Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/757 E. 2022/652 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI-KARŞI
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI-KARŞI
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVA : MENFİ TESPİT ve ALACAK (Karşı Dava: ALACAK)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı … Ltd. Şti. vekili 06/12/2016 tarihli dilekçesiyle; davacı şirket ve davalı şirket arasında, … , … , … Pafta (… Mahallesi), … Ada, … ve … Parsel sayılı (eski parsel no: … ) taşınmazlar üzerinde tıp merkezi binaları inşa edilmesi için 12/09/2012 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin inşaatın yapımını üstlendiğini, sözleşme gereğince karşı tarafın davacıdan 1.500.000 TL. bedelli teminat bonosu da aldığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşme gereğince davacıya ödenmesi gereken %15 inşaat maliyet bedelini eksik ödediğini, sözleşme gereğince yapılan iki binanın konum farkından dolayı davacıya ödenmesi gereken bedeli ödemediğini, davacının sözleşme dışı imalatlar da yaptığını, bu fazla imalat bedellerinin de davacıya ödenmediğini beyan ederek, %15 inşaat maliyet bedeli, konum farkı bedeli ve sözleşme dışı imalat bedelinden dolayı 50.000 TL. alacağın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ayrıca davacı tarafından sözleşme gereğince davalıya verilen 1.500.000 TL. bedelli teminat bonosunun da davacıya iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini istediklerini, ayrıca davalının yaptığı ödemelerle davanın konusuz kaldığını, davacı tarafın ilgili arsa üzerine tıp merkezi binaları inşa etmesi gerekirken kendi alanı içerisinde hastane binası yaptığını, hastane ve tıp merkezlerinin farklı olduğunu, inşa edip davalı tarafa teslim etmesi gereken binayı süresinde de teslim etmediğini, davalıya teslim edilen binada birçok eksikliklerin bulunduğunu, bu eksiklikleri davalının kendisinin 3. kişilere yaptırarak tamamlattırdığını, davalının davacıya 1.055.000 TL. ödeme yaptığını, sözleşme dışı fazla imalat bulunmadığını beyan ederek, davacının davasının reddine, karşı dava olarak da davacı tarafın davalı tarafa teslim etmesi gereken binayı süresinde teslim etmemesinden kaynaklanana cezai şart ve eksik imalat bedeli olarak 10.000 TL. alacağın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı taraftan tahsiline veya kendilerinin lehine hükmedilecek alacak miktarının asıl davadaki alacak miktarından mahsup edilmesine karar verilmesini (karşı) dava ve talep etmiştir.
Sözleşmeye konu taşınmazların UYAP tapu kayıtları ve davacı şirketin bölünmesine ilişkin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilgili sayfa nüshası re’sen çıkartılarak dosyamıza konulmuş, taraflarca da 12/09/2012 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Konya . Noterliği’nden düzenlenen 27/05/2014 gün ve … yevmiye nolu düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi suretleri, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı tespit dosyasına ilişkin bilirkişi raporu, inşaatın yapılması sırasındaki tutanaklar, belediye ve Medaş yazışmaları, ihtarname suretleri, yapılacak binaya ilişkin teknik şartname ve proje suretleri ile taraflar arasındaki ihtarname suretleri ibraz edilmiştir.
… Belediyesi’nden davacının inşa ettiği, biri davacıya, diğeri davalıya ait olan yapıların mimarlık hizmetlerine esas olan sınıflara göre hangi sınıfta olduğu, sehven düzenlenen yapı ruhsatı ya da yapı kullanma ruhsatı bulunup bulunmadığı, otopark araç sayısı belirlenirken hangi dönem otopark yönetmeliğine göre işlem yapıldığı sorulmuş, Selçuk Belediyesinden yapı ruhsatı, yapı kullanma izni belgeleri suretleri ile mimari proje dosyamıza getirtilmiştir.
Davacı-karşı davalı … Ltd. Şti. tarafından 31/10/2020 ve 04/11/2020 tarihli 2 ayrı uzman görüşü ibraz edilmiş, davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. tarafından da 17/04/2020 tarihli uzman görüşü ve taraflar arasındaki teminat senedi fotokopisi ibraz edilmiştir.
Mahallinde delillerin değerlendirilmesi amacıyla 18/05/2015 tarihinde 1. keşif yapılmış, bilirkişi heyetinden 21/01/2019 tarihli 1. rapor, 15/01/2020 tarihli ek rapor alınmış, 05/11/2020 tarihinde 2. keşif yapılmış, farklı bir bilirkişi heyetinden 09/06/2021 tarihli 2. rapor ve bu bilirkişi heyetinden 08/03/2022 tarihli ek rapor alınmış, 28/10/2021 tarihinde 3. keşif yapılmış, farklı bir bilirkişi heyetinden 21/04/2022 tarihli rapor alınmıştır.
