Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 27/07/2020 tarihli dilekçesiyle; davacıların davalı kooperatifin üyeleri olmalarına rağmen dava konusu 09/02/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısına çağrılmadıklarını, bu nedenle davacıların toplantıya katılamadıklarını, genel kurul toplantısında görüşülen 2018 ve 2019 yılı raporları ve denetim kurulu raporlarının gerçeğe uygun olmadığını, sahte raporlarla genel kurul toplantısı yapıldığını beyan ederek, davalı kooperatifin 09/02/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, öncelikle davanın 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını beyan etmiş ve iddiaların doğru olmadığını da beyan ederek, davanın esastan da reddini istemiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı kooperatife ve dava konusu genel kurul toplantısına ilişkin ilgili belge suretlerinin ve Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden de dava konusu genel kurul toplantısına ilişkin ilgili belge suretlerinin dosyamıza gönderilmesi sağlanılmış, davacı tarafın iddiaları doğrultusunda davalı kooperatife yatırılan paraların kooperatif yerine yöneticinin hesabına yatırılmasının sağlanıp sağlanmadığı araştırılmış, bilirkişiden 19/10/2021 tarihli 1. rapor, başka bir bilirkişi heyetinden ise 22/04/2022 tarihli 2. rapor ve 2. raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden 27/01/2023 tarihli ek rapor alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali ” davasıdır.
Somut olayda ; davada öncelikle çözülmesi gereken sorunlar, dava konusu genel kurul toplantısının toplantı ve çağrı usulüne uyulmadan yapılıp yapılmadığı, çağrıdaki eksikliğin alınan kararlar yönünden nisabı etkileyip etkilemeyeceği, buna göre davanın 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, alınan kararların tamamen veya kısmen iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, 1 aylık hak düşürücü süre gözetilmeksizin alınan kararların yoklukla malul veya batıl sayılmasını gerektiren şartların bulunup bulunmadığı sorunlarıdır.
Dava konusu 09/02/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında; 2018 ve 2019 yılı faaliyet raporu ve bilançonun okunup, bilançonun oy birliğiyle onaylanmasına ve yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı yapılan oylamada oy birliğiyle ibra edilmesine (madde 4), yönetim kurulu ve denetim kurulu asil üyelerinin oy çokluğuyla, yedek üyelerinin oy birliğiyle, denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin ise oy birliğiyle seçilmesine (madde 5), genel kurul kararında yazılı 3 taşınmazın rayiç emlak bedeli ile tapularının kooperatif üzerine alınması için arsa sahipleri ile anlaşma konusunda yönetim kuruluna oy birliğiyle yetki verilmesine (madde 7), arsa alım tapu masrafları olarak ortaklardan 15/03/2020 tarihine kadar tek seferde 3.500 TL. toplanmasına oy birliğiyle(madde 8), kooperatif üye aidatlarını yerine getirmeyen ortakların ortaklıktan çıkartılması konusunda kooperatif ana sözleşmesinin 14. maddesi hükümlerinin uygulanması için yönetim kuruluna oy birliğiyle yetki verilmesine (madde 10) ve ortakların kullanımında bulunan dairelerden oturanlardan daha önceki genel kurullardan belirlenen aylık 450 TL.’nin alınması, avukatlık ücreti ve muhasebe ücretlerinin ödenmesi, huzur hakkı olarak yönetim kurulu başkanına aylık 1.500 TL., asil üyelerine 500’er TL., denetim kurulu asil üyelerine 300’er TL. ödenmesine oy birliğiyle (madde 11) karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 22/04/2022 tarihli rapor ve 27/01/2023 tarihli ek raporuna göre; davacıların 1/2’şer hisse ile davalı kooperatifin ortağı (üyesi) oldukları, üyeliklerinin peşin ödemeli değil normal üyelik olduğu, davalı kooperatifin 87 üyesinin bulunup, dava konusu genel kurul toplantısı yönünden 21 üyesine tebligat yapılamadığı, 36 üyenin asaleten ve vekaleten katılımı ile ve 1/4’lük nisap sağlanmak suretiyle toplantının yapıldığı, 09/02/2020 tarihli genel kurula katılmayan üyelerin sayısının toplantıda alınan kararların nisabını etkileyecek düzeyde olmadığı, davalı kooperatifin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmadığı, davalı kooperatif başkanı …’ın şahsi hesabına kooperatif üyelerinden … tarafından 25/08/2020 tarihinde (davadan sonra) yatırılan paranın kooperatifin 2020 yılı defterine kaydedildiği ancak makbuzu kesilmiş diğer ödemelerin kooperatif defterlerinde yer almadığı, kooperatif hesaplarına yapılması gereken ödemelerin kooperatif başkanının şahsi hesabına yapılmış olduğu belirlenmiştir.
Davacıların usulüne uygun olarak genel kurul toplantısına çağrılmamalarının Yargıtay . HD.nin 03.06.2015 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadın da belirtildiği üzere, toplantıya katılmayanların sayısının toplantıda alınan kararların nisabını etkilemediği durumlarda tek başına iptal sebebi sayılamayacağı anlaşılmıştır.
1163 s. Kooperatifler Kanunu’nun 53/1-1. maddesine göre ise, “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri, kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere 1 ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.”
Dava konusu genel kurul toplantısının 09/02/2020 tarihinde yapıldığı, davanın ise 27/07/2020 tarihinde 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, hak düşürücü süre gözetilmeksizin alınan kararların yoklukla malul veya batıl olmasını gerektiren kararların bulunmadığı anlaşıldığından, davacının 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra davayı açtığı sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar kooperatif başkanının bir kısım ödemeleri kooperatif hesapları yerine şahsi hesabına aldığı veya makbuzu kesilen paraların kooperatif hesaplarına zamanında aktarılmasını sağlamadığı belirlenmiş ve toplantıda yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verilmiş ise de; bu kararın genel kurul kararının yoklukla malul olduğunu veya batıl sayılması gerektiğini gösteren kararların olmadığı, iptali mümkün kararlardan olduğu ve iptalin de 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde istenilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Davacıların ve diğer ilgililerin yönetim kurulu başkanının sorumluluğu yönünden, kanun ve anasözleşmenin kendilerine tanıdığı yetkileri kullanma hakları saklı kalmak kaydı ile dava konusu genel kurul kararının iptaline ilişkin bu davanın 1 aylık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar tarafından, dava açılmadan önce Arabulucu’ya başvurulmuş ve Arabulucu tarafından, bu başvuru dava şartı olan arabuluculuk kabul edilerek 23/07/2020 tarihli anlaşmaya varılamadığına dair son tutanak düzenlenmiş ise de;
Bu dava zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından Mahkememizce 23/07/2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı zorunlu değil, ihtiyari arabuluculuk tutanağı olarak değerlendirilmiştir. 6100 s. HMK’nin 323. maddesine ve 6325 s. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümlerine göre de, ihtiyari arabuluculuk giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilemeyeceği, bu giderlerin sadece davacının sorumluluğunda olduğu, kaldı ki davanın reddine de karar verildiği görülmüş, arabuluculuk masrafların tamamından davacıların sorumlu olduğu sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının 1163 s. Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesindeki 1 aylık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL. maktu ret karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL. harcın mahsubu ile kalan 125,50 TL. harcın davacılardan (eşit oranda) alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacılar avansından yapılacak yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekilleri için 9.200 TL. maktu vekalet ücretinin davacılardan (eşit oranda) alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacılardan (eşit oranda) alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2023
Başkan … Üye … Üye … Katip …