Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/164 E. 2022/625 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 19.07.2017 tarihinde saat 09.15 sıralarında Konya Aksaray karayolunun 76 km de sürücü … yönetimindeki … plakalı araçda yolcu olarak bulunan müvekkili …’in yaralandığını, kazadan sonra müvekkilinin Aksaray Üniversitesi Aksaray Eğitim ve Araştırma hastanesinde, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ve Konya Numune hastanesinde muayene olduğunu, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer yok kararının verildiğini, kazada … kusurunun bulunmadığını, 08/05/2018 tarihinde Konya Numune Hastanesinden alınmış olan raporda beden gücü kayıp oranının %4 olarak belirtiltiğini, …’e ait … plakalı aracın kaza tarihi itibari ile davalı … Siğorta A.Ş. ‘ne trafik sigortası ile sigortalı olduğundan limitine kadar tazminat talep edildiğini, sigorta şirketine 25/05/2018 tarihinde müracaat edildiğini, ancak herhangi bir cevap alınamadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile ileride artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlik de tahsil edilmesine, yargı gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini telep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın 19.07.2017 tarihinde meydana geldiğini iddia ettiği kazada, malul kalması sebebi ile kazaya sebebiyet verdiğini iddia ettiği … plakalı aracın trafik siğortasını yapan müvekkili şirketin ödediği ve ayrıca tahkim kararı ile hükme bağlanan miktarın eksik olduğundan bahisle şirkete sunduğu Konya Numune Hastanesinden verilen %4 maluliyet oranını gösteren raporun incelenmek üzere anlaşmalı medikal kuruma gönderildiğini, medikal kurumdan raporun eldeki verilere göre davacının maluliyet oranının tespit edilemeyeceğini tüm tedavi evraklarının görülmesi halinde maluliyet oranının ve maluliyetin kaza ile ilişkisinin tespit edilebileceğini, davacı taraf kendisinden istenilen bu eksikliklerin giderilmesi yerine dava açmayı tercih ettiğini, bu hususun açıklığa kavuşması için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden maluliyet raporunun aldırılmasının gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacı taraf uğradığı zararın davaya konu olan kaza ile ilgili olduğunu, zarar miktarının kusur oranının ve müterafik kusuru bulunmadığını ispat etmek zorunda olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı vekiline,12/12/2019 tarihli celse 5 nolu ara kararı ile tazminat isteminin hangi zarar kalemlerinden oluştuğunu açıklaması için kesin süre verilmiş, kesin süre içinde beyanda bulunulmadığından davanın geçici ve sürekli iş gücü kaybına ilişkin tazminat davası olduğu kabul edilmiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Emsal ilam:Yargıtay. Hukuk Dairesi … E … K)
Belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … -… E … K sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınmalı ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılarak hesaplamanın yapılması gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 03/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 14/07/2018 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 31/01/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında dava dışı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu trafik kazası 19/07/2017 tarihinde meydana geldiğinden davacı hakkında tanzim edilen maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmesi gerekir. bu yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilen ve hükme esas alınan 13/05/2022 tarihli maluliyet raporu ile davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı tespit edilmiştir.
22/05/2020 tarihli rapor ile davacının geçici iş göremezlik süresinin 1 ay olduğu, 30/08/2022 tarihli hesap raporu ile ise davacının geçici iş göremezlikten doğan zararının 1.270,75 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı 19/09/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile tedavi gideri tazminatı isteminde de bulunmuş ise de bu zarar kalemi dava konusu olmadığından değerlendirme yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazsının oluşmasında dava dışı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde yaralanan davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, iyileşme süresinin ise 1 ay olduğu, davacının geçici iş göremezlikten doğan zararının 1.270,75 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin oluşan bu zarardan sorumlu olduğu sonucuna varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 1.270,75 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 14/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 86,80 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslahla alınan 66,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,70 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin 947,28 TL’lik kısmının davalıdan, 372,72 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 66,10 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç gideri ve 4.530,57 TL yargılama olmak üzere toplam 4.574,97 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 3.283,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 1.270,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.