Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/5 E. 2021/579 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkil …’in 04/09/2016 tarihinde yaya olarak park halinde bulunan …plakalı aracına yaklaştığı sırada meydana gelen trafik kazasında …plakalı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyeti kaybederek kaldırıma çıkmak suretiyle müvekkile çarptığını ve müvekkilin yaralandığını, …plakalı aracın sürücünün alkollü olduğunu, Karaman . Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve halen dosyanın derdest olduğunu, müvekkilin öğretmen olduğunu ve kaza esnasında hamile olduğunu, kaza sonucunda malul kaldığını bu nedenle mesleğini icra edemediğini ve yeni doğan bebeğiyle yeteri kadar ilgilenemediğini, ayrıca Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimliğince maluliyete ilişkin rapor düzenlendiğini, tüm bu açıklanan nedenlerle maluliyet ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, aylık gelir tespiti yapılmasını, müvekkile T.B.K. 76. Maddesi gereğince geçici ödeme yapılmasını, ileride tahsil edilememesi ihtimaline karşılık davalıların adlarına kayıtlı taşınır ve taşınmazları üzerine ihtiyati haciz konulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 35.000 TL iş göremezlik tazminatı ile tüm tedavi giderleri ve bakıcı giderleri olmak üzere 10.000 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkile ödenmesini, meydana gelen kaza neticesinde 50.000 TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve işleteni …’dan alınmasını, TBK 76. Maddesi gereğince ve 114/2 gereğince 20.000 TL’nin tüm davalılardan alınarak müvekkile ödenmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …vekilinin 27/03/2018 tarihli cevap dilekçesiyle özetle; olayın oluş şeklinin dava dilekçesinde anlatıldığı gibi olmadığını, talep edilen tazminat tutarlarının fahiş tutarlar olduğunu, davacının sürekli maluliyet durumunun olduğunun gerçeği yansıtmadığını, davacının memur olduğunu bu nedenle tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, Karaman Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasınca verilen doktor raporunda sürekli sakatlıktan bahsedilmediğini, kazanın başka bir aracın sıkıştırması neticesinde kaldırımda sürüklenerek gerçekleştiğini, davacının bakıcı giderinin dayanaksız olduğunu, tüm bu açıklanan nedenlerle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizliğine ve yetkisizliğine, esas yönünden davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketinin 12/03/2018 tarihli cevap dilekçesiyle özetle; Mahkemeye ilişkin yetki yönünden itirazlarının kabul edilerek yetki yönünden davanın reddini, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranını tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasını, davacının davasının ispatı halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını ve faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E, 2020/40 K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek süreli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 gün ve …E …K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığından bu dönem için de (01/09/2013 tarihinden sonraki dönem) yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 05/11/2020 gün ve …E …K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu kapsamda belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …Esas, …sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu dikkate alınmalı ve hesaplamaların progresif rant yöntemi kullanılmalı ve ayrıca bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin ise her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tespiti gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 23/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 06/12/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 23/09/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’un % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
25/01/2021 tarihli maluliyet raporu ile de davaya konu trafik kazası neticesinde davacının % 17 oranında sürekli iş göremez hale geldiği, davacının iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin ) 4 ay olduğu, bu sürenin 1 aylık kısmında başkasının yardımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 24/04/2021 tarihli hesap raporu ile davacının sürekli iş göremezlik zararının 311.521,42 TL, geçici iş göremezlik zararının 817,34 TL ve bakıcı gideri zararının 1.647,00 TL olduğu tespit edilmiştir. (her ne kadar raporda geçici ödeme olarak 18.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararından mahsup edilmiş ise de bunun maddi hataya dayalı olduğu, geçici ödeme tutarının 15.000,00 TL olması karşısında davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının 311.521,42 TL olduğu kabul edilmiştir.)
Davacı vekili 20/10/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik zararı ile geçici iş göremezlik zararı yönünden taleplerini 276.224,75 TL’ye çıkarmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, davaya konu trafik kazasında yaralanan davacının yaya olması karşısında, davacıya atfedilebilecek bir müterafik kusur ispatlanamadığından ve tespit edilemediğinden davacının zararlarından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde yaralanan davacının sürekli iş göremezlik zararının 311.521,42 TL, geçici iş göremezlik zararının 817,34 TL ve bakıcı gideri zararının 1.647,00 TL olduğu, davacının 22/10/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı için talebini 276.224,75 TL olarak belirlediği anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak davacının maddi tazminat davasının 275.407,41 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 817,34 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.647,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 277.871,75 TL üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin bakıcı gideri tazminatı ile tedavi gideri tazminatı istemlerinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve …sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, …-…)
Davacının manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirme de ise; tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alım gücü, davalının kusur oranı, davacının yaralanma derecesi dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının 15.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 275.407,41 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 817,34 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.647,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 277.871,75 TL tazminatın davalı …A.Ş. yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi yaralanma ve tedavi gideri teminat klozları limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 06/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …yönünden ise kaza tarihi olan 04/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 20.006,07 TL harçtan başlangıçta ve ıslah ile alınan toplam 1.199,98 TL harcın mahsubu ile eksik 18.806,09 TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 17.842,90 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan başlangıçta, ıslah ve tedbir harcı olmak üzere toplam 1.294,98 TL harç giderinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.228,66 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 4.846,24 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 4.221,36 TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 4.005,15 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …tarafından yapılan 400,00 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 51,58 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Kabul edilen maddi tazminat davası yönünden davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 27.901,02 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen manevi tazminat davası yönünden davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat davası yönünden davalı …ile davalı sigorta şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Reddedilen manevi tazminat davası yönünden davalı …kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı …vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/11/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.