Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/50 E. 2021/742 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
YAZIM TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; Müvekkili şirketin sigortalısı olan … – … Tic. A.Ş. – … Şti. ortaklığına ait davalı … Şti.’nin de 24 saat güvenlik hizmetlerini sağladığı inşaat sahasında 24.04.2017 tarihinde kablo hırsızlığı olayı neticesinde yapılan incelemeler ve alınan ekspertiz raporu neticesinde müvekkili şirketin sigortalısına 13.03.2018 tarihinde 103.661,35 TL ödemek zorunda kaldığını, davalı şirketin sigortalı inşaat sahasının 24 saat boyunca korunması için güvenlik sözleşmesi imzaladıklarını ve sözkonusu alanın güvenliğini sağlamayı taahhüt ettiğini, ancak bu hizmeti yerine getiremediğini, müvekkilinin sigortalısına ödemiş olduğu bedelin iadesine ilişkin olarak davalı şirket aleyhine Konya .icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya üzerinden icra takibine başlandığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu belirterek; davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile takibinin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; Davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı, … -… Aş.- … Şti. … Tesisinin Güvenlik hizmet işi satın alması ve 10 kişilik özel güvenlik kadrosu için Kahramanmaraş Valiliği Özel Güvenlik Komisyonuna başvurmuş, talepte bulunmuş ve komisyondan anılan güvenlik hizmeti için 10 kişilik özel güvenlik kadrosu ve özel güvenlik satın alma izni alındığını, davalı müvekkilinin, davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı … .-… Aş.- … Şti. … Güvenlik Hizmeti işi için sözleşme imzaladığını, 12.02.2016 tarihinde işe başladığını ve 31.03.2018 tarihine kadar sözleşmenin devam ettiğini, dava dışı iş ortaklı tarafından anılan güvenlik işi için 5 güvenlik personeli talep edildiğini ve toplam 5 kişi çalışacak şekilde işe başlanıldığını, vardiyaların gündüz 1, gece ise 2 güvenlik görevlisi olacak şekilde 24 saat esasına göre görevlendirme istenildiğini, müvekkili şirketin fizibilite raporu düzenlemek suretiyle eksik hususların giderilmesinden sonra söz konusu taleplerine yerine getirilebileceğinin bildirildiği, dava dışı şirketin bu eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle mevcut şartlar ile güvenlik işlerinin devam ettiğini, ayrıca davalı müvekkili şirketçe 31.03 2016 tarihinde dava dışı ortaklığa yazılmış bir dilekçe ile güvenlik zafiyetlerinin giderilmesi ve güvenliğinin sağlanması istenen sorumluluk alanları için yer tesliminin yapılmasının istenildiğini, ancak müvekkilinin bu talebinin de dava dışı davacı sigortalısı olan ortaklık tarafından dikkate alındığını, davalı müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmetin sözleşmeye uygun gerçekleştirildiğini, bu nedenle dava konusu olayda müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek; haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 103.661,35 TL asıl alacak ve 3.399,52 TL işlemiş fazi olmak üzere toplam 107.060,87 TL üzerinden başlatıldığı, takip alacaklısının … A.Ş., takip borçlusunun ise … Şti. Olduğu ve takip borçlusunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalının akidi davacının ise sigortalısı olan dava dışı adi ortaklığa ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında kimlerin hangi oranda kusurlu olduğu, davalının güvenlik sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, dava dışı sigortalının hırsızlık olayının meydana gelmesinde güvenlik zafiyetinden kaynaklı bir kusurunun bulunup bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin bu hırsızlık olayı nedeniyle dava dışı sigortalısına yapmak zorunda kaldığı ödemeyi davalıdan talep etmesinin mümkün olup olmadığı mümkün ise alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Dava konusu hırsızlık olayına ilişki tanık anlatımlarına başvurulmuş ve tanıklardan … ” ben olay tarihinde iş yerinde değildim, ben sigorta şirketinin sigortalısı olan adi ortaklığın … A.Ş çalışanıydım, hırsızlığın olduğu şantiyenin kurulumu güvenlik personelinin hazır edilmesi, tellerin yerleştirilmesi, emniyetten özel güvenlik şube müdürlüğünden izin alınması işlemlerinin tamamı ben takip ettim, emniyetten 15-20 kişi güvenlik personeli çalıştırılacak şekilde izin alındı ancak .. A.Ş insiyatifiyle genelde 5 kadar personel bulunduruldu, sayı yetersizdi saha 140.000 M2 kadar geniş bir alandı, alanın çevresi kesintisiz olarak yaklaşık 1.5 mt yüksekliğinde beton kolanlar ile birbirlerine bağlanmış teller ile çevrili idi, iki harici giriş vardı bu girişler L diyebileceğimiz bir şekilde birbirine 80 mt mesafede bulunuyordu girişlerde güvenlik görelisi kulübesi yoktu ancak her zaman güvenlik görevlisi bulunurdu başka bir noktada güvenlik görevlisi bulunmazdı, biraz önce 5 personel çalıştığını söyledim bu personeller aynı anda bulunmazdı girişte buludan personeller vardiyalı çalıştığı için 5 sayısını verdim, alanda aydınlatma yeterli değildi kamera kayıt sistemi yoktu, bu eksiklikler zaman zaman çalıştığım şirkete bildirildiyse de herhangi bir önlem alınmadı benim konuyla alakalı bilgim ve görgün bundan ibarettir ” şeklinde, tanıklardan … ”Ben … ŞİRKETİ’de üretimden sorumlu müdür olarak .Ekim 2016 yılında işe başlayıp 15 Şubat 2018 yılına kadar 1,5 yıl orada çalıştım …. şirketi bizim güvenlik hizmeti aldığımız şirketti .Gündüz vardiyasinda 1 güvenlik elemanı vardı,gece vardiyasında ise 2 güvenlik elemanı çalışıyordu ,gece vardiyasında çalışan bu güvenlik elemanları benim gördüğüm kadarıyla saatte bir devriye geziyorlardı.Bizim kullandığımız alan hatırladığım kadarıyla 130 dönüm kadardı. Güvenlik için tahsis edilen güvenlik elemanlarının gece vardiyası için sayısı yetersiz kalıyordu. Şantiye sahasının hiçbir yerinde güvenlik kamera sistemi yoktu. Şantiye alanında bir adet kontrol noktası vardı bu kontrol noktasının yanında bir giriş noktası ve bundan 150 m ötede başka bir giriş noktası daha vardı fakat bu giriş noktasının kapısı sürekli sürgülüydü ve hiç açılmıyordu zaten bu kapının çıktığı yer tarla idi bu yüzden hep kapalı tutulurdu. Şantiye alanının etrafı komple tellerle çevrili olduğu tellerin kısım kısım yırtıldığı oluyordu.bu yırtılan yerleri biz şirket olarak tamir ediyorduk .Şantiye alanının içinde bulunan aydınlatma direğinin olduğu ofisler ve kamp sahası etrafında aydınlığı sağlıyordu diğer kısımlarda ise aydınlatma sistemi yoktu ,aydınlatma sistemi yetersizdi. Meydana gelen ilk hırsızlık olayından itibaren yaşanan bütün herşey tutanak altında tutulup işveren şirkete ve polise bildiriliyordu. Güvenlik personeli ve güvenlik şirketine teslim edilmiş herhangi bir malzemenin olup olmadığını bilmiyorum.Bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir.” şeklinde; tanıklardan … ise ” Ben davalı … ŞTİ adına 2016-2018 yılları arasında bahsi geçen güvenlik şirketi adına … Şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum, inşaatın bitiminden sonra biz … Büyükşehir Belediyesine bağlı KASKİ’ye bağlandık ve halen burada çalışmaktayım, bahsi geçen olay tarihini net olarak hatırlamıyorum bahsi geçen şirketteki kablo hırsızlığı olayı hatırladığım kadarıyla 2017 Yılı Temmuz-Ağustos ayında gerçekleşti, yalnızca yıl içerisinde farklı günlerde de kablo hırsızlığı olayı gerçekleşmiştir, bahsi geçen şirkette çalıştığımız da çalışma saatlerimiz gündüz 10 saat gece 14 şeklinde, 5 kişi olarak çalışıyorduk geceleri 2 güvenlik görevlisi gündüzleri de 1 güvenlik görevlisi şeklinde çalışırdık, biz nöbet zamanlarında 2 kişi çalıştığımız için 1 tanesi kapıda bekler diğer arkadaşımız da 265 dönümlük arazinin tel örgülerinin etrafının kontrollerini yapıyorduk bu alanın devriyesi topamda 45-50 dakika sürerdi, sabahada kadar dönüşümlü olarak bu şekilde çalışırdık, çalıştığımız alan çok geniş olduğundan iki kişi yetersizdi ayrıca çalışılan sahanın aydınlatmasıda yeterli değildi, iş sahasının olduğu bu yerde ışıklandırma ve güvenlik kamerası bulunmuyordu, bize verilen el feneri yetersizdi, gece çalışmasında 2 güvenlik görevlisinin yetersiz olduğunu, alanın çok geniş olduğunu ve güvenliğin tam sağlanamadığını ayrıca davalı … Şti ye de gerek … şirketine gerekse … şirketine yazılı olarak da sözlü olarakda bildirimde bulunduk, devriye esnasında gezdiğimizde görülen olaylar ve eksiklikler biz güvenlik görevlileri tarafından bir nüshası bizde kalacak diğer nüshasıda şirkete verilmek üzere yazılı olarak asıl işveren … Şirketine, diğer şirket … şirketine ve yine orada çalışan elektirik şirketine bildirirdik. Çalışma alanımızda 2 tane giriş noktası vardı, bunlardan 1 tanesi kullanılmıyordu kilitli vaziyette idi, şirkete tüm girişler o bir noktadan yapılırdı, bizim güvenliğini yaptığımız iş sahasında yatılı olarak kalan farklı kollarda çalışan işçilerin bulunduğu şirket şantiyeleri de vardı. Kablo hırsızlığının olduğu gece diğer güvenlik görevlisi … ile beraber çalışıyordum, yine sabaha kadar dönüşümlü olarak birimiz kontrol noktasında olacak şekilde diğerimizde tel örgülerin etrafında dolaşır vaziyette görevimizi ifa ettik, ben ve arkadaşım olayı sabah ortalık aydınlanınca farkettik, yeraltındaki kabloların olmadığını gündüzde çalışan arkadaş görmüş ve bizde o şekilde öğrendik, polise haber verdik ve polise de aynı şekilde anlattık, tellerin kesildiğini gündüz gördük, daha öncede şirkette kablo hırsızlığı olmuştu, teller kesilmişti, biz bunu şirkete de bildirdik kesilen tellerin tamirini yapmışlardı ama yine kesikler bulunuyordu, ilk hırsızlık olayı her iki şirkete ve kabloların sahibi olan elektrik şirketine de bildirildi, bize şirkete gelen herhangi bir malzeme, eşya yada gelen şahıslar için herhangi bir bilgi verilmezdi, herhangi bir teslim de yapılmazdı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
25.12.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile davaya konu hırsızlık olayının gerçekleşmesinde sigortalının çalınan malzemelerin güvenlik görevlilerine teslimini yapmaması, Kahramanmaraş Özel Güvenlik Komisyonu tarafından belirlenen 10 güvenlik kadrosuna göre anlaşma yapmaması, çalınan malzemelerin bulunduğu yerde yeterli aydınlatma ve güvenlik kamerası imkanlarını sağlamaması nedeniyle % 90 oranında, davalının ise yeterli sayıda personel ile görev yapma hususunda anlaşma koşullarını belirlemesi nedeniyle % 10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
10/06/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile de; davaya konu hırsızlık olayının gerçekleşmesinde sigortalının % 90, davalının ise % 10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında tanzim edilen rapor ile bu dava dosyasında tanzim edilen raporlar arasında çelişki olduğunu iddia etmiş ise de her iki dava dosyasına konu hırsızlık olaylarının farklı zaman dilimlerinde gerçekleşmesi, raporların aynı hırsızlık olayına ilişkin olmaması karşısında davacı vekilinin raporlar arasında çelişki bulunduğu yönündeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin 24.04.2017 tarihli hırsızlık olayı nedeniyle sigortalısına 13.03.2018 tarihinde 103.661,35 TL tutarında sigorta tazminatı ödemesi yaptığı, dava dışı sigortalı ile davalı arasında güvenlik sözleşmesi imzalandığı, birbirini teyit eden bilirkişi kurulu raporları ile davaya konu hırsızlık olayının oluşmasında davalının % 10 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporlarındaki bu tespitin Mahkememizce de kabul edilmesi karşısında davacının davalıdan rücuen talep edebileceği asıl alacak tutarının (103.661,35×10/100=) 10.366,13 TL olduğu, davacının ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz isteminde de bulunabileceği, diğer ifadeyle davalının ödeme tarihinde temerrüde düştüğü, bu kapsamda davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği işlemiş faiz tutarının (13.03.2018-25.07.2018 arası döneme ilişkin yasal faiz) 342,51 TL olduğu sonucuna varıldığından davalının takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 10.366,13 TL asıl alacak ve 342,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.708,64 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda alacağın likit olmaması nedeniyle davacının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 10.366,13 TL asıl alacak ve 342,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.708,64 TL alacağın davalıdan tahsili yönüyle devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının tazminat isteminin reddine,
3-Peşin alınan 1.310,03 TL harçtan, alınması gereken 731,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 578,52 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, 132,03 TL’lik kısmının davalıdan 1.187,97 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 731,51 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yapılan toplam 5.249,20 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 525,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 22,00 TL yargılama giderinden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 19,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir olunan 13.103,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.