Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/631 E. 2022/784 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
3-
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 13/11/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ve şirket sahibinin, davalılarla iş alanında bulunan hurda alım-satımı ile ilgili olarak anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre; davalıların müvekkil adına ve hesabına hurda araç alması karşılığında davacının davalılara belli bir miktar para transferi yapması hususunda karşılıklı anlaşmaya varıldığını, davacı şirket ve şirket yetkilisi … ile davalılar arasında sözlü anlaşma gereği davalılara noter aracılığı ile araç alımı vekâleti verildiğini, bu vekâletnameye dayanılarak davalılara hurda araç alımı için toplamda 66.416,00 TL ödediğini, fakat davalılarca bu bedel karşılığı olarak davacı şirkete hiçbir araç teslim edilmediğini, ayrıca …, …, …, …, …, …, … plakalı hurda araçların alımı için toplamda 24.500,00 TL ödendiğini, söz konusu araç plakları üzerinde park cezası, hırsızlık vb. gibi kayıtların olduğunu, bu sebeple noter kanalıyla ihtarname çekildiğini, ancak davalılara verilen sürenin sonunda ödeme yapmadıklarını, araçları da davacılara satmadıklarını, davacıların davalılara ödemiş oldukları paraların tahsilinin gerektiğini belirterek bu nedenle ayıplı mal satışı nedeni ile müvekkillerinin uğramış olduğu şimdilik 3.000 TL’nin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) temerrüt faizi ile birlikte davacılara ödenmesine, davacılar tarafından davalılara araç alınması amacı ile ödenen ve davalılar tarafından hurda araçların davacılara teslim edilmemiş olması nedeni ile şimdilik 45.000 TL’nin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) temerrüt faizi ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 17/10/2022 tarihli dava değeri arttırım dilekçesinde özetle; ayıplı mal satışı nedeni ile müvekkillerinin uğramış olduğu şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere; toplamda iş bu dava da 85.401,00 TL’nin davalılardan temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili 15/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin “Toyota” markalı aracın Konya yetkili bayii olup diğer davacının ise şirketin yetkilisi olduğunu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 2012 yılında “Ömrünü Tamamlamış Araçlar Bertaraf Takip Sistemi”nin (ÖTA) hizmete alınmasından bugüne kadar yaklaşık 350 bin araç hurdaya ayrılarak ekonomiye kazandırılmış olduğunu ,davacılar sırf kendi ticari menfaatleri doğrultusunda (plaka başı 9.000,00 TL’lik bir avantajlarının bulunduğu) yeni sıfır araç satışını artırabilmek ÖTV indiriminden yararlanmak ve müşterilerini yararlandırmak için piyasadan hurdaya çıkarılan araç plakaları toplama amacıyla davalılar ile görüşme sağladıklarını, bu anlaşmaya göre davalıların gerek İcra Müdürlüklerinin, Maliyenin, Gümrük Müdürlüklerinin ihalelerine girecek, gerekse piyasadan temin edecekleri tüm hurda araç plakalarını araç başına 6.500,00 TL bedelle davacılara teslim edeceklerini, davalıların sözleşme kapsamında verilen vekaletname ile davacılar adına kamu ihalelerinden bir çok araç satın alındığını, Bu araçlardan bir kısmını belirttiklerini, bu araçlar karşılığında davacıların davalılara ödemesi gereken tutarın 11 x 6.500,00 TL = 71.500,00 TL olduğunu, davacılar adına ihalelerden alınan tüm araçların kayıtları, Trafik Tescil Müdürlüğü, Vergi Daireleri, İcra Müdürlükleri ve Gümrük Müdürlükleri kayıtlarında mevcut olduğunu, davalıların sözleşme kapsamında kendi uhdelerinde bulunan veya piyasadan temin ettikleri bir kısım araçların devrini Noterden davacılara veya gösterdikleri çalışanının üzerine yaptıklarını, bu devirler karşılığında ise 6 adet aracın davalılara ödenmesi gereken bedeli ise 6 x 6.500,00 TL = 39.000,00 TL olduğunu, sözleşme kapsamında davacılara gerek ihale ile gerekse Noter satışı yoluyla temin edilen araç sayısısın daha fazla olduğunu, kısa sürede bilgilerini temin edebildikleri 17 adet araç olduğunu ve davacılara teslim edilen 17 aracın karşılığı 110.500,00 TL olduğunu, davacıların toplamda 90.916,00 TL ödediklerini kendilerinin ikrar ettiklerini, bu halde davacıların davalılara borcunun bulunduğunu, davacıların bu yaklaşımlarının dürüstlük kuralıyla bağdaşmadıklarını, bu durumda kalan 4 adet aracın (…, …, …, …) plaka kaydının davacılara verilmemesinde davalıların haklılık paylarının bulunduğunu belirterek davacıların haksız ve hukuka aykırı davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