Davacı vekili 25/04/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, 1. bilirkişi heyeti raporuna istinaden, %15 inşaat maliyet bedeli olarak KDV dahil 3.222.553,72 TL.’den davalı tarafın yaptığı 1.055.000 TL.’lik ödemenin mahsubundan sonra kalan 2.167.553,72 TL., konum farkı bedeli olarak KDV dahil 1.270.144,62 TL. olmak üzere, alacak taleplerini bu alacak kalemleri yönünden 3.437.698,34 TL.’ye yükseltmiştir.
Davacı vekili 28/09/2022 tarihli tavzih beyanlarıyla da; sözleşme dışı imalat bedelinden dolayı istedikleri alacağın 100 TL. olduğunu beyan etmiş, eksik harçlar bütün talepler esas alınarak tamamlattırılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “alacak ve menfi tespit” davası, karşı dava ise “alacak” davasıdır.
Somut olayda ; davacı … Ltd. Şti. tarafından, taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli adi yazılı sözleşmeye istinaden ve eser sözleşmesi hükümlerine göre, karşı taraftan %15 inşaat maliyet bedeli, konum farkı bedeli ve sözleşme dışı imalatlar bedeli istenilmiş ayrıca, verilen 1.500.000 TL. bedelli teminat bonosundan dolayı da borçlu olmadıklarından teminat bonosunun iadesi istenilmiştir.
Karşı davacı … Ltd. Şti. tarafından ise; 12/09/2012 tarihli sözleşmeye ve ayrıca Konya . Noterliği’nden düzenlenen 27/05/2014 gün ve … yevmiye nolu düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden, inşaatların süresinde yapılmaması ve geç teslim nedeniyle cezai şart ve ayrıca eksik imalat bedelinden dolayı alacak talebinde bulunulmuştur.
Yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu yerde 3 ayrı bilirkişi heyeti ile 3 ayrı keşif yapılmış, bilirkişi heyetlerinden 3 ayrı rapor ve ayrıca 1. ve 2. bilirkişi heyetlerinden de ek rapor alınmış, taraflarca da 3 ayrı uzman görüşü ibraz edilmiştir.
Davalı … Ltd. Şti.’ye ait … , … , … Mahallesi, … Ada, … Parsel sayılı taşınmaz bölünerek, aynı yer … ve … numaralı parseller oluşturulmuş, … numaralı parsel … Ltd. Şti. adına, … numaralı parsel ise … Ltd. Şti. adına tescil edilmiş, sonradan parsel numaraları değişmiş, davalıya ait taşınmaz aynı yer … nolu parsel, davacıya ait taşınmaz ise aynı yer … numaralı parsel olmuştur.
Davacı … Ltd. Şti. tarafından 2019 yılında şirket bölünmesine gidilmiş, bölünme sonucu … Ticaret Ltd. Şti. kurulmuş, … Ltd. Şti.’ye ait … numaralı parsel … Ticaret Ltd. Şti. adına tescil edilmiş, hem … Ticaret Ltd. Şti.’nin hem de davacı … Ltd. Şti.’nin halen faal olduğu belirlenmiştir.
Davada çözülmesi gereken sorunlar ; taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli adi yazılı ve 27/05/2014 tarihli noterden düzenlenen sözleşmelere istinaden, kat karşılığı inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) hükümlerine göre, her iki parsele davacı … Ltd. Şti. tarafından, birisi davacıya diğeri davalıya ait olmak üzere inşa edilen binalardan, davacıya ait binanın tıp merkezi yerine hastane olarak inşa edilmesinin sözleşmelere aykırılık teşkil edip etmediği, özellikle hastane olarak inşa edilen binadan dolayı -2. kat bodrum kat otoparkın yapılması zorunluluğundan dolayı, inşaatın genel maliyetinin artıp artmayacağı, bu artan maliyetten davalı tarafın sorumlu olup olmadığı, davacının davalıya teslim etmesi gereken binayı süresinde tamamlayarak teslim edip etmediği, 12/09/2012 tarihli sözleşmeye göre davalının sorumlu olduğu %15 inşaat maliyet bedelinin hangi tarih itibariyle hesaplanması gerektiği, sözleşme gereğince tarafların gecikmeli de olsa hakem belirlemesi ve hakemlerin her birinin farklı maliyet hesabı çıkartması karşısında, bu hakem hesaplarının taraflar yönünden bağlayıcı olup olmadığı, davalının sorumlu olduğu %15 inşaat maliyet bedelinin ne kadar olması gerektiği, davalının ödediği 1.055.000 TL.’nin mahsubundan sonra varsa kalan bedelin ne kadar olduğu, 1.055.000 TL.’nin güncellenmesinin gerekip gerekmediği, davacı tarafın her iki binanın konum farkından doğan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa ne kadar olduğu, yine davacının sözleşme dışı imalat bedelinden dolayı varsa alacağının ne kadar olduğu, davacının davalı tarafa teslim etmiş olduğu 1.500.000 TL. bedelli teminat bonosundan dolayı davalıya borçlu olup olmadığı ve bu teminat bonosunun davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, asıl dava yönünden ayrıca dava şartlarının bulunup bulunmadığı, karşı dava yönünden ise davalıya teslim edilmesi gereken binanın süresinde teslim edilip edilmediği, eksik ifa bulunup bulunmadığı, bina süresinde teslim edilmemiş ise sözleşme gereğince kararlaştırılan cezai şart ile eksik ifadan dolayı, karşı davacının varsa alacağının ne kadar olduğu, tarafların alacakları yönünden temerrütün ne zaman gerçekleştiği hususlarıdır.
