Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. 2021/737 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 08.05.2018 tarihinde … idaresindeki …plaka sayılı, …idaresindeki …plaka sayılı, …idaresindeki …plaka sayılı, …idaresindeki …plaka sayılı ve …idaresindeki …plaka sayılı araçların karışmış olduğu trafik kazasında …plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, söz konusu kaza nedeniyle şifa bulamadığını ve eski sağlığına kavuşamadığını, günlük aktiviteleri esnasında zorluklar yaşamakta olup hayatını aile bireylerinin desteği ile sürdürebildiğini, araçta yolcu olarak bulunan müvekkiline hiçbir kusurun atfedilemeyeceği gibi kazaya karışanların kusur oranlarının da davaya konu tazminat miktarının belirlenmesinde bir etkisinin olmayacağını, kazaya karışan …plaka sayılı aracın …Anonim Şirketi’nce …numaralı 18.11.2017-18.11.2018 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile …no’lu poliçe üzerinden Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalandığını, …plaka sayılı aracın, …Anonim Şirketi’nce …numaralı 26.08.2017 – 26.08.2018 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, …plaka sayılı aracın ise …Anonim Şirketi’nce …numaralı 06.11.2017 – 06.11.2018 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduklarını, müvekkilinin sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, ancak yasal süre içerisinde herhangi bir ödemede bulunulmadığını, arabulucuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici tam iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi masrafları, 100,00 TL bakıcı giderleri ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 400,00 TL maddi tazminatın 08.05.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davayı kabul mahiyetinde olmamak kaydıyla, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, huzurdaki başvurunun “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, dava şartının yerine getirilmediğini, davacıların kalıcı maluliyetinin Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından incelenmesini veya yetkili bir hastaneden yönetmeliğe uygun olarak rapor aldırılmasının gerektiğini, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından bilirkişi incelemesinin yapılmasının gerektiğini, davacının koruyucu tertibatlardan emniyet kemeri kullanmadığından müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkilinin hiçbir geçici işgöremezlik, geçici bakıcı ve tedavi gideri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, SGK‘dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespitinin gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin gerektiğini belirterek; davanın dava şartlığı yokluğundan reddine , esasa girilmesi halinde ise davanın esastan reddine, yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davaya konu … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde …Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, dava konusu kazada davacı taraf tam kusurlu olup, sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından söz konusu davanın reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri talebi tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kalıcı maluliyetinin bulunup bulunmadığın hususunun Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından, dava konusu kazada kusur tespitinin ise yine Adli Tıp Kurumunca yapılmasının gerektiğini, davacının koruyucu tertibatlardan emniyet kemeri kullanmadığından müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olmasının gerektiğini belirterek; haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 gün ve … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından bu dönem için de (01/09/2013 tarihinden sonraki dönem) yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 05/11/2020 gün ve … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu kapsamda belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Davacıların davalı …A.Ş. sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 26.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 11.03.2019 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 14.04.2021 tarihli ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda …ve …plakalı araç sürücülerinin kusursuz olduğu, …plakalı araç sürücüsünün % 80, …plakalı araç sürücüsünün ise % 20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalılardan …A.Ş. …plakalı aracın ZMMS sigortacısı, …A.Ş. İse …plakalı aracın ZMMS sigortacısıdır.
Davacı dava devam ederken davalı …A.Ş.’ye yönelik davadan feragat ettiğinden bu davalıya yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Trafik kazasının oluşmasında …plakalı araç sürücüsünün kusursuz olması karşısında davacının …A.Ş.’ye yönelik davasının da reddine karar vermek gerekmiştir.
18.02.2021 tarihli maluliyet raporu ile de davaya konu trafik kazası neticesinde davacının % 29,2 oranında sürekli iş göremez hale geldiği, davacının iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin ) 18 ay olduğu, bu sürenin 6 aylık kısmında başkasının yardımına muhtaç olduğu ve bu yaralanma nedeniyle davacının SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının 13.310,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
25.09.2021 tarihli hesap raporu ile davacının sürekli iş göremezlik zararının 161.265,58 TL, geçici iş göremezlik zararının 29.926,40 TL, bakıcı gideri zararının 12.177,00 TL ve tedavi gideri zararının 13.310,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak tazminat isteminde bulunmuş ise de 10.12.2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile davalı …A.Ş.’ye yönelik dava yönünden …plakalı araç sürücüsünün kusuru oranına (% 80) göre tazminat isteminde bulunduğundan taleple bağlı kalınarak davalı …A.Ş.’ye yönelik dava yönünden araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Bu kapsamda …plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşmasında % 80 oranında kusurlu olması karşısında davacının bu kusur oranında göre talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 129.012,46 TL, geçici iş göremezlik tazminatının 23.941,12 TL, bakıcı gideri tazminatının 9.741,60 TL ve tedavi gideri tazminatının 10.648,00 TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olmadığı, maluliyet raporunun içeriği dikkate alındığında davacının emniyet kemerinin takmaması olgusunun oluşan maluliyete etkili olduğu kabul edildiğinden davacı için hesaplanan tazminat tutarlarından müterafik kusur indirimi yapılması gerekmiştir.
Mahkememizce bu yönde resen yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının (129.012,46-25.802,49=) 103.209,97 TL, geçici iş göremezlik tazminatı tutarının (23.941,12-4.788,22=)19.152,90 TL, bakıcı gideri tazminatı tutarının (9.741,60-1.948,32=) 7.793,28 TL ve tedavi gideri tazminatı tutarının (10.648,00-2.129,60=) 8.518,40 TL olduğu sonucuna varılmış davanın bu tutarlar üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, davalı …A.Ş.’ye yönelik davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının, …A.Ş.’ye yönelik davasının REDDİNE,
3-Davacının …A.Ş.’ye yönelik davasının KISMEN KABUL KSIMEN REDDİ ile 103.209,97 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 19.152,90 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 7.793,28 TL bakıcı gideri tazminatı ve 8.518,40 TL belgelendirilemeyen tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 138.674,55 TL tazminatın olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi yaralanma ve sağlık gideri teminat klozu limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 9.472,86 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla birlikte alınan 654,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.818,46 TL eksik harcın davalı …A.Ş.’den alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.360,00 TL. yargılama giderinin davalı …A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 708,80 TL harç gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 1.546,00 TL Adli Tıp Kurumu fatura bedeli, 2.047,75 TL … Tıp Fakültesi Hastanesi fatura bedeli, 435,13 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.337,68 TL yargılama giderinin davalı …A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir olunan 17.124,08 TL vekalet ücretinin davalı …A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı …A.Ş. Kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafın, davalı …A.Ş.’ne yönelik davasında, taraflar arasında varılan anlaşma kapsamında, yargılama gideri ve ücreti vekalet hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.