Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/114 E. 2021/425 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 27/02/2020 tarihli dava dilekçesiyle ; davalı şirketin açtığı konkordato davası nedeniyle, konkordato komiserinin talebi üzerine alacak bildiriminde bulunduklarını ancak, davalı borçlu şirketin bildirdikleri alacağın bir kısmını kabul ettiğini, kalan kısmın çekişmeli alacak hale geldiğini, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. …K. sayılı ilamı ile de davacının konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, tasdik edilen projede davacı tarafın alacağının davalı borçlunun kabul ettiği kısmının yer aldığını, kalan alacağın tasdik edilen projede yer almadığını beyan ederek, davalı tarafından kabul edilmeyip çekişmeli hale gelen alacağın şimdilik 10.000 TL.lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, öncelikle davanın süresinde açılmadığı itirazında bulunmuş ve ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. …K. sayılı konkordato davasına ilişkin geçici mühlet ara kararı, kesin mühlet duruşma tutanağı, ödeme planı ve gerekçeli karardan bir suret dosyamıza getirtilmiş, bilirkişi heyetinden konkordato davasındaki kesin mühlet tarihi itibariyle ve konkordato hükümlerine göre davacının davalıdan alacağı var ise ne kadar olduğuna dair 02/03/2021 tarihli rapor ve 13/04/2021 tarihli ek rapor alınmıştır.
Davacı vekili 15/06/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle, alacak talebini 10.000 TL.’den 23.893,17 TL.’ye yükseltmiş, ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliği sağlanmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “çekişmeli alacak” davasıdır.

2004 s. İİK’nın 308/b maddesine göre, “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.”
Somut olayda ; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2019 gün ve …E. …K. sayılı ilamı ile davalı şirketin açtığı konkordato davasının sonunda davalı şirketin revize edilmiş haliyle konkordato projesinin tasdikine ve konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal (06/12/2019 tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine, tasdik edilen proje gereğince davacı yönünden toplam 219.577,49 TL.’nin 01/08/2020 tarihinden itibaren ödenmeye başlamak üzere 44 ayda ve aylık eşit taksitler halinde ödenmesine karar verildiği anlaşılmış, gerekçeli kararın henüz kesinleşmediği belirlenmiştir.
2004 s. İİK’nın 308/b maddesinde belirtilen 1 aylık sürenin, bu davaların açılması için hak düşürücü süre olmayıp, konkordato davasında çekişmeli alacaklılar için pay ayrılması halinde, bu paydan yararlanabilmek için dava açılması gereken süre olduğu sonucuna varıldığından davalı tarafın dava süresine ilişkin itirazları reddedilmiştir.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 13/04/2021 tarihli ek raporunda da açıklandığı üzere;
Nakdi krediler yönünden yapılan incelemede;
Konkordato davasında, konkordato komiseri tarafından alacaklılardan 06/02/2019 kesin mühlet tarihi itibariyle borçlarını konkordato komiserine bildirmeleri istenilerek bu hususun alacaklılara ilan ve tebliğ edildiği, davacı banka tarafından da toplam 302.291,05 TL.’lik alacak bildiriminde bulunulduğu, davalı borçlunun (konkordato davasının davacısının) konkordato dosyasında nakdi alacağın 219.577,49 TL.’lik kısmını kabul ettiği, davacının bildirdiği alacağın 82.713,56 TL.’lik kısmının çekişmeli hale geldiği belirlenmiştir.
Yine aynı ek rapora göre, davacı bankanın gönderdiği kat ihtarnamesi ile davalı şirketin kesin mühlet tarihi olan 06/02/2019 tarihinden önce 26/11/2018 tarihinde temerrüte düşürüldüğü, temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın davalı olan nakdi kredilere ilişkin alacağının 201.870,66 TL. olduğu ve ayrıca 26 adet çek yaprağı bedeli sorumluluk tutarından dolayı da (26 x 1.600 TL.=) 41.600 TL.’lik gayri nakdi krediden doğan depo hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Konkordato davası sonunda davanın kabulü ile konkordato projesinin tasdikine ve konkordatonun tasdiki kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği için taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, konkordato projesinde alacaklılar için faiz ödenmeyeceği bildirildiğinden, davacı bankanın Yargıtay uygulamaları gereğince, temerrüt (en geç kesin mühlet) tarihine kadar akdi faiz ve BSMV’si ile ödenmeyen kısmın toplamının anapara sayılması gerektiği, bu tarihten sonra davacının alacağına faiz yürütülmesinin mümkün olmadığı, 26/11/2018 temerrüt tarihi itibariyle davacının alacağının 201.870,66 TL. olmasına rağmen konkordato dosyasında davalı şirketin 219.577,49 TL.’lik (fazlasıyla) kabulünün bulunduğu, dolayısıyla nakdi krediler yönünden davacının kabul edilmeyen ve hak sahibi olduğu bir alacağının bulunmadığı belirlendiğinden davacının nakdi krediler yönünden davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Gayri nakdi krediler yönünden yapılan incelemede de;
2004 s. İİK.’nın 302/6. maddesine göre; “Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.”
Davacı banka tarafından, konkordato dosyasında nakdi ve gayri nakdi kredi ayrımı yapmadan 302.291,05 TL.’lik alacak bildiriminde bulunulmuş ise de, kesin mühlet tarihi itibariyle davacı bankanın gayri nakdi krediden doğan depo hakkının 41.600 TL. olduğu ve tamamının çekişmeli olduğu belirlenmiştir.