Davalı-karşı davacı taraf, dava şartı yokluğu itirazında bulunmuş ise de; hukuki yarar dahil, bu davada dava şartlarının bulunduğu görülmüş, davalı tarafın aksi yöndeki soyut itirazları kabul edilmemiştir.
A) KARŞI DAVA YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a) İnşaatın süresinde bitirilip bitirilmediği ve cezai şart yönünden;
Taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli sözleşmenin 5.2. maddesine göre, inşaatın sözleşmenin 5.1 hükmü gereğince (ilgili belediye ve Sağlık Bakanlığından inşaat izinleri çıktığı tarihten itibaren 1 ay içerisinde) başlayacağı tarihten itibaren, 15 ay içerisinde teslim edileceği, Sağlık Bakanlığı tarafından işbu sözleşme konusu tıp merkezleri ile ilgili olarak ruhsat alma sürelerinin 31/12/2013 tarihine kadar belirlendiği, bu sürenin uzatılması durumunda teslim süresinin de toplamda 24 ayı geçmemek üzere uzatılacağı hükme bağlanmıştır.
Yine taraflar arasındaki noterden düzenlenen 27/05/2014 tarihli sözleşmeye göre de, inşaat başlangıç tarihinin işbu sözleşmenin imza tarihi olduğu, teslim süresinin de sözleşme imza tarihinden itibaren 24 ay olduğu kararlaştırılmıştır.
12/09/2012 tarihli sözleşmeye göre, davacı yüklenicinin inşaata başlamak için yaptığı başvurular sonunda inşaat yapı ruhsatlarının 31/05/2014 tarihinde düzenlenmesi nedeniyle, bu belgelerin alındığı tarihten itibaren en geç 1 ay içerisinde inşaata başlanmasının gerektiği, buna göre inşaata başlama tarihinin en geç 01/07/2014 olduğu, bu tarihten itibaren de 24 ay sonra 01/07/2016 tarihinde inşaatın teslim edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Noterden düzenlenen 27/05/2014 tarihli sözleşmeye göre ise, inşaatın başlama (imza) tarihinin 27/05/2014 olup, bitiş tarihinin 24 ay sonrası olan 27/05/2016 olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan 3. bilirkişi heyetinin 21/04/2022 tarihli raporunda da açıklandığı üzere, davacı yüklenicinin iskan ruhsatı için Selçuklu Belediyesi’ne başvuru yaptığı, Selçuklu Belediyesi’nin 16/05/2016 tarih ve … sayılı yazısında, “binanın yerinde iskan kontrolünün yapıldığı, onaylı mimari projesinde yer alan hidroterapi havuzunun imalatının yapılmadığınını tespit edildiği, talep edilen yapı kullanma izin belgesinin bu imalat tamamlandıktan sonra düzenleneceğinin” belirtildiği görülmüş, buna göre 16/05/2016 tarihi itibariyle, davacı yüklenicinin yaptığı binalarda hidroterapi havuzu hariç, binanın tamamlanmış durumda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli sözleşmenin 6.8. maddesine göre, hidroterapi havuzu yapılması davacı yüklenicinin değil, davalı arsa sahibinin yükümlülüğünde olduğundan, davacı yüklenicinin 16/05/2016 tarihi itibariyle binayı tamamlamış olduğu, üzerine düşen bütün yükümlülükleri bu tarih itibariyle yerine getirdiği sonucuna varılmıştır.
