Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2022/111 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ .

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; Müvekkili davacı aleyhinde Konya . İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile 07.03.2019 düzenleme, 15.05.2019 vade tarihli, 7.500 TL bedelli imzası müvekkilin kendisinden sadır olmayan bono ve Konya . İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile 07.03.2019 tanzim tarihli, 15.04.2019 vade tarihli ve 10.000 TL bedelli ve imzası kendisinden sadır olmayan bonodan kaynaklı takibin başlatıldığını, müvekkilinin takiplerden haberdar olamadığından yasal süresi içerisinde itiraz edemediğini, yapılan takiplerden ancak evine haciz için gelindiğinde tesadüfen muttali olabildiğini, müvekkilin davalı/alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, icra takiplerine müstenit bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını , davalının kötü niyetli olduğunu, davanın dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu için arabuluculuk görüşmesinin de yapıldığını belirterek; davanın kabulü ile öncelikle vezneye yatan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Konya . İcra Müd. … E. sayılı dosyasındaki ve Konya . İcra Müd. … E. sayılı dosyasındaki senetlerden dolayı borçlu olmadığımızın tespitine, kötü niyetli davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına, ücreti vekâlet ve muhakeme masraflarının davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine dayanak keşidecisi … , … …, lehtarı … olan 07/03/2019 keşide tarihli, 15/04/2019 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bono ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine dayanak keşidecisi … , … …, lehtarı … olan 07/03/2019 keşide tarihli, 15/05/2019 vade tarihli 7.500,00 TL bedelli bonoda yer alan aval veren imzasının davacıya ait olup olmadığı, davacının bu bonolar ve bu bonolara istinaden başlatılan icra takipleri nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarından ibarettir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı;” Dava, dava konusu bononun keşidecisi tarafından açılmış istirdat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen ilk karar Dairemizce İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararına dayanak olan bilirkişi raporunun genel mahkemelerde dikkate alınamayacağı yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, Adli Tıp Kurumundan alınan 18.12.2012 tarihli raporda dava konusu bonoda davacıya atfen atılan keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir. İş bu davada ispat külfeti davalıya ait olup, keşideci imzasının davacıya ait olduğunu ispat etmek zorunda olan davalıdır. Mahkemece ispat külfeti yanlış tayin edilerek imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden davacının bunu ispat etmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Davaya konu bonolardaki aval veren imzasının inkar edilmesi karşısında ispat yükü davalı üzerinde olup, davalı bonolardaki aval veren imzasının davacıya ait olduğunu ispat yükü altındadır.
01/06/2021 tarihli ATK raporu ile; bonolarda davacıya atfen yer alan imzalar ile davacının mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalara kıyasla kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Mahkemece, dairemizce grafoloji bilirkişi incelemesine yönelik bozmaya uyularak bozmada gösterilen yöntemle alınan 30.05.2017 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, söz konusu borçlu imzalarının kuvvetle muhtemel … ait olduğu belirtilmiş, mahkemece de bu bilirkişi raporu benimsenmiştir. Dairemiz uygulamalarına göre kuvvetli de olsa ihtimale dayalı sonuç bildiren raporlar borçluyu bağlamaz.Ancak mahkemenin bu raporu gerekçeli kararında borçlu imzalarının davacıya ait olduğu şeklinde değerlendirmesine karşılık davacı tarafın bu hususu temyiz konusu yapmadığından bu husus davacı yararına kazanılmış hak oluşturmuştur.” şeklindedir.
Anılan emsal nitelikteki içtihatta da belirtildiği üzere 01/06/2021 tarihli ATK raporunun ihtimale dayalı olması nedeniyle hükme esas alınması mümkün değildir. Bu kapsamda, Hukuk Muhakemeleri Yönetmeliği’nin 45/4. Maddesi uyarınca her iki taraftan da yeni bir bilirkişi incelemesi için delil avansı yatırmaları istenilmiş, davacı vekili 28/10/2021 tarihli celsede, davalı vekili ise 06/01/2022 tarihli celse de ilave delil avansı yatırmayacaklarını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalının davaya ve takibe konu bonolarda yer alan aval veren imzasının davacıya ait olduğu iddiasını ispat yükü altında olduğu, her ne kadar 01/06/2021 tarihli ATK raporunun hükme esas alınması mümkün değil ise de taraflarca ilave delil avansının yatırılmayacağının belirtilmesi karşısında yeni bir imza incelemesi yaptırılmasının mümkün olmadığı, davalı tarafça açıkça yemin deliline de dayanılmadığı, bu bakımdan ispat yükü altında olan davalının bonolarda yer alan imzaların davacıya ait olduğu iddiasını usulünce ispatlayamadığı sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/5. Maddesine göre; Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Somut olayda, her ne kadar davalının bonolarda yer alan aval veren imzasının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu kabul edilmiş ise de; davaya konu bonolarda yer alan aval veren imzasının aidiyeti konusunda kesin bir tespit yapılamadığından davacının davalının kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı sonucuna varılmış ve davacının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
a)Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ve takibe dayanak keşidecisi … , … …, lehtarı … olan 07/03/2019 keşide tarihli, 15/04/2019 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bono ile
b)Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ve takibe dayanak keşidecisi … , … …, lehtarı … olan 07/03/2019 keşide tarihli, 15/05/2019 vade tarihli 7.500,00 TL bedelli bono nedeniyle DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının tazminat isteminin reddine,
3-Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi ile
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin davacı … yönünden derhal durdurulmasına,
4-Alınması gereken 1.260,10 TL harçtan peşin alınan 315,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 944,96 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 369,54 TL harç gideri ile 1.243,96 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.613,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.