Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/530 E. 2022/59 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkil ile davalı arasında imzalanan 22.05.2014 tarih ve … ihale kayıt numaralı, …-…-… (Yenileme) … Kamulaştırma Haritalarını ve Planlarının Hazırlanması (88,6 km) konulu sözleşmenin imzalandığını, davalı firmanın sözleşme gereği ilgili kadastro müdürlüklerine havale edilmesi gereken Kamulaştırma Projelerinin eksik ve yanlış hazırlandığını, defalarca uyarılmalarına rağmen gerekli düzeltmelerin yapılmadığını, davalı tarafa projeleri iade edilerek 30 gün içinde eksiklerin giderilmesinin istenildiğini, aksi halde sözleşmenin fesih edileceğinin bildirildiğini, süresi içinde düzeltme yapılmayan eksiklikler nedeniyle de söz konusu sözleşmelerin feshedilerek davalıya bildirildiğini, davalı tarafa feshedilen sözleşme nedeniyle gecikme cezası ile damga vergisinin ödenmesinin gerektiğinin ihtaren bildirilmesine rağmen toplam da 24.790,32 TL nin kendilerine ödenmediğini belirterek; fazlaya ilişkin haklarımız ve sair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; 22.05.2014 tarih ve … ihale kayıt numaralı, …-…-… (Yenileme) … Kamulaştırma Haritalarını ve Planlarının Hazırlanması (88,6 kri) konulu sözleşmeden doğan 6.790, 13-TL gecikme bedeli ile, 22.05.2014 tarih ve … ihale kayıl numtaralı, 154 kW’lık … – Konya … Yenileme, 154 kWV’lik Konya … – Konya … Yenileme ve 154 kW’lık Konya … – Konya … (18 km Yeni Güzergah) E.İ. Hattının Kamulaştırma Haritaları ve Planlarının Hazırlanması konulu sözleşmeden doğan 17.755,20-TL gecikme bedeli ve, 04.03.2011 tarih, 27864 sayılı Resmi Gazele’de yayınlanarak yürürlüğe giren “…’ın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 3/g maddesi uyarınca yapacağı mal ve hizmet alımlarında uygulanacak esas ve üsüllere dâir Yönelmelik”in 73. Maddesi uyarınca fesih edilen sözleşmeler için Sözleşme Bedelinin 950,189 (Binde 1,89) oranında tahakkuk eden 244,99-TL damga vergisinin, temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Öncelikle davaya bakmaya yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, müvekkili tarafından sözleşmede belirtilen sürelerde yükümlülükler yerine getirildiğini, …-… ilçesi kamulaştırma dosyasında, müvekkili şirket tarafından gerekli işlemler yapıldığını ve Kamulaştırma dosyası … Kadastro Müdürlüğüne sunulduğunu, ancak anılan kurumda uzun süre evrak olarak beklediğini, müvekkili şirketin bu sürede sözleşmesi dolduğu gerekçesi ile sözleşmesinin fesih edildiğini, anılan fesihte müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, ihale şartnamesinde belirtilen projede değişikliğin olduğunu ancak değişiklik ile ilgili de müvekkili şirkete herhangi bir ek sürenin verilmediğini, müvekkili şirketin kusuru olmayan bir husustan dolayı sürecin uzadığını, davacı kurumun taleplerinin hukuki olmadığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, türlü bahaneler ile sözleşme süresi sonunda sözleşmeyi fesih ettiğini belirterek; fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın usulden reddine, devamında davanın esastan reddine karar verilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı tarafça davalı yükleniciye verilen 2 adet ihaleye konu işin yapılıp yapılmadığı, davalı yüklenici tarafından işin süresinde bitirilerek davacı iş sahibine teslim edilip edilmediği, sözleşmelerin kurulmasından sonra davalı yüklenicinden sözleşme dışında ilave işlerin yapılmasının istenip istenmediği, sözleşmeye konu işler süresinde ifa edilmemiş ise bu gecikmenin neden kaynaklandığı, gecikmenin davacı iş sahibinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kadastro müdürlüklerinin işin gecikmesinde kusurlu olup olmadığı, sözleşmelerin feshedilmesinde davacının kusurlu olup olmadığı, feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, sözleşmelerin feshi nedeniyle davacının davalıdan cezai şart ve damga vergisi alacağının tahsilini isteyip isteyemeyeceği ve varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Taraflar arasındaki her iki ihaleye konu sözleşmelerin yüklenicinin tazmin sorumluluğu başlıklı maddesine göre;” …Yüklenici, taahhüdü çerçevesinde kusurlu ve standartlara uygun olmayan malzeme seçilmesi verilmesi ve kullanılması tasarım hatası uygulama yanlışlığı denetim eksikliği taahhüdün sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirilmemesi ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan srumludur…”