Yine aynı rapora göre ayrıca, yapı kullanma izin belgesinin alınabilmesi için Tedaş Enerji müsadesi ile itfaiye raporunun gerekmediği, tam tersine bu belgelerin alınması için yapı kullanım belgesinin alınmasının şart olduğu, dolayısıyla davalı-karşı davacının hidroterapi havuzunu inşaat süresi içeresinde tamamlayamamasının resmi olarak yapı kullanma izin belgesinin alınmasını geciktirdiği, bunun sorumluluğunun davacı-karşı davalı yükleniciye değil, hidroterapi havuzunu yapmakla yükümlü davalı-karşı davacıya ait olduğu, gecikmede davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının yükümlülüklerini 16/05/2016 tarihi itibariyle tamamlayıp yerine getirmekle inşaatın her iki sözleşmeye göre de süresinde tamamlanmış olduğu sonucuna varılmıştır.
İnşaatların sözleşmede yazılı sürelerden önce tamamlandığı, 1. bilirkişi heyetinin ve 3. bilirkişi heyetinin raporları ile Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit raporunda da kabul edilmiştir. Her ne kadar 2. bilirkişi heyeti raporu ile davalının sunduğu 17/04/2020 tarihli uzman görüşünde, inşaatın süresinin 15 ay olduğu ve süresinde bitirilmediği kabul edilmiş ise de, bu görüşün taraflar arasındaki sözleşmelere uygun olmadığı sonucuna varılarak, 2. bilirkişi heyeti raporu ile bu uzman görüşüne itibar edilmemiştir.
Davacı yüklenicinin sözleşmeler gereğince yükümlülüklerini süresinde yerine getirdiğinin kabulü karşısında da, 12/09/2012 tarihli sözleşmeye göre karşı davacının inşaatın geç teslimine dayalı cezai şart isteme hakkının doğmadığı sonucuna varılmış, davalı-karşı davacının cezai şart alacağı talebi reddedilmiştir.
b) Eksik imalat yönünden;
Davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. tarafından, taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapılması gereken işlerin bir kısmının davacı-karşı davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılmadığı, karşı davacı tarafından 3. kişilere yaptırılmak suretiyle tamamlattırıldığı iddia edilmiş ise de; davacının başvurusu üzerine düzenlenen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş. sayılı tespit raporu, Mahkememizdeki 1. bilirkişi heyetinin 21/01/2019 tarihli rapor ve 15/01/2020 tarihli ek raporu, 3. bilirkişi heyetinin 21/04/2022 tarihli raporu ve ayrıca davacının sunduğu uzman görüşleri ile davacı yüklenicinin inşaatı zamanında tamamlayarak teslim ettiği, sözleşmeye göre teslimde bir gecikme ve işlerde eksiklik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Karşı davacının sunduğu 17/04/2020 tarihli ve içerisinde ihtilafa ilişkin bütün branşlardan uzmanın da yer almadığı uzman görüşünün, eksik ifa yönünden yaptığı özellikle binaların eşit olmadığına dayalı değerlendirmelerin kabul edilemeyeceği, her iki binanın tıp merkezi olması halinde dahi farklı sağlık branşlarında hizmet verecek olmaları nedeniyle eşit (ikiz) projelendirmelerinin mümkün olmadığı, davacıya ait binadaki -2. kat bodrum otopark maliyetinin eksik imalat bedeli içerisinde değil, davacının %15 inşaat maliyet bedeli içerisinde incelenmesi gerektiği sonucuna varılmış, bu yönden uzman görüşü hükme esas alınmamış, Mahkememizce alınan 2. bilirkişi heyeti raporunda da eksik ifaya ilişkin tespitlerin bulunmadığı belirlenmiştir.
