Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/708 E. 2022/795 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin bulunduğu araç ile davalı …’a ait 39 LV 301 plakalı aracın karıştıkları kazada yaralandığını, …’ın maliki olduğu aracın kaza tarihinde Zorunlu Trafik Sigortasının bulunmadığını, davalı …’a ait araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında kusur incelmesinin mevcut olduğunu, müvekkilinin aylık 13.000,00 geliri olan işçi olduğunu, aktüerya hesabı yapıldığında 3.000,00 üzerinde hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin göğüs, kalça kısıtllığı, ve klavikula kırığırkan kaynaklı daimi maluliyeti olması sebebiyle her işte çalışmasını zorlaştıracağını, hayatının geriye kalan bölümünü bu maluliyet ile yaşamak zorunda olduğunu, psikolojik olarak ailesine çevresine mahcubiyet duyduğunu, … plakalı aracın Zorunlu trafik sigortası bulunmadığından Güvence Hesabına başvuruda bulunduklarını, ancak olumlu bir cevap gelmediğini belirterek; , müvekkilinde oluşan daimi maluliyetten kaynaklanan zararın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ve poaliçe limiti ile sınırlı olarak toplam 5.000,00 TL olarak davalılardan güvence hesabından başvuru tarihinden diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tazminine, davalılardan 130.000,00 TL manevi tazminatın tazmini ile olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davalılardan …’ın adresinin yazılmamış olduğunu, dava açmadan önce müvekkili kuruma noksan başvuru yapıldığından davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın İstanbul Merkez Mahkemeler ve icra Dairelerinin yetkisinde olduğunu, talep edilen tazminatın nasıl hesaplandığının açıklanmasının gerektiğini, davadan önce müvekkili kuruma başvuruda bulunulduğunu, noksanlıkların giderilmesi gerekirken iş bu davanın açıldığını, davacı vekili tarafından müvekkili kuruma başvurunun 11.09.2017 tarihinde yapıldığını ve … sayılı işlem dosyasının açıldığını, noksanlıklar için 15.09.2017 tarihinde davacı vekiline … sayılı yazının gönderildiğini, noksan belgeler ikmal edilecek yerde huzurdaki davanın açıkdığını, diğer davalıların haksız fiil faili konumunda bulunduğu, müvekkili hakkındaki davanın reddinin gerektiğini, davalılara rücu haklarını saklı tututması gerektiğine ilişkin karar vermesini, müvekkilinin sorumluluğunun trafik poliçesi olmayan motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya sebebiyet veren sürücü ve davacının kusur oranları, davacının maluliyet oranı ve gerçek kazancının belirlenmesinin gerektiğini, müvekkilinin davanın açılmasına neden olmadığından faiz ile ilgili taleplerinin kabul edilemeyeceğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 07/01/2022 tarihli dilekçesi ile, açmış olduğu sürekli iş göremezlik zararınına ilişki davayı davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla toplamda 68.925,81 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı (aracın ZMMS poliçesinin bulunmaması halinde ise …’nın) müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek sürekli iş göremezlik zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Emsal ilam:Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K)
Belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınmalı ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılarak hesaplamanın yapılması gerekmektedir.
Davacının davalı … davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun 11/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı …’nın 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 22/09/2017 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan ve aynı zamanda kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasında tanzim edilen 14/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ile uyumlu olan 13/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu trafik kazası 03/04/2017 tarihinde meydana geldiğinden, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacının kalıcı maluliyetinin bulunup bulunmadığının Özürlülük Ölçütü … Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığından ve dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan ATK 2. Üst Kurulu’nun 25/08/2022 tarihli maluliyet raporu ile davacının kalıcı sakatlık oranının % 3 olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 14/11/2022 tarihli hesap raporu ile ise davacının sürekli iş göremezlik zararının 43.113,08 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Somut olayda, davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunda kaza tespit tutanağında bir belirleme bulunmamakta olup, dosya kapsamından davacıya atfedilebilecek bir müterafik kusur tespit edilemediğinden indirim yapılmamıştır.
Davacı vekili 07/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat istemini 68.925,81 TL’ye çıkarmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde yaralanan davacının kalıcı sakatlık oranının % 3 olduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının ise 43.113,08 TL olduğu sonucuna varıldığından davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve … sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, … -… )
Somut olayda, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur durumları, davacının yaralanmasının derecesi, paranın alım gücü, manevi tazminatın tatmin ve caydırıcılık fonksiyonu dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a) 43.113,08 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi sakatlanma teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 22/09/2017 tarihinden itibaren, davalı … ile davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 4.994,35 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 337,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.656,46 TL eksik harcın (davalı …’nın sorumluluğunun 2.745,80 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 337,89 TL harç giderinin (davalı …’nın 199,24 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL harç gideri ve 8,574,27 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 8,605,67 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 6,360,19 TL yargılama giderinin (davalı …’nın 3,750,45 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 49,66 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 18,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine
6-Davacının Maddi Tazminat davasında;
a-)Kendisini vekille temsil eden davacı için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Kendisini vekille temsil eden davalılar … ve … için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ a (eşit oranda) verilmesine,
7-Davacı taraf, manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.