Taraflar arasındaki her iki ihaleye konu sözleşmelerin Yüklenicinin Cezai Sorumluluğu başlıklı maddesine göre; ”…kısmi kabul öngörülmeyen işlerde, yüklenici işi süresinde bitirmemesi durumunda idare tarafından en az on gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin %0,5 binde beş oranında ceza kesilecektir. Ancak bu gecikmenin 30 takvim gününü aşması halinde yüklenici ihtar edilerek ceza kesintisine devam ettirilir. İdarenin ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde ise ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşmenin idarece feshetmekte serbesttir. Sözleşmenin feshedilmesi halinde sözleşme hükümleri uygulanır.”
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”Sözleşmenin iş sahibi tarafından feshedilmesi nedeniyle ifaya ekli cezanın istenebilmesi için sözleşmede bu yönde bir kararlaştırma mevcut olmadığından iş sahibi ancak feshedilemeyen süreye ilişkin cezayı isteyebilir. Bu nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş; bilirkişiden ek rapor alınarak açıklanan sözleşme ve şartname hükümleri uyarınca fesihle ilgili bulunan bu hükümleri incelemek, feshedilemeyen süreye ilişkin olarak denetleme yapmak ve buna göre davalı birleşen dosyada davacı iş sahibinin cezai şarta ilişkin alacağını hesaplatmak ve sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan sözleşme ve şartname hükümlerini irdelemeden düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı ise; ”…Öte yandan sözleşmenin “Gecikme halinde uygulanacak cezalar ve sözleşmenin feshi” başlıklı 26.1 maddesinde bu sözleşmede belirtilen süre uzatım halleri hariç, yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak işi süresinde bitirmediği takdirde 10 gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanacağı, 26.2 maddesinde yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak işi süresinde bitirmediği takdirde gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin onbinde üçü oranında gecikme cezası uygulanacağı, 26.3 maddesinde de ihtarda belirtilen sürenin bitmesine rağmen aynı durumun devam etmesi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminatın gelir kaydedilip, sözleşme feshedilerek hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu maddesinde kararlaştırılan ceza, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı BK’nın 158/II. maddesinde tanımlanan ifaya ekli cezai şart olduğundan, kural olarak sözleşmenin feshi halinde talep edilemez ise de; sözleşmenin az yukarıda belirtilen maddelerindeki düzenleme ile yapılması gerekli uyarının tebliğ tarihinden itibaren geçecek 10 günlük sürede dahi gecikme cezasının uygulanacağının kabul edildiği ve bu sürenin feshedilemeyen cezalı süre niteliğinde olduğu, bu sürenin dışında gecikilen süre için fesih halinde dahi cezai şart istenebileceğine dair sözleşmede hüküm bulunmadığından, davacı iş sahibinin sözleşmede kararlaştırılan cezalı süre sonuna kadar cezai şart alacağına hak kazandığının kabulü gerekir (Yargıtay . HD’nin 27.09.2010 gün, … Esas, … Karar, 03.02.2012 gün, … Esas, … Karar sayılı ilâmları). Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu tanzim eden bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile feshedilemeyen 10 günlük süre ile sınırlı olarak sözleşmenin 26.2 maddesine göre davacı iş sahibinin isteyebileceği cezai şart alacağı hesaplanıp, bulunacak miktarın davalı yüklenici iş ortaklığının hakettiği iş bedelinden mahsup edilmesi; yine bir ve iki nolu ara hakedişleri itirazsız imzalayan yüklenicinin, sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi”nin 40. maddesi gereğince hakedişleri ve hakedişlerden yapılan gecikme cezası kesintilerini olduğu gibi kabul etmiş sayılacağından, birinci ve ikinci hakedişte iş sahibince yapılan toplam 45.486,00 TL kesintinin de yüklenici alacağından düşülmesi sureti ile hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, sözleşmenin 26. maddesi ve sözleşmenin eki olarak kabul edilip, delil sözleşmesi niteliğinde olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi”nin 40. maddesindeki düzenlemeler gözetilmeksizin, eksik ve hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindedir.
