Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/513 E. 2021/424 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
VEKİLLERİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 04/10/2019 tarihli dilekçesiyle; davalılardan …’in sahibi olduğu, diğer davalı …’ın da sevk ve idaresinde bulunan, …plakalı motosiklet ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin, 26/07/2018 tarihinde çarpışması sonucu …’ın vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı sürücü …’ın tam kusurlu olduğunu, vefat eden … mirasçılarına davacı … tarafından 11/03/2019 tarihinde 303.819 TL. tazminat ödendiğini, meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olduğunu, ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsili için davalılar aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, davalıların takibe yaptıkları itiraz üzerine takibin durduğunu ancak, davalıların itirazlarının haksız olduğunu beyan ederek, davalıların Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yaptıkları itirazın iptali ile, takibin devamına ve davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalılardan …, kendi üzerine kayıtlı …plakalı motosikletin 04/09/2011 tarihinde dava dışı …’a haricen satıldığını, …’ın da …’a sattığının belirlendiğini, kazanın da …’ın oğlu …’ın sevk ve idaresinde iken gerçekleştiğini, kendisinin işleten sıfatının kalmadığını beyan ederek, davanın kendisi yönünden reddi ile davacı tarafın %20 tazminat ödemesine mahkum edilmesini istemiş ve yine kendisinin isteği ile de dava …’a ihbar edilmiştir.

Davalılardan … vekili ile ihbar olunan … vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Davacı tarafından arabuluculuk tutanak suretleri ve ödemeye ilişkin dekont sureti ile ibraname sureti ibraz edilmiş, kazaya karışan motosikletlerin trafik kayıtları ve davalı tarafa ait motosikletin tramer kaydı araştırılmış, dava konusu kazaya ilişkin Konya . Çocuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına ilişkin ilgili belgeler ve kusur raporu dosyamıza getirtilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmış, davalı tarafa ait motosikletin motor hacmi araştırılmış, tazminat bilirkişisinde de 08/06/2021 tarihli tazminat raporu alınmış, faiz yönünden re’sen hesap yapılarak hesap cetvelinden bir suret dosyamıza konulmuştur.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “İtirazın İptali” davasıdır.
Somut olayda ; dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 26/02/2021 tarihli raporuna göre, davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu, kazada vefat eden …’ın ise kusursuz olduğu anlaşılmış, bu raporun Konya . Çocuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporu ile de uyumlu olduğu anlaşılmış, davalı sürücü …’ın dava konusu kazada %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalılardan …, kendisi adına kayıtlı …plakalı motosikleti kazadan önce dava dışı 3. kişiye haricen satıp devrettiğini, sonradan yapılan devirler sonucu da motosikletin en son ihbar olunan …’a geçtiğini beyan ederek pasif husumet yokluğu itirazında bulunmuş ise de;
Yargıtay . HD.nin 19/02/2018 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere, “2918 sayılı KTK’nun 20/d maddesi gereğince, araç devirlerinin noterden resmi şekle uyularak yapılması gerektiği ve resmi biçimde yapılmayan devirlerin işleten değişikliğini sağlamayacağı” anlaşıldığından davalılardan …’in pasif husumet yokluğu itirazları kabul edilmemiştir.
Davalı tarafa ait …plakalı motosikletin motor hacmi davacı … sorumluluğu yönünden araştırılmış, 97,1 motor silindir hacmine sahip olduğu tespit edilmiştir. Yargıtay . HD’nin 08/02/2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, motor silindir hacminin 50 cc’nin üzerinde olması nedeniyle, davacı …, ZMMS poliçesinin bulunmaması halinde 3. kişilerin zararından sorumlu olduğu, dolayısıyla ödediği tazminatın sorumlulardan rücuen de tahsilini isteyebileceği sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan tazminat bilirkişisinin 08/06/2021 tarihli kusur raporuna göre de, PMF yaşam tablosunun esas alınması ve %10 artırım ve %10 iskonto yönteminin uygulanması halinde, kazada vefat eden …’ın destek kaybına uğrayan yakınları için destek zararının, …yönünden 215.917,91 TL, …için 28.093,62 TL, …için 28.093,62 TL. ve …için 48.346,62 TL. olduğu, desteğin kızı …ve oğlu …’ın ise babalarının desteğinden yoksun kalmadığı, terditli olarak TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması halinde de, destek zararlarının daha da artacağı ancak, davacı .. ödediği tazminatın PMF yaşam tablosuna göre belirlenen tazminattan da düşük olması ve davanın rücuen tazminat davası olması nedeniyle, TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak ayrıca hesap yapılmasının gerekmediği belirlenmiştir.
Davacı … tarafından sunulan 04/03/2019 tarihli ibranamenin ve ödeme dekontunun incelenmesinde; davacı …. dava konusu kaza nedeniyle ve dava dışı …’ın desteğinden zarar gördüğü bildirilen kişilerden …’a 31.094 TL, …’a 84.544 TL, …’a 18.978 TL, …’a 150.225 TL. ve …’a 18.978 TL. olmak üzere toplam 303.819 TL. tazminatı 11/03/2019 tarihinde ödediği anlaşılmıştır.