Karşı davacının eksik ifa iddialarını ispat edemediği anlaşıldığından eksik ifaya dayalı olarak da alacak talebinde bulunamayacağı sonucuna varılmış, karşı davacının cezai şart ve eksik ifadan doğan karşı alacak davasının, ispat edilememesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
B) ASIL DAVA YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a) %15 inşaat maliyet bedeli yönünden;
Taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli sözleşmenin 8.1.3. maddesine göre, (8.1.1 hükmü hariç) tüm giderlerin %15’inin arsa sahibi (davalı), %85’inin ise yüklenici (davacı) tarafından karşılanması gerektiği, aynı sözleşmenin 8.1.6. maddesine göre de, arsa sahibinin ödeyeceği %15’lik inşaat maliyetinin tamamının oluşturulacak hakem heyeti tarafından inşaat başlamadan önce tespit edileceği, arsa sahibinin sadece bu bedelden sorumlu olacağı, sözleşmenin 8.1.7. maddesine göre de hakem heyetinin her iki tarafça seçilecek birer kişi ile onların seçeceği bir kişiden oluşacağı ve hakem heyetinin %15’lik bedeli tespit ederken işbu sözleşme ve sözleşmenin eklerine yani proje, teknik şartname ve mahal listesinin tamamını dikkate alarak (KDV hariç) hesaplama yapacağı, bu %15’lik ödemenin de inşaatın seyrine göre yine hakem heyetince takdir edilerek peyderpey yapılacağı, inşaatın fiilen ve hukuken teslimine kadar ödemelerin bu şekilde yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Noterden düzenlenen 27/05/2014 tarihli sözleşmede ise, 12/09/2012 tarihli sözleşmeden ve davalı arsa sahibinin %15 inşaat maliyet bedeline ilişkin yükümlülüğünden bahsedilmemiştir.
Sonraki tarihli Noterden düzenlenen 27/05/2014 tarihli sözleşmeyle, 12/09/2012 tarihli sözleşmenin açıkça yürürlükten kaldırılmamış olması karşısında, daha kapsamlı olan 12/09/2012 tarihli sözleşmenin de taraflar yönünden halen bağlayıcı olduğu sonucuna varılmıştır.
%15 inşaat maliyet bedelinin 12/09/2012 tarihli sözleşmede yazıldığı gibi, inşaat başlamadan önce tespitinin gerekmesi, inşaatın başlangıç tarihinin yukarıda (karşı dava talepleri bölümünde) ayrıntılı olarak açıklandığı üzere 01/07/2014 olması, 1. bilirkişi heyeti rapor ve ek raporu ile 2. bilirkişi heyeti rapor ve ek raporunda ise dava tarihi olan 06/12/2016 tarihi itibariyle bedelin tespit edilmesi karşısında, bu alacak kalemi yönünden ilk iki bilirkişi heyeti raporuna itibar edilmemiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı tespit dosyasında, hesap yerine davacının tespit tarihi itibariyle yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği incelendiğinden, inşaat maliyet bedeli yönünden bir tespitin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalının sunduğu 17/04/2020 tarihli uzman görüşü belgesinde, 2014 yılı serbest piyasa rayiç bedellerine göre (müteahhit kârı katılmaksızın) hazırlanmasına rağmen, sadece inşaatların m2 miktarları ile ortalama m2 inşaat maliyet bedelinin çarpılarak hesap yapılması, aşağıda yazılı 3. bilirkişi heyeti raporu ile çelişkili olması, hükme esas alınan 3. bilirkişi heyeti raporunda sadece inşaat m2’si ile m2 maliyet bedelinin çarpılarak değil, mimari+statik, elektrik ve mekanik yönünden yine serbest piyasa birim fiyatlarına göre ancak ayrıntılı inceleme yapıldığının görülmesi nedeniyle, 3. bilirkişi heyeti raporuna üstünlük tanınmış, 1 inşaat mühendisi ve 1 hukukçu bilirkişinin hazırlamış olduğu, diğer ihtiyaç duyulan branşlardan uzmanların yer almadığı, davalı tarafın sunduğu bu uzman görüşü hükme esas alınmamıştır.
Davacı tarafın sunduğu uzman görüşlerinden 31/10/2020 tarihli uzman görüşünün ise Ticaret Hukuku Profesöründen alınan bir görüş olup hesaplama içermemesi, yine davacının sunduğu 04/11/2020 tarihli 2. uzman görüşünün ise inşaat maliyeti yönünden Mahkememizin hükme esas almadığı 1. bilirkişi heyetinin 21/01/2019 tarihli raporuna atıf yapması nedeniyle davacının sunduğu 2 ayrı uzman görüşü de inşaat maliyet bedeli yönünden hükme esas alınmamıştır.
21/04/2022 tarihli 3. bilirkişi heyeti raporunun, dosya kapsamına uygun olduğu gibi, gerekçelerinin taraflar arasındaki ihtilaf ve sözleşmeye uygun olduğu, taraflar arasındaki ihtilafa uygun branşlardan bilirkişilerin heyette yer aldığı, piyasa birim fiyat rayiçlerine göre ve mimari+statik, elektrik ve mekanik yönünden ayrı ayrı ve ayrıntılı değerlendirmeler içerdiği görülmüş, bu nedenlerle hükme esas alınmıştır.