Somut olayda, ihalelere konu sözleşmelerin davacı iş sahibi tarafından feshedildiği konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin yüklenicinin cezai sorumluluğu başlıklı maddesinde düzenlenen cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, sözleşmenin feshi halinde ifaya ekli cezai şart alacağı isteminde bulunulmasının mümkün olmadığı, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin anılan hükmü ve anılan emsal içtihatlar dikkate alındığında davacı iş sahibinin gecikme tarihininden sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar ki sürece ilişkin olarak, diğer ifadeyle sözleşmenin ayakta olduğu sürece ilişkin olarak cezai şart alacağı isteminde bulunabileceği, sözleşmede on günlük gecikmenin sonunda sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş sayılacağı yönünde bir düzenleme bulunmaması ve gecikme halinde sözleşmenin feshi konusunda davacı iş sahibine takdir hakkı sunulması karşısında cezai şart alacağının on günlük süreyle sınırlı olmadığı bu nedenle de sözleşmenin fiilen feshediliği tarihe kadarki süreç için davacının cezai şart alacağı isteminde bulunabileceği sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 08.11.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile; davalının sözleşmelere konu edimlerini yerine getirmediği, edimin yerine getirilmemesinde davacı iş sahibi ile dava dışı kadastro müdürlüklerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı iş sahibinin sözleşmelerin yapılmasından sonra projelerde herhangi bir değişiklik yapmadığı ve sözleşme dışında başkaca işlerin yapılmasını talep etmediği, toplulaştırma şerhinin bulunmasının işin yapımına engel olmadığı, her iki sözleşmeye konu işin 427 gün geciktirildiği ve bu sürenin sonunda sözleşmelerin feshediliği, … ihale kayıt numaralı sözleşme nedeniyle davacının talep edebileceği cezai şart alacağının 126.357,84 TL, damga vergisi alacağının 111,86 TL olduğu, 42083 ihale kayıt numaralı sözleşme nedeniyle davacının talep edebileceği cezai şart alacağının 150.380,86 TL, damga vergisi alacağının 133,13 TL olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmelere konu işlerin süresinde yapılarak davacıya teslim edilmediği, sözleşmelerin feshinin haklı nedene dayandığı, sözleşmelerin feshinde davalının tam kusurlu olduğu, davacının sözleşmelerin yürürlükte olduğu sürece ilişkin olarak cezai şart alacağının tahsili isteminde bulunabileceği, davacının talep edebileceği cezai şart alacağının toplam 276.738,70 TL olduğu, davacının sözleşmelerin feshinden kaynaklı damga vergisinden doğan toplam zararın ise 244,99 TL olduğu, davalının bu zarardan da sorumlu olduğu anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın 24.790,32 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile 24.790,32 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.693,42 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 423,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.270,07 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 7.139,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.