Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/269 E. 2021/493 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 21/05/2020 tarihli dilekçesiyle; 08/04/2019 tarihinde davacı şirkete …numaralı akaryakıt servis istasyonları sigorta poliçesi ile sigortalı olan …. Şti.’ne ait olan akaryakıt servis istasyonunun yer altı tanklarına davalı …tarafından …plakalı tankerden yanlış yakıt dolumu yapıldığını, bu sebeple davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 45.355,98 TL ödeme yapıldığını, davacı şirket tarafından ödenen zarar bedeli olan 45.355,98 TL.’nin ödeme tarihi olan 24/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili 14/07/2020 tarihli cevap dilekçesiyle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, iddialarını ispatlamak zorunda olduğunu, davalının şirketine ait aracın dava dışı akaryakıt istasyonuna giderek yakıtı boşaltmak istediğini ve dava dışı akarkayıt istasyonu çalışanları davalıya ait aracı kullanan şoförü yönlendirerek yakıt boşaltım işleminin gerçekleştiğini, tanker şoförünün akaryakıt istasyonunda bulunan hancı dolum ağızının hangi yakıta ait olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, istasyon çalışanı …isimli şahsın yanlış dolum ağzını göstermesi üzerine yanlış yere yakıtın boşaltıldığını, 08/04/2019 tarihli tutanak ile tüm kusurun dava dışı sigortalı ve çalışanında olduğunu gösterdiğini, sigortalı şirket ve çalışanının bu duruma kendi kusurları ile sebep olduklarını, sebeple zararlı sonuç arasındaki bağın hukuken nazara alınabilmesi için illiyet bağının olması gerektiğini, dava konusu olayda zarar görene ait bir iş yerinde çalışan yardımcılarının davranışları, ilk sebebi arka plana atarak, illiyet bağını keseceğini belirterek haksız ve nedenden yoksun davanın reddini istemiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
…Şirketine , Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne yazı yazılarak akaryakıt servis istasyonları sigorta poliçesine, yapılan ödemelere ilişkin ve …plakalı araca ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tanığı …talimat yoluyla dinlenilmiştir. Dava konusu olaya ilişkin akaryakıt istasyonunun bulunduğu yerde talimat yoluyla keşif yaptırılmış, bilirkişi heyetince rapor düzenlenmiştir.
Kimya Yüksek Mühendisi …ile Sigorta ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı …birlikte düzenlemiş olduğu 09/05/2021 tarihli raporunda; dava dışı sigortalı …Şti. davacı …Şirketi nezdinde …sayılı poliçe ile akaryakıt servis istasyonları sigortası mevcut bulunduğunu, davacı …Şirketi TTK.’nın 1472, maddesi uyarınca sigortalısının
haklarına halef olduğunu, davalının zarardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun davacı şirkete sigortalı bulunan ve tahliye için yanlış tankı gösteren akaryakıt istasyonunun pompa görevlisi ve dolayısıyla akaryakıt istasyonu yetkililerinde bulunduğunu belirtmişlerdir.
Somut olayda ; davaya konu akaryakıt istasyonunun yetkililerinin davalıya dolum yapılacak tankı gösterdiklerinde şüphe bulunmadığı, ayrıca alınan bilirkişi raporunda da davalının zarardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı, sorumluluğun davacı şirkete sigortalı bulunan ve tahliye için yanlış tankı gösteren akaryakıt istasyonunun pompa görevlisi ve dolayısıyla akaryakıt istasyonu yetkililerinde bulunduğu yönünde tespitte bulunulduğu dikkate alındığında davalı tarafa atfedilecek bir kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının, REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL. maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 740,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 681,12 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan tanık ücreti gideri ve posta giderinden oluşan toplam 127 TL yargılıma giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 45.355,98 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekilli için 6.696,28 TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip Hakim

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.