Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/20 E. 2022/259 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 01/03/2016 günü sürücü davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkil … idaresindeki motosikletin ön kısmının çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazasında müvekkilinin bedensel zarara uğraması nedeniyle toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek davalı sürücü / malik / işleten yönünden olay tarihinden sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle şimdilik müştereken ve müteselsilen 100.000,00 TL maddi tazminat, olay tarihinden işletilecek avans faizi ile davalı … Ltd. Şti.aleyhine müştereken ve müteselsilen 50.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline, ayrıca davalı … Ltd. Şti.üzerine kayıtlı kazaya karışan … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafça müvekkiline usulüne uygun olarak başvuruda bulunulmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın 11.08.2015-11.08.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, söz konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacıda kalıcı maluliyet durumunun adli tıp kurumundan alınacak rapor ile tespit edilmesinin gerektiğini, avans faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek; davanın usulden, aksi durumda esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu kaza ile zarar arasında bir illiyet bağının bulunmadığını, ceza dosyasından alınan raporla yetinilmeyerek yeniden kusur raporu alınmasının ve adli tıp kurumundan da maluliyete ilişkin rapor alınmasının gerektiğini, davanın … A.Ş.’ne ihbarını talep ettiklerini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu maluliyetine ilişkin adli tıp kurumundan rapor aldırılmasının gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, avans faizi talebinin yerinde olmadığını belirterek; davanın reddine, davanın Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketine ihbarına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 04/01/2022 tarihli dilekçesi ile açmış olduğu maddi tazminat davasına ilişkin olarak geçici iş göremezlik 5.464,15 TL, sürekli iş göremezlik 262.154,32 TL, tedavi gideri 3.500 TL olmak üzere toplamda 271.118,447 TL olarak ıslah etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Emsal ilam:Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K)
Belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınmalı ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılarak hesaplamanın yapılması gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 22/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 05/12/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 06/12/2018 tarihli ATK raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda davacının % 30 oranında, davalı sigortalı araç sürücüsü … ise % 70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
15/08/2018 tarihli maluliyet raporu ile davacının SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının 5.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
07/10/2021 tarihli ATK 2. Üst Kurul raporu ile ise davacının sürekli iş göremezlik oranının % 16, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğu ve geçici ya da sürekli bakıcı ihtiyacının bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
15/08/2018 tarihli maluliyet raporu ile 07/10/2021 tarihli ATK 2. Üst Kurul raporuna istinaden davacının sürekli iş göremezlik oranının % 16, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay, SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının 5.000,00 TL olduğu ve davacının geçici ya da sürekli olarak başkasının yardımına muhtaç olmadığı kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 08/03/2022 tarihli hesap raporu ile davacının geçici iş göremezlik zararının 5.464,15 TL, sürekli iş göremezlik zararının 304.293,48 TL ve tedavi gideri zararının 3.500,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, davaya konu trafik kazasına ilişkin olan Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı dava dosyası içeriği dikkate alındığında davacının kaza esnasında kaskının takılı olmadığı sabittir. Müterafik kusur indirimi yapılabilmesi için salt kaskın takılı olmaması yeterli olmayıp, kaskın bulunmaması ile yaralanma arasında illiyet bağının da bulunması gerekir. Hükme esas alınan 07/10/2021 tarihli ATK 2. Üst Kurul raporu ile davacı hakkında tayin edilen maluliyet oranı baş bölgesindeki yaralanmalara istinaden değil, alt esktremitede oluşan hasara istinaden verilmiştir. Bu nedenle davacı kaza esnasında kask kullanıyor olsa dahi bu yaralanmanın oluşacağı sonucuna varıldığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Sonuç olarak, davaya konu trafik kazası neticesinde yaralanan davacının talep edbileceği geçici iş göremezlik zararının 5.464,15 TL, sürekli iş göremezlik zararının 304.293,48 TL, tedavi gideri zararının ise 3.500,00 TL olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili, 04/01/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talebini geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 5.464,15 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 262.154,32 TL’ye, tedavi gideri tazminatı yönünden ise 3.500,00 TL’ye çıkarmıştır.
Anılan nedenlerle ve taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının geçici, sürekli ve tedavi gideri tazminatı istemlerinin kabulüne, davacının geçici ya da sürekli başka birinin yardımına muhtaç olmadığı kabul edildiğinden bakıcı gideri tazminatı isteminin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, … -… )
Tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alım gücü, davacının yaralanmasının derecesi, tarafların kusur oranları dikkate alınarak davacının manevi tazminat isteminin 25.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 5.464,15 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 262.154,32 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 3.500,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 271.118,47 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi yaralanma ve sağlık gideri teminat klozları limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla ve temerrüt tarihi olan 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı … ile davalı … Tic. Ltd. Şti. yönünden ise kaza tarihi olan 11/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının bakıcı gideri tazminatı isteminin reddine,
2-DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ile davalı … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 20.227,85 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 1.097,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.130,52 TL eksik harcın (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 17.515,41 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.097,33 TL (peşin/ıslah) harç giderinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 1.004,69 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 95,00 TL başvuru ve tedbir harcı masrafı, 5.112,70 TL posta ve bilirkişi ücreti masrafı, 1.133,00 TL NEÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği tarafından tanzim edilen rapor masrafı olmak üzere toplam 6.340,70 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 5.845,27 TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 5.351,75 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 7,81 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 3,91 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden;
a-)Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca tayin ve taktir olunan 27.428,29 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak tüm davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden;
a-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca tayin ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davalılar … Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettiklerinden, A.A.Ü.T. uyarınca tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.