Mahkememizce Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Gaziantep Kozanlı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Antalya Akseki Mal Müdürlüğü Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Konya Ereğli Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Gaziantep Şahinbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Konya 12, 8 ve 9. Noterliklerine, Afyonkarahisar, Gaziantep, Antalya, Konya Trafik Tescil Şube Müdürlüklerine, Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’ne, Muratpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Konya Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Antalya, Gaziantep ve Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine yazılar yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce K.T.O. Karatay Ünv. Hukuk Fak. Ticaret Hukuku ABD Dr. … ile Mak. Yüksek Müh. …’dan rapor alınmış, bilirkişi heyeti 09/11/2020 tarihli raporunda sonuç olarak;
“1-Davacının iddiaları, davalının savunmaları ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde davacı ile davalı arasında bir komisyon sözleşmesinin olabileceği düşünülmektedir. Dava konusu uyuşmazlıkta da taraflar arasındaki komisyon sözleşmesinin sözlü olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Her iki taraf da sözleşmenin sözlü olarak yapıldığı hususunu kabul etmektedir. Komisyon sözleşmesinin şekle bağlı olmaması sebebiyle sözlü olarak da yapılabilmesi mümkündür.
2-Taraflar arasındaki komisyon sözleşmesi çerçevesinde ayrıca davacı tarafça davalı tarafa temsil yetkisi verildiği de anlaşılmaktadır. Konya . Noterliği’nin 09.03.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve Konya . Noterliği’nin 02.04.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle … AŞ, … ve … tarafından …, … ve …’e araç satın alma, araç teslim alma vb. konularda temsil yetkisi verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde davalı tarafça davacıya devredilen araç sayısı konusunda bir uyuşmazlığın bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı ve davalı tarafın karşılıklı beyanları dikkate alındığı ihtilaf konusu olan 21 aracın bulunduğu anlaşılmaktadır.
a- …, … (…(…)), … ve … Plakalı Araçlara İlişkin Tespit Ve Değerlendirmeler …, … (…(…)), … ve … plakalı araçların davalı tarafça davacıya devredilmediği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf konusu olan husus söz konusu devrin davacı tarafça davalıya ödenmesi gereken bedelin ödenmemesinden mi yoksa söz konusu araçlar üzerinde trafik cezası vb. ayıpların bulunmasından mı yapılamadığı konusundadır. Dava dosyası içerisinde yer alan belgeler çerçevesinde söz konusu araçlara ilişkin trafik cezası vb. ayıpların bulunup bulunmadığı hususunda bir belgeye rastlanmamıştır. Bu çerçevede söz konusu araçlar üzerinde hukuki veya başka bir ayıbın bulunup bulunmadığı hususu mahkemenin takdirindedir. Bu çerçevede söz konusu araçlarda hukuki veya benzeri bir ayıbın bulunup bulunmadığı, söz konusu araçlarda bir ayıp söz konusu ise bu durumun vekilin vekâlet sözleşmesini müvekkilinin menfaatlerine uygun bir şekilde getirmediği anlamına gelip gelmeyeceği mahkemenin takdirindedir.
Bunun dışında davalı vekili söz konusu araçların davacı tarafından müvekkiline ödenmesi gereken bedelin ödenmemesi sebebiyle devredilmediğini ileri sürmektedir. Ancak dava konusu olayda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlardan bir diğeri de davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken ücrettir. Davacı taraf sözleşme çerçevesinde araç başına davalıya 3.500 TL ödeneceğini, davalı taraf ise araç başına kendisine 6500TL ödeme yapılacağını ileri sürmektedir.
