Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/508 E. 2021/681 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 28/05/2020 tarihinde …plakalı çekiciye bağlı davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan …plakalı römorktaki yükünü boşaltırken çekicide şaseye bağlı zarar meydana geldiğini, ancak sigorta şirketi tarafından zararın tazminin gerçekleştirilmediğini ve bunun üzerine arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu izah edilen nedenlerle fazlaya dair taleplerinin saklı kalması kaydıyla 500,00 TL’nin başvuru tarihinden itibaren avans faiziyle ile birlikte davalıdan tahsilini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; Meydana gelen hasarın teminat dışı olması sebebiyle müvekkil şirketin talepler açısından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil sigorta şirketine davacı tarafından başvurusu neticesinde haddinden fazla ve aracın niteliğine uygun yük yükletilmediği nedeniyle teminat dışında kaldığının tespit edildiğini, kara araçlarında şasi eğilmesi veya bükülmesinin zararının teminatlar dahilinde değerlendirilemeyeceğini bu hususun da Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarında belirtildiğini, ayrıca kabul manasına gelmemek üzere müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu, bu sebeplerle davacı tarafın taleplerinin reddi ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava tazminat isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacıya ait araçta oluşan hasarın teminat kapsamında olup olmadığı, hasarın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, şasi eğilmesinin teminat kapsamında olup olmadığı ve hasar teminat kapsamında ise hasar tutarından muaiyet tenzilinin gerekip gerekmediği hususlarından ibarettir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.1. Maddesine göre; Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının poliçede belirtilen ve karayolunda kullanma izni olan motorlu ve motorsuz kara araçlarından, römork veya karavanlardan iş makinelerinden, lastik tekerlekli traktörler, diğer zirai tarım makinelerinden doğan menfaatin aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır. a) Aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması, b) Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar, c) Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler, ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, d) Aracın yanması, e) Aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.4. Maddesine göre; Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Zararlar … 15. Sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça aracın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızalar, kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararlar.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.3.3.4.1. Maddesine göre; Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur.
Davacıya ait aracın Genişletilmiş Kasko Poliçesi’nin Römork Damperli Özel Şartı’na göre; Araç seyir halinde değilken; yükleme veya boşaltma sırasında meydana gelen bir hadise nedeniyle araçta ve/veya damperde oluşan hasarlarda tespit edilen tazminat miktarı üzerinden % 25 tenzili muafiyet uygulancaktır.
03/06/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile; araçta taşınan emtianın damper niteliğine uygun olduğu, araç ile istiap haddinden fazla yük taşınmadığı, araçta oluşan toplam hasar tutarının 36.850,00 TL olduğu, şasenin hurda değerinin ise 6.000,00 TL olduğu, fesan makine tarafından aracın onarımı için yapılan teklifin piyasa fiyatlarına uygun olduğu tespit edilmiştir.
13/08/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile; davacının çekiciye bağlı ilaveli damperli katı gübre yüklü yarı römorkun yükünü boşaltma amacıyla damperi tam kadırdığı,ve römork içindeki emtianın bir kısmının boşaldığı, davacının devamında aracı öne doğru hareket ettirip durdurması neticesinde aracın şasesinin eğildiği, hasarın bu şekilde oluştuğu, aracın öne doğru hareket ettirilmesi ve ani durdurulmasına yönelik hareketin son kalan ve kasaya yapışan yükün boşaltılması için yapılan bir hareket olduğu, hasarın aracı kullananın ani hareketi sonucunda meydana geldiği, hasarlanan şasenin aracın mekanik parçası niteliğinde olduğu ve hasar onarım bedelinin 36.850,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu ile şasenin hurda değerinin 6.000,00 TL olarak tespit edildiği, 12.06.2020 tarihli … MAKİNA isimli firma tarafından düzenlenen işlem listesi dikkate alındığında şase hurdasının bu firma nezdinde kaldığı anlaşılmakla hasar tutarından şase hurda bedelinin tenzil edilmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı;”Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında somut olaya bakıldığında; davacının işleteni olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından Kasko Sigorta Sözleşmesi ile sigortalanan kamyonet, 30.06.2010 tarihinde yolda seyir halinde iken trafik ışıklarına geldiğinde önüne aniden bir başka aracın çıkması üzerine sürücüsünün sert fren yapması sonucu sigortalı aracın kasasında yüklü bulunan demirlerin bir kısmının kamyonetin tavanını aşarak yola döküldüğü ve yükün yola doğru kayarken sigortalı aracın tavanına zarar verdiği anlaşılmaktadır. Davacıya ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve araçtaki hasarın poliçe yürürlük süresi içinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; gerçekleşen rizikonun dolayısıyla hasarın teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; sigortalı aracın sürücüsünün ani fren yapması sonucu meydana gelen hasarın, hatalı yükleme ve veya taşıma haddinden fazla yük taşımasından kaynaklanmış olduğu, bunun da genel şartlara göre teminat dışında kaldığı, yükün düşmesinin nedeninin