Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/692 E. 2022/504 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – TC No : …, …
: 2- … – TC No : …, …
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2- … – TC No : …, …
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 02.08.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda müvekkilleri davacıların ağır şekilde yaralandıklarını ve manevi olarak elem ve ızdırap içerisine girdiklerini, her iki müvekkilinin de yaklaşık 80 yaşlarında olduklarını, olay nedeniyle davalı …’in eyleminden dolayı Konya . Asliye Ceza Mahkemesinde yargılama neticesinde ceza aldığını ve bu cezanın da kesinleştiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir müvekkili için davalılardan müştereken ve müteselsilen 1,500’er TL. maddi tazminat, her bir müvekkil için …’ten ayrı ayrı 7,500’er TL. manevi tazminatın 02.08.2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; Davacı … yönünden; geçici iş göremezlik zararını davalı … şirketinin bu hususta, müvekkile daha önce yaptığı ödeme mahsup edilerek 1.300,40 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararını, davalı … şirketinin bu hususta müvekkiline daha önce yaptığı ödeme mahsup edilerek 4.578,70 TL ‘nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması, bakıcı gideri zararı ile ilgili müvekkilinin uğradığı maddi zararını davalı … şirketinin bu hususta müvekkiline daha önce yaptığı ödeme mahsup edilerek 223,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınması, tedavi giderleri zararları ile ilgili olarak daha önce davalı … şirketinin tarafımıza yapmış olduğu ödeme mahsup edilerek 1.134,40 TL kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararın davalırdan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazaya ilişkin olarak Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından aldırılan kusur raporlarından da anlaşılacağı üzere davacıların karşıdan karşıya geçerken kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda, ilk geçiş hakkına haiz müvekkile ilk geçiş hakkını tanımadan ve yapılan ikazlara rağmen orta refüj istikametinde geçişlerini sürdürdükleri ve dikkatsizlikleri, tedbirsizlikleri ve kurallara aykırı hareketleriyle asli kusurlu olduklarının tespit edildiğini, davacıların söz konusu kazada asli kusurlu olmalarına rağmen müvekkili davalıdan gelir elde etme çabası içerisinde olduklarını belirterek; haksız davanın reddine, davanın kabul edilmesi halinde ise hesaplamalarda hakkaniyet indirimi yapılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacılar davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradıklarını iddia ederek bakıcı gideri tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davacıların davalı … şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 20/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı … şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 03/05/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların yazılı başvurusu üzerine davalı … tarafından davacı …’e 09/05/22017 tarihinde 2.872,00 TL, davacı …’e ise 16/05/2017 tarihinde 10.329,00 TL tutarında ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacıların başvuru dilekçeleri dikkate alındığında, davacıların zarar kalemi belirtmeksizin oluşan zararlarının ödenmesini talep ettikleri, davalı … tarafından da zarar kalemi belirtilmeksizin ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı … yapılan ödemeler ile davacıların tüm zararlarının karşılandığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı … şirketinin limit dahilinde sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi gideri zararlarından sorumlu olduğu açıktır. Her ne kadar dava bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkin ise de davacılara yapılan ödeme zarar kalemi belirtilmeksizin yapıldığından ve davalı … tarafından davacıların tüm zararlarının karşılandığı savunulduğundan davacıların bakiye bakıcı gideri zararlarının bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi için kaza neticesinde uğradıkları toplam zararlarının ne kadar olduğunun diğer ifadeyle, sürekli ve geçici iş göremezlik zararları ile tedavi giderleri zararlarının belirlenmesi gerekir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 18/11/2020 tarihli ATK raporu ile trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalı …’in % 25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
