Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/519 E. 2021/702 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
: 3-
VEKİLİ : A

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 18.03.2017 tarihinde davacı müvekkili … … plaka sayılı aracıyla trafikte yolcu koltuğunda seyir halindeyken davalı …idaresinde bulunan diğer davalı …adına kayıtlı … plaka sayılı aracın müvekkilinin yolcu bulunduğu araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, söz konusu kazanın davalı …’in kusurlu hareketi sonucu meydana geldiğini, davalı araç maliki …ile davalı sürücü ve diğer davalı sigorta şirketinin haksız fiilden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin dava konusu meydana gelen maddi zararlarının tazmini yönüyle davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, ancak davalı taraf 29.05.2018 tarihinde kendilerine 22.558,12 TL’lik kısmi ödemede bulunduklarını, bu ödemenin yetersiz olduğunu belirterek; davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10,00-TL sürekli iş göremezlik zararı, 10,00TL bakım ücreti, 10,00TL fatura edilemeyen tedavi masrafları olmak üzere toplam 30,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, davalılardan …ve …yönünden kaza tarihi olan 18.03.2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, diğer davalı … A.Ş. yönünden başvuru tarihi olan 17.10.2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …ve … alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …ve …vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu kaza tarihi itibarıyla davalı … ait araçta hem ZMMS poliçesi hem de … Sigorta tarafından sigortalı Kasko poliçesi poliçesi bulunduğunu, bu nedenle davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, davacı tarafça talep edilen maddi tazminat taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca davacı tarafın savcılık aşamasında şikayetten vazgeçtiğini, söz konusu talepler ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının tespitinin gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin davada ihbar olunan konumunda bulunduğundan aleyhine hüküm tesis edilemeyeceğini, davalı …adına kayıtlı … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe no ile 09.06.2016-09.06. 2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi (Trafik Poliçesi), … poliçe no ile 09.06.2016 – 09.06.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı oldğunu, … numaralı Trafik Poliçesinden dolayı sorumluluklarının teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, bedeni zararlarda 330.000,00 TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelemeyeceğini, manevi tazminat talepleri Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı dışında olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespitinin ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmini esas olabileceğini, dava konusu kaza nedeniyle trafik poliçesi sebebi ile müvekkili şirket tarafından dava öncesi hasar başvurusu sonucunda davacı vekiline 29.05.2018 tarihinde 22.558,12 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü ödeme yapmak sureti ile yerine getirdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek süreli iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 gün ve … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından bu dönem için de (01/09/2013 tarihinden sonraki dönem) yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 05/11/2020 gün ve … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu kapsamda belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 19.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 01.11.2017 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 06.03.2019 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsü davalı … % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
18.12.2018 tarihli maluliyet raporu ile davacının 1 ay süre ile başkasının yardımına muhtaç olduğu ve tedavi gideri zararının 2.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Sürekli iş göremezlik oranı yönünden dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 08.07.2021 tarihli ATK 2. Üst Kurul raporu ile davacının sürekli iş göremezlik oranının %16,2 olduğu tespit edilmiştir.
Hükme esas alınan 25.09.2021 tarihli hesap raporu ile davacıya davadan önce yapılan 22.558,12 TL tutarındaki tazminat ödemesinin güncel değeri davacının her bir zararından orantılı olarak mahsup edildiğinde davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının 251.201,02 TL, bakıcı gideri zararının 1.593,98 TL ve tedavi gideri zararının 1.793,51 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Davaya konu trafik kazası neticesinde yaralanan davacının, kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunda kaza tespit tutanağında bir belirlemenin bulunmaması ve dosya kapsamında davacının kendi yaralanmasında müterafik kusurunun bulunduğu yönünde herhangi bir delil bulunmaması karşısında davacı için hesaplanan tazminat tutarlarından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde yaralanan davacının kalıcı sakatlık oranının %16,2 olduğu, davacının iyileşme sürecinin 1 aylık kısmında geçici olarak başkasının yardımına muhtaç olduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının 251.201,02 TL, bakıcı gideri zararının 1.593,98 TL ve tedavi gideri zararının 1.793,51 TL olduğu ve davalıların tamamının bu zarardan sorumlu oldukları sonucuna varıldığından davacının maddi tazminat davasının bu tutarlar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve … sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, … -… )
Somut olayda, olayın ağırlığı, tarafların kusur oranları, tarafların sosyal ekonomik durumları ve davacının yaralanmasının derecesi dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 251.201,02 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.593,98 TL bakıcı gideri tazminatı ve 1.793,51 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 254.588,51 TL tazminatın davalı …Sigorta A.Ş. yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi yaralanma ve tedavi gideri teminat klozu limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 01/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …ile davalı …yönünden ise kaza tarihi olan 18/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …ve davalı … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 18.415,59 TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 1.404,07 TL harcın mahsubu ile eksik 17.011,52 TL harcın (davalı …Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 16.064,99 TL ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.404,07 TL harç masrafının (davalı …Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 1.325,95 TL ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.329,50 TL adli tıp kurumu fatura gideri, 2.214,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 831,04 TL posta ve tebligat gideri, 35,90 TL başvuru harcı gideri olmak üzere toplam 6.410,44 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım yönüyle hesaplanan 5.223,78 TL nin (davalı …Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 4.933,13 TL ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden reddedilen kısım yönüyle hesaplanan 18,60 TL nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
7-Maddi tazminat davasında;
a-) Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen kabulü yönüyle tayin ve taktir olunan 26.271,20 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-) Davalılar vekilleri için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen reddi yönüyle tayin ve taktir olunan 8.111,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, …ve …Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
8-Manevi tazminat davasında;
a-) Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen kabulü yönüyle tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …ve Üzeyir Çelik’ten alınarak davacıya verilmesine,
b-) Davalılar …ve …vekili için A.A.Ü.T’ne göre davanın kısmen reddi yönüyle tayin ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar …ve Üzeyir Çelik’e verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı gerçek kişiler vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.