Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/767 E. 2023/559 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADIN”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizin … esas … karar sayılı ilamı istinaf incelemesinden geçmiş olup; Ankara BAM. . HD.’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile hükmün kaldırılmasına karar verildiğinden, dosya Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapılarak yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla takip yapıldığını, takip konusunun; tanzim tarihleri 03/09/2012 ve vade tarihleri 01/10/2012 olan 42.000,00 TL ve 13.300,00 TL bedelli 2 adet senet olduğunu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait … D.İş sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını, 26/04/2013 tarihinde müvekkilinin iş yerine hacze gidilerek 8 adet farklı marka ve farklı renklerde olan pres makinelerine haciz konulduğunu, müvekkili adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konularak, satışlarının gerçekleştirildiğini, davalı ve dava dışı ortakları … ve … ile müvekkili arasında kalıp alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkiline teslim edilen 30.129,00 TL tutarındaki mallara karşılık, müvekkili tarafından 18.000,00 TL çek verilerek ödendiğini, kalan kısım için ise 13.300,00 TL bedelli senet verildiğini, ayrıca işin başında davalı ve dava dışı ortaklarına icra takibine konu senetlerin verildiğini, tarafların 16/11/2012 tarihinde bir araya gelerek kalan borcun 12.129,00 TL olduğu konusunda anlaşarak tutanak tutulduğunu, davalı ve dava dışı diğer ortaklarının teslim edilen mallara ilişkin bir kısım parçaların getirilmesi vaad edilmesi üzerine müvekkili tarafından 38.500,00 TL ödeme aldıklarını, müvekkiline teslimi vaat edilen malların müvekkiline teslim edilmediği gibi verilen çek ve senetlerin de geri iade edilmeyerek nakde çevrildiğini, vaat edilen malzeme parçalarının gelmemesi üzerine müvekkilinin ekonomik krize girdiğini, verdiği kıymetli evraklardan dolayı 26.500,00 TL fazladan ödeme yaptığını, haciz konulan taşınmazlarından birinin satıldığını ve teslim aldığı malları eksik parçalardan dolayı kullanamadığını, davalı hakkında bedelsiz kalan senedi takibe koymaktan dolayı Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … srş sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını belirterek Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu iki sentten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin ve buna dayanılarak yapılan icra takibinin tüm yönleri ile iptaline, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından, müvekkilinden satın ve teslim alınan mal bedelleri karşılığı olarak verilen senetlerden, 03/09/2012 tanzimli 42.000,00 TL ve 13.300,00 TL bedelli senetlerin ödenmediğini, diğer senetlerin ise ödemelerinin gerçekleştiğini, davacı tarafından iddia edilen 5.000,00 TL bedelli bono, 29.500,00 TL bedelli bono ile 4.000,00 TL’lik nakit ödemenin gerçekleşmediğini, tanık dinletilmesi talebine muvafakat etmediklerini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının iddialarını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından başvurulan şikayet üzerine başlatılan soruşturma neticesi kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek davanın reddini ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Taraflardan tüm delillerini bildirmeleri istenilmiş, taraflarca sunulan deliller ile bildirilip celp edilen deliller dosya arasına bırakılmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelenmiş, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … srş sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin dosya örneği getirtilmiş, davacının yetkilisi olduğu … Tic. Ltd. Şti çalışanlarına ilişkin SGK kayıtları alınmış, davacının bildirdiği çeklere ilişkin banka kayıtları celp edilmiş, dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından, borçlu … hakkında 25/04/2013 tarihinde 03/09/2012 tanzim, 01/10/2012 vade tarihli 42.000,00 TL ve 03/09/2012 tanzim, 01/11/2012 vade tarihli 13.300,00 TL bedelli bonolardan kaynaklı icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizin … esas … karar sayılı ilamı istinaf incelemesinden geçmiş olup; Ankara BAM. . HD.’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile hükmün kaldırılmasına karar verildiğinden, dosya Mahkememizin … Esas sayısına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce Selçuklu 1. Ve 2. Bölge Seçim Müdürlüğü’ne, … A.Ş. Müdürlüğü’ne, Konya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’ne, … A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, Selçuklu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, . Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yazılar yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava; icra takibine konu edilen iki adet senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkindir.
Davacı; Konya . İcra Müdürlüğü(nün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilen toplam 55.300,00 TL bedelli iki adet senedin bedelsiz olduğunu belirterek söz konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise; davanın reddini savunmuştur.
TMK.m.6 ile “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira, davacı borçlu senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir.
Olayımızda; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığı yani taraflar arasındaki mal alım satımı, senet borçlusu davacı tarafından kabul edilmiş olması karşısında davalı tarafından borcun varlığı ispatlanmıştır. Ancak davacı tarafından borcun ödendiği, mal tesliminin yapılmadığı gibi gerekçelerle senedin bedelsiz kaldığı iddia edilmiştir. Buna göre davacı, davalı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi kabul edip, hukuki ilişki nedeni ile oluşan borcu ödediğini ve bir kısım malların kendisine teslim edilmediğini iddia ettiğine göre ispat yükü davacıya ait olacaktır. HMK’nın 200 ve devamı maddeleri gereğince miktar itibarı ile tanık dinlenemeyeceğinden ve tanık dinletilmesine davalı tarafından muvafakat edilmediğinden, davacının iddiasını kesin deliller ile ispat etmesi gerekmektedir. Kesin delil ile ispatı zorunlu olan bir olayın, kesin delillerle ispat edilemediği takdirde, ispat yükü kendisine düşen tarafın takdiri delil göstermesi mümkün değildir.
Davacı tarafından mal tesliminin yapıldığı dava dilekçesi ile kabul edilmiş ancak teslim alınan mallara ait parça tesliminin yapılmadığı iddia edilmiş olmasına rağmen bu iddianın ispatına elverişli dosya kapsamına göre delil sunulamamıştır. Kaldı ki; davalı tarafından sunulan bila tarihli Teslim Tutanağı başlıklı belge ile parçaların davalının yetkilisi bulunduğu … Tic. Ltd. Şti’nin sigortalı çalışanı …’a teslim edildiği belirlenmiştir. Davacı taraf her ne kadar, senetlerin düzenleme tarihi itibariyle …’ın davacının yetkilisi olduğu şirkette çalışmadığına yönelik itiraz bildirmiş ise de; takibe konu senetlerin taraflar arasındaki alım satım işinin en başında verildiği dava dilekçesinde yazılı olması ve mal tesliminin daha sonra yapılacağı gerçeği karşısında davacının bu itirazları yerinde görülmemiştir. Keza 16/11/2012 tarihli belgedeki kararlaştırmanın doğruluğu dosya kapsamına göre kanıtlanamamıştır. Ödemeye ilişkin ise; davalının cevap dilekçesiyle kabul ettiği ödemeler haricinde teslim aldığı mal bedellerini ödediğine ilişkin soyut iddiadan öte yazılı delil sunulamamıştır. Takip dosyasına yatan bedeller haricinde teslim aldığı mal bedelini ödediğine ilişkin dosya kapsamına göre delil sunulamamıştır. Ayrıca BAM kaldırma kararı sonrası davacı tarafa yemin delili hatırlatılmasına rağmen, yemin teklifinde bulunulmamıştır. Bu nedenlerle davacının iddialarını somut ve kesin deliller ile ispatlayamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, diğer taraftan davalının kötü niyet tazminatı isteminin, koşulları gerçekleşmediğinden ve davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1- Davacının davasının reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL harcın, peşin alınan 944,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 674,55 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 55.300 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 9.200 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 22 TL posta ve tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; Tereke Tasfiye Memuru ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip Hakim

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.