Dava dosyası içerisinde yazılı bir sözleşme bulunmadığından davalıya ödenmesi gereken ücret konusunda herhangi bir değerlendirme yapılması mümkün değildir. Bunun dışında TBK m. 541’e göre komisyoncunun sattığı malın bedeli ve satın aldığı mal üzerinde hapis hakkı bulunmaktadır. Bu çerçevede davalının söz konusu araçlar üzerinde hapis hakkının bulunup bulunmadığı hususu mahkemenin takdirindedir.
b- …, … (… (…)), …, …, …, …, …, …, … , …, … Plakalı Araçlara İlişkin Tespit Ve Değerlendirmeler
Davalı vekili söz konusu plakalı araçların müvekkili tarafından davacıya devredildiğini ileri sürmektedir. Buna karşılık davacı vekili söz konusu araçların müvekkiline devredilmediğini ileri sürmektedir.
Dava dosyası içerisinde yer alan belgeler incelendiğinde Akseki Kaymakamlığı. Mal Müdürlüğü’nün 16.06.2020 tarihli yazısı ekinde yer alan satış tutanağında yer alan bilgilere göre … plakalı aracın davalılardan …’e satıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu tutanak üzerinde … isminin yanına mavi renkli kalemle (diğer yazılar siyah renkli yazılmış) vekil ibaresinin konulduğu, imza kısmına da yine mavi renkli kalemle davacının ticaret unvanının yazıldığı görülmüştür. Ayrıca söz konusu aracın trafik tescil belgelerinde davacılar adına yapılmış bir tescil işlemine rastlanmamıştır. Söz konusu aracın … adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu aracın zilyedliğinin davacılara devredilip devredilmediği hususunda da dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Ereğli Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 16.06.2020 tarihli yazısı ekindeki satış tutanağına göre … plakalı aracın davacılardan … AŞ’yi temsilen vekil olarak … tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır Ayrıca söz konusu aracın trafik tescil belgelerinde davacılar adına yapılmış bir tescil işlemine rastlanmamıştır. Söz konusu aracın … Ltd. Şti adına hurda işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu aracın zilyetliğinin davacılara devredilip devredilmediği hususunda da dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmamıştır.
…, …, … ve … plakalı araçların ise Kozanlı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 15.06.2020 tarihli yazısı ekindeki satış tutanağına göre davacılardan … AŞ’yi temsilen vekil olarak … tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu aracın trafik tescil belgelerinde davacılar adına yapılmış bir tescil işlemine rastlanmamıştır. Söz konusu araçların plaka sırasıyla …, …, … (Trafikten Çekme) ve … adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu aracın zilyedliğinin davacılara devredilip devredilmediği hususunda da dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. …, … ve … plakalı araçların ise Şahinbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 15.06.2020 tarihli yazısı ekindeki satış tutanağına göre davacılardan …’ı temsilen vekil olarak davalılardan … tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu aracın trafik tescil belgelerinde davacılar adına yapılmış bir tescil işlemine rastlanmamıştır. Söz konusu araçların plaka sırasıyla …, … ve … San. Ltd. Şti. adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu aracın zilyedliğinin davacılara devredılıp devredilmediği hususunda da dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. … plakalı aracın ise … adına (Trafikten Çekme) işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu aracın trafik tescil belgelerinde davacılar adına yapılmış bir tescil işlemine rastlanmamıştır. Ayrıca söz konusu aracın zilyedliğinin davacılara devredilip devredilmediği hususunda da dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. … plakalı aracın ise … adına (Trafikten Çekme) işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu aracın trafik tescil belgelerinde davacılar adına yapılmış bir tescil işlemine rastlanmamıştır. Ayrıca söz konusu aracın zilyetliğinin davacılara devredilip devredilmediği hususunda da dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Davacı vekili söz konusu araçların hiçbirisinin müvekkiline devredilmediğini ileri sürmektedir. Dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan değerlendirmeler yukarıda yer almakta olup, söz konusu araçların davalılar tarafından davacılara devir edilip edilmediği hususu mahkemenin takdirindedir.
c-… (… (…)), …, … (… (…)), … (… (…), … (… (…)) ve … plakalı araçlara ilişkin tespit ve değerlendirmeler. Davacı vekili davalı tarafça müvekkiline 6 adet aracın devrinin yapıldığını ileri sürmektedir.
Ancak söz konusu araçların plaka numaraları verilmemiştir. Davalı tarafça dava dosyasına sunulan plakalar içerisinde yukarıda plakaları belirtilen araçların dışında 6 adet aracın daha plakasına yer verilmiştir.
