Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/504 E. 2021/686 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

MÜTEVEFFA:
DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
: 3-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ: KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 03/10/2018 tarihinde davalı …, idaresindeki …plaka sayılı çeki ve çekiciye takılı …plaka sayılı yarı römork ile …Caddesine ilerlerken DUR ikaz levhasına rağmen durmayarak kavşağa girmek suretiyle müteveffanın da içerisinde bulunduğu araca çarpması sonucu davacılar murisi …’ın vefat etmesine, müvekkili …’ın ise yaralanmasına neden olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin açılan soruşturma neticesinde açılan Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda davalı sürücü tam kusurlu bulunarak hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, söz konusu kaza neticesinde ağır şekilde yaralanan müvekkilinin tedavi gördüğünü, geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının oluştuğunu, bu zaman zarfında bakıcı ihtiyacının bulunduğunu ve belgelenemeyen tedavi giderlerinin bulunduğunu, kazada yaralanan müvekkilinin eşinin vefatı nedeniyle onun desteğinden mahrum kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kaza tarihinden işleyecek faiz ile birlikte ; müvekkili …’ın kendi zararı açısından sigorta şirketine karşı sigorta limitiyle sınırlı olmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik zararı, 100,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 100,00 TL tedavi gideri zararı ile 100,00 TL bakıcı gideri zararının kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine, müvekkili …’ın desteği olan eşinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldığı için sigorta şirketine karşı sigorta limitiyle sınırlı olmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesiyle özetle; Davacı tarafın kazaya ilişkin tazminat istemlerinin müvekkili sigorta şirketine eksik evraklarla başvuruda bulunması nedeniyle KTK 97 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, kaza nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun davalı sürücünün kusuru ve ZMMS poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının uğradığını iddia ettiği sürekli iş gücü kaybının Özürlülük Ölçütü , Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince özürlülük oranının dikkate alınmasının gerektiğini, müteveffanın davacının desteği konumunda olmayıp aksine davacıdan destek gören konumunda olduğunu, bu nedenle de davacıda destekten yoksunluk zararının oluşmadığını belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre; Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle yaralandığını iddia ederek davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek süreli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiş ve aynı kazada vefat eden …’ın vefatı nedeniyle de destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 gün ve … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından bu dönem için de (01/09/2013 tarihinden sonraki dönem) yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 05/11/2020 gün ve … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu kapsamda belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … sayılı kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 04/07/20219 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 17/07/2019 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 27/06/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsü …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
26/04/2021 tarihli maluliyet raporu ile de davaya konu trafik kazası neticesinde davacının % 57 oranında sürekli iş göremez hale geldiği, davacının iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin ) 6 ay olduğu, bu sürenin 2 aylık kısmında başkasının yardımına muhtaç olduğu ve bu yaralanma nedeniyle davacının SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının 3.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 08/11/2021 tarihli hesap raporu ile davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 162.750,22 TL, sürekli iş göremezlik zararının 200.606,15 TL, geçici iş göremezlik zararının 9.887,60 TL, bakıcı gideri zararının ise 4.059,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda davacının ve destek …’ın kazaya karışan …plakalı araçta yolcu konumunda oldukları, kaza tespit tutanağında desteğin ve davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunda bir tespit bulunmadığı, mevcut dosya kapsamında davacının ve desteğin zararın oluşmasında müterafik kusurlu olduklarına dair herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla davacının talep edebileceği tazminat tutarlarından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Davaya konu trafik kazası 03/10/2018 tarihli olup, bu tarih itibariyle geçerli ZMMS yaralanma ölüm ve sağlık gideri teminat klozu limiti (ayrı ayrı) 360.000,00 TL’dir. Davacının destekten yoksun kalma zararı yönünden davalının sorumlu olduğu üst limit ZMMS ölüm teminat klozu kapsamında 360.000 TL, davacının yaralanması nedeniyle oluşan zarar yönünden davalının sorumlu olduğu üst limit ise ZMMS yaralanma ve sağlık gideri teminat klozları kapsamında (ayrı ayrı) 360.000 TL’dir. Davacının destekten yoksun kalma tazminatı istemi ile cismani zarara dayalı tazminat isteminin farklı klozlarla teminat altına alınması karşısında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam 380.292,97 TL tazminatın poliçe limitini aşmadığı kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının yaralandığı ve destek …’ın destekliğinden yoksun kaldığı, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 162.750,22 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 200.606,15 TL, geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 9.877,60 TL, bakıcı gideri tazminatı tutarının 4.059,00 TL ve belgelendirilemeyen tedavi gideri tazminatının 3.000,00 TL olduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile destek …’ın ölümü nedeniyle 162.750,22 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı …’ın kendi yaralanması nedeniyle; 200.606,15 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 9.877,60 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 4.059,00 TL bakıcı gideri tazminatı ve 3.000,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 380.292,97 TL tazminatın, davalı …A.Ş. yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi ölüm, yaralanma ve sağlık gideri teminat klozları limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 17/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …ile davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 03/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 25.977,81 TL harçtan peşin ve ıslahla birlikte alınan 1.353,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 24.624,52 TL eksik harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalı …A.Ş.’den alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.353,29 TL harç gideri ve 2.857,53 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.210,82 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 35.070,51 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.