Hükme esas alınan 3. keşfe dayalı bilirkişi heyetinin 21/04/2022 tarihli raporunda, sözleşme tarihi (12/09/2012), inşaata başlama tarihi (01/07/2014) ve dava tarihi (06/12/2016) tarihi itibariyle terditli olarak rapor hazırlandığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden, davalının sorumlu olduğu %15 inşaat maliyet bedeli tarafların belirleyeceği birer hakem ile iki hakemin belirleyeceği üçüncü hakemin de katılmasıyla oluşturulacak hakem heyeti tarafından tespiti kararlaştırılmış ise de; hakemlerin inşaata başlamadan önce görevlendirilemediği, sözleşmede 3 hakemin müştereken maliyet belirlemesinin öngörülmesine rağmen 3 hakemin de farklı maliyetler belirlemesi karşısında, hakemlerin her üçünün de ayrı ayrı belirlediği maliyetlerin taraflar açısından bağlayıcı olmayacağı, davacının bu alacağının hükme bağlanması için dava açılmasında hukuki yararının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı taraf, davacının kendi ticari defterlerine göre inşaat maliyetlerinin istenilen bedellerden çok daha düşük olduğunu, ticari defterlerin davacının aleyhine delil de teşkil edeceğini savunmuş ve davacının ticari defterlerine göre %15 inşaat maliyet bedelinin tespitinin gerektiğini de savunmuş ise de; taraflar arasındaki her iki sözleşmede inşaat maliyet bedelinin davacı yüklenicinin ticari defterlerine göre tespit edileceğinin kararlaştırılmadığı, aksine belirlenecek hakemler tarafından sözleşme ve proje ile teknik şartnameye göre belirlenmesinin gerektiği, sözleşmede hakemlerin inşaat işlerinden anlayan kişilerden oluşturulacağının yazıldığı göz önünde bulundurularak ve açıkça bayındırlık birim fiyatlarına da atıf yapılmadığından, tarafların sözleşmedeki amacının, inşaatın serbest piyasa fiyatlarına göre ve gerçek maliyetinin (KDV hariç) hesap edilmesi yönünde olduğu sonucuna varılmış, davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli sözleşmeye göre, tarafların %15’lik maliyet bedeli yönünden iradesinin, (inşaata başlamadan önce, en geç) inşaata başlama (01/07/2014) tarihi itibariyle belirlenecek bedel olduğu sonucuna varılmış, 3. bilirkişi heyeti raporuna göre, KDV hariç, %15 inşaat maliyet bedelinin (davalının davacıya ait binadaki -2. kat bodrum otopark maliyetinden sorumlu olması halinde) 1.819.266,61 TL., (davalının davacıya ait binadaki -2. kat bodrum otopark maliyetinden sorumlu olmaması halinde ise) 1.809.186,47 TL. olduğu belirlenmiştir.
Davacı taraf her ne kadar, davacıya ait binadaki -2. kat bodrum otopark maliyet bedelinden de davalının sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de; her iki binanın da Selçuklu Belediyesi cevabına göre, yapı ve yapı kullanma ruhsatlarında mimarlık hizmetlerine esas olan sınıflara göre 4. sınıf C grubu yapılardan olup, aralarında herhangi bir farklılık bulunmadığı, sehven düzenlenen yapı ruhsatı ve yapı kullanma ruhsatı bulunmadığı anlaşılmasına rağmen, davacının binasındaki -2. kat otopark ihtiyacının, davacının binasının tıp merkezi değil, hastane olmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli sözleşmenin 3. maddesine göre, arsa sahibi olan davalının yazılı onay vermediği projeler uygulamaya geçmeyeceği ve sözleşmeye aykırı olarak değerlendirileceği, tarafların kendilerine ait binalardaki küçük tadilatların ise onaya tabi olmadığı kararlaştırılmıştır. Mahkememizce davacıya ait binadaki -2. kat bodrum otopark inşaatı küçük tadilat olarak kabul edilmemiş, davacı taraf bu projeye davalının yazılı onay verdiğini de ispat edememiş olduğundan, davacıya ait binadaki -2. kat bodrum otopork maliyetinden davalının sorumlu olmadığı sonucuna varılmış, buna göre inşaata başlama (01/07/2014) tarihi itibariyle, davalının sorumlu olduğu, KDV hariç (KDV dahil edilmeksizin) %15 inşaat maliyet bedelinin 1.809.186,47 TL. olduğu kabul edilmiştir.