Söz konusu araçlara ilişkin belgeler incelendiğinde … plakalı araç dışında kalan diğer araçların davacılardan … AŞ’ye devredildiği anlaşılmaktadır. … plakalı aracın ise davalılardan … Ltd. Şti adına trafikten çekme işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu aracın zilyedliğinin davacılara devredilip devredilmediği hususunda da dava dosyası içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan değerlendirmeler yukarıda yer almakta olup, söz konusu araçların davalılar tarafından davacılara devir edilip edilmediği hususu mahkemenin takdirindedir.” belirtmişlerdir.
Aynı bilirkişi heyeti 19/01/2022 tarihli 1. ek raporunun sonuç kısmında; “…, … (…(…)), … ve … plakalı araçların davalı
tarafça davacıya devredilmediği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf
konusu olan husus söz konusu devrin davacı tarafça davalıya ödenmesi gereken bedelin ödenmemesinden mi yoksa söz konusu araçlar üzerinde trafik cezası vb. ayıpların bulunmasından
mı yapılamadığı konusundadır. Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nün belirtilen yazısında … ve … plaka sayılı araçlara Ereğli Vergi Dairesi tarafından 20.07.2017 tarihinde haciz konulduğu, 14.08.2017 tarihinde ise bahse konu hacizlerin kaldırıldığı belirtilmektedir. Aynı yazıda …,
…, … plakalı araçların ise aktif trafik kayıtları olmadığından sistemler üzerinden geçmişe dönük hak mahrumiyeti sorgusu yapılamadığı belirtilmektedir. Ayrıca söz konusu yazıda bahse konu plakalarla ilgili trafik cezası bilgilerinin araştırılmasının, konusu itibariyle Trafik
Denetleme Şube Müdürlüğüne ait olduğu, konunun gereğinin Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından yapılarak ilgili mahkemeye bilgi verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nün 02.06.2021 tarihli yazısında belirtilen yıllar esas alınarak yapılan pol-net sorgusunda …, …, …, … ve … plakalı araçlara herhangi bir trafik idari para cezası düzenlenmediğinin anlaşıldığı, … plaka sayılı aracın tescil plakasına düzenlenmiş trafik idari para cezası karar tutanağı bulunduğu belirtilmektedir.
Dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde söz konusu araçlar üzerinde hukuki veya başka bir ayıbın bulunup bulunmadığı hususu mahkemenin takdirindedir.
Komisyon sözleşmesine ilişkin TBK m. 533’e göre komisyoncunun yaptığı iş hakkında vekalet vereni bilgilendirmesi, özellikle talimatının yerine getirildiği hususunu kendisine hemen bildirmesi gerekmektedir.
Ayrıca TBK m. 532/2’ye göre komisyon sözleşmesine ilişkin hüküm bulunmayan durumlarda vekalete ilişkin hükümler de uygulama alanı bulabilir. Vekalet sözleşmesi ile vekil, müvekkile karşı bir iş görme borcu altına girmektedir. Vekaletin kapsamı, sözleşmede taraflarca
açıkça kararlaştırılabilir. Bu durumda vekaletin kapsamının sözleşmeye göre belirlenmesi gerekir.
Ancak dava konusu uyuşmazlıkta yazılı bir sözleşme bulunmadığından vekaletin kapsamını sağlıklı bir şekilde belirlemek mümkün değildir. Ancak vekilin vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan en önemli yükümlülüğü iş görme borcunu vekaletin sınırları içerisinde gerçekleştirmektir. Vekilin diğer önemli bir yükümlülüğü ise müvekkilinin iradesine ve özellikle talimatına uygun bir şekilde
hareket etmektir. Bunların dışında vekilin müvekkiline karşı sadakat yükümlülüğü de bulunmaktadır. BK m. 506/2’ye göre vekil, üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Bu kapsamda vekilin
müvekkilini zarara sokacak davranışlardan kaçınması gerekmektedir.
Bu çerçevede söz konusu araçlarda hukuki veya benzeri bir ayıbın bulunup bulunmadığı, söz konusu araçlarda bir ayıp söz konusu ise bu durumun vekilin vekalet sözleşmesini müvekkilinin menfaatlerine uygun bir şekilde getirmediği anlamına gelip gelmeyeceği mahkemenin takdirindedir.