2004 s. İİK.’nın 302/6. maddesinde de belirtildiği üzere, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların (örneğin; bankaların henüz ödenmemiş çek yaprağı bedelinden doğan veya henüz nakde çevrilmemiş teminat mektubu bedellerinden doğan alacakları gibi gayri nakdi kredi alacaklarının) konkordato projesine dahil edilmesi mümkündür.
Bu gayri nakdi kredilerin çekişmeli hale gelmesi durumunda da, konkordato davasına bakan mahkemenin bu gayri nakdi kredinin ne kadarlık kısmının konkordato nisabına dahil edilmesi gerektiğine kesin olarak karar vermesi mümkündür. Ancak konkordato dosyası içerisinde kesin olarak verilecek bu karar, sadece konkordato nisabının hesabı yönünden hüküm ifade edecek olup tarafların maddi hukuktan doğan hakları (gayri nakdi kredi alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı) yönünden asıl mahkemesinde açacakları dava sonunda verilecek hükümler saklı olduğundan mahkememizce gayri nakdi krediler yönünden ayrıca değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Geciktirici şarta bağlı alacak niteliğinde olan gayri nakdi kredilerin, konkordato projesine dahil edilmesi mümkün ise de; bunun en geç alacaklar toplantısından 1 hafta sonrasına kadar olan (2004 s. İİK.’nın 302/7. md.) iltihak süresi içerisinde geciktirici şartın gerçekleşmesi halinde mümkün olabileceği, bu sürenin geçmesinden sonra gayri nakdi kredinin (çek yaprağı bedelinin ödemesi veya teminat mektubu bedelinin tazmin edilmesi gibi sebeplerle) nakde dönüşmesi halinde, nakde dönüşen bu alacağın konkordato hükümleri ile sınırlı olmaksızın normal bir alacak olarak talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Çünkü, 2004 s. İİK.’nın 308/c-2. maddesine göre; “bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.” Gayri nakdi kredi iken nakdi krediye dönüşen alacağın, konkordato talebinden önce bütün unsurları ile eksiksiz olarak doğan bir alacak gibi kabul edilemeyeceği (geciktirici şartın sonradan gerçekleştiği) ve bu alacağın komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan alacak olarak da görülemeyeceği için iltihak süresine kadar nakdi krediye dönüşmeyen gayri nakdi kredilere ilişkin davanın kabul edilmesi ve konkordato projesine dahil edilmesi mümkün görülmemiştir.
Diğer yandan, Mahkememizce iltihak süresinden sonra nakdi krediye dönüşen, gayri nakdi kredinin konkordato projesine dahil edileceğinin kabul edilmesi, konkordato davasında son derece önemli olan alacak ve alacaklı nisabına ilişkin konkordatoya bakan mahkemenin kabullerini aşan, oradaki nisabı bozan veya etkileyen sonuçlara yol açacaktır.
Gerek konkordato projesinde, gerek 2004 s. İİK.’da geciktirici şarta bağlı alacakların doğrudan nisaba dahil edileceğine dair açık bir düzenleme bulunmadığından, iltihak süresinden sonraki nakdi krediye dönüşen gayri nakdi krediden doğan alacakların konkordato projesine dahil edilemeyeceği, konkordatoya tabi olmayan bir alacak olarak işlem görmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Konkordato dosyasına toplu olarak bildirilen alacak içerisinde yer aldığı kabul edilen 41.600 TL.’lik gayri nakdi kredinin de iltihak süresine kadar tazmin edildiği, geciktirici şartın gerçekleştiği ve nakdi krediye dönüştüğü, davacı banka tarafından iddia ve ispat edilmediğinden gayri nakdi krediye yönelik talebin de tamamen reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan ıslah harcı dahil 408,04 TL. nispi karar ve ilam harcından, karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL. maktu ret karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 348,74 TL. harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli karar tebliği için davacı avansından yapılacak yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,

6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca, davalı vekilleri için (ve dava değerinin 23.893,17 TL. olduğunun kabulü ile) 4.080 TL. nispi vekalet ücretinin davacı bankadan alınarak davalı Piksel İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’ye verilmesine,
7-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacı bankadan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,

Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2021

Başkan Üye Üye Katip
¸ ¸ ¸ ¸

¸