Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/469 E. 2022/428 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ :
DAVALI : … -(T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının tabela sektöründe faaliyet gösterdiğini, tarafların sanayi tipi malzemelerin davalıya satımı konusunda anlaştıklarını, davalı borçluya toplamda 4.122.602,59 TL bedelinde çok sayıda sanayi malzemesi sattığını, belli bir kısmının ödendiğini fakat takip konusu 500.000 TL’nin ödenmediğini, davalının aldığı malların faturalarının mevcut olduğunu belirterek, davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya borcunun bulunmadığı gibi davacıdan alacağının bulunduğunu, davalının ticari işlerinde ve muhasebe işlerinde davacı tarafından yönlendirildiğini, davalının 3. Firmalardan almış olduğu ve bedellerini ödediği ürünlerin girişini davacı şirketin kendi firmasına yaptığını, kârını da yansıttığı, bu alışverişi tekrar faturalandırdığını ve davalı şirket kayıtlarına çokça bu şekilde usulsüz veri girişi yapılarak işlendiğini, davacının davalının ticaret ilkelerine ve kanunlara hakim olmayışından faydalandığını, davacının birçok kez usulsüz işlemler yaptığını, haksız yere fazladan tahsilatlar yaptığını bunu anlamaları üzerine davacı ile ilişkinin sonlandırıldığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının davasının esastan da reddinin gerektiğini, %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
Mahkememizce Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmış, … Ticaret Odası Başkanlığı’na, … Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’ne, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılar yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
Mahkememizce SMMM Bilirkişi …’den rapor alınmış, bilirkişi 09/06/2021 tarihli raporunda özetle; tarafların iddia, talep ve savunmaları, sunulan delil ve belgeler, icra dosyası kapsamı, tarafların 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucunda, her iki tarafın da 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, tarafların ticari defterlerinde, faturalar yönünden uyuşmazlık olmadığı, ödemeler yönünden birbirini teyit etmediği, buna göre; davacı yan ticari defterlerinde davalı yandan 776.266,10 TL alacaklı, davalı yan ticari defterlerinde ise davacı yandan 497.062,22 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında imzalanan “PROTOKOL” e göre 1.300.000 TL davalı yanın davacıya ödemesi gerektiği hususunda mutabık kaldıkları ve davalı yanın da bu yükümlülüğünü yerine getirdiği, söz konusu protokolde belirlenen ödemelerin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davacı ticari defterlerinde sadece 250.000 TL. tutarındaki senedin kayıtlara alındığı, davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu ve ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların tamamını BS formunda bildirdiği, Protokolün sonuç kısmında “şu ana kadar alınan hammadde ve makine ve teçhizatlar karşılıklı ortak pay edilecektir” cümlesini değerlendirebilmesi için taraflar arasında ortak alınan makine ve techizatların neler olduğunun bilinmesi gerektiği, bu hususla ilgili herhangi bir belge veya bilgiye rastlanılmadığı, Mahkemece iddia edilen protokol ve bu protokol gereği mutabık kalınan davalı yanın yapmış olduğu 1.300.000 TL ödemelerin kabul edilmesi halinde, davalı yanın davacı yana nakti borcunun olmadığı, protokolün kabul edilmemesi halinde ise, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelerde mutabık olunmadığı, bu sefer ödemelerin raporda yer alan tabloda belirtildiği üzere toplam 1.184.500 TL olduğu, özellikle davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ödemelerin belgelerle ispat edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce Hesap Bilirkişisi … ‘dan 07/07/2021 tarihli rapor alınmış, bilirkişi raporunda özetle; SMMM bilirkişinin hazırlamış olduğu rapora göre davacının davalı taraftan 31/12/2018 tarihi itibariyle 776.266,10 TL, davalının ise davacı taraftan 31/12/2018 tarihi itibariyle 497.062,22 TL alacaklı olduğu, aradaki farkın 279.203,88 TL olduğu ve davacının alacaklı göründüğü, davacı tarafın hesap mutabakatı gereğince bonolarla tahsil ettiği bedel ve nakit bedel tutarının 1.050.000 TL olduğu, hesap mutabakatında ise alacak tutarının 1.300.000 TL olarak gösterildiği, bu durumda dosyaya sunulan 15/11/2018 tarihli bononun ödenip ödenmediğinin tarafların ticari kayıtlarından belirlenemediği, hesap mutabakatına göre bu miktar kadar bono sebebiyle davalının borçlu olduğu, hesap mutabakatında ““ Şuana kadar alınan ham madde ve makine ve teçhizatlar karşılıklı ortak pay edilecektir. “ cümlesinin değerlendirilmesinde ise, taraflar arasında adi ortaklığın söz konusu olduğu ve bu nedenle; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de B.K. 538 (T.B.K. 642-643) maddesi uyarınca yapılması gerekeceği hususunun takdir ve tayini ile, protokol hükümleri dahilinde bononun ödendiğine dair bir ödeme belgesi olmadığından bononun icra takibine konulabileceği, taraflar arasında faturadan dolayı doğan bir alacağın protokol hükümleri dahilinde çözümlendiği dikkat alınarak bononun ödenmiş olması halinde davalı tarafın borçlu olmadığı hususlarının, %20 icra inkar tazminatının takdir ve tayininin Mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; tarafların sanayi tipi malzemelerin davalıya satımı konusunda anlaştıkları, davalı borçluya toplamda 4.122.602,59 TL bedelinde çok sayıda sanayi malzemesi satıldığı, 500.000 TL’nin ödenmemesi nedeniyle Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasında takip yapıldığı, davalı tarafından yapılan takibe itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, mali müşavir tarafından sunulan rapora göre; davacının ticari defterlerinde 15/11/2018 tarihindeki senedin kayıtlı olduğu, protokolde yer alan diğer senetlerin ve elden yapılan ödemelerin davalı tarafından sunulan belgeler dikkate alındığında yapıldığının anlaşıldığı, taraflar arasında düzenlenen protokole göre davacının davalıdan alacağının kalmadığı, … ’nın davalının çalışanı olduğu, protokol kapsamında verdiği senetlerin davacının ticari defterlerine işlenmiş olan senedin devamı niteliğinde olduğu, senetlerin 1,2,3 ve 4 rakamları ile numaralandırıldığı, bunun da senetlerin aynı amaç ile verildiğine ilişkin mahkememizde kanaat oluşturduğu, davalı tarafından sunulan ödeme dekontları incelendiğinde protokolde ismi bulunan şahitler … ve … ’ya atıfta bulunulduğu dikkate alındığında yapılan ödemelerin davalının borcuna mahsuben yapıldığına ilişkin mahkememizde kanaat oluştuğu, davalının yanında işçi olarak çalışan … ’nın davacı ile ticari ilişkisinin olduğuna yönelik iddianın dosyaya sunulan delliler kapsamında dikkate alınmadığı, toplanan deliller incelendiğinde davaya konu protokolün davacı ile davalı arasında düzenlendiği hususunda mahkememizde kanaat oluştuğu, protokol kapsamındaki borç ödemesinin yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında davalı tarafından yerine getirildiği, davacının protokol kapsamında davalıdan alacağının kalmadığı kanaatine varılmış, dava tarihi itibariyle davanın zaman aşımına uğramadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.458,05 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ( ret olunan dava değerinin 500.000 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 42.050 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya ve davalıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.