Davalının bu bedele mahsuben davacıya 1.055.000 TL. ödediği anlaşılmış, bu hususun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, %15 inşaat maliyet bedelinin inşaata başlama tarihi itibariyle tespitinin gerekmesine rağmen, davalının yapacağı ödemelerin ise inşaatın hukuken ve fiilen teslim edileceği tarihe kadar yapılmasının gerekmesi karşısında, davalının yaptığı kısmi ödemelerin güncellenmeden davacının alacağından mahsup edilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Davalının bu ödemeleri her ne kadar inşaatın seyrine göre ve hakem heyetinin tespitine göre peyderpey yapması gerekli ise de, hakemlerin bu konuda uzlaşmaları olmadığından davalının inşaat bitim tarihine kadar ödemeleri (bu tarihi geçmeden herhangi bir tarihte) yapabileceği kabul edilmiştir.
b) Konum farkı bedeli yönünden;
Taraflar arasındaki 12/0/2012 tarihli sözleşmenin 9. maddesine göre, her iki binanın da ana caddeden görülecek şekilde konumlandırılmasının gerektiği, değer artırıcı bir konumlandırma olursa, buna ilişkin farkın, ortak oluşturulacak bir heyetin belirlediği fiyattan diğer tarafa ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Noterden düzenlenen 27/05/2014 tarihli sözleşmede ise, 12/09/2012 tarihli sözleşmeden ve konum farkı bedelinden bahsedilmemiştir.
Hakem heyeti bu konuda müşterek bir tespit yapamamıştır.
Tarafların sözleşmedeki iradesinin, inşaat maliyetinin (en geç) inşaat başlangıç tarihi itibariyle tespitinin kararlaştırılması karşısında, konum farkı bedelinin de yine inşaat başlangıç tarihi itibariyle tespiti yönünde olduğu sonucuna varılmıştır.
1. ve 2. bilirkişi heyeti rapor ve ek raporlarında konum farkının da inşaata başlama tarihi yerine dava tarihini esas alındığından, konum farkı yönünden de bu raporlara itibar edilmemiştir.
Davalının sunduğu 17/04/2020 tarihli uzman görüşünde konum farkı olmayacağı açıklanmasına rağmen, soyut gerekçeler ileri sürülmüş, binalar için ayrıntılı karşılaştırma yapılmadığı anlaşıldığındın konum farkı yönünden de hükme esas alınmamıştır.
Davacının sunduğu uzman görüşünden 31/10/2020 tarihli uzman görüşü, hukuki incelemeler yapmış, konum farkı yönünden teknik değerlendirmeler içermediği anlaşılmıştır. 04/11/2020 tarihli 2. uzman görüşünün ise arsa değerlerine göre konum farkı tespiti yaptığından, sözleşmeye uygun olmadığı sonucuna varılarak davacının sunduğu her iki uzman görüşü de konum farkı yönünden hükme esas alınmamıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nen … D.İş. sayılı tespit dosyasına ilişkin 08/11/2016 tarihli raporda konum farkı değerlendirmesinin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun hazırlandığı sonucuna varılarak hükme esas alınan 3. bilirkişi heyetinin 21/04/2022 tarihli raporuna göre ise, inşaat başlangıç tarihi itibariyle, her iki bina arasındaki konum farkı bedelinin 1.025.000 TL. olduğu, davalının binasının konumu nedeniyle 1.025.000 TL. daha değerli olduğu belirlenmiş, bu bedelin de sözleşmeye göre davalıdan tahsilinin gerektiği kabul edilmiştir.
c) Sözleşme dışı imalat bedelleri yönünden;
Davacı taraf, (dava ve tavzih beyanlarıyla) 100 TL.lik sözleşme dışı imalat bedeli de talep etmiş ise de; yapılan 3 ayrı keşif ve alınan 3 ayrı bilirkişi heyeti raporu ve tespit raporu ile ayrıca sunduğu uzman görüşleri ile sözleşme dışı fazladan imalat ve inşaat yaptığını ispat edemediğinden bu yöndeki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
ç) Menfi tespit ve teminat bonosunun iadesi yönünden;
Karşı davaya ilişkin bölümde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı yüklenici tarafından sözleşme konusu inşaatların sözleşmelere göre süresinde ve eksiksiz tamamlaması, davalıdan yukarıda yazılı alacaklarının bulunması, karşı davanın da ispat edilememesi karşısında, 12/09/2012 tarihli sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya verilen teminat senedinden dolayı, davacının davalıya borçlu olmadığı sonucuna varılmış, davalının elinde bulunan teminat senedinin de davacıya iadesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf, alacaklarına temerrüt tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini de istemiştir. Taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olması nedeniyle avans faizi istenebileceği sonucuna varılmıştır. Davacı taraf, davalı tarafı davadan önce temerrüte düşürdüğünü ispat edemediğinden ve sunulan ihtarnamelerin de içeriği itibariyle temürrüt için yeterli görülmediğinden, alacak talepleri yönünden davalının dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, kabul edilen alacağın ıslahla artırılan kısmı yönünden ise ıslah tarihi tarihi itibariyle temerrütün gerçekleştiği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacı … … Tic. Ltd. Şti.’nin açtığı asıl davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
a) Taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan %15 maliyet bedeli olarak 1.809.186,47 TL. ve konum farkı bedeli olarak 1.025.000 TL. olmak üzere toplam 2.834.186,47 TL.’den, davalının yaptığı 1.055.000 TL.’lik ödemenin mahsubu sonucu kalan 1.779.186,47 TL.’nin, 49.900 TL.’lik kısmının dava tarihi olan 06/12/2016 tarihinden itibaren, kalan 1.729.286,47 TL.’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 25/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacı … i Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
b) Taraflar arasındaki 12/09/2012 tarihli sözleşme gereğince, davacı tarafından davalıya verilen keşidecisi: … … Tic. Ltd. Şti. lehtarı: … Ltd. Şti. olan, 12/09/2012 tanzim tarihli, 1.500.000 TL. bedelli teminat senedinden dolayı, davacı … … Tic. Ltd. Şti.’nin … Ltd. Şti.’ye borçlu olmadığının tespiti ile bu teminat senedinin davalı … Ltd. Şti. tarafından davacı … … Tic. Ltd. Şti.’ye İADESİNE,
c) Davacının 100 TL.’lik sözleşme dışı imalat bedeli talebi ile fazlaya ilişkin %15 inşaat bedeli ve konum farkı bedeli taleplerinin REDDİNE,
2- Karşı davacı … Ltd. Şti.’nin, karşı davalı … … Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açmış olduğu, 10.000 TL.’lik cezai şart ve eksik imalat bedelinden doğan alacak davasının, İSPAT EDİLEMEMESİ NEDENİYLE REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle;
a) Asıl davadan dolayı, dava değerinin alacak davasından dolayı 1.779.186,47 TL, menfi tespit davasından dolayı 1.500.000 TL. olmak üzere toplam 3.279.186,47 TL. olduğunun kabulü ile alınması gereken 224.001,23 TL. nispi karar ve ilam harcından peşin alınan tamamlama harçları dahil 84.404,09 TL. harcın mahsubu ile kalan 139.597,14 TL. harcın davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
b) Karşı davadan dolayı, peşin alınan 170,77 TL. nispi karar ve ilam harcından karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL. maktu ret karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 90,07 TL. harcın istek halinde davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’ye iadesine,
4-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 15.550,20 TL. yargılama gideri ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı tespit dosyasından dolayı yapılan 4.433,90 TL. yargılama gideri olmak üzere toplam 19.984,10 TL. yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre [(1.779.186,47+1.500.000=) 3.279.186,47 TL./(2.167.553,72+1.270.144,62+100+1.500.000=) 4.937.798,34 TL.] takdiren 13.271,42 TL. yargılama gideri ile 84.404,09 TL. peşin harçtan ibaret toplam 97.675,51 TL. yargılama giderinin davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’den alınarak davacı-karşı davalı … … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
5-Gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak 18 TL. yargılama giderinin de davanın kabul ve ret oranına göre, takdiren 11,95 TL’lik kısmının davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’den alınarak davacı-karşı davalı … … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
6-Davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. tarafından asıl dava yönünden (Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı tespit dosyasında) yapılan 500 TL. yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren, 167,95 TL. yargılama giderinin davacı-karşı davalı … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’ye verilmesine,
7-Davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. tarafından karşı dava yönünden yapılan yargılama giderlerinin ise kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
a) Asıl davadan dolayı,
aa) Asıl davanın kabul edilen kısmı (alacak davasından dolayı 1.779.186,47 TL. ve menfi tespit davasından dolayı 1.500.000 TL. olmak üzere toplam 3.279.186,47 TL.) üzerinden davacı vekilleri için toplam 249.375,59 TL. nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’den alınarak davacı-karşı davalı … … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
bb) Asıl davanın reddedilen kısmı (4.937.798,34 – 3.279.186,47 TL.= 1.658.611,87 TL.) üzerinden davalı vekilleri için 180.688,95 TL. nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalı … … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’ye verilmesine,
b) Karşı davadan dolayı, dava değerinin 10.000 TL. olduğunun kabulü ile davacı-karşı davalı vekilleri için 9.200 TL. nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacı … Ltd. Şti.’den alınarak davacı-karşı davalı … … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacı-karşı davalı vekilleri ile davalı-karşı davacı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/10/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …