Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2022/398 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 06/07/2011 günü sigortasız araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı motorsiklet ile banket üzerinde yürüyen müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin ağır şekilde yaralanarak malul kalmasına neden olduğunu, dava dışı sigortasız araç sürücüsü … hakkında, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında, nitelikli yaralama suçundan açılan kamu davasının hükmen kesinleştiğini, müvekkilinin 20/02/1989 doğumlu olup, kaza tarihinde silahlı özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, müvekkilinin tedavilerinin beklenen sonucu vermediğini, yaralanmasına bağlı olarak olması gerektiği gibi yürüyemediğini, koşamadığını, oturup kalkamadığını, mesleğini yapamadığını, ayrıca efor kaybına uğrar şekilde çalışma gücünün de azaldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararı ile çalışma gücünün azalmasından doğan maddi kaybından oluşan 1.000,00 TL maddi tazminatın kazanın meydana geldiği tarihte geçerli ZMSS poliçelerinin sakatlanma klozu kişi başı teminat ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tazminini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu ve yetkili mahkemelerin de İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, davanın … plakalı araç maliki …’ ye ihbarını talep ettiklerini, güvence hesabı yönetmeliğine göre motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların hesaptan karşılanamayacak zararlar olduğunu, yayanın kusurunun söz konusu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile varsa maluliyet oranının ispatlanmasının gerektiğini ve zararın sorumlu aktüer bilirkişi tarafından hesaplanmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının teminat kapsamında olmadığını, davacıya bu kaza sonucunda SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini, faiz isteminin başlangıç tarihi ve yargılama giderleri isteminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2016 gün ve … E … K sayılı kararına karşı davalı tarafça temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 18/04/2019 gün ve … E … K sayılı ilamıyla ” Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Her ne kadar dava dışı tescilsiz araç sürücüsü olayın trafik kazası olduğunu beyan etmiş ise de Yargıtay ilgili dairesince onanan ceza davasına göre tescilsiz araç sürücüsü ve motorda bulunan diğer kişinin iştirak halinde nitelikli yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş olup davacının önce tescilsiz araç sürücüsü tarafından motorsikletin üzerine sürülmek suretiyle, ardından da motorda yolcu olarak bulunan kişinin zincirle dövmesi suretiyle yaralandığı açıktır. Mahkemece adli tıp uzmanından alınan rapora göre, davacının maluliyeti %12.3 olup iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Davalı … , davacının tescilsiz araç sürücüsünün motoru ile kasten yaralama eylemi neticesinde oluşan maluliyet nedeniyle hesaplanacak tazminat miktarından sorumlu ise de, davacının zincirle dövülmesi neticesi oluşan zarardan sorumlu değildir. Bu nedenle mahkemece davacının tüm tedavi evrakları ve ilgili ceza dosyası dosya içerisine alınmak suretiyle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dairesinden davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun yeni bir rapor alınarak, davacının maluliyetinin ne kadarının motorsikletin çarpması sonucu, ne kadarının zincirle dövülmek suretiyle oluştuğunun belirlenmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2016 gün ve … E … K sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı sonrasında dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyma kararı verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davacının yaralanması motosikletin çarpması ve sonrasındaki darp neticesinde oluşmuştur. Zincirle darp etme sonucu ortaya çıkan yaralanmadan ve kalıcı sakatlıktan davalının sorumluluğu bulunmayıp, davalının sorumluluğu trafik kazası neticesinde ortaya çıkan kalıcı sakatlık ile sınırlıdır. Bu kapsamda ispat yükü davacı üzerinde olup, kalıcı sakatlık ile trafik kazası arasındaki illiyet bağını ispatlamalıdır.
Adli Tıp 2. İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 08/02/2021 tarihli maluliyet raporu ile; ”…Kişinin vücudunda kafa, yüz ve sağ omuz bölgesinde yumuşak doku lezyonları tanımlandığı, ayrıca sol bacağında kemik kırığı tarif edildiği, maluliyetine esas alınan sol alt ekstremite çift kırığının daha ziyade büyük travma (trafik kazası) ile oluşmasının mümkün olduğu ancak sert ve künt cisimlerin ileri derecede basısıyla da oluşabileceğinin tıbben bilindiği…” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Anılan rapor yeterli görülmediğinden bu kez Adli Tıp 2. Üst Kurulu’ndan rapor tanzimi istenilmiş, Adli Tıp 2. Üst Kurulu 20/01/2022 tarihli rapor ile; ”…Sol alt ekstremitede tespit edilen tibia-fibula distal diafizlerindeki kırığın düşme, düşürülme, çarpma, direkt travma etkisi ile meydana gelebileceği gibi sorulduğu üzere trafik kazasına bağlı direkt etkiyle veya zincir ile vurma ile de meydana gelebileceği, aralarında tıbben ayrımın yapılamayacağı…” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından 20/01/2022 tarihli Adli Tıp 2. Üst Kurulu raporuna itiraz edilmiş ise de; Mahkememizce ilgili ceza dava dosyası bu dosya arasına alınmak suretiyle ATK’ya gönderilmesi nedeniyle, davacı vekilinin ceza dosyası içeriğinin dikkate alınmadığı yönündeki itirazlarının soyut nitelikte olduğu kabul edilmiş ve kabule şayan görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının motosiklet çarpması neticesinde yere düştüğü, devamında da zincir ile darp edildiği, davalının sorumluluğunun trafik kazası neticesinde ortaya çıkan yaralanma ile sınırlı olduğu, darp neticesinde ortaya çıkan yaralanmadan sorumluluğunun bulunmadığı, trafik kazası ile geçici-sürekli maluliyet arasındaki illiyet bağının davacı tarafça ispatlanması gerektiği, anılan maluliyet raporları ile davacının geçici/sürekli maluliyetine neden olan yaralanmasının trafik kazasına bağlı olup olmadığının tespit edilmesinin mümkün olmadığının mütalaa edildiği, davacı tarafça illiyet bağının ispatına yarayan başkaca bir delil ibraz edilmediği, bu bakımdan davacının kalıcı ve geçici sakatlığa neden olan yaralanmasının trafik kazası neticesinde oluştuğunu ispatlayamadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 388,77 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 308,07 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’nin 13/4 maddesi uyarınca tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ( 15) gün içerisinde, ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.