Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/106 E. 2022/778 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ :
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : ASIL DAVA – KABUL
: BİRLEŞEN DAVA – KABUL
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 16/05/2018 tarihinde … Mahallesi ….Sokak ile …. sokağın kesiştiği bölümde yol kenarında ayakta bekleyen müvekkiline sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı aracın geri geri gelerek çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kaza nedeniyle müvekkilinin sürekli ve geçici iş göremezlik zararının, bakıcı gideri zararının ve tedavi giderleri zararlarının oluştuğunu, kazaya karışan ve … adına kayıtlı olan … plakalı otomobil, … Sigorta A.Ş.’nin 2018-2019 vadeli ve … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığından, sigortacı sıfatı ile davalının sorumluluğuna gidildiğini, müvekkilinin … doğumlu olup kaza tarihinde kendine ait tırı ile nakliye işi yapmakta ve asgari ücretin çok üzerinde gelir elde etmekte olduğunu, kazanın … plakalı araç sürücüsünün dikkatsiz ve özensiz davranışları nedeniyle meydana geldiğini, zararların tazmini yönüyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak, herhangi bir ödeme bulunulmadığını, arabulculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; şimdilik 500,00 TL sürekli iş göremezlik zararının, 500,00 TL geçici iş göremezlik zararının, 500,00 TL bakıcı gideri zararının, 500,00 TL SGK tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi gideri zararının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; kazaya karıştığı iddia edilen … Plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın geçici işgöremezlik tazminatı talepleri Trafik Sigortası Genel Şartları, Poliçe Özel Şartları ile Karayolları Trafik Kanunu hükümleri itibariyle poliçe teminatına dâhil olmadığını, ZMMS Genel Şartları uyarınca; bakıcı giderleri sağlık gideri teminatı kapsamından çıkarılarak sürekli sakatlık teminatı kapsamına dâhil edildiğini, ayrıca ZMMS Genel Şartlarında teminat kapsamında sayılmayan geçici işgöremezlik tazminatının da artık sigortalı tarafından talep edilemeyeceğinin hüküm altına alındığını, kazaya ilişkin olarak kusur ve maluliyet raporlarının alınmasının gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine avans faizi işletilerek hüküm kurulması talebi açıkça hukuka ve içtihatlara aykırı olduğunu, herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla müvekkili şirkete ait poliçenin ‘Tedavi Masrafları” ve “Bedeni Tazminat Talepleri” sorumluluğunun, poliçe teminatı dâhilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu belirterek; davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak: 16/05/2018 tarihinde … Mahallesi ….Sokak ile …. sokağın kesiştiği bölümde yol kenarında ayakta bekleyen müvekkiline sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı aracın geri geri gelerek çarpması neticesinde müvekkilinin yaralanması olayıyla ilgili olarak daha önce müvekkili adına Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş göremezlik maddi zararı, SGK tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararı ile bakıcı gideri maddi zararının tahsili talepli dava açıldığını, anılan davada ıslah hakkı kullanıldığından ve dava açıldığı sırada farklı yönde görüşler olsa da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. …, K. … sayılı kararı gereği davanın kısmi alacak davası olarak kabul göreceğinden ve buna bağlı olarak kök davada bedel artırımı yapılamayacağından dolayı ek dava açma gereği hasıl olduğunu bu nedenlerle, öncelikle işbu davanın, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, HMK madde 107/1 uyarınca, fazlaya dair tüm talep, tazminat ve dava haklarımız saklı kalmak, dava değeri yargılama esnasında belirli hale geldiğinde dava değerini artırmak kaydıyla; müvekkilinin sürekli olarak malul kalması ve efor kaybı yaşaması nedeniyle şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin olay tarihinden itibaren bir süre boyunca kendi kişisel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaması nedeniyle şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik maddi zararının 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin kaza sebebiyle bir süre bakıma muhtaç kalmış olması nedeniyle şimdilik 100,00 TL bakıcı gideri maddi zararının 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin özel hastanede ameliyat olması ve bu süreçte tedavisine harcamış olduğu giderler nedeniyle şimdilik 100,00 TL SGK tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi gideri maddi zararının 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/11/2022 tarihli dilekçesi ile, sürekli iş göremezlik maddi zararının 359.500,00 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının 20.363,31 TL, bakıcı gideri maddi zararının 3.559,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi gideri maddi zararının 15.000,00 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Birleşen her iki dava tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı birleşen her iki davada davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Emsal ilam:Yargıtay. Hukuk Dairesi … E … K)
Belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınmalı ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılarak hesaplamanın yapılması gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 16/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 27/12/2019 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen her iki davanın taraflarının aynı olması karşısında öncelikle derdestlik dava şartı yönünden değerlendirme yapılması gerekir. Davacı asıl davada sürekli iş göremezlik zararı için 500,00 TL, geçici iş göremezlik zararı için 500,00 TL, bakıcı gideri zararı için 500,00 TL ve tedavi gideri zararı için 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, 19/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de tahsili istenilen alacaklara temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir. Davacı birleşen davada ise asıl davada talep edilen miktar dışında kalan zararlarının tahsilini istemiştir. Ayrıca birleşen dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Bu kapsamda her ne kadar her iki davanın tarafları aynı ise de aralarında derdestlik bulunmadığı sonucuna varılmış ve yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 03/07/2022 bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının 16/05/2018 tarihinde meydana gelmesi karşısında anılan emsal nitelikteki içtihatlar dikkate alındığında davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmesi gerekmektedir. 20/12/2021 tarihli ATK raporu ile davacının yaralanmasının %23 oranında kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu iyileşme süresinin 9 ay olduğu ve bu sürenin 2 aylık kısmında başkasının yardımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacının başkasının yardımına muhtaç olduğu süre yönünden 25/11/2019 tarihli, 29/12/2020 tarihli maluliyet raporları ile 20/12/2021 tarihli maluliyet raporları arasında çelişki bulunmakta ise de davacı tarafça başkasının yardımına muhtaç olunan sürenin 2 ay olarak kabul edilmesine muvafakat edildiğinden yeni bir rapor tanzim ettirilmesine gerek duyulmamış, davacının başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin 2 ay olduğu kabul edilmiştir.
Davacı kaza tarihi itibariyle kendisine ait çekici ile nakliyecilik yaptığını ve kazancının asgari ücretin üzerinde olduğunu iddia etmiştir. Her ne kadar davacı bu iddianın ispatı yönüyle tanık deliline dayanmış ise de kazanç tutarının tanık delili ile ispatı mümkün olmadığından davacının tanık dinletme talebi reddedilmiştir. Davacıdan hangi araç ile nakliyecilik yaptığını açıklaması istenilmiş, davacı vekili 04/03/2021 tarihli dilekçe ile ilgili araçlara ait ruhsat fotokopilerini ibraz etmiştir. Ruhsat fotokopilerinin incelenmesinde araçların davacı adına kayıtlı olduğu, kullanım şeklinin ticari ve yük nakli olduğu, davacı hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırması neticesinde hazırlanan kolluk tutanağı ile de davacının kaza tarihinde ve halen şoförlük yaptığının belirtildiği dolayısıyla davacının nakliye işiyle iştigal ettiği sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 30/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile; davacının kaza tarihi itibariyle kazancının asgari ücretin 1,36 katı olacağı, davacının sürekli iş göremezlik zararının 551.427,13 TL, geçici iş göremezlik zararının 20.863,31TL, bakıcı gideri zararının 4.059,00 TL ve tedavi gideri zararının 15.500,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı kaza esnasında yaya olup, davacıya atfedilebilecek herhangi bir müterafik kusur teşkil edecek bir davranış tespit edilemediğinden müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının bu kaza nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik zararının 551.427,13 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle geçeli ZMMS poliçesi sakatlanma teminat klozu limitinin 360.000,00 TL olduğu, dolayısıyla davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 360.000,00 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararının 20.863,31 TL, bakıcı gideri zararının 4.059,00 TL, tedavi gideri zararının ise 15.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin oluşan bu zararlardan sağlık gideri teminat klozu limiti kapsamında sorumlu olduğu, sağlık gideri teminat klozu limitinin 360.000,00 TL olması karşısında davacının bu zararlarının tamamından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu sonucuna varıldığından asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ ile; 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL bakıcı gideri tazminatı ve 500,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ ile, 359.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 20.363,31 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.559,00 TL bakıcı gideri tazminatı ve 15.000,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 398.422,31 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ASIL DAVADA :
3-Alınması gereken 136,62 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 82,22 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL harç gideri ve 5.340,01 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.448,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA :
7-Alınması gereken 27.216,23 TL karar ve ilam harcından, peşin ve tamamlama olarak alınan 1.440,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.776,08 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davacı tarafından yapılan 1.520,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 58.779,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.