Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/199 E. 2022/240 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR:1-
VEKİLLERİ:
:2-
VEKİLİ :
:3-
İFLAS İDARE MEMURLARI:

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:
KARARIN MAHİYETİ : KVYO-RED

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili … ‘ün malik olduğu dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca ile davalı … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu ve değerinin düştüğünü, kazanın davalının tam kusurlu hareketi sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle oluşan zararlarının tazmini yönüyle davalı sigorta şirketine müracaatta bulunduğunu, ancak kendilerine herhangi bir ödemenin yapılmadığını belirterek; davanın kabulü ile … plaka sayılı aracın kaydı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında oluşan değer kaybına ilişkin olarak şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalı şirket yönünden Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasından iflas kararı verilmiş olup, Konya İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyası ile iflas dosyasının açıldığını, dava konusu trafik kazasında müvekkili … ‘a isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, değer kaybı iddialarını kabul etmediklerini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özet olarak; kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu 15.06.2017-2018 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından maddi hasara ilişkin toplamda 5.474,74 TL davacı ile tedarikçilere 29.01.2018 tarihinde ödendiğini, ayrıca değer kaybına ilişkin de 3.705,00 TL de davacı yana 26.02.2018 tarihinde ödendiğini, bu bakımdan müvekkili şirket üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğinden davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında hasardan sorumlu olacağından kusur durumunun belirlenmesi amacı ile dosyanın kusur bilirkişisine gönderilmesi gerektiğini, ayrıca araçta değer kaybı da meydana gelmediğinden taleplerin reddi gerektiğini, davacının talebini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı vekilinin olay tarihinden itibaren yasal faiz istemi de haksız olup, reddi gerektiğini belirterek; haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 03/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.700,00 TL artırarak 3.700,00 TL’ye çıkarmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken değer kaybı zararı ile araç mahrumiyet zararı hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Kazanın oluş şekline göre değişkenlik göstermekle birlikte, kazalı bir araçta hayatın olağan akışına göre değer kaybı oluşacağı muhakkaktır. Kazalı bir araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı veya oluşan değer kaybının miktarı; aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, hasarın nitelik ve niceliği vs. gibi hususlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Değer kaybı; bahsedilen kriterler göz önüne alınarak, aracın hasarsız hâliyle ve kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki ikinci el piyasa rayiç değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki hâline göre serbest piyasadaki ikinci el piyasa değeri arasındaki farkın tespit edilmesiyle bulunur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı ilamı)
17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsü … ‘un % 75 oranında kusurlu olduğu ve kaza neticesinde davacıya ait araçta 7.000,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Tarafların anılan rapora itiraz etmesi ve itirazların yerinde görülmesi nedeniyle ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 18/06/2020 tarihli ATK raporu ile kazanın oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve davacıya ait araçta 3.700,00 TL değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile 18/06/2020 tarihli ATK raporu arasında çelişki meydana geldiğinden, çelişkinin giderilmesi için bu kez ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’ndan rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 20/01/2021 tarihli ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu raporu ile kazanın oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve davacıya ait araçta 3.700,00 TL değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Bu kapsamda Mahkememizce de davacının bu trafik kazası nedeniyle davalılardan talep edebileceği değer kaybı tazminatı tutarının 3.700,00 TL olduğu kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, ancak ıslah tarihinden önce 26/02/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 3.705,00 TL tutarında davacıya değer kaybı tazminatı ödemesi yapılmıştır. Bu bakımdan davacının değer kaybından doğan zararının tamamı 26/02/2018 tarihi itibariyle karşılanmıştır.
Ödemenin davadan sonra yapılması nedeniyle davanın 1.000,00 TL’lik kısmının konusuz kaldığı sonucuna varıldığından bu tutar yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı 03/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.700,00 TL artırarak 3.700,00 TL’ye çıkarmış -ise de davacının artırıma konu 2.700,00 TL tutarındaki zararı ıslah-
tan önce karşılandığından davacının ıslah edilen tutar olan 2.700,00 TL yönünden hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmiş ve bu tutar yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Anılan nedenlerle, davanın 1.000,00 TL’lik kısmı yönünden davanın konusuz kaldığı, bakiye 2.700,00 TL’lik kısmı yönünden ise davacının hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Toplam dava değeri olan 3.700,00 TL’nin,
a)1.000,00 TL’lik kısmı yönünden DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b)2.700,00 TL’lik kısmı yönünden ise DAVANIN HUKUKİ YARAR DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan 82,00 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,30 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 başvuru harcı, 59,10 TL ihtiyati tedbir talep harcı ve 2.795,00 TL bilirkişi ücreti ile posta masrafı olmak üzere toplam 2.890,00 TL yargılama giderinden konusuz kalan kısım üzerinden hesaplanan 781,09 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T’nin 6/1 maddesine göre tayin ve taktir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … ile davalı … Sigorta A.Ş. Kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden A.A.Ü.T’nin 7/2 maddesine göre tayin ve taktir olunan 405,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.