Bunun dışında davalı vekili söz konusu araçların davacı tarafından müvekkiline ödenmesi gereken bedelin ödenmemesi sebebiyle devredilmediğini ileri sürmektedir. Ancak dava konusu olayda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlardan bir diğeri de davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken ücrettir. TBK m. 538’e göre komisyoncu vekalet verenin yararı için yaptığı bütün giderleri ve ödediği paraları faiziyle birlikte isteyebilir. TBK m. 539’a göre komisyoncu ücretinin ödenmesini kendisine verilen işi yapınca isteyebilir Komisyoncunun vekalet verene karşı dürüstlük kuralına aykırı davranması özellikle satın aldığından fazla veya sattığından
eksik bedel bildirmesi halinde ücret alma hakkı kaybedilir.
Davacı taraf sözleşme çerçevesinde araç başına davalıya 3.500 TL ödeneceğini, davalı taraf ise araç başına kendisine 6.500TL ödeme yapılacağını ileri sürmektedir. Dava dosyası içerisinde yazılı bir sözleşme bulunmadığından davalıya ödenmesi gereken ücret konusunda herhangi bir değerlendirme yapılması mümkün değildir. Bunun dışında TBK m. 541’e göre komisyoncunun
sattığı malın bedeli ve satın aldığı mal üzerinde hapis hakkı bulunmaktadır. Bu çerçevede davalının söz konusu araçlar üzerinde hapis hakkının bulunup bulunmadığı hususu mahkemenin takdirindedir.” belirtilmiştir.
Aynı bilirkişi heyeti 16/09/2022 tarihli 2. Ek raporunun sonuç kısmında; “…, … (…(…)), … ve … plakalı araçların davalı tarafça davacıya devredilmediği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf konusu olan husus söz konusu devrin davacı tarafça davalıya ödenmesi gereken bedelin ödenmemesinden mi yoksa söz konusu araçlar üzerinde trafik cezası vb. ayıpların bulunmasından mı yapılamadığı konusundadır. Bu sebeple aşağıda devredilen araç sayısı 6 ve 17 olmak üzere ihtimalli bir şekilde hesaplama yapılmıştır. Davalılar tarafından kaç adet aracın davacıya devredildiği ve devredilen araç başına ödenmesi gereken bedelin 3.500 TL mi yoksa 6.500 TL mi olduğu hususları mahkemenin takdirindedir.
a- Davalılar tarafından 6 adet aracın devrinin yapıldığının kabul edilmesi halinde
i. 6x 3.500TL – 21.000TL (Mahkeme tarafından araç başına ödenmesi
gereken miktar 3.500 TL kabul edilirse)
ii. 6 x 6.500TL – 39.000TL (Mahkeme tarafından araç başına ödenmesi
gereken miktar 6.500 TL kabul edilirse)
b- Davalılar tarafından 17 adet aracın devrinin yapıldığının kabul edilmesi halinde
i. 17 x 3.500TL – 59.500TL (Mahkeme tarafından araç başına ödenmesi
gereken miktar 3.500 TL kabul edilirse)
ii. 17 x 6.500TL – 110.500TL (Mahkeme tarafından araç başına ödenmesi
gereken miktar 6.500 TL kabul edilirse)
Bunun dışında mahkeme tarafından ayıplı bir araç teslimi varsa zarar miktarının hesaplanıp hesaplanamayacağı hususunda da ek rapor hazırlanması talep edilmektedir. …, … (…(…)), … ve … plakalı araçların davalı tarafça davacıya devredilmediği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf konusu olan husus söz konusu devrin davacı tarafça davalıya ödenmesi gereken bedelin ödenmemesinden mi yoksa söz konusu araçlar üzerinde trafik cezası vb. ayıpların bulunmasından mı yapılamadığı konusundadır.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nün yukarıda belirtilen yazısında … ve … plaka sayılı araçlara Ereğli Vergi Dairesi tarafından 20.07.2017 tarihinde haciz konulduğu, 14.08.2017 tarihinde ise bahse konu hacizlerin kaldırıldığı belirtilmektedir. Aynı yazıda …, …, … plakalı araçların ise aktif trafik kayıtları olmadığından sistemler üzerinden geçmişe dönük hak mahrumiyeti sorgusu yapılamadığı belirtilmektedir. Ayrıca söz konusu yazıda bahse konu plakalarla ilgili trafik cezası bilgilerinin araştırılması konusu itibariyle Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne ait olduğu, konunun gereğinin Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından yapılarak ilgili mahkemeye bilgi verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nün 02.06.2021 tarihli yazısında belirtilen yıllar esas alınarak yapılan pol-net sorgusunda …,…, …, … ve … plakalı araçlara herhangi bir trafik idari para cezası düzenlenmediğinin anlaşıldığı, … plaka sayılı aracın tescil plakasına düzenlenmiş trafik idari para cezası karar tutanağı bulunduğu belirtilmektedir.
Dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde söz konusu araçlar üzerinde hukuki veya başka bir ayıbın bulunup bulunmadığı hususu mahkemenin takdirindedir. Ayrıca söz konusu araçların davacıya devredilmediği hususunda bir ihtilaf bulunmadığından ayıptan kaynaklanan bir zararın hesaplanamayacağı düşünülmektedir.”
Somut olayda; davacıların davalılarla hurda araç alım-satımı ile ilgili olarak anlaştıkları, anlaşma kapsamında ödeme yapılmasına rağmen bazı araçların teslim edilmediği, teslim edilen bazı araçların ayıplı olduğundan bahisle mahkememizde alacak davası açıldığı, mahkememizce uzman bilirkişi heyetinden alınan rapora göre; ayıptan kaynaklanan bir zararın hesaplanmasının mümkün olmadığı, davacının davalıdan 6 adet araç aldığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, 6 aracın 3.500 TL’den satın alınması durumunda davacının ödemesi gereken tutarın 21.000 TL olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, mahkememizce de yapılan tespitte toplanan deliller bütün halinde değerlendirildiğinde davacıya teslim edilen 6 araç konusunda ihtilaf bulunmadığı, anlaşma kapsamında dosyaya giren deliller ve bilirkişilerin yaptığı tespitler kapsamında davacılara başka bir aracın teslim edildiğine ilişkin bir kayda rastlanmadığı, ayıplı bir mal teslimine ilişkin bir delile rastlanmadığı, her ne kadar davalı vekilince araç başına 6.500 TL üzerinden anlaşmaya varıldığı belirtilmiş ise de, bu yönde dosyaya yansıyan bir delilin bulunmadığı, ayrıca yine bazı araçların ihale ile alındığı, ihale bedellerinin ödendiği ve üçüncü kişilerin adına kayıtlı olmasının bir öneminin olmadığı belirtilmiş ise de, davacı taraflara devredilmeyen araçlar yönünden sözleşmenin yerine getirildiğinden bahsedilmesinin mümkün olmayacağı, davacı vekilince ıslah dilekçesi ile birlikte 101.401 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de; dava dilekçesinde 90.916 TL alacaklı olunduğunun belirtilmesi ve davalıya yapılan 29.01.2019 tarihli ihtar dikkate alındığında, davalı taraflara yapılan ödemenin 90.916 TL olduğu yönünde mahkememizde kanaat oluştuğu, davalı vekilince yemin teklifinde bulunulmayacağına ilişkin beyanda bulunulduğu, açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
2-Davacının ayıplı mal satışı nedeniyle talebinin reddine,
3-Eksik ifa nedeniyle davacı tarafından davalılara ödenen 69.916 TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 69.916 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 4.775,96 TL. nispi karar ve ilam harcından, ıslah harcı dahil peşin alınan 1.544,27 TL. harcın mahsubu ile kalan 3.231,69 TL. harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.544,27 TL peşin harç ve ıslah harcı giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500 TL bilirkişi ücreti gideri, 390 TL tebligat ve posta gideri, 44,40 TL başvuru harcı gideri olmak üzere toplam 1.934,40 TL yargılama giderini kabul olunan miktara oranla hesaplanan 1.583,65 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan toplam 20,80 TL tebligat ve posta giderinden oluşan yargılama giderinin ret olunan miktara oranla hesaplanan 3,77 TL’sinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (kabul olunan dava değerinin 69.916 TL. olduğunun kabulü ile) davacılar vekili için 11.186,56 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (ret olunan dava değerinin 15.485 TL. olduğunun kabulü ile) davalılar vekili için 9.200 TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
10-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, 1.080,66 TL’sinin davalılardan, 239,34 TL’sinin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2022

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.