email yazışmalarından vs net biçimde belli olduğunu, kaldı ki faturaya konu malın süresinde ve sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin ispat yükünün de keza davacı tarafa ait olduğunu, davalı tarafın iyiniyetli olduğunu ve alacağın likit olmaması nedeniyle tazminat verilmemesinin gerektiğini belirterek; davanın reddine, icra inkar tazminatının reddi ile davacının iyiniyetli olmaması nedeniyle tarafımız lehine tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 16.500,00 USD ve 472,00 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 15/01/2020 tarihli 7.500,00 USD bedelli faturanın, 11/12/2019 tarihli 9.000,00 USD bedelli faturanın ve 15/01/2020 tarihli 472,00 TL bedelli faturanın gösterildiği, itiraz üzerinde takibin durduğu ve itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu fatura bedellerinin ne zaman muaccel olduğu, takipten sonra fatura bedellerinin tamamının ödenmesi karşısında davacının dava tarihi itibariyle ve icra takibi nedeniyle alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Davaya ve takibe konu faturaların bedellerinin takip tarihinden sonra dava tarihinden önce ödendiği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık takibe konu fatura bedellerinin takip tarihi olan 17/02/2020 tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davaya ve takibe konu faturalardan 15/01/2020 tarihli 7.500,00 TL bedelli fatura ile 15/01/2020 tarihli 472,00 TL bedelli fatura içeriği dikkate alındığında bu faturalardan doğan alacağın vade tarihinin 29/02/2020 tarihi olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacının bu faturalara konu alacağın vadesi gelmeden önce 17/02/2020 tarihinde icra takibi başlatması karşısında, bu faturalara konu alacağın ferilerini talep etme imkanı yoktur.
Davaya ve takibe konu faturalardan 11/12/2019 tarihli 9.000,00 USD bedelli faturaya konu alacağın vade tarihi 25/01/2020 tarihi olarak belirlenmiştir. Davalı bu faturaya konu hizmetin geç sunulduğunu iddia ederek, bu faturadan kaynaklı alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığını savunmuştur. Faturada vade tarihinin açıkça 25/01/2020 tarihi olduğunun belirtilmesi ve davalı tarafça bu fatura içeriğine süresi içinde itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir yazılı delil ibraz edilmemesi karşısında ispat yükü davalı üzerinde olup, davalı, faturada vade tarihi yazılmasına rağmen, tarafların bir araya gelerek fatura bedelinin hizmetin sunulduğu tarihte muaccel olacağı konusunda anlaşmaya vardıklarını yazılı delillerle ispatlaması gerekir. Her ne kadar davalı tarafça konşimentolar ibraz edilmiş ise de bu konşimentoların faturadan kaynaklı alacağın vade tarihine bir etkisi yoktur. Dolayısıyla icra takibinin 17/02/2020 tarihinde başlatılması karşısında bu faturadan kaynaklı alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olduğu kabul edilmiştir.
Davaya ve takibe konu faturalardan 11/12/2019 tarihli 9.000,00 USD bedelli faturaya istinaden davalı tarafça takipten sonra davadan önce ödeme yapıldığında, davacının dava tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 24/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının dava tarihi itibariyle halen 1.578,28 USD asıl alacak ve 30,10 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.608,38 USD tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya ve takibe konu faturalardan 9.000,00 USD bedelli fatura dışındaki faturalardan doğan alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı, davacının bu faturalara konu alacağın ferilerinin tahsilini talep etmesinin mümkün olmadığı, 9.000,00 USD bedelli faturadan kaynaklı alacağın takip tarihinden sonra muaccel olduğu konusundaki iddianın davalı tarafça ispatlanmadığı, bu fatura bedelinin takip tarihinden sonra ödendiği, ancak yapılan ödemenin icra dosyasına borcun tamamına yetmediği, davacının dava tarihi itibariyle halen 1.608,38 USD tutarında alacaklı olduğu sonucuna varıldığından davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı da tazminat isteminde bulunmuş ise de takibin kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerkemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin dava tarihi olan 16/10/2020 tarihi itibariyle 1.578,28 USD asıl alacak ve 30,10 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.608,38 USD üzerinden devamına, asıl alacak olan 1.578,28 USD’ye dava tarihi olan 16/10/2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca USD cinsinden açılan 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödenen en yüksek mevduat faizi oranının işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-12.718,10 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.543,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 868,77 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 354,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 514,39 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 354,38 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
6-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 809,02 TL’lik kısmının davalıdan, 510,98 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç gideri ve 1.669,95 TL yargılama olmak üzere toplam 1.724,35 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 1.056,84 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.