hatalı yükleme olduğu, davacıya ait kamyonda sert fren yapılmasıyla taşınan yükün kayması ve dökülmesi ile meydana gelen hasarın kasko poliçesi genel şartlarında belirlenen harici bir etki sonucunda kasko sigortası kapsamında gerçekleşmediğinden hasar bedelinin sigorta şirketinden talep edilemeyeceği…” yönünde görüş belirtilmiştir. Mahkemece bu bilirkişi raporuna göre “..30.06.2010 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davalı sigorta şirketine kasko sigortalı araçta oluşan hasarın kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığı…” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alınan bu bilirkişi raporundaki görüş ve değerlendirmeler benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, sigortalı araçta bir hasarın oluştuğu sabittir. Rizikonun gerçekleşme şekline göre de dava konusu hasarın kasko teminat kapsamında kaldığı kabul edilmelidir. Kaldı ki hatalı yükleme yapıldığı iddiası da ispatlanamamıştır.” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, damper liftinin dışarıdan bir etki olmaksızın yamulması nedeniyle ortaya çıkan hasarın teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5.5.8. maddesine göre, sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızalar,
kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararlar teminat haricidir. Somut olayda, dava konusu hasar araç çalışırken (yük boşaltırken) damper liftinin ön tarafa doğru yamulması (eğilmesi-kırılması) nedeniyle damperin şoför mahallinin üzerine düşmesi sonucu meydana gelmiştir. Anılan hüküm gereğince, sadece lift kırılması hasarı teminat harici ise de bu olay sonucu meydana gelen ve araçta oluşan diğer hasarların teminat kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Yargılama sırasında uzman bilirkişiden alınan 30.9.2010 tarihli Ek raporda kırılan damper lifti ve braketi hasarı ayrıştırılarak araçtaki diğer (teminat kapsamındaki) hasar belirlenmiş olup, belirlenen miktarın ekspertiz raporu ile de uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece kırılan liftte meydana gelen hasar miktarı düşüldükten sonra araçta meydana gelen ve sigorta teminatı kapsamında kalan hasar miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tüm hasar miktarı yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Ankara BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı;Dosya kapsamına uygun, objektif, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyetinden alınan rapordan da anlaşılacağı üzere, dava sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunan aracın olay tarihi olan 28/08/2014 tarihinde dolgu maddesini boşaltırken boşaltma esnasında dorse kasasının şasesinin kaldırılan yönde büküldüğü, kasanın sağ yan sacının aracın eğimli olduğu yöne doğru eğildiği ve yere akan mucur malzemenin akıcı olduğu, nemli ve ıslak olmadığı, kaldırılan dorse kasasına malzemenin yapışmadığı, meydana gelen olayın sürücü hatasından kaynaklandığı, sürücünün yükü kaldırma zeminindeki eğimin düzgün olup olmadığın dikkate almadan tır şoförlüğü olan mesleğindeki yetersizliği neticesi olayın gerçekleştiğinden %100 ve tam kusurlu olduğu, ayrıca davaya konu … plakalı aracın 2011 model 3 dingilli damperli yarı römork olup, aracın yükünün 33.500 kg olup, araca %3 civarında fazla yük yüklendiği, yükün yasal sınırlar içerisinde olduğu, istiap haddinin aşılmadığı, rizikonun meydana gelmesinde münhasıran yükün etkili ve etken olmadığı araçtaki hasarın KDV dahil hasar miktarının 10.030,00 TL olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi karar usul ve yasaya uygundur. ” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacıya ait araçta oluşan hasarın aracın yüklü vaziyette ani olarak ileri doğru hareket ettirilmesi ve ani fren yapılması neticesinde meydana geldiği, bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere araçtaki yükün büyük bir kısmının boşaltılmasından sonra bu hareketin kalan kısmın boşaltılması için yapılabileceği, davaya konu hasarın aracın yükünü yeterince boşaltmamasından kaynaklandığının tespit edildiği, bu tespitler dikkate alındığında şasede meydan gelen hasarın araçta bulunan yükten kaynaklandığı, aracın yüklü vaziyette iken ani fren yapması neticesinde şasenin eğildiği, bu hasarın yükün ağırlığından ve çekim kuvvetinden kaynaklandığı bu bakımdan hasarın teminat kapsamında olduğu, araçta taşınan yükün aracın niteliğine uygun olduğu, her ne kadar hasar yükün ağırlığından kaynaklandığı kabul edilmiş ise de istiap haddinin aşılmadığı, her ne kadar davalı oluşan hasarın mekanik aksamda olması nedeniyle teminat kapsamında olmadığını iddia etmiş ise de hasarın sigorta kapsamında meydana gelen olaydan kaynaklanması karşısında şasede oluşan hasarın teminat kapsamında sayılması için ek sözleşme yapılmasının gerekmediği, hasarın teminat kapsamında olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasar tutarının 36.580,00 TL olduğu, hasarın yük boşaltma esnasında meydana gelmesi karşısında tenzili muafiyet hükmünün uygulanması gerektiği, buna göre davacının talep edebileceği tutarın 27.435,00 TL olduğu, davacının talebinin ise 23.500,00 TL olduğu, hasar ihbarının 12/06/2020 tarihinde yapıldığı, bu bakımdan davalının 10 iş günü sonra 29/06/2020 tarihinde temerrüde düştüğü sonucuna varıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile 23.500,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 29/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.605,28 TL harçtan peşin alınan 455,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.149,55 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 455,73 TL harç gideri ile 2.526,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.982,23 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.