a) Dava dışı destek zararına uğrayan …’ın destek zararının (PMF ve TRH 2010 yöntemine göre değerlendirme içeren) tazminat raporuna göre 48.346,62 TL. olmasına rağmen davacı tarafından 31.094 TL. ödenmesi,
b) Tazminat raporunda …’ın destek zararının olmadığının belirlenmesi,
c) Dava dışı destek zararına uğrayan …’ın destek zararının (PMF ve TRH 2010 yöntemine göre değerlendirme içeren) tazminat raporuna göre 28.093,62 TL. olmasına rağmen davacı tarafından 18.978 TL. ödenmesi,
d) Dava dışı destek zararına uğrayan …’ın destek zararının (PMF ve TRH 2010 yöntemine göre değerlendirme içeren) tazminat raporuna göre 215.917,91 TL. olmasına rağmen davacı tarafından 150.225 TL. ödenmesi,
e) Dava dışı destek zararına uğrayan …’ın destek zararının (PMF ve TRH 2010 yöntemine göre değerlendirme içeren) tazminat raporuna göre 28.093,62 TL. olmasına rağmen davacı tarafından 18.978 TL. ödenmesi karşısında, ödeme yapılan … yönünden talebin reddinin, ödeme yapılan Muhammet Ümit Bircan, …, …ve …yönünden ise, davacının yaptığı ve tazminat raporundaki bedellerden daha az rakamlar içeren fiili ödeme tutarları esas alınarak (31.094 + 18.978 + 150.225 + 18.978 =) 219.275 TL.’lik asıl alacak üzerinden talebin kabul edilmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava, itirazın iptali davası olup, icra takip talebinde ayrıca 2.397,26 TL.’lik takip öncesi işlemiş (yasal) faiz talebinin de bulunduğu görülmüştür. Dava, trafik kazasından doğan rücuen tazminat davası olup, haksız fiile dayalı olduğundan, davalı sürücü ve işletenin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu oldukları ancak, davacının ödemesinin kaza tarihinden sonra olması nedeniyle davalıların ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizden de sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Davacının yapması gereken 219.275 TL.’lik ödemeye, ödeme tarihi olan 11/03/2019 tarihinden takip tarihi olan 12/04/2019 tarihine kadar olan 32 gün için re’sen yasal faiz hesabı yapılarak, takip öncesi işlemiş faizin 1.730,17 TL. olduğu re’sen hesap edilmiş, hesap cetvelinden bir suret dosyamıza konulmuştur.
Davalıların icra takip tarihi itibariyle sorumluluklarının, takip öncesi işlemiş faiz ile birlikte toplam 221.005,17 TL. olduğu anlaşılmış, bu bedel üzerinden itirazın (kısmen) iptali ve takibin devamına karar vermek gerekmiştir. Hükmeden asıl alacağa (tazminata) da talep gibi takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı taraf ayrıca, fer’i nitelikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davalıların sorumlu olduğu bedel, davacının istediğinden fazla bile olsa, bu bedelin kusur ve tazminat raporları ile belirlenebilecek olması ve bu nedenle istenilen tazminatın likit (belirli veya davalılar tarafından belirlenebilir) olmaması nedeniyle, icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan … tarafından da fer’i nitelikte tazminat talebinde bulunulmuş ise de; her iki davalıya karşı yapılan icra takibi kısmen haksız olmakla birlikte, bu icra takibinin haksız çıkan kısmı yönünden kötü niyetle yapıldığı ispat edilemediğinden, davalılardan … 2004 s. İİK.’nın 67/2. maddesi gereğince şartları oluşmayan fer’i netilikteki tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
6325 s. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11. maddesine göre, “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.”

Davalılardan … ve … için ayrı ayrı arabulucuya gidilmiş, iki ayrı arabuluculuk son tutanağı tanzim edilmiş, …’ın arabuluculuk toplantılarına katılmasına rağmen, …’in bir toplantıya katılmadığı ve bu nedenle anlaşmaya varılamadığına dair tutanak tutulduğu belirlenmiştir.
Bu durumda davalılardan …’in arabuluculuk ilk toplantıya katılmaması ve son tutanakta da imzalarının bulunmaması nedeniyle, arabuluculuk ücretinden doğan sorumluluğun davanın kabul ve ret oranına göre taraflara paylaştırılması yerine …’e ilişkin arabulculuk ücretinin tamamından ve ayrıca kendisinin yaptığı yargılama giderlerinin tamamından davalı …’in sorumlu tutulması gerektiği, vekili bulunmadığından vekalet ücreti yönünden değerlendirme yapılmasının gerekmediği, … yönünden ise arabuluculuk giderleri ile diğer yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre takdir edilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE, davalılar … ile …’ın, Konya . İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takibine yapmış oldukları İTİRAZIN, her iki davalı yönünden asıl alacak 219.275 TL. ve takip tarihine kadar işlemiş faiz 1.730,17 TL. olmak üzere alacağın toplam 221.005,17 TL.’lik kısmı yönünden İPTALİ ile TAKİBİN her iki davalı yönünden alacağın toplam 221.005,17 TL.’lik kısmı yönünden DEVAMINA, her iki davalı yönünden asıl alacak olan 219.275 TL.’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının fer’i nitelikteki icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Davalı tarafın davanın reddedilen kısmı yönünden fer’i nitelikteki tazminat talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 221.005,17 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 15.096,86 TL. nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.229,41 TL. harcın mahsubu ile kalan 9.867,45 TL. harcın davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-İlamsız icra takibinden dolayı icra dosyasına yatırılan harcın, 492 s. Harçlar Kanunu’nun 29/3. maddesi gereğince davacıya iadesinin, icra müdürlüğünce takdir edilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.714,08 TL. yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre (221.005,17 TL. / 306.216,26 TL.) takdiren 1.958,83 TL. yargılama gideri ile peşin alınan 5.229,41 TL. harçtan ibaret toplam 7.188,24 TL. yargılama giderinin davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak 35,50 TL. yargılama giderinin de davanın kabul ve ret oranına göre 25,62 TL.’lik kısmının davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılardan … tarafından yapılan yargılama giderinin tamamının, kendisinin arabuluculuk toplantılarına katılmaması nedeniyle kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılardan …’ın yaptığı bir yargılama gideri belirlenemediğinden bu hususta herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
a)Davanın kabul edilen kısmı (221.005,17 TL.) üzerinden, davacı vekilleri için 23.920,36 TL. nispi vekalet ücretinin davalılar … ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Davanın reddedilen kısmı (306.216,26 – 221.005,17 = 85.211,09 TL.) üzerinden, davalılardan … vekili için 11.877,44 TL. nispi vekalet ücretinin davacı Güvence Hesabı’ndan alınarak davalılardan …’a verilmesine,

11-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı;
a)Davalılardan …’in arabuluculuk tutanağından dolayı, Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalılardan …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
b)Davalılardan …’ın arabuluculuk tutanağından dolayı, Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre 952,68 TL.’lik kısmının davalılardan …’tan, kalan 367,32 TL.’lik kısmın ise davacı Güvence Hesabı’ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
13-Karar kesinleştiğinde, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasının ilgili icra müdürlüğüne iadesine,

Dair ; davacı vekili ile davalılardan … vekilinin ve ihbar olunan … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2021

Başkan Üye Üye Katip
¸ ¸ ¸ ¸
¸