01/10/2021 tarihli maluliyet raporu ile davacı …’ün geçici iş göremezlik süresinin 180 gün, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin ise 60 gün olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar 18/03/2022 tarihli maluliyet raporu ile geçici iş göremezlik süresi 9 ay, başkasının yardımına muhtaç olunan süre 3 ay olarak belirlenmiş ise de 01/10/2021 tarihli maluliyet raporuna davacı tarafından itiraz edilmediğinden, geçici iş göremezlik süresi ve başkasının yardımına muhtaç olunan süre yönünden 01/10/2021 tarihli rapor hükme esas alınmıştır. 18/03/2022 tarihli maluliyet raporu ile davacının sürekli iş göremezlik oranı % 26,2, tedavi gideri zararı ise 6.250,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu süre ve oranlar dikkate alındığında, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna göre davacının sürekli iş göremezlik zararının 6.306,37 TL, geçici iş göremezlik zararının 1.791,07 TL, bakıcı gideri zararının 823,50 TL ve tedavi gideri zararının 1.562,50 TL olduğu 06/06/2022 tarihli rapor ile tespit edilmiştir. Davacının bu kaza neticesinde uğradığı toplam zararın 10.483,44 TL olması ve bu tutarın 823,50 TL’lik kısmının bakıcı gideri zararına ilişkin olması karşısında yapılan ödemenin ( 2.872,00 x 823,50 / 10.483,44 = ) 225,60 TL’lik kısmının bakıcı gideri zararına ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Ödemenin davadan önce yapılması karşısında rapor tarihi itibariyle güncel değerinin zarardan mahsup edilmesi gerekir. Her ne kadar bilirkişi raporu bu yönüyle eksik ise de Mahkememizce resen hesaplama yapılmış ve ek rapor tanzimine gerek duyulmamıştır. Mahkememizce resen yapılan hesaplama neticesinde 225,60 TL’nin rapor tarihi itibariyle güncel değerinin 328,73 TL olduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda davacının talep edebileceği bakiye bakıcı gideri zararının (823,50 – 328,73 =) 494,77 TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Davacı … vekili, 09/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve tedavi gideri tazminatı yönünden davayı ıslah etmiştir. Dava konusu olmayan alacak kalemlerinin sonradan ıslah suretiyle talep edilmesi mümkün olmadığından bu ıslah dilekçesine itibar edilmemiştir. Aynı dilekçe ile, 223,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın 223,60 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
01/10/2021 tarihli maluliyet raporu ile davacı …’ün iyileşme süresinin 90 gün, başkasının yardımına muhtaç olduğu süresinin ise 30 gün olduğu belirtilmiştir. Davacı, sürekli iş göremezlik oranının ve tedavi gideri zararının tespiti için hastaneye sevk edilmesine rağmen başvuru yapmamıştır. Bu nedenle davacının sürekli iş göremezlik zararının ve tedavi gideri zararının tespiti mümkün olmamıştır. 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının geçici iş göremezlik zararının 883,10 TL, bakıcı gideri zararının ise 411,75 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı … vekili 09/06/2022 tarihli dilekçe ile maddi tazminat davasından feragat ettiklerini ifade etmiştir. Vekaletname ile davadan feragat konusunda Av. …’ya özel yetki verildiğinden davacı …’ün maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve … sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, … -… )
Somut olayda, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alım gücü, kusur oranları ve yaralanma dereceleri dikkate alınarak davacıların manevi tazminat davalarının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACI …’ÜN MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 223,60 TL bakıcı gideri tazminatının, dava tarihi olan 28/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-DAVACI …’ÜN MADDİ TAZMİNAT DAVASININ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-DAVACI …’ÜN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ ile, 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacı …’e verilmesine,
4-DAVACI …’ÜN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ ile, 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacı …’e verilmesine,
5-Alınması gereken 1.039,92 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 405,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 634,52 TL eksik harcın ( davalı …Ş.’nin sorumluluğu 9,32 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 405,40 TL harç giderinin (davalı …Ş.’nin sorumluluğu 5,95 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 98,38 TL’lik kısmının davalı …Ş.’den 1.221,62 TL’lik kısmının ise davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Davacılar tarafından yapılan 44,40 TL harç gideri ve 6.704,61 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 6.749,01 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 5.708,01 TL yargılama giderinin (davalı …Ş.’nin sorumluluğu 83,84 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacı …’ün maddi tazminat davası yönünden;
a-)Kendisini vekille temsil eden davacı … için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 223,60 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
b-)Kendisini vekille temsil eden davalılar için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 223,60 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı …’ün manevi tazminat davası yönünden; kendisini vekille temsil eden davacı … için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’e verilmesine,
11-Davacı …’ün maddi tazminat davası yönünden; kendisini vekille temsil eden davalılar için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
12-Davacı …’ün manevi tazminat davası yönünden; kendisini vekille temsil eden davacı … … için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacı …’e verilmesine,
13-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.