Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/323 E. 2021/713 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO
KARAR NO

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR
VEKİLLERİ:

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 04/05/2017 tarihli davac dilekçesiyle; davalı …’nin davacı …’ın eşi olduğunu, tarafların ayrı yaşadıklarını, Konya . Aile Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında boşanma davasının bulunduğunu, taraflar arasında boşanma davası devam ederken davalı eş … davacı hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davacı …’ın daha önce İsviçre uyruklu bir bayanla evlilik yaptığını ve İsviçre Mahkemesinde ayrıldığını, davalı … ile gayriresmi olarak evlendiğini, mahkeme kararının uzun süre Türkiye’de tanınmasını beklediklerini, daha sonra 2014 yılında davalı ile resmi nikah kıydıklarını, bononun alacaklısı davalı …’ın davacının kayınpederi olduğunu, dava konusu bononun davacı … ile … gayriresmi evlendikleri sırada beraber yaşamalarını sağlamak amacıyla düzenlendiğini, resmi nikahın kıyılmasından sonra bononun davacı tarafından istenilmesine rağmen bononun yırtılıp atıldığı gerekçesi ile iade edilmediğini, boşanma davası açılması üzerine bononun takibe konulduğunu belirterek, öncelikle tedbiren icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, davacıların davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takip tutarının %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, icra takibine konu bononun mehir senedi yerine davacı taraflarca keşide edildiğini, mehir senetleriyle ilgili her türlü davada görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin olduğunu, bu tür işlemlerin aile büyükleri özellikle erkekler arasında düzenlendiğini o sebeple senette … babasının isminin yazıldığını, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar 28/06/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle; davanın menfi tespit davası olduğunu ve takip talebinde bono dışında kaynak gösterilmemesi sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalının mehir senedi alacağı olarak beyanı üzerine davacı yönünden bağışlamanın geri alınması (bağıştan rücu) koşullarının oluştuğunu, davayı terditli davaya dönüştürerek … ve … birlikte yaşamalarını temin etmek, resmi nikah yapılmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiş olması nedeniyle menfi tespit, bağıştan rücu koşulları uyarınca davalı …’nin “Kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı” davranması nedeniyle menfi tespit talebi yönünde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Menfi Tespit ” davasıdır.
Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası ve Konya . Aile Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası Uyap Sisteminden mahkememize gönderilmiş ve ilgili belgeler dosyamız arasına alınmıştır. Tarafların sosyal ekonomik durumuna ilişkin belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır. Tanıklar talimat yoluyla dinlenmiş ve beyanlarına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmıştır. Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı ve Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
Ticaret Mahkemelerinin hangi davalara bakacağı TTK 4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” düzenlemesi ile Ticaret Mahkemelerinin baktığı davalar ya iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olacak yada TTK da düzenlenen hususlar ile TTK 4. maddesinde sayılan istisnalar kapsamında ki davalar olacaktır.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı … ile evlilik karşılığı bono verildiği, bu bononun resmi nikah gerçekleştikten sonra davalılar tarafından iade edilmesi gerekmesine rağmen iade edilmediğinden bahisle mahkememizde menfi tespit davası açıldığı, davacı vekilince sunulan 06/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davalılara verilen bono nedeniyle bağışlamadan rücu şartlarının oluşmasına bağlı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit talebinde bulunulduğu, YARGITAY . Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar no’lu ilamında; “… …Aile mahkemesince, bağışlamanın geri alınmasına ilişkin davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki mal varlığının tasfiyesinin söz konusu olduğu, tasfiyeden sonra bağıştan rücu şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, bu yönden delillerin değerlendirilmesinin aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nın 118 – 395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır.
Taraflar arasındaki boşanma davasında sonuçlandığı, mal varlığının tasfiyesi ile ilgili herhangi bir kararın verilmediği ve buna ilişkin ihtilaf bulunduğu, bu ihtilafın çözümlenmesi için 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 179. ve 225. maddeleri nazara alındığında öncelikle taraflar arasındaki mal varlığının tasfiyesinin söz konusu olduğu, tasfiyeden sonra bağıştan rücu şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, bu yönden delillerin değerlendirilmesinde aile mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.” denilmekle, davaya konu bağışlamadan rücunun şartlarının oluşup oluşmadığının tespitinin Aile Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu, açıklanan nedenler ile davaya bakma görevinin Aile Mahkemesinde olduğu kanaatine varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın, 6100 sayılı HMK uyarınca Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin AİLE MAHKEMESİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİ KONYA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç, masraf ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-6100 sayılı HMK 20 Maddesi uyarınca, Mahkememizce verilen görevsizlik kararı sonucunda taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği, aksi taktirde davaya görevli mahkemede devam edilmemesi halinde talep halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARINA,
5-6100 sayılı HMK 20, 31/2.madde ve bendleri uyarınca, davanın açılmamış sayılması hakkında karar verilmesi halinde, yargılama giderleri konusunda karar tayinine,
Dair ; davacılar vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.